• ""what does corre corre* mean?"(bkz: gringo)"
  • "derdini anlatmayi becerememis bir loach filmidir. sandinist hamleyi maymun etmekten öteye gidememis siradan bir ask filmidir her ne kadar konuyu siyasi bir eksene oturtmaya çalismis olsa da.."
  • "yarın akşam 20:45'de kanal 24 tematik film kuşağında gösterilecek olan film."
  • "acayip romantik sahneler barındıran ken loach filmi."
  • "filmde george karakterini robert carlyle canlandırmıştır. tarih 1996."
  • "(bkz: oyanka cabezas)"
  • "(bkz: ken loach)(bkz: robert carlyle)"
  • "seksin hayvani tarafini dengeleyen sevimli (bkz: anlatacak kelime bulamamak) kismini iceren, sevismeye hazirlik yani kiyafetleri cikarma sahnesiyle bizi bizden alan filmdir."




Facebook Yorumları
  • comment image

    başka bir ken loach filmi...
    film üzerine şunlar yazılmış:
    "carla'nin sarkisi", güney amerika'daki (nikaragua) askeri diktalara karsi verilen savasin, abd'nin ve avrupali egemenlerin entrikalarinin insanlarin hayatini nasil zehir ettiginin hikayesidir. loach, hikayeyi yine ask üstüne kurar, ingilterede yasayan siradan bir otobüs soförünün bir kadinin arkasindan kilometrelerce uzaga gitmesini anlatir. loach, carla'nin hikayesini ingiltere'de baslatir ve nikaraguali gerillalarin arasinda bitirir. film iki bölümden olusur, birinci bölümde, glawgow'lu, basina buyruk, otobüs soförü george, genç bir kadinin (carla) otobüse biletsiz binmesine göz yumar. nikaragua göçmeni olan carla, eski bir sandinist gerillasidir. aralarinda bir iliski baslar. george, carla'nin hikayesini ögrenir. filmin ikinci bölümünde george, carla'nin dava arkadasi ve sevgilisi olan antonio'yu bulmak için nikaragua'ya gider. "altan alta askin tutkuyla mi, emekle mi yasayacagi üzerine hassas bir tartisma yürütmüs loach." trajik olan yalnizca carla'nin ya da sevdigi erkeginin, ülkesinin basina gelenler degil, trajik olan, bütün dünyada, özellikle 1960'dan sonra, üçüncü dünya ülkeleri diye adlandirilan sömürge ya da bagimli ülkelerde 'cuntalarin' yillarca süren fiziksel ve psikolojik zulmüdür. filmde, nikaragua, egemen devletlerin, emperyalizmin bir oyun alani gibidir, sandinistlerle, kontr gerillalar arasindaki uzun soluklu mücadele bir iç savas 'prototip'i teskil eder. (reagan hükümeti, iran-irak savasi sirasinda ambargo koydugu iran'a silah satip, nikaragua kontr gerillarina para gönderecektir.)
    loach,filmlerinde yalnizca politika ve aska iliskin öyküler anlatmiyor. ayni zamanda egemen düsüncenin 'rasyonelizmin', thatcher'la, regan'la örgütlenen 'kapitalist çikarciligin, yeni dünya düzeninin (türkiyedeki karsiligi sanirim 'kösedönmece') politikalarina karsi akli, maddi çikarlari degil, insan ögesini, romantizmi, aski, feragati öne çikartiyor.


    (mijen - 28 Mayıs 2002 03:45)

  • comment image

    derdini anlatmayi becerememis bir loach filmidir. sandinist hamleyi maymun etmekten öteye gidememis siradan bir ask filmidir her ne kadar konuyu siyasi bir eksene oturtmaya çalismis olsa da..


    (kite kat - 13 Temmuz 2002 16:34)

  • comment image

    ne anlattığı pek de belli olmayan ken loachun 96 yapımı filmi. loach eğer hikayeyi glasgow'da devam ettirseydi güzel bir aşk filmi çıkarmış olurdu, ama nikaragua'ya geçtikten sonra vermek istediği politik mesaj da, anlatmak istediği aşk hikayesi de vasat bir hal almıştır kanımca.
    nikaragua'ya gittikten sonra filmin ilk yarısında gördüğümüz, içi içine sığmayan deli dolu george gidiyor, yerine herkesin bişeyler satmaya çalıştığı klasik bir turist geliyor adeta.
    kötü bir film diyemem, sadece ken loach'un diğer eserleriyle kıyasladığımızda fazlaca düz ve vaaz dolu geliyor. oyanka cabezasın performansı ise çok iyi, çok masumca duruyor filmde. aslında filmin bazı yerlerinde bir mesaja, bir sonuca gidilecekmiş gibi oluyor, ve o mesajı da seyirci carla'nın (oyanka'nın) dilinden bekliyor, ama sonra yine aynı tas aynı hamam, bir yere bağlanmıyor.
    ken loach hatrına izlenilebilecek bir filmdir, raining stones`:(bkz: #30960183)` hakkındaki yazımda da belirttiğim gibi, iç savaşları konu eden filmlerinde o alıştığımız ken loach'u göremiyoruz bence.
    filmin sonunda carla'nın söylediği enfes parçaya `:http://www.youtube.com/…ailpage&v=t6b34suiah8#t=51s` hayran kalmamak elde değil. tavsiye ederim.
    genel kültür ödevi için de (bkz: irangate)


    (pilushkin - 24 Aralık 2012 00:18)

  • comment image

    her ne kadar sandinista'ları maymun etse de; harika bir aşk ve fedakarlık filmi.

    --- spoiler ---

    glasgow'lu otobüs şoförü george'un başta yardım için yaklaşıp zaman içinde tutulduğu; uğruna bir an bile düşünmeden işini, kardeşini, ülkesini terk edip carla'nın peşinden nikaragua'ya carla'nın sevgilisi antonio'yu bulmaya gidişini anlatıyor.

    filmin iskoçya'da geçen yarısı harika ilerliyor fakat nikaragua'ya gidince sıkıcı bir hal alıyor maalesef.

    ken amca ucundan kıyısından insanların sıkıntılarını göstermiş ama sanki çalgı çengi işine daha çok ağırlık vermiş gibi.

    somoza yanlılarının nasıl da cia desteğiyle sivilleri hedef aldığını; kendi vatandaşlarını katlettiğini doğrudan söylemiş yine de.

    bu filmdeki george karakteri; my name is joe'daki joe kavanagh karakteri ile birlikte en sevdiğim adam.

    uğruna hayatından vazgeçtiği kadını; üstelik kendisini terk edeceğini bilerek diğer erkeğin kollarına götürebilecek kadar fedakar bir adam.

    sonunda carla şarkısını antonio için söylese de; george seyircinin gönlündeki yerini kapıyor kesinlikle.

    ''yaptıklarını ben de yapar mıydım?'' diye sorun kendinize. ben yapmazdım mesela.

    ---
    spoiler ---


    (godot yu hacklerken - 15 Nisan 2013 12:17)

  • comment image

    çarpıcı bir karakter barındıran, onca çabasına rağmen etkileyici olamayan bir ken loach filmi. ingilizlerden çok irlandalıları ve iskoçları anlatan loach bu filminin merkezine iskoç birisini, george'u koyar. kariyeri çarpıcı karakterlerle dolu olan loach'un en etkileyici karakterlerinden george. kimsesiz, işsiz güçsüz, fakir bir kadına aşık olan george onu iç savaşın yaşandığı memleketine, sevdiği adama götürmekten çekinmez. ki bunu, sevdiği kadını iç savaş yaşanan memleketine götürmeyi çok az kişi kabul eder. george'u etkileyici kılan da bu.

    aşk ve fedakârlık temalarını işliyor loach bu filminde. bunu da fena bir şekilde yapmıyor. dendiği gibi glasgow'daki sahneler eğlenceli ve sürükleyici. lakin öykü, kızın memleketine nikaragua'ya geçtiğinde filmin odağı da kayıveriyor. bir yandan iki kişi arasındaki aşka odaklanılırken diğer yandan da iç savaş, emperyalistlerin (cia) bu iç savaştaki parmakları, antonio'nun gizemini anlatmaya çalışıyor. ama belki de biraz fazla aşka ve eğlenceye odaklandığından bunu, yani iç savaşı anlatmayı pek becerememiş loach bu kez. haliyle film de zaman geçtikçe sıkıcı bir hal alıyor. önceki ve sonraki filmlerinde iç savaş mevzusunu ve abd'nin/ingiltere'nin parmağını daha iyi anlatmıştı loach usta.

    iç savaş mevzusunu iyi işlememiş ama en azından içindeki aşkı iyi anlatıyor. tabii o da bir yere kadar. gene de kötü bir film olduğunu düşünmüyorum. senaryo daha iyi yazılabilirdi. nitekim dediğim gibi paul laverty sonradan loach'a daha iyi senaryolar yazdı.


    (sherlock holmes 90 - 5 Kasım 2014 19:42)

  • comment image

    1996 yapımı, yönetmenliğini ken loach'ın yaptığı; başrollerini oyanka cabezas ve robert carlyle'ın paylaştığı film.
    güney amerika'daki (nikaragua) askeri diktalara karşı verilen savaşın, abd'nin ve avrupalı egemenlerin entrikalarının insanların hayatını nasıl zehir ettiğinin hikayesidir. yönetmen loach, hikayeyi aşk üstüne kurmuştur; ingiltere'de yaşayan sıradan bir otobüs şoförünün bir kadının arkasından kilometrelerce uzağa gitmesini anlatır. loach, carla'nın hikayesini ingiltere'de başlatır ve nikaragualı gerillaların arasında bitirir.
    .


    (sathaner - 12 Ekim 2005 22:46)

Yorum Kaynak Link : carla's song