Süre                : 2 Saat 15 dakika
Çıkış Tarihi     : 01 Ağustos 1997 Cuma, Yapım Yılı : 1997
Türü                : Biyografi,Drama,Tarih
Taglar             : sarhoş,Çar,tzar
Ülke                : ABD,Macaristan
Yapımcı          :  HBO Films , Rysher / Citadel Entertainment
Yönetmen       : Uli Edel (IMDB)
Senarist          : Peter Pruce (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Alan Rickman (IMDB)(ekşi), Greta Scacchi (IMDB)(ekşi), Ian McKellen (IMDB)(ekşi), David Warner (IMDB), John Wood (IMDB)(ekşi), James Frain (IMDB)(ekşi), Michael Mehlmann (IMDB), Diana Quick (IMDB)(ekşi), Natasha Reshetnikova (IMDB), Béla Unger (IMDB), William Smith (IMDB)

Rasputin ' Filminin Konusu :
Çarlık Rusyası'nın çılgın papazı olarak tarihe geçmiş Rasputin, Rus kültürünün dünyaya armağanı en renkli figürlerden birisidir. Rus saray çevrelerinden kitle kültürüne ulaşan izleğinde çılgın papazın yolu ilk etapta Çar II.Nicolas ile kesişti. Süreç içinde Romanovların gizli sırları Rasputin'in bilgi dağarcığına geçti. 'Rasputin'adlı film, işte böylesine ilginç tarihi bir karekteri beyaz perdeye taşıyor. Yönetmenliğini üstlenen Uli Edel bizce tartışmalı bir isim. Yıllar önce 'Brooklyn’e son çağrı' adlı filmi ile hayli sempati toplamıştı. Hubert Selby Jr.’un romanında yaptığı bu uyarlamadan sonra çektiği 'Kanıt Vücutlar' ile tam bir rezillik örneği sergilemişti. Sonrasında ne yaptığı hakkında bir bilgimiz yok. Ama yinede 'Rasputin'e itibar edeceğiz. Hele hele ingiliz sinemasının en güçlü aktörlerinden olan Alan Rickman’a rastlamamız, bu eğilimimizi güçlendirecek. Ayrıca Sir ünvanlı ingiliz aktör Ian McKellen’da kadroda.


  • "bir uzunluk birimi.örnek: " boyum 6 rasputin"(1 rasputin = 0.33m)(bkz: bir ebat belirleyici olarak kullanilan objeler)"
  • "rusya'nın şeytanı olarak nitelendirilen efsane kişi."
  • "tolkien'in grima soluncandil'i yaratırken rasputin'ten esinlendiği söyleniyor. hayatteyken yaralı parmağa işememiş bir ibnetor olsa da böyle bi iyiliği dokunmuş insanlığa en azından ne diyim."




Facebook Yorumları
  • comment image

    hakkındaki bu iğrenç hikayeyi yazmak zorunda hissettiğim papaz.
    şimdi burada zaten yazılmış çizilmiş, hocanın dalga boyu yüksek. ama atlanan detay şu: ucunda kocaman bir et beni var, et beninden de 8-10 tane kıl çıkıyor. yıllar yılı kestikçe kıllar fırça kılı sertliğine ulaşıyor, cinsel temas esnasında bu özelliğinin kendisinin hanım arkadaşlarına ekstradan zevk verdiği söyleniyor. hikaye bu.

    işin ilginç yanı ise 60'larda s.s.c.b.'de üretilen bir prezervatif markasının "rasputin" modeli. battal boy, ucunda fazladan bir et benli, onun da ucu tırtıklı prezervatif.

    ya rasputin, aklına gelir miydi yıkılmasına önayak olduğun çarlığın devamında gelen rejimin sana yapılan bu muameleyi engellemeyeceği?..


    (ozan sezgin - 15 Ocak 2008 11:59)

  • comment image

    mililyet gazetesinde, tarihteki en ilginç ölümler haberinde aşağıdaki şekilde yer alan bir muamma adam...

    "1869-1916 yılları arasında yaşayan rus grigori rasputin ölüm konusunda oldukça deneyim kazanmıştı. ilk olarak 10 kişiyi öldürebilecek kadar zehir verilen rasputin, daha sonra sırtından vurulmuş, ancak tekrar kendine gelince 3 el daha ateş edilmişti. rasputin'in hala yaşadığını gören katilleri, bu kez sopalarla onu dövmüş, daha sonra da donmuş bir nehire atmışlardı. bu noktadan sonra rasputin'in öldüğü tahmin ediliyor*."


    (fearofthedark - 4 Şubat 2008 17:32)

  • comment image

    adına şarkılar düzülen deli keşiş olarak adlandırılan merhum rus.
    rasputin sibiryanin ıssız çöllerinde bir köyde dünyaya geldi. çocukken iki kardeşini birden kaybetti.
    sonra bir gün babasının atını çalan kişiyi görmemesine rağmen bulunca doğaüstü güçleri olduğuna dair söylentiler ortaya çıktı.
    18 yaşındayken bir manastıra girdi. dine sarildi.
    manastırdayken khlysty denilen ve kamçıçılar anlamına gelen bir tarikatla tanıştı.
    bu andan itibaren canım grigorimin hayatı yön değiştirdi.
    kamçıcılar tarikatının basit bir mantığı vardı. onlara göre tanrıya en yakın insanlar büyük günahlar işleyip ondan gerçekten af dileyen insanlardı. mantığa bak amanakoyum.
    bu nedenle ellerinden geldiği kadar günah işleyip tanrıya yalvarıyorlardı.
    müritlerin bir araya gelip ayinler düzenlediği ortamlarda genelde orgy, sapkin cinsel seremoniler ve aralarından birini - genelde kadın olan birini- seçip kamçılamak gibi ayinler içeriyordu.
    yani bir kadin tanrıya yaklasmak istediğinde bu tarikatın bir ayinine katılıyor defalarca tarikat müritleri tarafindan sikiliyor üstüne bir de kamçı yiyordu. olaya gel.
    iş bittiğinde ise müritlere teşekkür edip gidiyordu.
    rasputin bu sayede hem sikişiyor hem de tanrıya yaklaşıyordu. bundan iyisi şamda kayısi idi.
    manastırdan çıktıktan sonra grigoricim yunanistana kadar yürüyüp geri geldi. hacı rasputin oldu.
    bundan sonra arkadaşlari ona hacı nabıyon diyebildiler.
    moskovaya ünlü bir doğaüstü kisi olarak dönen rasputin çarın veledinin hasta olduğunu ögrendi. oğlancı olup olmadığını bilmiyorum ama gunumuzde halen caresi olmayan hemofili hastalığını anlaşılmayan bir şekilde iyileştirdi.
    bu olay rasputini rus sarayının en önemli adamlarindan biri haline getirdi.
    aynı zamanda çar karşıtlarını da kendine düşman etti.

    yavaş yavaş grigoricim hakkında soylentiler çıkmaya başladı.
    denilene göre moskovada başta çariçe olmak üzere aristokrat kadınlardan sikmediği kalmamıştı. moskovalı kadınlar tanrıya yaklaşmak için kapısında sıra bekler olmuştu. şöyle bir fotoğraf durumu açıklar sanırım:

    http://www.firstworldwar.com/…cs/ww_rasputin_01.jpg

    grigoricim ayni zamanda sikinin büyüklügü ile de ünlenmişti denilene gore 32 santimetrelik sikinin ucunda bir ben ve üzerinde kıllar vardı. bu sayede kadınlara asla tatmadiklari bir orgazm yaşatmaktaydi. yani tanrıya yaklaşmak bahaneydi. küçük grigori şahaneydi.
    şöyle bir fotoğraf durumu açıklar sanırım:

    http://www.st-petersburg-life.com/…putins-penis.jpg

    birinci dünya savaşı sırasında çara askerlerinin başında cepheye gitmedikçe rusyanın kazanamayacağını söyledi ve moskovada siyaseti etkileyen bir numaralı adam haline geldi. bürokrasiye seçtirdiği sikik adamlar nedeniyle çarın sonu yaklaşmaktaydı. rasputin bu sırada bir kehanette bulundu. çariçeye dedi ki:

    -ben düşmanlarınız tarafından öldürüleceğim. benden sonra iki yıl içinde de sizler ailenizle beraber katledileceksiniz-

    nitekim 1915 te öldürülen rasputinden sonra 1917 de komünistler çarın ailesini evlerinin bodrumunda kurşuna dizmişlerdir. böyle de ileri görüşlüydü rahmetli.

    moskovada sikiş işleri iyi giderken rasputin bir gun üzgün bir açıklama yaptı. dedi ki:

    bugüne kadar kendimi kandırıyormuşum. tanrıya yaklaştığım felan yok. bildiğin sikiş sokuş yapıyorum ve en büyük günahkar benim. benim sonum geldi.

    sonrasında rasputini sevmeyen caniler ona zehirli pasta yedirdiler. denilir ki rasputin olmedi. saşıran katiller üstüne bir de kurşun yağdırdılar. yine ölmeyen rasputin sürünerek kaçmaya çalışırken. onu bir halıya dolayıp buzlu bir nehre attılar. ertesi gün cesedi bulundu. ciğerlerinde su vardı. bu da demek oluyor ki nehre atıldığında hala nefes alıyordu derler hep.
    işte böyle libidosu ilham kaynağı olan bir arkadaştı rasputin. kendisi şöyle yakışıklı bir arkadaştı:

    http://www.alexanderpalace.org/…in/p/rasputin22.jpg

    mekanı cennet olsun. amin.


    (icseldevinimlerindisavurumu - 11 Ocak 2010 02:35)

  • comment image

    rasputin den korkulur çünkü o adam siyanür içmiştir (pastanın içine koydular o da afiyetle yedi ama ölmedi)
    sonra vurdular ölmedi sonra nehre attılar boğuldu sandılar ölmedi . kıyıya çıktı at arabası çarptı yine ölmedi.
    rusya'nın deli soğuğu bile nehrin buz gibi sularından çıkan ıslak rasputin'i öldüremedi.
    sonra dövdüler ölmedi.
    son kullanım tarihi geçmiş siyanürü içirdiklerinde en sonunda öldü.
    ama içlerinde yine de bir "acaba?" kaldı o yüzden adamı diri diri yaktılar.
    bağıra bağıra nehre koşan rasputin ayağının takılması sonucu kafasını taşa vurdu ve oracıkta bayıldı.
    ölüm haberini bekleyen ailesi telaş içinde helva yapımına girişmişti ki o esnada rusya nın en muteber mesleği olan "zviatkski" birliğine mensup iki kişi gelip karısına "rasputin öldü yenge...!" dediler.
    zaten kocasının öldüğünü bilen kadın ne yapacağını şaşırdı ve küçük oğluna "ploha babuşka" dedi.
    rasputin ölmüştü artık yapacak bir şey yoktu. herkes acısını kalbine gömdü .
    böyle umulmadık bir kazada hayatının baharında göçüp giden dağ gibi alim adama son görev olarak bir damla göz yaşı akacaktı rus karlarına .
    ve akşamı geceye bağlayan saatte kapının gıcırtısı geceyi yırttı.
    yırtılan ne gece idi nede kapı, sadece rasputin'in esrik ruh sesiydi.
    ölüsünden korkulur bu adamın dedi aleko sağ tarafını kapıya yaslayarak.
    beriki umursamaz tavırlarını sürdürerek "olabilir demekle." yetindi.


    (suruko - 22 Temmuz 2010 03:19)

  • comment image

    tam adı grigori yefimoviç rasputin'dir

    'rasputin, 22 ocak 1869 yılında ural dağları'nın eteğindeki pokrovskoye köyünde doğdu. çocukluğu hakkında fazla bir bilgi mevcut değildir. anlatılanlara göre daha küçük yaşlarından itibaren kendisinde insanları etkileme yeteneği olduğu anlaşılmıştı.

    on sekiz yaşlarına geldiğinde rasputin hırsızlık suçlamasıyla tutuklandı ve üç aylık bir süre için bir manastıra kapatıldı. rasputin burada meryem ana vizyonları görmeye başladı ve kendisini ermiş ilan etti. ancak bu durum etrafında fazla ilgi uyandırmadı, çünkü o dönemde derin bir ekonomik ve sosyal krizin içinde bulunan rusya, halkın acılarına çare bulacağını iddia eden ermişler ve şifacılarla doluydu.

    1900'lü yılların başında rasputin uzun bir geziye çıktı; yunanistan'a kadar uzanan gezisinde meşhur athos dağı'nı da ziyaret etti. geri döndüğünde st. petersburg'a yerleşti, burada mistik bir şifacı ve aziz olarak tanınmaya başladı.

    bu dönemde çar'ın küçük oğlu alexei'nin hastalığı meselesi ortaya çıktı. alexei, hemofili hastasıydı, bu genetik hastalık ona büyük büyükannesi ingiltere kraliçesi victoria'dan miras kalmıştı. o dönemde tıp hemofiliye henüz çare bulamamıştı. alexei'nin üç yaşındayken oynarken düşmesi ve iç kanamanın bir türlü durdurulamaması, çariçe'yi alternatif tedavi yöntemleri aramaya itti.
    bunun üzerinde nedimelerinden anna vyrubova, çariçe'ye rasputin'den söz etti. papaz arka kapıdan saraya alındı ve iddialara göre alexei'nin başında bir süre dua ederek çocuğun iç kanamalarını durdurdu.

    bu durum, rasputin'in çar ve çariçe nezdinde büyük bir itibar kazanmasına neden oldu. ancak çocuğun hastalığı tam olarak geçmemişti. sık sık durdurulamayan kanamalar gösteriliyor, her defasında rasputin saraya çağrılıyordu. kısa sürede saray erkanının vazgeçilmezlerinden biri oldu.

    fırtınalı bir yaşamı olan rasputin, bir süre için büyük bir ilgi gördüyse de, tepkileri üzerinde toplamakta gecikmedi. bu tepkiler onun fazla içki içtiği ve çok sayıda kadınla birlikte olduğu, cinsel yaşamında sınır tanımadığı, hatta rahibelere bile tecavüz ettiği iddiaları üzerinde yoğunlaşıyor olmasına karşın, asıl mesele bir köylünün çar ailesine fazla yaklaşmış olmasıydı.

    rasputin bir köylü olarak içinden çıktığı toplumu çok iyi tanıyordu. köylülerin krizden en fazla etkilenen kesimlerin başında geldiğini biliyor, çar'a savaş karşıtı bazı düşüncelerini empoze etmeye çalışıyordu.

    bu durum özellikle saray çevrelerinde savaştan ve kandan beslenen kesimlerin tepkisini toplamakta gecikmedi. rasputin'in alman ajanı olduğu söylentileri yayıldı. aleyhinde büyük bir kampanya başlatıldı; kısa süre öncesine kadar bir aziz olarak görülen rasputin, gazetelerde artık bir şeytan olarak tasvir ediliyordu.

    şartların oluştuğuna kanaat getiren prens felix yussupov başkanlığında bir soylu grubu, rasputin'i ortadan kaldırmaya karar verdi. 30 aralık 1916 tarihinde rasputin nasıl gerçekleştiği henüz tam olarak anlaşılamayan bir şekilde öldürüldü. zanlılar kısa sürede yakalandı; ancak verdikleri ifade onu daha da şeytanlaştırmaya yönelikti. iddiaya göre rasputin'e siyanürlü pasta ve şarap ikram edilmiş, ancak papaz bol bol yiyip içmesine karşın bu güçlü zehirden hiç etkilenmemişti. bunun üzerine yusuppov ona bir kaç el ateş etmiş, rasputin olduğu yere yığılmış, fakat hemen ardından ayağa kalkmış, prensin gözlerinin içine bakarak bir şeyler söylemiş ve oradan hızla kaçmaya başlamıştı. sarayın bahçesinde koşarken birkaç kez daha vurulan rasputin, artık kalkmamak üzere yere yığılmıştı. prens ve adamları öldüğünden emin olmak için rasputin'in cesedini neva nehri'nin buzlu sularına atmışlardı.

    rasputin'in doğaüstü güçlere sahip olduğu ve bu sayede çar'ı kontrol altına aldığına halkı ikna etmeye yönelik bu ifade, rasputin'in cesedine yapılan otopsiyle çürütüldü. otopside onun ölmeden önce ağır bir işkenceye tabi tutulduğu ortaya çıktı. papazın sağ gözü yuvasından çıkmıştı, bütün vücudu ezikler ve yaralarla kaplıydı. özellikle karın bölgesi ve vücudunun alt kısmının durumu çok kötüydü. katiller büyük ihtimalle rasputin'e işkence yaparak ondan bazı itiraflar almak, hatta belki de çariçe'yle olan ilişkisine dair ayrıntıları öğrenmek istemişlerdi. rasputin'in kan tahlilinde ve midesinde yapılan incelemelerde de siyanür izine rastlanmamıştı.

    rasputin, sonuç itibarıyla savaşın felaketini en fazla yaşayan geniş köylü kitlelerinin resmi olmayan bir temsilcisiydi. köylülerin savaş karşıtı arzu ve isteklerini belki de bölük pörçük ve belli bir sistem içinde olmasa dahi çar'a empoze etmeye çalıştığı için savaştan beslenenler tarafından öldürülmüştü.'


    (sir isaac - 30 Aralık 2010 15:32)

  • comment image

    rasputin deyince aklıma gelen bir de favori sosyal psikoloji deneyi vardır, ki anlatmadan geçmek istemem: şimdi, deneklere okumaları için rasputin'in hayat hikayesi veriliyor. iki grup var, deney grubuyla kontrol grubu, ve bu ikisi arasındaki tek fark deney grubundakilerin doğumgünlerinin öğrenilmiş ve onlara verilen kağıtlara rasputin'in doğumgünü olarak aynı günün yazılmış olması. sonra her iki grup da rasputin'i nasıl bulduklarıyla, onu ne kadar beğendikleriyle ilgili bir anket dolduruyorlar. tabii ne oluyor? rasputin'le aynı gün doğduğunu sanan deney grubundakilerin onu çok daha fazla beğendikleri ortaya çıkıyor.
    işte, ben deney diye buna derim. bu kadar basit bir şekilde bir insanlık gerçeğini gözler önüne seriyor. peki nedir bu gerçek? insanlar kendilerine benzeyen insanları severler. olayımız budur.


    (lacrima - 19 Kasım 2000 02:53)

  • comment image

    dogaustu gucleri olduguna inanilan, bu sebepten dolayi 25 santimlik penisi 8000 $'a rus bilim adamlarina incelenmek uzere satilan bir ulu adam. ustelik penisin icine konudugu kavanoz iki kez calinmaya cali$ilmi$. zanli mokar hastasi nihan ki$isi "allahin hakki uctur" buyurmu$tur. bilim adamlarinin bu penisi cetvel niyetine kullanacaklari soyleniyor.


    (estranged - 3 Haziran 2003 15:15)

  • comment image

    1872 yılında doğan ve ilk adı grigoriy yefimoviç olan rus keşiş... ayrıca son rus çarı olan ikinci nicholay*'ın oğlu alexey*'yi şu an bile hala nasıl olduğu bilinmeyen bir yöntem ile iyileştirdikten sonra rus sarayında saygın bir yer edinir. rusya'nın birinci dünya savaşı'na girmesiyle çarın saraydan ayrılarak cepheye gitmesiyle çariçe aleksandra'yla olan ilişkileri daha da samimi bir hal alır. rasputin'i tanrı'nın bir elçisi olarak gören çariçe ile mektuplaşmaya başlarlar. bu mektuplarda görülür ki rasputin çariçeyi de ayartmıştır. bu dedikoduları duyan saray ahalisi bundan rahatsız olur ve rasputin'e gizliden nefret duyarlar. bu nefret, onu öldürmek için planlar kurmalarını sağlar. rasputin çariçe'ye yazdığı bir mektupta bir kehanette bulunur."eğer beni öldürürlerse, sizin aileniz de en geç 2 sene içinde öldürülecektir." daha sonra çarın bir akrabası tarafından zehirli bir şarap ile öldürülmek istenir fakat rasputin zehir falan dinlemez. bunu gören eleman, 2 el ateş eder ama kurşunlar da rasputin'e etki etmez. daha sonra saraydan kaçan rasputin, nehirde boğulmuş olarak bulunur. rasputin'in kehanettinden sonra çariçe, ölümü beklemeye* başlar. gerçekten de romanov ailesi kurşuna dizilirek öldürülürler. ayrıca bu adam okuma yazma da bilmezmiş. ölüm tarihi 1916 olarak bilinmektedir.


    (kablam - 28 Ocak 2004 23:43)

  • comment image

    (bkz: grigori yefimovich rasputin)

    rusya tarihi ilginç karakterlerle doludur. deli petro, katarina, rasputin, bu isimlerden sadece bir kaçı. fakat bu karakterler içerisinde en garip ve en az bilinenlerden biri grigori efimoviç rasputin'dir.

    ural dağları eteklerinde küçük bir köy olan pokrovskoye’de dünyaya gelir rasputin. resmi doğum tarihi 22 ocak 1869 olarak geçer kayıtlara. varlıklı bir toprak ağasının oğlu olduğu için bu kayıtlara netlikle ulaşabiliyoruz.

    rasputin’in ilk çocukluk yılları sibirya’da geçer. doğayla iç içe, babasının çiftliğinde kardeşleri ile beraber hayatı tanımaya başlar. uzun boyu, derin mavi gözleri ile çevrenin ilgisini daha küçük yaşlardan itibaren çekmeye başlamıştır. daha da ötesi ilginç bir şekilde dile getirdiği bütün tahminleri ve öngörüleri gerçeğe dönüşmektedir bu küçük kâhinin.

    fakat bir olay var ki rasputin gerçek anlamda ailesini ve köylüleri hayretler içinde bırakır. bir gün babasının çiftliğinden bir at çalınır. rasputin ne atı, ne hırsızı, nede olayı görmemiştir. fakat babasına hırsızın adını söyler, önce kimseyi bu şekilde itham etmenin yanlış olduğunu düşünür babası ama işin ilginç tarafı rasputin’in hırsız dediği adam kendiliğinden suçunu itiraf eder. bu olaydan sonra ailesi ve bütün çevresi onun gerçekten doğaüstü güçlere sahip olduğunu düşünmeye başlamıştır.

    sibirya’da, ural dağlarının zorlu doğa koşullarında geçen çocukluktan sonra ailesi onu din eğitimi görmesi için verkhoturye manastırına gönderirler. burada din eğitimi almaya başlayan rasputin manastırda da ilginç yeteneklerini sergilemeye devam eder ve kısa sürede keşiş olur. bundan sonra manastırın vaiz heyetine katılan rasputin rusya’yı gezmeye başlar. 1886 ve 1901 yılları arasında bütün rusya’yı, balkanları, italya ve yunanistan’ı dolaşır. hatta kudüs’e kadar götürür bu geziler onu.
    gittiği yerlerde vaazlar veriri rasputin diğer din adamları gibi. fakat onun vaazlarını diğerlerinden ayıran yaptığı kehanetlerdir. bu kehanetlerde sırayla gerçekleştikçe popülaritesi günden güne artmaya başlar genç keşişin. öyle ki 1904 yılında çar romanov’un küçük oğlu aleksi’nin hemofili olduğunu öğrenir ve çocuğu ancak kendisinin tedavi edebileceğini iddia eder. tabiî ki bunu yapacaktır da.

    1905 yılı rasputin’in ülke çapında büyük bir üne kavuştuğu yıl olur. st. petersburg’da verdiği bir vaazda 1. dünya savaşından ve yaklaşmakta olan bolşevik devriminden bahseder. yine tarih onun yanılmadığını bize gösterecektir. artık saraya çok yakındır ve vaazlarında aleksi’nin hastalığını kendisinin tedavi edebileceğini çariçe aleksandrova’ya açıklar. çariçe kendisini saraya çağırır ve böylelikle petersburg ve kremlin saraylarının kapıları rasputin’e sonuna kadar açılmış olur.
    bundan sonra saray yılları başlar grigori efimoviç için. saray çevresi ve rusya yüksek sosyetesi için birçok vaaz verir, radikal görüşleri ve ilginç kehanetleri onu rusya burjuvazisinin en merak edilen adamı yapar. uzun boyu, heybetli sakalı, insanın içine işleyen derin bakışları ve inanılmaz hitabet gücü ona özellikle kadınlar arasında büyük bir hayran kitlesi oluşturur. en büyük hayranı ise çariçe aleksandrova’dır.

    rasputin efsanesinin en ilgi çekici bölümü ise bu sibiryalının küçük aleksi’yi tedavi etmesidir. hemofili olduğunu daha öncede belirttiğim aleksi 1907 yılında çok ağır bir kanama geçirir ve çariçe rasputin’i çağırır. rasputin parmaklarıyla çocuğun açık yaralarına dokunarak ve bir takım dualar okuyarak kanamayı birkaç dakika içerisinde durdurmayı başarır. hatta bu olaydan sonra öldüğü 1916 yılına kadar aleksi’nin tedavisiyle bizzat ilgilenir. bu zaman zarfında aleksi’in eski sağlığına kavuştuğunu biliyoruz. bu olay çar’ın da güvenini kazandırır rasputin’e, artık sarayda ki yeri çok sağlamlaşmıştır. artık aileden birisi gibi olmuştur rasputin.

    dış politikadan, günlük olaylara hatta aile meselelerinde bile çariçe onun görüşünü almadan hiçbir karar almamaktadır. iddialara göre aralarındaki yasak ilişki özellikle bu olaydan sonra çok daha ilerlemiştir. çariçe tamamen rasputin’in etkisi altındadır.
    saraydaki bu şaşalı yaşantı ta ki 1916 yılında rasputin’in bir komploya kurban gitmesine kadar sürer. grigori efimoviç hanedan ailesinden pres feliks yusufov tarafından öldürülür. cinayet’in hikâyesi en az rasputin’in hayat hikâyesi kadar ilginçtir.

    rasputin prens yusufov tarafından bir davete çağrılır, fakat prens rasputin’i kendisi ile özel bir konuda görüşmek bahanesiyle davetten önce evine daha bütün misafirler gelmeden ayrı getirtir. durum oldukça gariptir, rasputin’i bahçe tarafında bodrum katında bir odaya indirirler fakat ikramda kusur yoktur. siyanürle hazırlanan kurabiyeler ve yine siyanürlü şarap sunulur rasputin’e. merakla prens’in ne anlatacağını bekleyen rasputin kurabiyeleri afiyetle yer ve hatta şaraptan da birkaç kadeh içer. bir türlü konuya girmeyen ve lafı geveleyen prens rasputin’e hiç bir şey olmadığını görünce telaşa kapılır, müsaade ister ve komployu hazırladığı ve yine evde başka bir odada onu bekleyen ingiliz ajanından yardım ister.

    ingiliz ona bir silah verir ve sessizce bu işi bitirmesini söyler. silah kullanmasını pek bilmeyen prens telaşla odaya döndüğünde rasputin’i gayet sinirli bir şekilde beklerken bulur. rasputin tam neden burada bu kadar bekletildiğini sorarken prens silahı çeker ve iki el ateş eder, başından ve boynundan yaralanan rasputin yere yığılır. komplocu prens bu işi bitirdiğini zannederek yukarı çıkar ve diğer işbirlikçileri aşağıya çağırır. fakat iki metrelik bu dev sibiryalıyı öldürmek o kadarda kolay değildir. prens ve komplocular odaya girdiklerinde rasputin ayaktadır ve kapıdan ilk içeri giren prensin üzerine atılır. prensi alt eder ve diğer üç adamla boğuşmaya başlar, şaşkınlık içindeki bu adamları da derdest ettikten sonra rasputin kendisini bahçeye atar ve kaçmaya başlar. fakat katiller peşine düşerler rasputin bahçe duvarını aşacakken arkasından ateş ederler ve durdururlar.

    artık bu tehlikeli adamı öldürdüklerini düşünürler ve cesedini neva nehrine atarlar. ceset birkaç gün sonra nehirden çıkarılır, otopsi yapılır. otopsi raporuna göre rasputin kurşunlardan değil ciğerine dolan sudan, yani boğularak ölmüştür. onu öldürmek hiçte kolay olmamıştır anlaşılan.

    cinayet ile ilgili bu denli detaylı bilgilere, bu cinayeti planlayan ingiliz ajanının günlüklerinden ulaşıyoruz. işin en ilginç tarafı rasputin’i ingiliz hükümetin öldürttüğü gerçeğini de yine bu ismine bile ulaşamadığımız ingiliz ajanının günlükleri ve ingiliz istihbarat kayıtları doğruluyor. kayıtlarda rasputin’den “kara güçler” kod adıyla çokça bahsediliyor. ölüm emri ise bizzat ingiliz savaş dairesi tarafından veriliyor.

    peki ingilizler neden rasputin’i öldürmek istediler. bunu da o yıllarda ki rusya gazetelerine rasputin’in verdiği bir demeçten öğreniyoruz. çünkü rasputin o yıllarda hükümet ve saray çevresinde ki savaş karşıtı lobinin sözcüsü konumunda ve hatta çar’a rusya’nın savaştan çekilmesi için baskı yapmakta. bir demecinde bu savaşın tamamen bir aptallık olduğunu ve çar’ın bu savaşı kaybedeceğini ve hatta bu süreçte rusya’da sosyalistlerin iktidara gelebileceğinden bile bahsediyor. dolayısıyla ingilizlerin bir müttefiklerini daha kaybetmemek için, rusya’nın çekileceği cephelere de takviye edecek imkânları da olmaması sebebiyle rusya’yı mutlaka savaşta tutması gerekiyor. işi içeriden bitirebilmek için ise rasputin’i susturma yoluna gidiyorlar.

    bu gerçekler seksenli yıllara kadar bir sırdı ve rasputin sadece bir kâhin, içkiye ve eğlenceye düşkün bir saray karakteri olarak biliniyordu fakat şimdi biliyoruz ki rasputin dünyanın kaderini değiştirebilecek kadar önemli bir adamdı. ya ruslar savaştan çekilselerdi, 1. dünya savaşını kaybedenler ingiliz ve fransızlar olsaydı, osmanlı yıkılır mıydı veya sovyetler kurulur muydu? bunlar da rasputin’in bize düşündürdüğü birkaç soru olsun.

    edit: rasputin hakkında yayılan bir çok mit var. hatta ortada müzelerde dolaşan bir penis var, karşı konulamaz bir cinsel gücü olduğu söylenir hep, baktığını yatağa atıyormuş derler. araştırdım onların aslı astarı yok, ama malafat kendisine ait, felix yussupow'un marifeti sanırım.


    (seiduna - 14 Haziran 2014 22:22)

  • comment image

    illa "rasputin'i o muhteşem papazı şiirleştireceğim." diyorsanız,bunu;beklediğiniz üzere saygıyla karşılarım.hatta organizmanın alışık olmadığı bir jestle;(aslında nasıl kabul ederseniz öyle)
    " sert yazılar yazıldı
    kırpık sakalına

    öldün.
    sıcak denizlere inmeden"
    mısralarıyla son bulan bir şiir yazmanızı tavsiye ederim.yayına değer bulunup bulunmaması pek mühim değil.yeter ki şiirleşsin rasputin,bir şekilde yorsun beynimizi.


    (dasein - 31 Mayıs 2004 23:28)

  • comment image

    tolkien'in grima soluncandil'i yaratırken rasputin'ten esinlendiği söyleniyor. hayatteyken yaralı parmağa işememiş bir ibnetor olsa da böyle bi iyiliği dokunmuş insanlığa en azından ne diyim.


    (neen - 3 Kasım 2004 16:52)

  • comment image

    çok yakın bir arkadaşımın kedisinin adı. kedi, bu adı haketmeye çalıştığı için olsa gerek her yere işemekte, bizi dayaktan öldürmekte, gözümüze bile tırnaklarını çıkarttığı patilerini savurmakta ve kurufasülye pişirdiğim bir gün, yemeğin pişmesini bekleyemediği ve bunu bana çok can acıtıcı bir şekilde anlattığı için yarı çiğ olarak tam dolu bir tabak yemiş, ona "yanına kuru soğan da patlatayım, ister misin?" soruma elime yeni bir çentik atarak cevap vermiştir. son 4 senedir sahibiyle birlikte almanya'da yaşıyor ama hala gülmeden anamayız kendisini. son derece maganda bir kediydi. özellikle de o zamanlar ki sevgilimle yanyana oturuken gelip aramıza zorla o koca kıçını sığdırarak girmesi ve zavallı çocuğu dişleri ve tırnaklarıyla korkutup başka koltuğa kaçırması ne kadar kıskanç olduğunu da göstermiştir ki eh, böyle boncuk, mırnav, pamuk gibi isimler duruken tutup da kedinin adını rasputin koyarsan olacağı budur tabi.


    (kankarella - 3 Kasım 2004 17:03)

  • comment image

    babafingosu hakkındaki entryler okununca akla zamanla uzayan mesafelerin temellendiği aynı mentalitenin ürünü olarak zamanla uzayan organları getiren muhterem.

    alev alatlı'nın aydınlanma değil merhamet adlı son kitabından öğrendiğimize göre bu abinin kafatasını balta bile parçalayamamış. sibirya'da araştırma yapan arleologlar bunu bölge halkının önemli bir bölümünde olan kafatası anomalisi ile açıklıyorlarmış. bu aziz pederin de kafa kemikleri normalden beş altı kez daha kalınmış.

    kafatası parçalanmamış ama bayılmış rasputin. battaniyeye sarıp buz kaplı neva nehrinde açtıkları bir delikten nehre atmışlar. bir kaç gün sonra ceset ortaya çıktığunda ciğerlerinin su dolu olduğu görülmüş. bu suyun altında nefes almaya çalıştığı anlamına geliyormuş. ayrıca sözünü ettiğimiz kafatasını parçalamaya kasma eyleminden hemen önce de zehirlemişler ve kurşunlamışlar ağayı.


    (avasas - 31 Aralık 2004 01:30)

  • comment image

    boney m'in süper eğlenceli parçası olarak rasputin'in seks manyağı kişiliğini öne çıkaran ve bayanlara ettiği selamları, karşılığında gördüğü muameleyi ve rus çariçesi ile olan maceralarını anlatan rasputin. konuşması ile, hali tavrı ile akılları alan, korku ile karışık hayranlık beslenen bu büyük öğretmen ve kutsal adam moskova'ya gelir, önce sosyeteye neticede ise saraya girer, vazgeçilmez bir adam olur çıkar. sonu acıklıdır ama, kellesini alırlar rasputin'in, ki ben bütün bunu dönemin "heyecanlı" yapısına veriyorum, zaten sonradan da devrim olmuştu. günümüzde olsa rasputin erdal acar ayarında bir adam olarak celebrity olmanın tadını çıkarır, sözlükte olsa mesaj üstüne mesaj alırdı. onun şansı 20. yy. başı rusya'sına denk gelmek oldu, rahmetle anıyoruz bu uzun saçlı çakır bakışlı fantastik insanı. go go rasputin!

    there lived a certain man in russia long ago
    he was big and strong, in his eyes a flaming glow
    most people looked at him with terror and with fear
    but to moscow chicks he was such a lovely dear
    he could preach the bible like a preacher
    full of ecstacy and fire
    but he also was the kind of teacher
    women would desire

    ra ra rasputin
    lover of the russian queen
    there was a cat that really was gone
    ra ra rasputin
    russia's greatest love machine
    it was a shame how he carried on

    he ruled the russian land and never mind the czar
    but the kasachok he danced really wunderbar
    in all affairs of state he was the man to please
    but he was real great when he had a girl to squeeze
    for the queen he was no wheeler dealer
    though she'd heard the things he'd done
    she believed he was a holy healer
    who would heal her son

    ra ra rasputin
    lover of the russian queen
    there was a cat that really was gone
    ra ra rasputin
    russia's greatest love machine
    it was a shame how he carried on

    but when his drinking and lusting and his hunger
    for power became known to more and more people
    the demands to do something about this outrageous
    man became louder and louder.
    this man's just got to go! declared his enemies
    but the ladies begged "don't you try to do it, please
    no doubt this rasputin had lots of hidden charms
    though he was a brute they just fell into his arms
    then one night some men of higher standing
    set a trap, they're not to blame
    "come to visit us" they kept demanding
    and he really came

    ra ra rasputin
    lover of the russian queen
    they put some poison into his wine
    ra ra rasputin
    russia's greatest love machine
    he drank it all and he said "i feel fine"
    ra ra rasputin
    lover of the russian queen
    they didn't quit, they wanted his head
    ra ra rasputin
    russia's greatest love machine
    and so they shot him till he was dead
    oh, those russians...


    (cheja - 26 Ekim 2001 05:25)

  • comment image

    aynı adlı boney m şarkısını yaklaşık otuz yıl gecikmeyle keşfetmemden sonradır ki merak ettim kim lan bu adam diye. araştırdım.
    grigory rasputin batı felsefesinin ulaştığı son noktadır.
    hangi felsefi doktrin yenilenmeye, katarsise, sormaya ve öğrenmeye; yani en temelde mutluluğa erişmeye çalışmıyor ki? ve işte hangimiz (bizler erkeğiz) göstere göstere bir ayı, bir hayvan gibi yaşama ve buna rağmen toplum içinde prens muamelesi görme lüksünü aramıyoruz ki? ve sizden tembelliğim yüzünden bu iki olgu arasındaki korelasyonu tam olarak kuramadığımı yüzüme vurmamanızı rica edebilir miyim?

    en başta rasputin'in fotoğraflarında belirgin bir durum var: toplu fotoğraflarda herif bir düzine kadının arasında hep tek başına tarantula gibi oturuyor. saç baş dağılmış. sarı gözleri deli deli bakıyor. ve gülmesini çok zor tuttuğuna yemin edebilirim. kompozisyondaki diğer romanov katanalarından hangilerinin rasputin'le güreş tuttuğunu anlamak ise zor değil. mümkün olan en ölü noktaya, en uzak ufka bakmaya çalışan çirkinlerin tamamının rasputinize olduğunu kitap gibi okuyorum. deli keşiş rasputin seviştiği kızların listesini tutan, eşine dostuna derhal "olum dün gece ne oldu biliyon mi eheikiki" diye yetiştiren biz mikroçip erkekleriyle büyük taşak geçercesine her karede ayı sikinin kemiğiyle poz veren ufuk güldemir vakarıyla bakıyor. için için gülüyor. (üstelik kadınlar entas öğrencisi gugu veya reklamcı lülü değil; biri rus çariçesi, öbürü onun yeğeni, beriki bilmemne kontesi...)

    ikinci özelliği de tek başına verdiği hemen tüm resimlerde bir elini göğsünde tutuyor olması. eğer biz çocukken satılan he-man figürinleri gibi dirsekten yaylanan koluna nüzül inmediyse, bu pozun anlamı boynundaki haça temas etmek olabilir. her şekilde bu duruş adama çok ciddi bir hava veriyor. "lan resim çektiriyoruz, düzgün duralım" diye düşündüğü belli oluyor. oysa toplu fotoğraflar? orada bunu düşünmüyor olması harika bir insanlık ipucu. orada oyun bahçesinde herif işte, dankek gibi oturuyor mutlu mutlu.

    çariçenin hasta oğlunu nasıl iyileştirdiğine gelince. adım gibi biliyorum ki nazik hareketlerle çocuğun odasına girip kapıyı kapattıktan sonra cübbesini savura savura yatağa hamle etti ve dişlerini göstererek "ayağa kalk lanetli küçük sıçan! meryem ana şahidim olsun boğazlarım seni! numaralarınla bütün sarayı oyuncak etmişsin iblisin dölü!" diye kükredi. çocuk da korkudan iyileşti. rasputin'in masum, katıksız hayvan yüreği ne kadar sızlasa da böyle yapılması gerekiyordu. çünkü uygarlığın telleri belki de haddinden fazla mükemmel akord edilmişti, kopmak üzereydi. çocuğa o kadar iyi bakıyorlardı ki zavallının bedeni iyileşmeyi akıl edemiyordu.

    ölümü üzerindeki şaibe de malum. bana kalırsa kendisini öldürmeye çalışan prens bozuntusunu öyle kötü dövdü ki, sonunda onu altetmeyi başardıklarında prens kepaze olmamak için en yakındaki yalakasına patlak dudaklarının arasından "bu suçu sen üstleneceksin" diye emretti. sadece imparatoriçeyi ayarttığı için değil, sadece perde arkasındaki politik etkisinden değil; rasputin'i olmak istedikleri ama türlü mecburiyetlerden dolayı olamadıkları her şey olduğu için öldürdüler. bakımsız, kaba, sarhoş, akıllı, deli, heybetli, özgür, etkileyici olduğu için canına kastettiler.

    netice itibariyle bana sorsalar tarihte kiminle ne yapmak isterdin diye, hiç düşünmeden üzerimde bele oturup etekleri aşağı doğru genişleyen redingotum olduğu halde rasputin'le karşılıklı wunderbar bir kashachok oynadıktan sonra birer koltuğa ilişip votka içerek sohbet etmeyi dilerdim. "sana russia's greatest love machine diyorlar ağabey?" diye sorduğumda "oh no. love artist my boy, love artist" diyerek ağız dolusu gülmesini isterdim.

    entirinin sonuna dek inatla bahsetmediğim tek nesne de yine entirinin sonuna dek üçer satır atlaya atlaya o nesneye rastlamayı bekleyenlere girsin ah hah haay...


    (aziz kedi - 30 Ağustos 2006 21:51)

  • comment image

    bi rus efsanesi... rasputin’in inanılmaz bi ikna gücü wardır, konuştuğu insanları adeta hipnotize eder, hatta istese rusya ordusunu bi anda kendi ordusu haline getirebilir (bilemiorm tam olarak), küçükken en vahşi atları bile sadece konuşarak sakinleştirdiği öne sürülür. rasputin uzun yıllar rus hanedanını ve sarayı etkisi altına almış, hanedan üzerindeki etkisiyle devleti denetlemiştir.. çariçe aleksandra, ailede ırsi olan (bkz: hemofili) hastalığını ancak onun tedavi edebileceğine inanır, kadınlara olan düşkünlüğüyle ünlenen rasputin tüm dünyada bi “seks makinası” (bkz: aydemir akbas) yaftası yemiştir adeta. söölentie göre; sarayda verilen bi partide, rasputin’e önce bayağ bi zehir verilmiş fakat o ölmemiştir, bunun üzerine bi kaç kişi tabancalarla defalarca ateş etmişler, lakin yine de ölümü 4-5 saat sürmüştür. kötüler uzun ölür hem.


    (cyrano - 10 Ocak 2000 06:26)

Yorum Kaynak Link : rasputin