Süre                : 12 dakika
Çıkış Tarihi     : 04 Ocak 1978 Çarşamba, Yapım Yılı : 1978
Türü                : Kısa Film
Ülke                : İngiltere
Yönetmen       : Robin Lehman (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Robin Lehman (IMDB)(ekşi)

Ödüller      :

Berlin Film Festivali:Golden Berlin Bear-Short Film


  • "o degil de, hatun o gozluklerle michael jackson'in son hallerine benziyor ayni. evet diziyle ilgili yorumum budur."




Facebook Yorumları
  • comment image

    daredevil ile bu derece, çılgıncasına kıyaslanmasına bir anlam veremiyorum. insanlar milimi milimine daredevil ile kıyaslamaya çalışıyor. karakterlerin motivasyonunu kıyaslıyor, konuyu işleyişini kıyaslıyor, sinematografisini kıyaslıyor, kareografisini kıyaslıyor. dizinin mcu'da geçmesi, daredevil ile jessica jones'un aynı mahallede olması ya da bu iki dizinin defenders'a çıkması bu iki diziyi birbirlerinin aynısı yapmıyor ki. ikisi birbirinin aynısı olmak zorunda değil ki. bu dizi jessica jones. bu farklı bir dizi. bu mantık gelecek olan luke cage ve ıron fist dizilerini de daredevil ile kıyaslayacaktır. daredevil'ı illa bi'şeyle kıyaslamak istiyorsanız daredevil'ın ikinci sezonuyla kıyaslayın. daredevil, jessica jones, luke cage ve ıron fist dizilerinin birbirlerinden farklı yapıda olmaları bu dizilerin zararı değil. tam aksine zenginliği.

    favori iki eleştirimden birisi "bu nasıl süper kahraman dizisi, kahraman olması gereken kişinin kahramanlıkla ilgisi yok" yahu dizinin tanımında zaten eskiden kahramanlığı denemiş ama başarısız olmuş diyor. hakeza çizgi romanda sistem bu şekilde. jessica jones'un kahraman olmak gibi bir derdi yok. zaten denemiş başarısız olmuş. hala neden kahramanlık bekliyorsunuz ? ikincisi "kareografi daredevil gibi değil" evet bende dizinin kareografisi çok başarılı bulmuyorum. ama daredevil ile kıyaslamanın bir mantığı yok. daredevil'da ki dövüş sistemi martial arts. daredevil ninja eğitimi almış biri. jessica jones ve luke cage ise mahallenin kabadayısı kıvamında insanlar. daredevil'ın karşısına hand ninjası çıkıyor. luke ve jessica'nın karşısına rugby takımını toplayan adam çıkıyor.

    yani işin özü. jessica jones'u isteyen istediği gibi dizinin kendi içerisinde eleştirsin. herkes beğenmek zorunda değil elbet. ama bu derece daredevil ile kıyaslamak son derece yanlış. insanlar diziye resmen daredevil'ın ikinci sezonu muamelesi yaptı.


    (dean - 24 Kasım 2015 13:37)

  • comment image

    o degil de, hatun o gozluklerle michael jackson'in son hallerine benziyor ayni. evet diziyle ilgili yorumum budur.


    (red sonja - 2 Aralık 2015 08:28)

  • comment image

    çok beğendim. film noir zaten kuru ekmekle bile güzel gidiyor. buna da yakışmış.

    jessica jones karakterine çizgi romanlarda denk gelmemiştim. beğendim. sorunlu, geçim ve ilişki sıkıntısı yaşayan süper kahraman tiplemeleri (mesela peter parker) bana her zaman kalesinde uzaya uçup gelen götünden ışık saçan adamlardan daha yakın, daha gerçekçi gelmiştir.

    ana karakterlerin neredeyse tamamının kadın, zenci, eşcinsel gibi baskılanan kesimlerden olması nihayet amerikan ana akım yapımlarda kırılamayan azınlık temsiliyeti problemini kökten çözmüş. hiçbiri de zorla yerleştirilmiş durmuyor. çıtayı yukarılara çekmiş.

    anlatım çok olgun ve mütevazı. akşam eve nasıl ekmek götürücem diyen kahraman gördük. daredevil'la anlatım dilinin benzeşmesi de hoşuma gitti, daredevil'ı da çok beğenmiştim ama bu onun da üstüne kat çıkmış.

    hikayenin alt metni de çok iyi. sen süper kahramanlar savaşıyor diye izlersin ama aklına temel toplumsal sorunların çözümünün ne kadar zor olduğu gelir.

    netflix'inizden ısrarla isteyiniz.


    (ssg - 4 Aralık 2015 03:57)

  • comment image

    1x13'de tek bir sahnesi var ki, bu sahne bir yana, kalan bütün bölümleri bir yana..

    --- spoiler ---
    jessica dizi boyunca surat asan, neşesiz ve mutsuz bir karakter.. ve son sahnede, kilgrave'in kontrolünde olduğunu düşündüğümüz sahnede kilgrave yaklaşıp "let's start with a smile" dediği anda jessica'nın bu herşeyini almış ve en çok nefret ettiği karaktere dişlerini göstererek kocaman gülümsemesi. o karanlık anda bu kadar beklenmedik ve içten bir gülümseme beklemeyen bende hem aydınlık, hem de acı bir sahne olarak yer etti..
    ---
    spoiler ---

    ve simdi farkettim ki editi: bölüm adı aka smile imiş..


    (sencg - 15 Aralık 2015 15:34)

  • comment image

    güzel dizi, bu tarzı seviyorsanız izleyin, bir şey kaybettirmiyor. ben heyecanla izledim ama beğenmeyen de olmuş, daredevil'le kıyaslanmış falan.

    neyse asıl diyeceğim şu ki; 2. sezon çekilecekse aramızda para toplayıp jessica'ya ceket, pantul falan alalım. kızceğiz 13 bölüm boyunca mavi kot, siyah deri ceket giymekten harap oldu.


    (izaleisuyuu - 16 Aralık 2015 22:45)

  • comment image

    kendisini süper kahraman dizisinden ziyade, dram dizisi diye nitelendirmek daha akilane olacaktır. zira evet, nihayetinde bir şekilde üstün güçler edinmiş bir kızcağız var ortada ama başına gelen pişmiş tavuğun başına gelmiyor. gücünü kazanması olayına paralel olarak ailesini kaybetmesi ve evlatlık durumuna düşmesi zaten başlı başına bir travma. insanüstü güç, dayanıklılık ve zıplama ek pakedi güncellendikten kelli, "ben niye süper kahraman olup da suçlu kıçı tekmelemiyorum abla gı?" kafasına erişiyor. akabinde derhal kendisine bir kostüm ayarlıyor ve porno dünyasına girse de sırıtmayacak bir sahne ismi buluyor *: jewel.

    jewel, daha ilk icraatında -belki de çizgi roman dünyasının gelmiş geçmiş en saf kötülerinden biri olan *- morlulu adam'a * denk geliyor. o morlulu adam ki; charles manson kıvamında, düşünceleri yönetebilen, kendisi suça karışmadan her istediğini karşısındakine yaptırabilecek bir güce sahip sirseri bir şahsiyet. "hmmm ne kadar da kavisli totoya sahip güzel bir kadın *" düşüncesiyle bu gariban kızımızı kontrolü altına alıp, yıllarca sevgilisi gibi kullanıp tecavüz ediyor. al sana bir travma ve dram daha. etti mi iki? jewel, bir şekilde morlulu adam'ın elinden kaçızlıyor ve yeniden jessica jones olup, "atom fiziğine de profesörlüğe de lanet olsun; anamdan emdiğim süt burnumdan geldi" deyu süper kahramanlık sahnesinden çekilip erken emekliliğini açıklıyor. izini kaybettirip gayet başarısız bir serüveni olacak dedektiflik bürosunu açıyor.

    buraya kadar olan kısım, zaten diziye başlamadan önce jessica jones'a dair bilinmesi gereken detaylar. o nedendir ki spoiler ibaresi koymadım; zira dizi bundan sonrasını anlatıyor. görüldüğü gibi pek de elle tutulur bir başarı hikayesi yok ortada. tam tersine, gayet travmatik bir kaybeden hikayesi. süper kahramanlık yapımlarından beklenen -ki chris nolan onu bir kısım değiştirip, aslında süper kahramanlarının da başarısız ve zayıf noktalarının olabileceği tezini ortaya sundu- herkesin kıçını tekmelesin, yenilmez olsun, atlasın, zıplasın, yalasın, havada şıpagat çeksin, helikopterden helikoptere atlarken havada şarjör değiştirsin ve günün sonunda muhakkak kazansın, aksiyon tavan yapsın gibi şeylerdir. dolayısıyla jessica jones bunu pek karşılamıyor ve beğenmeyenlerin beğenenlerden çok olmasını da doğal buluyorum. salt kahramanlık olayının yanı sıra; dramı, dedektiflik hikayelerini, karanlık havayı benim gibi seven kitleler ise muhakkak beğenmişlerdir/beğeneceklerdir. bu diziye başlamayı düşünüyor, hakkında araştırma yapıyorsanız, bir şekilde bu yazıya denk geldiyseniz, kendinizi "yok babacım aksiyon olsun, sevmiyom dram mram ben" diyenlerdenseniz; yanlış yerdesiniz. bilgisayarlarını yeni açanlar için tekrarlıyorum: yan-lış yer-de-si-niz. şayet benim gibi diğer türdenseniz, konusu ve film noir tadındaki karanlık atmosferi sizi içine direkt alacaktır.

    birinci sezona dair tek eleştirim şu: purple man karakterinin bir süre sonra şapşal aşık gibi dolanmaya başlaması pek hoşuma gitmedi açıkçası. neredeyse empati yapıyordum adamla. halbuse kendisi daha önce de bahsettiğim üzere gayet it, sirseri ve kötü bir karakter. baya bir kötü hem de. david tennant harika canlandırmış, burada bir sıkıntı yok. önüne ne konduysa oynamış adam da, senaryonun o kısmı biraz zayıftı açıkçası. efsanevi bir karakter çıkabilirdi böylelikle. zira bu adamdan tiksinmemiz gerekiyor, empati yapmamız değil. ha şu şekilde de çok kötüydü demek de acımasızlık olur. daha iyi olabilirdi sadece. onun dışında yan karakterleri de sevdim ben. bunu niçin söylüyorum? zira daredevil'de yan karakterler çıktığında sıkıntıdan ve sinirden kendimi skesim geliyordu kimi zaman. ana karakterleri ne kadar sevdiysem, yan karakterlere de bir o kadar ayar olmuştum. bir süre sonra da sahneleri atlamaya başlamıştım zaten, "yapacağınız işidi" deyu söylenerek. cesika cons'ta böyle bir sıkıntı gözlemlemedim. nihayetinde, bazı ufak aksaklıklar olmakla birlikte tadı damakta kalan bir dizi olmuş jessica jones.


    (frank castle - 30 Aralık 2015 19:10)

  • comment image

    jessica jones bir süper kahraman dizisinden çok dedektif ve drama dizisi. bu açıdan kendisini ingiliz dizisi the fall ile veronica mars'ın karışımı olarak görüyorum. içinde biraz daha sertlik ve süperlik(!) var sadece.
    peki güzel bir dizi mi? açıkçası jessica jones'un çok iyi yaptığı şeyler de var çok kötü yaptığı şeyler de. bu tamamiyle nereden baktığınıza bağlı. eğer daredevil ile karşılaştırırsanız onun kadar başarılı değil. konu bütünlüğünü sağlamada yer yer sıkıntılar yaşıyor. vaat edilen aksiyon sahnelerini tatmin edici bir şekilde sunamıyor. çünkü jessica her ne kadar güçlü de olsa, birileriyle dövüştüğünde gördüğümüz şey herifleri kolundan tutup oraya buraya fırlatması. daredevil gibi bir dövüş eğitimi olmadığından bunun olması biraz normal gerçi.

    bir de kötü adamından yeterince faydalanamıyor. david tennant beyin oyunculuğu harika fakat dürüst olmak gerekirse yorumu birazcık fazla teatral bence. çizgi romanlardaki saykoluk daha iyi verilebilirdi diye düşünüyorum. sonuçta çizgi romanlarda purple man sırf gürültüden rahatsız olduğu için yemek yediği restorantta garson ve aşçı dışındaki herkese nefesini tutmasını söyleyip ölümlerine neden olan, kendisi başka kadınlarla sevişirken jessica'ya izlettirip bide üstüne jessica'nın arzulamasını sağlayan piçin teki. dizide de piçin teki evet. ama süper kahraman işlerinde gördüğümüz en iyi kötü adam olabilecekken (joker de buna dahil) en iyilerden biri olabiliyor. karakterin sahip olduğu korkutucu hava, dizide olması gerekenden daha erken bir şekilde kayboluyor.
    bir de yan hikayelerini işleyip yan karakterleri kuvvetlendirmek istiyor fakat bunu yanlış zamanda yanlış bölümlerde yapıyor. böyle olunca da, ''len ortada killgrave var siz boşanmadan bahsediyonuz'' durumu oluyor. bu da trish gibi hikayesi iyi düşünülmüş karakterlerin önemsizleşmesine yol açıyor.

    jessica jones'un sorunu da tam olarak bu. nerede hangi hikayeyi anlatması gerektiğini oturtamadığı için mükemmel bir dizi olabilecekken potansiyelini yeterince kullanamıyor ve sadece "valla güzel dizi" konumunda kalıyor. krysten ritter, mike colter, david tennant başta olmak üzere oyunculuklar iyi ve karakterizasyon çok başarılı. trish, luke cage, jessica gibi karakterler çok iyi yansıtılmış ve cidden bölümler ilerledikçe altlarının doldurulduğunu hissediyorsunuz. sadece yanlış zamanlarda.

    seks sahneleri, cici olmayan kadın karakterleri, lgbti çiftleri ve barındırdığı şiddetle jessica jones, mcu evrenine bir sürü yenilik getiriyor. bunları göz ardı etmemek lazım. yapımcılar yeni bir şeyler yapmak için uğraşmışlar, bu yer yer diziye zarar verse de öncülük yaptıkları için tebrik etmek lazım. benim diziyle ilgili beklentilerim çok büyüktü, bu yüzden birazcık hayal kırıklığına uğradığım şeyler oldu. ama duygusal bakmadığımda jessica jones, halihazırdaki süper kahraman dizilerinin/filmlerinin arasından güçlü karakterleri ve beklenmedik sertliğiyle sıyrılıyor. alışıldık kadın kahramanlardan olmayan birinin ana karakter olması bile, alkışlanacak bir durum.


    (kadfat - 20 Ocak 2016 11:32)

Yorum Kaynak Link : jessica jones