Süre                : 2 Saat 10 dakika
Çıkış Tarihi     : 18 Mayıs 2003 Pazar, Yapım Yılı : 2003
Türü                : Biyografi,Drama,Tarih
Taglar             : adolf hitler character
Ülke                : Kanada,ABD
Yapımcı          :  Alliance Atlantis Communications
Yönetmen       : Christian Duguay (IMDB)
Senarist          : John Pielmeier (IMDB),G. Ross Parker (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Robert Carlyle (IMDB)(ekşi), Stockard Channing (IMDB)(ekşi), Jena Malone (IMDB)(ekşi), Julianna Margulies (IMDB), Matthew Modine (IMDB)(ekşi), Liev Schreiber (IMDB)(ekşi), Peter Stormare (IMDB)(ekşi), Friedrich von Thun (IMDB)(ekşi), Peter O'Toole (IMDB), Zoe Telford (IMDB), Terence Harvey (IMDB), Justin Salinger (IMDB), Chris Larkin (IMDB), James Babson (IMDB), Patricia Netzer (IMDB), Harvey Friedman (IMDB), Nicole Marischka (IMDB), Julie-Ann Hassett (IMDB), Thomas Brodie-Sangster (IMDB), Simon Sullivan (IMDB), Robert Glenister (IMDB), Ian Hogg (IMDB), Filip Hess (IMDB), Brendan Hughes (IMDB), Howie Lotker (IMDB), Robert Russell (IMDB), David Fisher (IMDB), Hana Frejková (IMDB), Wolfgang Müller (IMDB), Christopher Ettridge (IMDB), David Calder (IMDB), Marek Vasut (IMDB), Bruce Byron (IMDB), George Pensotti (IMDB), Joel Kirby (IMDB), Julian Wadham (IMDB), Richard Haas (IMDB), Richard Katz (IMDB), Laurence Kennedy (IMDB), Simon Chandler (IMDB) >>devamı>>

Hitler: The Rise of Evil ' Dizisinin Konusu :
Adolf Hitler'in gençlik ve savaş döneminden başlayarak, Alman İşçi Partisi'ne


  • "cbs'de yayinlanan hitlerin cikisini ve yukselisini anlattigi iki bolumluk tv dizisi...1919'lardan baslar..."
  • "" bir olguyu tek yönü bakış açısıyla açıklayınız" konulu bir teze örnek olabilecek bir film."
  • "ikinci bölümünün çekimleri halen türkiye'de sürdürülen prodüksiyon.."
  • "gün itibari ile tarihin tekerrürden ibaret olduğunu kanıtlayan filmdir.!!"
  • "zannımca sadece robery carlyle'ın performansı için bile izlenmesi gerek filmdir/dizidir"




Facebook Yorumları
  • comment image

    peter o'toole icin bile izlenmesi gereksiz olur, zaman kaybi olur. birincisi hitler bu kadar psikopat bir yasam tarzina sahip degildi. filmde bakinca sadece igrenclik uyandiriyor. en yakin arkadaslariyla böylesine yabanci gibi biri degildi. onun psikopatligi genel olarak fikirlerindeydi.ikincisi, hitler kesinlikle igrenclik uyandirmiyordu, sadece insanlara asiri bir güven vermekteydi,öylesine kendine güveniyordu ki insanlar pesinden kolayca gidiyordu. günlük hayatta oldukca kibar bir insandi. onun karizmasindan etkilenmemek sokaktaki insan icin cok zordu. filme baktigimizda ise karizmasiz, igrenclik uyandiran, mide bulandiran bir adam olmus. oysa insanlari oldugundan cikarip böyle baska biri yapmak tarihle bagdasmaz. herkes hitler'in nasil bir adam oldugunu biliyor dünya'da. cogu kimse karizmasina, askeri gücüne, liderligine, alman ordusuna, ve guderian, rommel, manstein gibi alman generallerine hayrandir. ancak 7 milyon kisiyi irk temelinde yok etmesi onu sonsuza kadar lanetlemis ve almanlarin üzerine kolay kolay silinemeyecek bir utanc birakmistir.
    hitler gibi bir adami böyle sapsalakca bir propoganda filmiyle kötülemek resmen dangalakliktir. basroldeki karakterin böyle anlatilmasi gercekcilikten uzak. estetik de yok filmde. oysa nazi savas filmlerinde, 2. dünya savas filmlerinin cogunda en azindan bir estetik vardir. pianist ve schindler's list'te hümanizm genel fikir olurken, paths of glory'de savas karsitligi, der untergang'da ve das boot'da savasi alman askerlerinin gözünden anlatir ve oldukca objektifitir. hitler the rise of evil ise estetik yönünden ve hümanizm yönünden yoksun sadece aha bakin bu seytan diyerek sadece kötüler, böyle gerzek bir zihniyet ancak amerikan sinemasindan beklenebilir.
    filmde bir diger karakterlerde de zayifliklar var. goebbels karakteri propoganda bakanidir. ancak son derece kendine güvensiz biri olarak geciyor. goebbels de karizmatik, sert bir adamdir gercekte.(der untergang'daki goebbels'i izleyin)
    ensest iliski de fazla abartilmis, yahudi katliaminin fazla üzerinde durulmamis.(yanilmiyorsam gercekte üvey kuzeni de onu seviyordu)
    filmin tek begendigim yönü peter o'toole'u izlemek oldu.


    (charles maurice de talleyrand - 13 Haziran 2007 16:47)

  • comment image

    film hitler'in neden "tek güc" haline geldiğinden, nasıl bir canavara dönüstüğünden ziyade, "nasıl" o hale geldiğini anlatmaya calısıyor. aslında filmin sonunda burke'den yapılan bir alıntıda bunun göstergesi. hitlerler bitmedi, hitler düşünceli insanlar hiçbir zaman dünyadan silinmedi, sadece birisi zamanı, mekanı ve şartları iyi değerlendirdi, insanları kullandı, attı. bir daha olmaması için filmin detaylarına iyi inmek gerek. aslında hitler "tek" değildir, film bunu haykırmaya calısmaktadır, filmde her kalkan elin, her hitler'in konusmasini alkislayan elin, her hitler'in partisine para yardimi yapan elin, hepsinin ve herkesinin o soykirimlarda kücük de olsa payi vardir.

    "şeytanın zaferi için gerekli olan tek şey iyi insanların hiçbir şey yapmamasıdır."
    edmund burke


    (daha - 14 Kasım 2007 09:14)

  • comment image

    gerçeklerden uzak bir şekilde çekilmiş sinematik değeri dahi olmayan uyduruk bir film. adolf hitler olduğunun dışında bir kişi olarak gösterilmiş. inanılmaz derecede kibar olduğu bir çok kaynak tarafından tartışmasız bir şekilde doğrulanan bir liderin bu şekilde gösterilmeye çalışılması filmi iyi niyetten uzaklaştırmış. sonuç olarak beş para etmez bir film olmuştur.

    not :peter o'toole a laf yok o ayrı.


    (boyleseyolmaz - 23 Kasım 2008 00:29)

  • comment image

    2. dünya savaşı mevzuunda sadece ve sadece yahudilere, onların çektiği zilyon yıllık acılara odaklanmamasıyla benzerlerinden ayrılan yapım. milliyetçiliğin kitleleri nasıl hızla etkileyebildiğini vurgulamasıyla iyi, nazi olayını "psikolojik delinin icadınden" ibaret göstermesi sikko. o dönemin koşullarını, siyasetini umursamadan hitler'i delilikle açıklamak mussolini'yi, franco'nun onunla dönemdaş olmasını açıklamakta yetersiz kalır. hepsi aynı tımarhaneden mi kaçtı lan bunların?


    (tetteh - 16 Aralık 2010 15:21)

  • comment image

    hitlerin yükseliş dönemine ait görece az film olması sebebiyle, ister tarihi belgesel tadında, ister aksiyon filmi tadında izlenebilecek, herkeze hitap eden başarılı bir filmdir.
    hitler'i robert carlyleın canladırmasını gayet başarılı buldum, fiziksel olarak farklı bir tip olmasına rağmen beni hitlerin gençliği olduğuna ikna etti.


    (antioch - 8 Ağustos 2011 10:07)

  • comment image

    hitler almanyası'nın ve genel olarak avrupa'nın savaş sonrası sosyo-politik koşullarını dikkate almaksızın faşizm olgusunu "hitler manyaktı" tespitine indirgeyen film. batılı kendini böyle aklıyor herhalde.


    (ed gein jr - 15 Ocak 2012 11:24)

  • comment image

    der untergang'ta çöküşünü izlediğimiz hitler'in, tam tersi bir dönemini, yükseliş dönemini, robert carlyle'ın inanılmaz performansı eşliğinde anlatan bir dönem biyografisi. alman yapımcı ve yönetmenler tarafından almanca olarak çekilseydi daha etkili olabilirdi kanımca. zira adolf hitler'in oriinal çekim konuşmalarını izlediğimizde, almancanın kendine özgü diyalekti ile kendisinin ayrılmaz bir bütün olduğu farkediliyor.


    (kdozzz - 15 Temmuz 2012 22:30)

  • comment image

    zerre kadar objektiflik barındırmayan, belgesel olamayacak bir yapım. hitlerin işemeye gittiği anları bile götlerinden uydurmaları bir yana, yalnızca 2 kişinin bilebileceği birçok diyaloğu ve yaşananları da tamamen sallamasyonlarla süsleyerek komik duruma düşmüşler.
    izlemeyenler bence hiç izlemesin, vakit kaybetmesin derim. onun yerine "öldüren karizma" isimli belgeseli izlerlerse bir parça daha bilinçli bir anlatım ve araştırma ile karşılaşabilirler. zira bu yapımın tek anlatmak istediği özetle şudur: "hitler o kadar iğrenç bir adamdı ki ağzından sümükler salyalar fışkırırdı. korkağın, şerefsizin, götverenin, adinin tekiydi. ona inananın ve peşinden giden herkesin de bacısını siksinler."


    (afterdark - 30 Ekim 2013 21:36)

  • comment image

    gördüğüm en iyi hitler performanslarından birini barındıran, tarihi akış içerisinde hitler'in ve nazi'lerin doğuşunu çok başarılı anlatan bir film.

    sa'den ss'e geçişi, hitler'in siyasi kariyerinin nasıl ve hangi şartlarda oluştuğunu, almanya'nın birinci dünya savaşı'ndan sonra içinde bulunduğu ekonomik buhranı ve avrupa'nın mevcut durumunu çok iyi anlatmış film.

    bu haliyle belgesel değeri taşıyor diyebilirim. kesinlikle izlenmesi gerek.


    (magracer - 19 Aralık 2013 18:31)

  • comment image

    kudüs hahambaşı'na "hitler hakkında senaryo yaz" desen ancak bu kadarını yapabileceği yapım.

    bazı kısımlarda ölçüyü o kadar kaçırmışlar ki, onlarca yıl içinde kendileri tarafından uydurulan ve yarı-resmileştirilen tarih metinleriyle bile maddi bakımdan çelişiyor.


    (birazsaydamlik - 19 Nisan 2014 17:19)

  • comment image

    robert carlyle ve peter stormarein sahneleri dışında keyif aldığım tek bir saniyesi bile olmayan film. işin acısı ise, iki savaş arasını ve ikinci dünya savaşını anlatan filmler arasında kalitesiyle ilk 10a kadar rahatlıkla sivrilmektedir. neden film izlemeyi sevmediğimin özeti sanırım bunlar, izleyebileceğimiz en kaliteli filmlerden birisi ve ne tutarlılığı var, ne gerçekçiliği var, ne objektifliği var. hiçbir şey yok lan filmde. hitler'in ve ernst röhm'ün sahnelerini skeç tadında izleyin geçin.

    nerede lan almanya'nın yaşadığı enflasyon ? google'a hiperenflasyon yazınca çıkan sonuçlara bakın, görsellere bakın. hepsi almanya ile ilgili amk. almanya'nın o yıllarda yaşadığını yaşamış daha başka bir ülke yok lan. ve sen o enflasyonu sadece "al, elimdeki her şeyi al amk" diye pazardaki esnafa atar çeken kadını göstererek yansıtıyorsun.

    http://upload.wikimedia.org/…man_hyperinflation.jpg

    grafiğe bak, logaritmik ilerliyor amk. 10-20 kuruşun lafını yapıyoruz ya, bu hafta bitmeden doların 23 lira olduğunu düşünün. adamlar her gün yaşadılar bunu.

    bunun içinde adamın biri çıkacak, "yahudileri kesicez analarını ağlatıcaz hobaa" diyecek ve oyları alacak. hitler'in konuşmalarını biliyoruz, yahudilere neler dediğini ve yaptığını biliyoruz. benim anlatmak istedim şu, ülke dünyanın gördüğü en büyük krizlerden birisini (belki de en büyüğünü) yaşarken güdüğün teki çıkıp kesicez kesicez derse ekonomiden zerre bahsetmezse yeter amk bi kapa çeneni diyip taşaklarını sıka sıka öldürürler bu adamı.

    işçi partisini araştır diye yolluyorlar, yahudileri imha etmeliyiz diyor adam. bu manyağı da iktidara getiriyorlar. oldu canım.

    enemy at the gates ile birlikte, az kalsın izlerken sinirden kendimi sikmeme sebep olacak iki boktan yapıttan biri. "ben bugün yatayım, sadece yatayım ya. o kadar boş vaktim var öyle böyle değil." diyorsanız izleyin. öbür türlü adını bile telaffuz etmeyin.


    (gunde 3 litre kola icen adam - 5 Mart 2015 10:32)

  • comment image

    hitler'in var olan kişilik bozukluklarını fazla abartılı aktarmış filmdir. hitlerin egolu ve kibirli kişiliği bu filmde aşırıya kaçılarak anlatılmış bu da filmi saçma bir mantığa bürümüş. der untergang çok daha başarılı bir filmdi.

    yükseklirken çevresinde kendinden yetklili bu kadar insanı o aşırı iğrenç ilişkileriyle nasıl yanına çekmiş? kimse bu filmde anlatılan hitler profiliyle dost olmaz hatta aynı masada bile oturamaz. sonuçta çevresinde daha bir parti başkanı olmadan bile azarladığı, aşırı saçma tepkiler verdiği insanlar hep kendisinden çok daha etkili isimler

    iddia olarak geçen hadiseler de gerçek gibi yansıtılmış. ayrıca bu filmin bence mutlaka en fazla süreyi ayırması gereken kısım olan hitler'in yabancı finansörleriyle ilişkisine sadece birkaç sn'lik kısımda değinilmiş. bu kadar uzun bir filmde mutlaka uzun uzun irdelenmeliydi. abd ve diğer batıl ülkeler galip tarafın ülkeleri olarak versay hükümlerinin olduğu bir ülkede bu adamın yükselişini neden izlediler? vb. sorular işlenmeliydi.


    (kapali ayran milliyetcisi - 5 Nisan 2015 03:18)

  • comment image

    hitlerin soykırım yıllarıyla ilgili ortalıkta gırla film varken tersine bu film, esas ondan çok öncesini, babası tarafından hırpalanmış, güzel sanatlar fakültesinden tarzın yok diye postalanmış bu küçük adamın, yavaş yavaş hedefini bulup içindeki piskopatı ortaya çıkarıp führere dönüşmesini, bu dönüşümde ona kimlerin yardımcı olduğunu, bir nevi onu kimlerin yarattığını anlatıyor. üstelik bunu bakınız aslında herkes özünde iyidir, bu adamcağız da çocukluğunda neler yaşamış siz olsanız siz de yaparsınız vıcıklığıyla değil (günümüzde farklı açıdan bakmanın tanımı bu oldu çünkü) tamamen bir belgesel tarafsızlığıyla yapıyor. burda yan roller hem casting hem de çizilen portreler bakımından çok başarılı. hitler castingi tek kelimeyle muhteşem. full monty'de para kazanmak için ümitsizce soyunup dans eden loser robert carlyleda hitler psikopatlığını yaratma öngörüsüne şapka çıkarıyorum, çok başarılı. hitleri başka kim oynardı diye bir durup düşündüğümdeyse aklıma sadece bir isim daha geliyor: psikopat bakışı kendisine nefis yakıştıran gary oldman. ama en azından onun psikopatlığına önceden şahit olmuştuk*. robert carlyle'i hitler olarak düşünmek gerçekten yaratıcılık. filmle ilgili yapabileceğim tek eleştiri adolfun çocukluğuna dair ipucunun azlığı. böylesine bir ırkçılık böylesine bir yahudi düşmanlığının altında yatanın ne olduğuna, hitlerin beyin yıkanma sürecine de şahit olmak isterdim doğrusu. ama film bu haliyle de gayet doyurucu. hatta filmde tanık olduğunuz herkesin teker teker yargılanıp hakkın yerini bulmasına şahit olmak isterseniz arkasından da nürnberg mahkemelerini tavsiye ederim. iyi seyirler.


    (mahpeyker - 15 Şubat 2005 12:37)

  • comment image

    prodüktör baskısıyla, gerçekçi olabilmenin eşiğinden dönmüş bir yapımdır. asıl esin kaynağı, nazizm konusunda en saygın tarihçi sayılan profesör ian kershaw tarafından yazılmış biyografilerdir. cbs yöneticileri, biyografilere dayanarak yazılmış ilk senaryoyu gördüklerinde, sosyal hayatında karizmatik ve cana yakın çizilen hitler'i, tefe konulmak korkusuyla, bir 'çizgi-roman-kötü-karakteri'ne dejenere ettirmişler ve robert carlyle'a da, rolünü çalışabilmesi için, hitler'in bir nutkunu içeren üç dakikalık bir orijinal footage vermişlerdir. carlyle'ın film boyunca kukla gibi aynı el hareketlerini sarfetmesi de bundandır.

    kershaw, senaryonun son halini gördükten sonra, kendi ismini jenerikten çıkarttırmıştır.


    (ishmaeel - 30 Kasım 2005 20:15)

  • comment image

    zannımca sadece robery carlyle'ın performansı için bile izlenmesi gerek filmdir/dizidir


    (yuxel - 9 Mayıs 2006 12:43)

  • comment image

    konu ititbariyle ilgi çeken bir film. hitler'in nazi soykırımına dair bir dünya film çekilmişken, bu piskopatın gençliğini izlemek genel kültür açısından yararlı. ancak kanımca hitler'in yahudi düşmanlığının oluşma süreci daha ayrıntılı anlatılabilirdi. yeğeniyle olan sapık ilişkisine de keşke daha az, yahudi nefretine de daha çok değinilseydi. filmin en büyük handikapı ingilizce çekilmiş olması. keşke almanca çekilseydi, alman aşığı bu piskopatın ingilizce konuşması biraz garip geldi. bir de ota boka bağırıp durması sinirimi bozdu.


    (crowley - 17 Ağustos 2006 12:16)

Yorum Kaynak Link : hitler the rise of evil