• "emmanuelle seigner ve mathieu amalric'in oynayacakları ve roman polanski'nin yöneteceği drama filmi."
  • "leopold von sacher-masoch'un mazoşizme dair ünlü kitabı venus im pelz'den uyarlanmıştır."
  • "(bkz: kürk mantolu madonna)"
  • "sadece kapanış sahnesi için çekildiğine bahse girebileceğim film."
  • "roman polanski'nin "bakın, istersem ben iyi tiyatro yönetmeni de olabilirim" dediği filmi. aynı zamanda "emmanuelle seigner eşim olur, bir endamını görsün şöyle dünya alem" demiş de olabilir!"
  • "fransız film akademisi tarafından bu yıl* 39'uncusu düzenlenen cesar film ödül töreni'nde roman polanski'ye en iyi yönetmen ödülünu kazandıran filmdir.ayrıca: (bkz: venus in fur)"




Facebook Yorumları
  • comment image

    öncelikle hangi başlığın altına film yorum yapmam gerektiğini tam kestiremedim sözlük (bkz: venus in fur)
    neyse, film polanski'nin klasiği değil. ama nedense, tiyatro/kitap uyarlamalarını (örneğin: macbeth'i) az da olsa anımsatıyor.
    filmin iki kişi arasında geçmesi ama kurgusal olarak filmde 4 kişi olması çok güzel. zaten tiyatro sahnesinde film oynandığından ötürü (mekan olarak), ve karakterlerin birbiri içine geçmesinden ötürü film yerine, tiyatro seyrediyoruz. bu bağlamdaki tiyatro ile filmin gerçekliği içiçe giriyor, ve bu noktadan sonra karakter analizleri başlıyor (yönetmen/ yazar eserin bir temsili mi, bağımsız mı?). kitabın feminist eleştirisi ise epey şükela durumunda. nedendir bilinmez (acep taciz suçlamalarından ötürü mü?) çocuk istismarına dair bir adet cümle mevcut ki, bu nokta da polanski'nin bakış açısını görüyoruz. (sıradan düşünmek ve farklı bir sistemden bakmak)
    klasik olmasa bile güzel işte.


    (botamaniaensis - 21 Nisan 2014 13:28)

  • comment image

    polanski sevenler ve venus im pelz okuyanlar icin izlemesi keyifli olan film. mazoşizmin yaratıcısı olarak görülen (ki bu tartışılır) leopold von sacher-masoch'nun venus im pelz romanından uyarlandı. tum filmin tiyatral bir havada ve bir tiyatro'da geçmesini cok hos buldum. bunun yanı sıra iki oyuncuda harika oynamış, gerilimi deli gibi hissediyorsunuz. metaforlarla dolu olması da dikkati seyircide tutuyor. kitaba yakışır bir uyarlama olmuş, ancak üzerine cok konuşulacak bir film degil.

    son olarak, "tanrı onu cezalandırdı ve bir kadının ellerine teslim etti"


    (love me to my death - 24 Nisan 2014 17:37)

  • comment image

    bir roman polanski filmi.. film bir tiyatro sahnesinde başlayıp orda bitiyor. nerdeyse sıfır bütçeli. birbirinin yerini alan gerçek ve tiyatral karakterler sözkonusu. en başta yönetmen oyunu yonetirken, ilerleyen dakikalarda oyuncu yönetmeni alt eder ve yönetmen rolünü kapar. gerçek olanla sanal olan bir yerden sonra iyice karışır..


    (serpicoo - 27 Nisan 2014 16:18)

  • comment image

    --- spoiler ---

    tiyatro sahnesini aşan ve zamanla provası yapılan karakterlere bürünülen; oyuncunun wanda'ya 'uyarlayan'ın ise kushemski'ye dönüştüğü sonu hazin biten bir film.
    1994 yapımı venus in fur ile karşılaştırılamayacak kadar farklı noktalarda duruyor film. polanski teatral bir yol izlemiş, hakkını da vermiş. filmin karakter geçişleri bazı yerlerde silikleşse de oldukça kaygan bir zeminde durduğu söylenebilir, filmde yönetmenin önce kushemski ardından wanda'ya dönüşüşünün vanda nın çizmelerini (shiny shiny shiny boots of leather) istemesi üzerine önce giymeye yeltenmesinden zaten yazdığı oyun içinde daha çok wanda karakteri ile özdeşleştiğinin sinyallerini almıştık.
    kushemski'nin kushemski iken değil de asıl olmak istediği wanda iken cezalandırılması ise ironiktir. çok fazla açıklanmayı bekleyen metafora rağmen kitabını okumadan bu metaforları doğru anlamdıramayacağım dürtüsü ile oralara hiç girmiyorum.
    ama çok ayan beyan ortada olan sahnedeki kaktüs figürünün (ve bu figür kuşkusuz altında yer alan çalılıklarla birlikte devasa bir penisi andırmaktadır) filmin ilerleyen kısımlarında venüs heykeli olarak düşlenmesi hem ironik olmuş, hem de filmin geçişken unsurlarına katılmıştır bence, bir yandan bu tercih bana tutku söz konusu olduğunda cinsiyetin önemsizleşebileceğini anımsatmıştır.
    insan düşünemeden edemiyor bu arada tabi, yönetmenin yer yer dile getirdiği ve daha çok içsel bir patlamayı andıran hezeyanları acaba polanski'ye mi aittir?
    vanda:o zaman bu oyun çocuk istismarına dair?
    yönetmen:çocuk istismarıyla ne alakası var bunun? bugünlerde herşey saçma bir yaraya parmak basmak zorundaymış gibi!
    v: çocuk istismarı lanet bir sor..
    y:hayır, lütfen! basmakalıp olma.. bu antropolojinin, sosyolojinin konusu, bizse burda tiyatro yapıyoruz. neden herşeyi bir şeylere bağlamak zorundayız? sırada ne var? cinsiyetçilik, ırkçılık, sınıf mücadelesi?

    bittabi filmin yarısında geçen, bakkhalar yapıtıda okunmuş olsa benzetilen kısım ve ardından gelen eylem daha anlaşılır olacak, okumadığımdan ya da izlemediğimden cahil cahil ekrana baktım bu kısımda.. demem o ki evvelinde uyarlandığı kitabı ve sonrasında içinde geçen eserleri bildikçe daha anlamlı olabilecek bir film.

    sonuna gelecek olursak;
    vanda'nın şu sözleri wanda'nın elinden yönetmenden yani romanı tiyatroya uyarlayandan intikamını -thomas'ı tabiri caizse siki elinde bırakarak hemde, öhöm... yani 'venüs heykeli' ne bağlayarak- almaktadır;
    -bu oyun eski bir kadın düşmanlığı risalesi gibi.

    lakin ki öyle değildir;
    kitaba dair feminist bir eleştiri vardır film içinde ama çizgileri ve ne dediği çok da net olmayan bir eleştiridir, zira filmin sonunda yönetmen yani thomas mı cezalandırılmaktadır yoksa, thomas ın içindeki wanda' mı? ben karar veremedim.
    ---
    spoiler ---


    (behelit - 2 Mayıs 2014 04:12)

  • comment image

    roman polanski'nin yaşına rağmen anlatacağı hala çok şeyinin olması bu son filminde de açık bir şekilde ifade bulmuş. kendi çaresizliklerini de zaman zaman karakterlerle dillendirdiğini düşündüğüm o kadar çok sahne var ki. yaşa dikkat çekmemin sebebi hayata karşı hala kaygısı olan, üreten ve hala genç dönemlerindeki gibi heyecanlı soruları olan insanlardan biri roman polanski. bu kez de edebiyat tarihinde en çok ses getiren bir leopold von sacher masoch klasiği "venus in pelmz". bu kitabın günümüz sinema uyarlaması ancak bu kadar iyi olabilirdi. iki kişilik bir tiyatro oyunu izler gibi insanın kendi zorbalığının farklı cinsiyetlerle tekrar sorgulanması, izlerken kendimize soracağımız soru-cevap bombardımanıyla dolu, oyuncuların döktürdüğü her açıdan muhteşem bir film.


    (bruegel - 9 Mayıs 2014 14:38)

  • comment image

    polanski'nin tek beğenmediğim filmi oldu sanırım. ya da belki de öyle değildir. neyse, roman uyarlamasını tiyatro sahnesinde gerçekleştirmek ilginç bir fikir kabul lakin bu sefer de klişelerden kurtulmak gerekiyor. izlediğim film bunu başarabilmiş değildi. keşke romanın hakkını verebilse idi.

    kim bilir belki ileride başka bir yönetmenden başka bir uyarlama izleme şansımız olur.


    (zapatero - 5 Haziran 2014 16:08)

  • comment image

    yazarın, tiyatro yönetmeninin, yapımcının.. egemen roldeki erkeğin "mazoşist" fantezilerinin yumuşaklığı vanda'nın mazoşizmine (bu defa tırnak işareti olmadan) çarptığında dağılır ve aslında perversiyonun katılığını barındırmadığı, sahte bir sapıklık olduğu, lolita'daki gibi nevrotik fantezilerle yüzeyi sertleştirilmiş bir cam kırılganlığında olduğu açığa çıkar vanda'nın filmin başından sonuna kadar giderek artan şiddetteki sapkın eylemlerinin sertliği karşısında.


    (objet petit a - 20 Haziran 2014 23:46)

  • comment image

    anti-feminist bir film. kadin milleti sinsidir ve icinde feminist olanlar da havanda erkek testisi dover klisesine yardim ve yataklik eden bir film. hatta film bile degil uzun metrajli reklam.

    --- spoiler ---

    bacim sen niye adami bir hice ceviriyorsun ki? tamam elestirini yaptin, herife nisani da attirdin anladik. ama bir insan bir insana hayatta bir hic oldugunu, ugruna ugrastigi herseyin tersinin dogru oldugunu bu kadar filtresiz gosterir mi? adamin elinde hicbir sey kalmadi.

    bu arada bu thomas kardesimizden daha bariz erkekler salaktir'a ornek var mi? hani butun film stereotype'lari ortaya cikariyorduk? hani kaliplara inanan biz, tabu deviren sizdiniz?

    ---
    spoiler ---


    (inatsiz katir - 19 Ekim 2014 08:38)

  • comment image

    --- spoiler ---

    film tek sahnede geçer." la venus a la fourrure" oyunundaki venüs rolü için yapılan oyuncu seçmelerinin sonuna yetişen bir aktris ile ayrılmakta olan yönetmenin bilinçaltlarında yaptıkları gezintiyi anlatır. film'in dış mekanı gösteren ilk ve tek sahnesi tiyatronun dışarıdan bir görüntüsünü gördüğümüz filmin son sahnesidir. şimdi bu notu aldıktan sonra devam edelim.

    film kadın erkek ilişkisinin limitlerini, magazin dergilerinde pek de paylaşılmayan derinliklerini hiç bir bahis görmeden paylaşan iki yabancının gittikçe yakınlaşmalarını anlatıyor. aslında sadist-mazoşist eğilimleri olan ve "la venus a la fourrure" kitabının bir uyarlamasını yazan yönetmenimiz ile aynı konularda saplantılı olduğunu anladığımız başrol oyuncusu kadın aktris arasında geçenlere bakıldığında ortaya çıkan en önemli cümle şudur: kadınlara güvenilmez, erkek bir kadınla ilişkiye girerek kendini güvensiz ellere bırakmaktan başka bir şey yapmaz. bunu bile bile devam etmek erkeğe haz verir fakat bu durumu kabullenmelidir. bütün bunları okumak için dahi olmaya gerek yok zaten açık ve net söylüyor.

    bence bu filmde polanski mahkumiyetinin hikayesini anlatıyor. (haklı olup olmadığı bu yazının içeriğini ilgilendirmemektedir. mahkeme tarafından suçlu bulunduysa suçludur ve bunun tartışılacak bir tarafı yoktur. ) film bir başyapıtın bütün semptomlarını taşımakla beraber en önemli özellikten yoksun, .

    ---
    spoiler ---


    (mersinaki - 25 Ekim 2014 11:46)

  • comment image

    polonskinin olmuş filmi. sadece karanlık, boş tiyatro koltukları, sahne , ışık ve iki insan. bir de hava kötü üstüne üstlük. mazo- sado bir ikilemde gidiyor. polonski gönülleri fethediyor. biraz bdsm dedikleri nane şeysi var bu ikilinin arasında. ama bazen gerçek ama bazen oyun. oralar çok karışıyor işte.


    (okyanustaki depresif ruzgar - 25 Kasım 2014 02:14)

  • comment image

    yönetmenliğini roman polanski'nin yaptığı, türkçeye kürklü venüs olarak çevrilen 2013 yapım film.. sadece tek sahnede geçen film, bir aktristin kendini yönetmene kabul ettirme çabasını işlerken yaşanagelen diyalogları konu alıyor


    (serpicoo - 23 Mart 2015 01:58)

Yorum Kaynak Link : la venus a la fourrure