gaspar noe, benicio del toro, julio medem, laurent cantet, elia suleiman, juan carlos tabio ve pablo trapero'nun yönettikleri, 2012 yılında gösterime girecek olan ve imdb'ye göre post-prodüksiyon aşamasında bulunan film. merak ettim.

(isimdeyimgucumdeyim - 16 Temmuz 2011 03:32)

"gaspar noe ne bok yiyor ya" diye imdb'ye girince karşıma çıktı. ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yok gerçekten ama ilgimi çekti.

(elephantine - 1 Aralık 2011 22:49)

ispanyolca "havana'da 7 gün" demektir.

(juvares - 1 Aralık 2011 22:53)

filmdeki her gunu sanirim ayri ayri yonetmenlerinin yonetecegi filmdir.^*

(zgrzade - 1 Aralık 2011 23:03)

filmin oyuncu kadrosunda yer alan emir kusturica ismi de şaşırtıcı güzelliktedir.

(ori - 29 Aralık 2011 13:05)

5,5'luk imdb puanı, filmekimi 2012'de izlenecekler listesine sokup sokmama konusunda tereddütte bırakmaktadır.

fikri olan biri deyiversin, bir yol göstersindir.

işbu entry, film izlenirse güncellenecektir.

(schweinerei - 20 Eylül 2012 21:49)

an itibarı ile 5,4 olan imdb puanını düşük bulduğum film. 443 kişi oylamış, kişi sayısı arttıkça puan da artacaktır diye düşünüyorum. içerdiği 7 kısa filmden çok iyiler olduğu gibi kötüler olduğunu da belirtmek lazım.

(previously on lost - 29 Eylül 2012 22:24)

filmde;
pazartesi gününü (amerikalı turist) benicio del toro;
salı gününü (emir kusturica) pablo trapero;
çarşamba gününü (şarkıcı kız) julio medem;
perşembe gününü (her şeye şaşıran yönetmen) elia suleiman;
cuma gününü (temizlenme ayini) gaspar noe;
cumartesi gününü (pasta yetiştirme telaşı) juan carlos tabio;
pazar gününü (meryem ana hazırlığı) laurent cantet;
yönetmiştir.

--- spoiler ---

kendi adıma filmde en çok çarşamba gününü beğendim. tam anlamıyla kısa filmden istediklerimi verdi. o kısa sürede koca bir hikaye anlattı julio medem; keşke sonunu açık bırakmasaymış.
en beğenmediğim gün de cuma oldu. gaspar noe'nin böyle bir seyirciye oynama, onu kışkırtma, rahatsız etme havası var, bunu da zaman zaman mantıklı buluyorum ama bu filmdekini bulamadım; filmde uykuya en yaklaştığım anlar noe'nin filmindeydi.

bunların dışında pablo trapero'nun havana'dan çok emir kusturica'nın ne kadar çekilmez bir adam olduğunu anlattığını salı günü hariç her günü sevdim. pazartesi ve çarşamba günlerinin cumartesi günüyle, cumartesi gününün de pazar günüyle birleşmesini sevdim. kendi adıma bu ufak birleşimler daha fazla olsaydı daha memnun olurdum.

ancak zaten bu çok yönetmenli şehir filmlerini izleyince hep aynı hisse kapılıyorum. içinde bir-iki tane iyi, bir iki idare eder çıkıyor ancak sonuçta hep bir olmamışlık hissi var genele bakınca. bu filmden sonra da o hisse kapıldım.
ek olarak bir süre küba-havana müziği duymasam da olur bence.

--- spoiler ---

(gioberg - 3 Ekim 2012 21:37)

http://www.sivrisinema.com/…-7-days-in-havana-2012/

(sade vatandas - 3 Ekim 2012 21:41)

içindeki kısa filmlerin bir şekilde birbirleri ile bağlantıları olduğu film. tüm bağlantılar film karakterleri arasında iken, bir bağlantı da film karakteri ile gerçek hayat arasında kurulmuştur.

--- spoiler ---
birinci gün benicio del toro'nun filminde amerikalının otele getirdiği bir travesti var, peruklu meruklu.

altıncı gün ise bir kadın tatlı yapmak için fırıncıdan un alacak, ayrıca fırıncı çırağı oğlana bir peruk almış. çırak peruğu alıyor, deniyor ve diyor ki "keşke benico del toro'nun kısa filminde bunu kullansaymışım."

--- spoiler ---

--- spoiler ---

en beğendiğim kısım emir kusturica'lı kısım oldu ama bunda emir kusturica'nın büyük bir payı yok. pay tamamen şoför rolündeki alexander abreu'da. alexander abreu'ya boşuna küba'nın en iyi trampetçisi demiyorlarmış. o kadar çok havana'da descarga dinleyesim geldi ki bedenim sinemadayken, ruhum sabaha karşı karayip kenarında bir yerlerde trampet çalan bir adam ve sarhoş, kaprisli bir yönetmenin yanındaydı.

--- spoiler ---

bu bölümü sevmemin başka bir nedeni de ilk kez 3 sene önce taksim'de bir sokak çalgıcısından ve daha sonra başka sokak çalgıcılarından duyduğum ve adını fellik fellik arayıp bulamadığım bir şarkıyı alexander abreu'nun çalması ve emir kusturica'nın mırıldanması. midomi, shazam ve soundhound'un adını bulamadığı işte o şarkıdan iki saniye

üçüncü gün için daniel brühl diyorum, en sonunda aşk filminde de gördük diyorum, başka bir şey diyemiyorum. (bkz: daniel brühl/@aychovsky)

en son altıncı ve yedinci günde yerel tatlara geldik ve filistinli, sırp, amerikalı, ispanyol, vb. olmaksızın kübalıları izledik.

--- spoiler ---
stresten delirmek üzere olan doktor hanımın televizyona çıkarak, "stresi nasıl yeneriz" konulu bir konuşma yapması sinemadaki herkesi iyi güldürdü. herkesi çalıştırıp, kendi oturarak emirler veren yaşlı babaanne ise huysuz olduğu kadar sevimli idi.

--- spoiler ---

dördüncü günde, her şeye şaşıran yönetmen elia suleiman'ın neye şaşırdığını anlayamadım ama sayesinde bol bol havana plajları manzarası izledik. ama asıl gaspar noe'nin beşinci gün ritüelini çözemedim. yani çözdüm de onun havana ile ilgisini çözemedim. o ritüel başka bir yerde de yapılsa da olurmuş gibi geldi. bu iki film olmasa, "5 dias en la habana" olsa, yine olurmuş gibi geldi.

bir de dipnot: ben bu filmin müziklerini yerim.

(aychovsky - 6 Ekim 2012 22:19)