ing. "dostum bak altında başka bir şey arama. ne diyorsam o." manasına gelen söz öbeği.

(xibillian - 18 Aralık 2010 01:28)

(bkz: fuck buddynin natalie portman olması)

(onelaole - 6 Ocak 2011 23:36)

sikimsonik bir özete sahip:

"emma ve adam ilişkilerini sadece cinsel birliktelik olarak devam ettirmeyi denerken, bundan daha fazlasını istediklerini fark ederler. "

ee kardeşim her gelen romantik komedi böyle sonuçlanıyor zaten. burada herhangi bir orijinallik göremiyorum.

(41 - 26 Şubat 2011 12:31)

natalie portman'ın film seçme standartlarını geçtim, "bruce willis's son" ashton kutcher standartları için bile kötü bir seçim olmuş bu. hollywood romantik komedi taslağının yine hiç değiştirilmeden perdeye aktarıldığı bir film. natalie portman orada ne arıyor gerçekten hiçbir fikrim yok.

ashton kutcher'ın şirin sempatik ve ölesiye karikatürize karakterinin karşısında natalie portman'ın son derece tutarsız, anlamsız bir karakteri var. ancak suç çok net bir şekilde iki oyuncuda da değil, senaryo yazarı arkadaşta. yan karakterler de tıpkı esas karakterler gibi "iki saatlik" karakterler.

film bütün mizahını da tekrarlar üstüne kurmuş. sürekli aynı şakaların farklı versiyonları dönüyor baştan sona. zaten romantizm-komedi dengesi de tam sağlanamamış. kötü senaryo işte kısacası.

tıpkı diğer klişe romantik komediler gibi insanların hızlı vakit geçirmesini sağlayıp para kazanma amacında olan, akılda kalıcı tek bir yönü olmayan, basit, sıradan bir film. bunlara rağmen izlenebilir bir popcorn filmi olduğu da ortada. ancak özellikle şu dönemde çok iyi filmler vizyonda ve festival kapıdayken, kısıtlı zamanı olan sinemaseverlere önerilmez.

(ziggy played guitar - 20 Mart 2011 02:43)

bir pazar akşamı romcom'u. beklenti düşük gidilecek, iki gülünecek, üç "oeeaahh" çekilecek bir film en nihayetinde. ancak dikkate nazır bir kaç nokta var ki, böylesine bir filmden beklenmeyecek kadar derine iniyor aslında, dipten dipten vuruyor:

--- spoiler ---

- emma, yani natalie ablamız, erken yaşta babasını kaybediyor ve annesi ve kız kardeşiyle kalıyor. emma babasının cenazesine ashton, yani adam'ı, çağırırken "this stupid thing" diye bahsediyor. emma bir yerde umursamıyor ölümü, sallamaz gözüküyor, seremoniler ona göre değil. ama sandığından daha derinden etkileniyor. emma için zaten hiç bir şey sonsuza kadar sürmezdi, "insanlar sonsuza kadar beraber olmak için yaratılmamıştı" (kamptaki son sözler), ölümle beraber emma'nın inanışı daha da sağlamlaşıyor ve adam'a "şansın varsa bir daha beni görmezsin" diyor.

- emma bağlanmaktan için için korkuyor çünkü hep kendisine yetmiş/yetmesi gerekmiş. birinin onun için bir şey yapmasına ne tahammülü ne toleransı var. biri onun için bir şey yaparsa kendi amaçsız kalacak zira. emma'nın en iyi bildiği "kendi başına varolmak". emma başkasına ne ihtiyaç duymak ne dayanmak istiyor. onu da birine güvenmek zorunda kalarak yaparsa "panic on board". ya o güvendiği giderse/ölürse? herşey bitebilir her an. emma gardını indirmiyor yani hiç bir şekilde. hep o "mükemmel" addedilen adaylara bir kusur buluyor.

- emma bir takım sevgi dışavurumlarını "cheesy" buluyor, çiçek almak, regl cd'si, bunlar emma için uzak durulası, küçümsenesi şeyler. emma "alışmak" istemiyor, rahat olmak, kendini kaptırmak. "bunlar biter üzülürüm" diyor emma. kaçıyor.

- emma bir de sadece kendi için değil, annesi için güçlü olmak zorunda. annesiyle yaptıkları araba yolculuğunda "it's ok" diyor annesi, "you can get hurt". yani "sal emmacım" diyor. bones'ı da örnek verip, "en güzel yattığın adamla ol" diyor. bir yerde salvation veriyor, salıveriyor emma'yı.

- emma'nın kız kardeşi, bağlanmaktan, devamlılıktan korkmayan, daha halkayı tamamlayan bir tip. emma ona hep sahip çıkıyor, hem de çok farklı olduğunu biliyor. emma mümkün değil "ben onu çok seviyorum" diyemez. "özledim" zor diyor. adama fiziken bile yaklaşması insanlık için küçük, kendi için büyük adım en son sahnede.

- adam ise kötü/çocuk babasını görerek büyümüş iyi kalpli bir insan. "babası gibi" olmak istemiyor, öyle de değil. ama erkeklerde sık görülen bir tip de değil. zira "no strings attached, hadi ne istiyorsan yap" denilen bir erkeğin bu yakışıklılıkla bu kadar sadık kalması namümkün. küçük yaştan ilgi gördüğü için şımarık ve bencil olabiliyor böyleleri. ruhen de bu kadar "undamaged" kalması imkansız. o yüzden adam'a diyeceklerimiz sınırlı.

- film aslında çok da gerçekçi. ve belki emma ile adam'ın ilişkisi bir çoğumuzunkinden samimi. yatakta iyi anlaşıyorlar öncelikle. olmazsa çok kötü, olursa bir minimum teşkil edecek bir durum. kafaları iyi anlaşıyor, ki bu daha elzem. ve aralarındaki pürüzleri de giderdiklerinde (emma'nın arızalı halleri ve adam'ın da biraz sahip çıkma cesareti göstermesi) mükemmel oluyorlar, emma "dinozor yavrusu gibi" götürüyor kahvaltıyı..

--- spoiler ---

velhasıl pazar akşamı düşüncelere gark etmiş romcom'dur. no strings attached.

(sarapis - 21 Mart 2011 15:58)

filmde ashton kutcher'ın evinde bir minder var. şu armut dediklerinden. üstünde kocaman tuborg yazıyor. öğrenci evi gibi la, festivalden çalmış sanki piç

(pisuvarasicanadam - 25 Mart 2011 21:16)

ashton kutcher ve sayın poposunun arzı endam ettiği film gerisi boş.

(eja - 27 Mart 2011 16:58)

natalie portman'in sahiden de nina isimli o şizofren kiz degil de, sadece bi oyuncu oldugunu kendime gostermem icin gitmek zorunda kaldigim filmdir..

(alkarso mannasa - 1 Nisan 2011 09:23)

"fuckbuddy olanlar ayrılmaz. onlar hiç sevgili olmadı ki.."

- can yücel

(ya birak ya - 2 Mayıs 2011 11:49)

"i cannot focus on my porn with all this real sex going on around me" azarını içeren "aşk" filmi.

(bkz: hilarious)

(empty space - 15 Ağustos 2011 03:51)

filme bile benzemeyen film. şayet bu filmi çekene yönetmen deniyorsa ben de kendimi kira silver surfer dante kingpin ilan ediyorum. evet hepsi bir arada.

(pablo zgr - 17 Kasım 2011 19:03)

--- spoiler ---
birincisi, ili$kisiz seks filmi izleyesiniz varsa friends with benefits buna bin basar. en azindan esprili, komikli, $akali.

ikincisi, olm neden butun fuckbuddy temali filmlerin sonunda "ay ben de seni sefiorum" yaptiniz ki. oyle mutlu sonlu film istesek etraf romantik komedi dolu. sonunda a$ksiz ve ili$kisiz de mutlu olundugunu kanitlasaniza bana. pisler.

--- spoiler ---

(willow is still blessed - 3 Ocak 2012 03:29)

yapilan i$in gorunen amacindan farkli, gizli bir amac olmamasi.

(nevermind - 19 Aralık 2000 17:19)

çatır çatır yiyişiriz ama sonrasında ne sen beni tanı ne de ben seni tanıyayımın gavurcası.

türk chat sitelerinde veya arkadaş bulma profillerinde çok bilinmez ama yurt dışı kokenli insanların çoğu bilir.

(jetmanyagi - 26 Temmuz 2012 13:17)

(bkz: freelove)

(nitro - 19 Temmuz 2003 11:29)

fakbadilik kavramının hazin sonunu anlatan güzel film. boşuna uğraşmayın amk her seferinde ya o size aşık olacak ya siz ona. avutmayın kendinizi bi siktirin gidin!

(morkukuletaliprenses - 3 Şubat 2013 03:01)

genelde "karsiliginda bisi beklemiyorum", kadin erkek iliskilerinde ise "takilalim gonlumuzce, ciddi bir beklentim yok, herkes ozgur" anlamina gelen deyim.

(ivy - 14 Nisan 2004 19:35)

..and i'm only here
to bring you free love
let's make it clear
that this is free love
no hidden catch
no strings attached
just free love
no hidden catch
no strings attached
just free love..

depeche mode,exciter
free love

(coffee - 12 Nisan 2005 13:10)

tr. bubi tuzaklari ile ilintilidir. birseyi oynattiginizda bagli olan ince tel sayesinde mekanizma calisir gibi . burdan mecazi anlam kazanmistir.

- valla bi numara yok abi

(jander - 13 Aralık 2001 14:40)

ilk çikisi su sekilde olmustur. eskiden (aslinda günümüzde de) kumas tüccarlari sattiklari mallarda bir kusur/hata olmasi halinde o hatanin (iplik atmasi , çizgi vs vs) oldugu nokta kumasin kenarina bir iplik dikerlermis, yeri kolay bulunsun kesim vs ona göre yapilsin diye.

terziler de iyi bir takim yapacaklari zaman kumasinin siparisini "no strings attached" diye belirterek verirlermis.

(my jekyll doesnt hide - 24 Nisan 2005 19:03)