senaryosunu armando ianucci, jesse armstrong, simon blackwell ve tony roche'un yazdığı, ianucci'nin 2009 tarihli ilk sinema filmi. içinde bulunduğu olayları kavrayamayan genç bir ingiliz bakanı manipüle ederek, ingiliz ve amerikan derin devletlerinin orta doğu'da bir savaş çıkarmaya çalışmalarını konu ediyor. ianucci'nin the thick of it dizisiyle aynı stilde çekilmesi dışında, dizinin merkezindeki akıllara zarar, iyi insan, güzel dost, hoş sohbet malcolm tucker (peter capaldi) karakterini de bulunduruyor film. the thick of it'in oyuncularının hepsi filmde var ama capaldi ve paul higgins dışındakilerin oynadıkları karakterler, dizidekilere benzeseler de, aynıları değil. ayrıca, tom hollander, james gandolfini ve steve coogan da filmde oynuyor.

nasıl güzel? öyle böyle güzel değil. sundance'ta patlamıştı, ingiltere'de bir o kadar sükse ve gişe yaptı, 24 temmuz'da abd'de gösterime girecek. replik örneği vermeyi sevmiyorum (özellikle filmin içindeki manasını açıklamadan ve çevirisiz) ama, kayahan'ın şarkısında dediği gibi (bir aslan miyav dedi değil, öbürü), tutamıyorum kendimi:

simon foster: that's not supposed to be out there...
malcolm tucker: well, it is out there, it's out there now, lurking like a big hairy rapist at a coat station. you know, if i could, i'd punch you into paralysis!

(alibeyler - 14 Temmuz 2009 17:10)

başlangıçtaki yoğun diyalog fırtınasıyla şaşkına çevirip yorsa da 10-15 dakika sonra filme adapte olunca çılgınlar gibi eğlendiren muhteşem film. süper diyaloglar deli saçması espriler... tam bir hazine.

(aton karimca - 16 Ağustos 2009 13:21)

muhteşem bir hiciv, ingilizlerden başkasının da yapabileceğinden şüpheliyim. şu ağızlara sakız ettiğimiz postmodernizm böyle bir şey sanırım, en ufak bir bombalama göstermeden (ama bomba göstererek hehe...) küfürler, metaforlar eşliğinde en kallavisinden bir savaş karşıtı (ya da savaşın 'savaşmaktan' öte masabaşı oyunlar, son dakika saçmalıkları, beceriksiz aptal insanlar sayesinde nasıl bir vodvile yakınsadığının absürd örneği denebilecek) film, zaman zaman tam bir kahkaha tufanı. kaç tane gönderme olduğunu sayamadım bile ki esprilerin (adamı punch line manyağı yapıyor, sevdiklerimi yazsam buraya sığmaz) hepsini idrak edebilmek için kesinlikle birden fazla seyredilmesi gerekiyor. bazıları strangelove'dan sonra çekilen en iyi hiciv demiş, bazıları strangelove meets spinal tap demiş; hangisini alırsan uyar bence. sallanan kamera, ani zoom klişesi bile bu filme yakışmış diyebilirim, o derece sevdim bu filmi. oyunculuk performansları, hele peter capaldi topsuz alanda bile şova yönelik hareketler yapıyor, oldukça üst düzey. armando ianucci'nin ise ilk sinema filmiymiş, ben the thick of it'i bilmiyorum ama abi olaya sağlam bir giriş yapmış kesinlikle.

(shocktheworld - 16 Ağustos 2009 21:44)

etraflarında korumalar olmadan sağa-sola çok rahat bir şekilde gezebilen bakanları ve kendilerinden daha çok iş yapan ve daha etkili olan yardımcılarını gördüğümüz film! konuyu çok doğrudan ve ortadan vermesi sebebi ile biraz kafa karıştırıyor, belki biraz daha uzun olsa daha güzel anlaşılabilirdi. ama muhtemelen yönetmen konunun çarpıcılığını bu şekilde vermek istemiş. çok absürd gibi görünen "enseye tokat..." ilişkileri vardır ve gerçek şeklini hiç görmediğimiz için garip kaçmaktadır!

(endless bliss - 28 Kasım 2009 23:12)

çok komik bir hesap makinesi kullanımı vardır bu filmde : http://kilavuzkarga.blogspot.com/…/label/z801075020

(rasyonel kupaj 145 - 18 Aralık 2009 14:58)

mockumentary sevenler kaçırmasın.

--- spoiler ---

toby: liza wrote a paper, it's called pwip-pip. ^{* *}
michael: pwip what?
toby: pwip-pip.
michael: who wrote that? charles dickens?

(bkz: pirrip philip)

--- spoiler ---

(deinnorra - 25 Ocak 2010 21:41)

bu yılın oskarlarında en iyi uyarlama senaryo adaylarından biri. iyi film ama sırf farklılık olsun, renk getirsin diye koyulmuş araya, belli, bu yılki savaş karşıtı görüntüyü kuvvetlendirmek için.

(agirroman - 13 Şubat 2010 01:11)

çok merak ediyordum fakat 3. denememde zorla izleyebildim. düşünce çok güzel olsa da bence sunumu güzel olmamış.

(drajalo - 3 Mart 2010 18:57)

29. uluslararası istanbul film festivali kapsamında gösterilecek olan film.

(isikokunem - 5 Mart 2010 21:24)

film o kadar hızlı gelişiyor ki; bir yerinde durup "biraaz yavaş oynasanıza lan ibneler" diye haykırma ihtiyacı hissediyorsunuz.. konuşmaları takip etmek de bir o kadar zor.. konuşma hızlarından kim ne dedi kaçırıp ambole olabiliyorsunuz ama yine de başarılı bir yapım.. ince ince güzel işliyor.. insanın simon foster'a üzülmemesi içten bile değil.. bazen masum, koyun gibi bakıyor ve tam bir kurbanlık halini alıyor.. hoş bu durum da diğerlerinin ağzını sulandırıyor..

--- spoiler ---

peter capaldi'in küfür etmeden ve koşmadan geçirdiği bir sahne yok.. o kadar çok küfür ediyor ki; bizim meclisimiz de bu küfürlerin 100'de 1'i edilse sanırım iç savaş çıkar..

savaşı durdurmak için sevişmek, asker hesaplaması için kullanılan hesap makinası ve çocuk odası vs.. oldukça başarılı olmuş..

--- spoiler ---

(kafa koparan manyak - 23 Mart 2010 10:47)

ingilizce'de bilgilendirilmiş ve karar verme sürecinde olan anlamına gelen deyim.

(2nd chance - 3 Nisan 2010 23:48)

çok hareketli ve keyifli, bol esprili bir film.
yine de küfürden çok ekmek yenilmese iyi olurmuş.

(uygaraydin - 11 Nisan 2010 15:59)

her uluslararası ilişkiler öğrencisinin izlemesi gereken şahane film. (mezunlarının izlemesine gerek yok, zira hiç birinin ulusların ilişkisiyle bir alakası kalmamış.)
film; bürokratların hayatı, uluslararası kararların nasıl alındığı, ülkeler arası ilişkiler ve bir dolu olayı, olabildiğine yalın ama bir o kadar da keyifle anlatmış. bir kere izlemek de kesmez, ingiliz mizahını sevenler, en az 3-4 kere izlemek isteyeceklerdir.

(gioberg - 12 Mayıs 2011 00:06)

bugün başbakan "gerekirse onu da yaparız" demiş ya savaş muhabbeti geçince, aklıma filmde "climbing the mountain of conflicts" muhabbetinin nereye geldiği düştü. bir tane malcolm tucker da başbakana lazım dedim.

(portnoi - 22 Eylül 2011 16:23)

james gandolfini için izlediğim, akabinde iyi ki izlemişim dediğim armando ianucci filmi..

(ekumenick - 29 Kasım 2011 23:16)

film sanki cok daha uzun bir hikayenin orta yerinden alinmis bir kesit gibi duruyor. klasik holivud filmlerinden alistigimiz giris-gelisme-sonuc gibi seyler neredeyse yok gibi, hep ee ne zaman baslayacak asil hikaye diye bekliyorsunuz bu beklenti icinde film bitiyor. surekli yaratici kufurler ureten bakan sapsal bakan esprilerinden birini bile anlayamadigim notting hilldeki sakat kadin vesaire vesaire. bir royal tenenbaums bir bu artik dark comedylere kafam basmiyor mudur nedir...

(oldhand raider - 21 Nisan 2013 10:23)

bana bir kez daha steve coogan'ın modern zamanlar eric idle'ı olduğunu düşündüren ve canlandırdığı karakterin annesinin bahçe duvarıyla ilgili geyiğin hem güldürdüğü hem de insanı ingiltere'de yaşamak konusunda çok heveslendirdiği eğlenceli bir (not: politik taşlama sözünden nefret ediyorum) film.

- "your wall is falling into my mother's garden. she tried to call the office, but she was fobbed off. fobbed off by your people, because she's not lord snooty in a posh car or madonna on a horse."

(ideolojik halay basi - 22 Ekim 2013 10:18)

noel meri kırısmıs ayağına evde film izleyeyim diye 2 tane indirmiştim.
biri bu diğeri zoolander.

ilk zoolander i açtım ama : (bkz: #39348407)
sonra biraz twitter falan takıldım, zihnimi arındırdım o 10 dakikadan öyle bunu açtım.

harika bir film. epey güldüm.

zaten veep diye amerikaya uyarladı yöneten iannucci abi. çünkü malzeme var, belli.

(mvpatakan - 31 Aralık 2013 18:54)

the thick of it dizisinin turevi olan mukemmel film. unforeseeable gibi bir kelime ile baslayip izleyiciyi hiciv manyagi yapan politik komedi. agiz dolusu kufurler ettigi icin gunde 3500 kalori harcayan bir adet peter capaldi'si olan film.

--- spoiler ---

filmdeki erkek karakterler kufurcu (malcolm), savas yanlisi (malcolm, linton), esini aldatan (toby), aptal (simon), veya verdigi sozde durmayan (general) karakterlerken, kadinlar savas karsiti (karen, liza), caliskan (liza) ve nispeten kibar (jusy) karakterler. bir nevi cinsiyet ayrimi yapilmis gibi.
--- spoiler ---

(cnnmtl - 3 Şubat 2014 19:31)

iyi diyaloglar,başarılı oyunculuklar bir şey dediğimiz yok ama 4.5 saatlik yapımı kese kese 100 dakikaya indirince, (kaynak) filmdeki sahnelerin çoğu havada kalmış gibi duruyor. insan "bir şey mi kaçırdım acaba?" diye düşünüyor,konu oradan oraya uçuyor, ilgisiz sahneler birbirini kovalıyor... bu kadar kıyım yapacaklarına yapımı bir şekilde the thick of it'e eklemleseler veya ayrı bir dizi olarak yayınlasalar daha iyi olurdu.

(drina - 7 Temmuz 2014 14:14)