Süre                : 1 Saat 30 dakika
Çıkış Tarihi     : 04 Eylül 2002 Çarşamba, Yapım Yılı : 2002
Türü                : Komedi,Romantik
Ülke                : ABD,Fransa
Yapımcı          :  Gaumont , Gaumont Production , Fabulous Films
Yönetmen       : Jon Sherman (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Eric Pomerance (IMDB)
Oyuncular      : Monica Potter (IMDB)(ekşi), Craig Bierko (IMDB)(ekşi), Linda Halaska (IMDB), Julianne Nicholson (IMDB)(ekşi), Flora Martínez (IMDB)(ekşi), Afemo Omilami (IMDB), John Hannah (IMDB)(ekşi), Gael García Bernal (IMDB)(ekşi), Anthony LaPaglia (IMDB), John Tormey (IMDB), Jeff Norris (IMDB), Henry Thomas (IMDB), David Boreanaz (IMDB), Henry Yuk (IMDB), Harold Ramis (IMDB), Julie Christie (IMDB), Robert Klein (IMDB), Julie Gonzalo (IMDB), Daniel Freedman (IMDB), Wally Dunn (IMDB), Tommy Wansaw (IMDB), Uliks Fehmiu (IMDB), Harry Kellerman (IMDB), Woodwyn Koons (IMDB), Avery Glymph (IMDB), Wendy Spero (IMDB), Ray Bokhour (IMDB), Austin Lysy (IMDB), Marcus Fitzgerald (IMDB), Brother Eden Douglas (IMDB), John H. Tobin (IMDB), Gabriel Zucker (IMDB)

I'm with Lucy (~ Ask kapiyi çalinca) ' Filminin Konusu :
New York'ta yaşayan genç ve güzel bir kız olan Lucy, kısa süre önce büyük aşkla bağlandığı sevgilisi tarafından terkedilmiştir. Bunalıma giren Lucy'yi tekrar hayata döndürmek için, arkadaşları ona uygun buldukları bekar erkeklerle Lucy'nin arasını yapmaya çalışmaya başlarlar. Böylece beş aday ortaya çıkar. Eşinden yeni boşanmış bir bilimadamı, eski bir beyzbol oyuncusu, seksi bir yazar, genç bir bilgisayar satıcısı ve alanında uzman bir cerrah, Lucy'nin seçim yapması gereken adaylardır. Ancak kusursuz erkeği bulmak hiç de kolay olmayacaktır.


  • "(bkz: lucy liu ile yattım)"
  • "romantik-komedi. monica potter, henry thomas, anthony lapaglia, gael garcia bernal, david boreanaz ve craig bierko var.(bkz: sikiştiğini herkes duyurma merakı)"
  • "(bkz: lucy in the sky with diamonds)"
  • "gokteki elmaslarin repligidir.(bkz: lucy in the sky with diamonds)"
  • "yaklaşık on beş dakika izledikten sonra, bana david boreanazın sadece angel olması gerektiğini ispatlayan film"
  • "cnbc e bu pek güzel filmi yayınlayarak düştü düşecek durumda olan pek çok insana bir tokat atarak yere yuvarlamıştır."
  • "lucy karakterini basbayağı ally mcbeal'e benzettiğim film."
  • "david boreanazın papatyası fazla kaçmı$ saçlarının irrite ettiği, detaylara önem vermenin farkını ortaya koyan film."
  • "neden bilmiyorum lucy*'nin lise yıllarından görüntülerinin gösterildiği çok kısa bölüm bana çok etkileyici gelmişti.film , o küçük parçayla inanılmaz bir bütünlük kazanmış sanki."




Facebook Yorumları
  • comment image

    bagdat caddesi carsi magzalari sinemasindaki gosterimlerinin fransizca dublajli oldugu filmdir, ki tahminimce butun sinemalarda durum boyledir. dumura sebebiyet vermistir.

    film klise bir "romantik komedi". tavsiye etmememle birlikte,monica potteri ilk kez boyle bir rolde gordugumuzun altini cizmeden gecemeyecegim.


    (helpless - 25 Kasım 2003 12:49)

  • comment image

    hafif, güzel, mutlu bir film.

    cinsel hayatlarının sıkıcı olduğunu kendisine tıkabasa dolu bir asansörde söyleyen sevgilisi tarafından terkedilen bir kadının, daha sonra çıktığı beş erkekle olan ilişkisini ve doğru kişiyi buluşunu anlatıyor.

    uzun süredir bu kadar eğlenmediğimi söylemeliyim.


    (kahverengibotlutirtil - 21 Ağustos 2004 23:03)

  • comment image

    her şeyden önce bir itirafla girizgahımı yapmak istiyorum. hayatımda ilk kez bir romantik komedide ağladım. ve bu sırada evimde yalnız başıma sodam ve ben şeklinde cnbc-e izliyorum. ne kadar ironik değil mi?

    * * *

    hayatımdaki en yakın arkadaşlarım 10 yıllık dostlarım. bana, sevgililerimin sadece cinsel ihtiyaçlarımdan dolayı varolabildiklerini dolaylı yoldan gösteren, her boku beraber yediğim insanlar. hayatlarımızı bir film ancak bu kadar aynı potada eritir.

    * * *

    --- spoiler ---
    davranışları, yaşayışı ve kişilikleriyle lucy’nin bütün date’lerinde bizi gördüm. “abi oha, bu kadar mı olur?” dediğimi hatırlıyorum kendi kendime dışımdan. bütün ilişkilerinde geçmişlerimizi gördüm ve önceden hiç karşılaşmadığımız şekilde hepimiz aynı kadının hayatındaydık.

    öncelikle bobby staley’den* başlamak istiyorum. maçoluğu, cüssesi ve yüzeyselliğiyle “hadi sadete gelelim” anlayışı tamamen ateş’tir duyurulur. oradan doug’a geçmek istiyorum. ah doug, vah doug! hatuna sabaha kadar düşünsel boyutlarda bir şeyler anlatması dolayısıyla tam bir sui genenis örneği (sui generisle karıştırılmasın). her ne kadar lucy’nin arabada adamı öpmeye çalışırken herifin kafasını çevirişi tam benim gibi bir öküzün * yapacağı bir hareket olsa da, olay genel hatlarıyla kadim dostum sui genenis’i anımsattı bana. hemen ardından luke* geliyor. tam olarak da halihazırda tıp okumakta olan dr henry jekyll, olayın restoranda sarpa saran son kısmı dışında ufak romantik oyunlar ve hatunların kalbini çalma ve sonra da tekmeyi yeme konusunda role cuk oturmuştur. gelelim akşamın talihlisi, lucy’yi götüren ve evlenen barry’ye. ağırbaşlılığı, kibarlığı ve ilişkinin henüz altıncı haftasında yüzüğü takacak cürete ve kendine güvene sahip olması bakımından dispossessed in theory’yi canlandırmıştır gözümde (gene her ne kadar hatun kişinin ailesiyle ilk tanışmada kırk yıllık dostlarmışız gibi muhabbet kurma becerisi bende olsa da sıramı beklemeliyim). ve finalde son olarak gabriel*. onun kadar muntazaman entelleşmesem de*, bir takım hatunların takip edip de daha ilk görüşmede düşünmeden, fütursuzca yatağa atılma ve sonrasına gelindiğinde bir ukte oluşturma potansiyeli bakımından kendimi gördüm; zavallı ben. keşfedilmesi ve keşfettirilmesi gereken şeylerin sırasını karıştırıyorum.

    gelgelelim lucy’ye. kendisi de zamanında sevgilim, artıkın eski sevgilim olmuş birini öyle aynen anımsatmıştı ki bana, deja vu’lerden deja vu beğendim. özellikle mükemmel erkeği değil de doğru erkeği araması bakımından, deneme yanılma yöntemleriyle sanki gözümün önündeydi kendisi. gerçi benim dışımda burada sözü geçen kimsenin bu hatunla bir olayı yoktu gerçek hayatta, ama bu film bu derece benim hayatımdan parçadır, bu derece ağlatmıştır.
    ---
    spoiler ---

    (bkz: bizi izlemeye devam edin)


    (blackflag - 12 Ocak 2005 00:29)

  • comment image

    yaklaşık on beş dakika izledikten sonra, bana david boreanazın sadece angel olması gerektiğini ispatlayan film


    (fizboz - 12 Ocak 2005 00:43)

  • comment image

    yanlış adamla yanlış ruh halinde birlikte olma, ilişkileri çaprazlama ve durum sorgulaması sıkıntı ve bıkkınlığını tek bir cümleyle özetlemiş : "mükkemmel erkeği değil, doğru erkeği istiyorum" ,
    her kadının en azından bir frameminde kendinden bir şey bulabileceği bir film.


    (ribelle - 12 Ocak 2005 00:46)

  • comment image

    lucye kim ayarlıyorsa bu buluşmaları ondan bir tane de ben istiyorum. 5 tane farklı ama hepsi bir şekilde belli özellikleriyle gayet çekici olabilen adamlar. (baseballcuyu saymasam mı) aptal ve romantik bir şekilde izleyip, ah ah desek de, kızın fazla şanslı olması kıllandırıyor insanı.


    (red g - 12 Ocak 2005 00:52)

  • comment image

    cnbc e bu pek güzel filmi yayınlayarak düştü düşecek durumda olan pek çok insana bir tokat atarak yere yuvarlamıştır.


    (maj - 12 Ocak 2005 11:49)

  • comment image

    filmin başını kaçırınca baş kahramanın 5 farklı karakter canlandırıp bu karakterlere göre nasıl sevgili adayları bulduğunu sandığım film. şöyle ki karakterin yaşadığı ilişkilerde ayrı ayrı çizdiği muhafazakar, entel, bunalım alkolik, salak sarışın, ezik tabloları bütün ilişkileri yaşayan insanın gerçekten de aynı kız olduğuna dair şüpheler uyandırdı. aranan en uygun erkek mi yoksa en uygun karakter mi anlayamadım gitti.


    (shapeshifter - 12 Ocak 2005 12:06)

  • comment image

    kimle evleneceğini en başta tahmin ettiğim film. profu olduk bu işlerin canım.
    ayrıca kız her adama farklı bir yüzüyle tepki verdiği için aslında olay adamlarda değil kızdadır. runaway bride filminde julia roberts nasıl her evleneceği adamın zevklerine uygun bir konsepte bürünüp yumurtasını bile onların sevdiği şekilde seviyosa bu hanım kız da hepsine farklı şekilde yaklaşmış, gerçek karakteri hakkında şüpheye düşürmüştür bizi.


    (esismen - 12 Ocak 2005 12:09)

  • comment image

    monica potter denen şirinlik muskası hatunu tanımamıza vesile olmuş filmdir. meg ryan gibi 50’sine merdiven dayamış teyzeler artık romantik komedi çekmesinler mümkünse, bu abla gibi insanların yolunu açsınlar.

    --- spoiler ---

    film, beş ayrı erkekle beş ayrı randevu macerası yaşayan ve her birinden farklı birşeyler kapıp en sonunda kendisi için doğru erkeği bulan lucy’nin hikayesini anlatıyor. en sonunda kibar, düşünceli ve sevimli barry de karar kılıyor ki zaten bu barry denen karakter hatunun yatak odasının karşısındaki duvarı bir sinema perdesine çevirmek suretiyle nostaljik bir film gösterimi yapmış, hatunla beraber bizim de aklımız almıştır. o kadar romantik komedi izlemiş ve bunlardaki her türlü klişeyi, hatun tavlama numarasını görmüş biri olarak arkadaşı daha doğrusu senaristleri kutluyorum. hatun mükemmel erkeği değil doğru erkeği seçmiş, mükemmel erkek olarak görülen en son adayın -ki isimi luke’du yamulmuyorsan- aslında ne kadar öküz olduğunun altını çizmiştir. zaten saçına meç yaptıran heriften hayır gelmez, filmin bize verdiği en önemli mesaj da budur bana kalırsa.

    ---
    spoiler ---


    (empas kumpas - 6 Haziran 2005 12:03)

  • comment image

    --- spoiler ---
    neden bilmiyorum lucy*'nin lise yıllarından görüntülerinin gösterildiği çok kısa bölüm bana çok etkileyici gelmişti.
    film , o küçük parçayla inanılmaz bir bütünlük kazanmış sanki.
    ---
    spoiler ---


    (ego maymunu - 6 Haziran 2005 15:43)

  • comment image

    ilk on, onbeş dakikasını kaçırarak başladığım film ama ekrana baktığım ilk dakikadan sonuna kadar gözlerimi alamadım. bayağı bir romantik komedi olmamış en azından...eğlenceli olduğu ile kalmayıp işin romantizm yönünü alt seviyede bırakmamış film. monica potterda bu rolü ile hayatımda gördüğüm ender güzel sarışınlardan oldu diyebilirim.


    (comforteagle - 12 Ocak 2005 23:42)

  • comment image

    sabahın dördünde odada içilen fazlaca sigaranın kokusu çıksın diye pencere açılır, odada bulunarak zatürre olmayayım bari denilerek salona gidilir, televizyon açılır, sarışın ve de güzel bir bayan göze çarpar...

    "ulan hangi dizi ki bu?" sorusu bir süre sonra "film lan bu, ne ki acep?" sorusuna dönüşür. saç faciası david boreneaz amcanın hali görülerek kişi kendisiyle gurur duyar. o ne saç rengidir, adam zaten o kadar da yakışıklı değildir. o dur , bu dur... tam bünyeyi narsizm böcekleri saracak iken ne olur??

    sahne değişir, filmde monica potter ablamızın beş sevgilisinden biri olarak o adi, o karizmasına tükürmek istediğim, kıskandığım, kıskandığım evet kıskandığım gael garcia bernal çıkar karşıma! hem de monica ablamızla daimi bir sevişme ve öpüşme sendromu içinde debelenmektedir.

    gael abimizi gerzek bir holywood filminde ezik meksikalıyı oynarken görmek için yanıp tutuşan kişi, gerzek olmayan bir filmde hiç de ezik olmayan bir rolde görünce kendisini "allah belanı versin senin" diyerek canhıraş kapatır televizyonu, "çok şişkoyum ben, çok çirkinim ben, saçlarım da dökülüyor" dövünmeleriyle terkeder salonu, odasına doğru "hadi yallah "diyerek yol alır.


    (esterhazy - 13 Ocak 2005 00:46)

  • comment image

    gecenlerde cnbc-e de yayınlanmıştı ve kaçırmıştım... ama bugun denk geldi bi şekil, izledim... ve eger içinde bulundugunuz durum, koşullar uygunsa filmin konusu hakkında pek cok yorum ucusucak kafanızda... insanın sadece kafasını karştırmaya yarayan, mutsuzmuş gibi başlayıp saf, temiz, guzel ve mutlu bir sonla biten klasik bir meg ryan filmi gibi... ama monica potter var lucy rolunde... cok tatlı, cok şirin... ve yasadıkları birer hayal ürünü gibi geldi bi an izlerken... ki senaryo ürünüydü... yani pek de bi fark yok aslında... sonuç olarak denk gelirse izlenebilir bi film... mutlu bi film... ama izledikten sonra da kesinlikle havasına girilmemesi gereken bi film... çünkü bi film! ve sonuçta dogru olan sey su ki eger film degilde gercek hayatta olsaydı ve bi kadın mükemmel oldugunu düşündüğü bi erkek tarafından asansörde onca kişi arasında olabildigince asalayıcı bi sekilde terk edilseydi sanırım ardından o ruh hali içersindeyken hayatına giren onca kişi acısından o kadar şanslı olamayabilirdi... ya lucy o adamın mukemmel oldugunu düşünecek kadar aptaldı ya da senaryo gerçeği yansıtamayacak kadar iyimserdi... ama bi an için eglendirdi o ayrı! bilinç altına hitab eden aşırı mutlu amerikan filmleri furyasına bir baska örnek işte... ama ben karar verdim artık böyle filmler izlemicem... cunku senaristler yalan söylüyor... inanmayın! ne mükemmeli ne de dogruyu... sadece yarın ne yapıcaktım hangi faturalar vardı, acaba nasıl bir ders calışma planı ayarlasam falan diye düşünün... cunku böyle mutlu sonlar insanın kendi hayatındaki olabilitelerle kıyaslandıgında sadece daha da mutsuz ediyor.


    (ashroom - 2 Şubat 2005 19:20)

Yorum Kaynak Link : i'm with lucy