Süre                : 1 Saat 55 dakika
Çıkış Tarihi     : 19 Aralık 1956 Çarşamba, Yapım Yılı : 1956
Türü                : Drama,Tarih
Taglar             : yalnızlık,Çingene,çirkin,kambur
Ülke                : Fransa,İtalya
Yapımcı          :  Paris Film Productions , Panitalia
Yönetmen       : Jean Delannoy (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Victor Hugo (IMDB)(ekşi),Jean Aurenche (IMDB)(ekşi),Jacques Prévert (IMDB)(ekşi),Ben Hecht (IMDB)
Oyuncular      : Gina Lollobrigida (IMDB)(ekşi), Anthony Quinn (IMDB)(ekşi), Jean Danet (IMDB)(ekşi), Alain Cuny (IMDB)(ekşi), Robert Hirsch (IMDB)(ekşi), Danielle Dumont (IMDB)(ekşi), Philippe Clay (IMDB)(ekşi), Maurice Sarfati (IMDB)(ekşi), Jean Tissier (IMDB), Valentine Tessier (IMDB), Jacques Hilling (IMDB), Jacques Dufilho (IMDB), Roger Blin (IMDB), Marianne Oswald (IMDB), Roland Bailly (IMDB), Piéral (IMDB), Camille Guérini (IMDB), Damia (IMDB), Robert Lombard (IMDB), Albert Rémy (IMDB), Hubert de Lapparent (IMDB), Boris Vian (IMDB), Georges Douking (IMDB), Paul Bonifas (IMDB), Madeleine Barbulée (IMDB), Albert Michel (IMDB), Daniel Emilfork (IMDB), Doudou Babet (IMDB), Raymond Bailly (IMDB), Edmond Beauchamp (IMDB), Paul Bisciglia (IMDB), Robert Blome (IMDB), Philippe Chauveau (IMDB), Arielle Coigney (IMDB), Yvonne Constant (IMDB), Christine Darvel (IMDB), José Davilla (IMDB), Hugues de Bagratide (IMDB), Germaine Delbat (IMDB), Jenny Doria (IMDB) >>devamı>>

Notre-Dame de Paris (~ Notre damin kamburu) ' Filminin Konusu :
Notre Dame de Paris, ilki 18 Eylül 1999 'de, Paris 'te bulunan


  • "müzikaldeki bazı parçalar için;(bkz: belle)(bkz: tu vas me detruire)(bkz: dechire)(bkz: la monture)(bkz: dieu que le monde est injuste)(bkz: danse mon esmeralda)(bkz: être prêtre et aimer une femme)"
  • "bellenin joy tvde her akşam çalması üzerine haberimin olduğu, coşturup kudurtup ağlatan güzide eser. tek kelime fransızca bilmediğim halde, kelimesi kelimesine anladığım albüm."
  • "belirli aralıklarla izleyip yeniden hayran olunması gereken bir oluşum, kayıt. (bkz: tu vas me detruire)"
  • "fazla iddialı olarak söylemek gerekirse şu ana kadar yapılmış en iyi müzikallerden biridir notre dame de paris. şarkıların hepsi ayrı ayrı bir şaheserdir. ve bütünlüğü de bozmazlar."
  • "a boire, belle , tu va me detruire, dechire, anarkia gibi dinlenmesi elzem olan basyapitlara imza atmis olan asmis bi muzikalin ismi."
  • "az önce zorlu center psmdeki son gösteriden çıktım. çıktım eve geldim, hala alkışlıyorum."
  • "sen nehrinin ortasında bir adacık, üstünde gotik tarzda inşa edilmiş bir kilise...o notre dame dır."
  • "ingilizcesini de sevmeme ragmen fransizca sarkilarinin beni alip alip goturdugu, gormek istediklerim listesinde birinci sirayi birakmiycak olan muzikalin adi"
  • "(bkz: paris) te ünlü bir katedral, müzikali, çizgi filmi, filmi ve müzikleri de vardı(bkz: belle)"




Facebook Yorumları
  • comment image

    asıl ismi notre dame de paris yani paris in notre dame ı olan kitap. notre dame şu anda izi kalmamış bir kilisedir. 1800 lü yılarda victor hugo tarafından yazılmıştır.

    konusu çok klasiktir: çocukken çingeneler tarafından kaçırılan güzel esmeraldaya kitabın karakterlerinin yarısının aşkı ve bunun çevresinde gelişen dramatik olaylar.

    karakterleri:
    esmeralda: çocukken çingenelerce kaçırılan ve yıllar sonra mahallenin delisinin annesi olduğu ortaya çıkan dünya güzeli hayat dolu herkesin sevgilisi.
    gringoire: esmeralda`nın çingenelerin idamından evlenerek kurtardığı şair.
    quasimodo: bebekken kilisenin önüne bırakılan, rahip tarafından evlat edinilen kamburu çıkık görünüşü korkunç ancak yufka yürekli ve esmeralda`nın bir yudum suyuna karşılık ona aşık olan karakter.
    claude frollo: quasimodo'yu evlat edinen ve esmeralda'ya platonik aşık rahip.
    phoebus: esmeralda'nın aşık olduğu one night standçi subay

    aslında kitabın ününe yetişmiş bir de müzikali vardır. müzikalde hepsi birbirinden güzel parçalar seslendirilir ancak en meşhuru belledir.

    edit: pinocchio der ki: paris'in orta yerinde kocaman bir katedralmiş notre damme.
    çok gezen mi bilir çok okuyan mı


    (labit - 22 Haziran 2007 09:52)

  • comment image

    'senin için ölmek, ölüm bile değildir'

    gibi insanın beynine ve hayatının orta yerine bina gibi düşen bir cümle ile biten, hiç oynamadan öleceğimi bildiğim için yaşamı bile kimi zaman anlamsız kılan, oradan çaldığı tüm anlamları nereden olduğunu kestiremediğim bir boşluktan hayatıma akıtan, anlatırken bile fazla abartmış olmaktan haz duyduğum, ancak abartılarımı bile az bulduğum, beni kendime getiren ve kendimden götüren müzikaldir.

    sahi, hayatın neresinde kalmıştık?


    (yedek ruh - 15 Ekim 2008 00:40)

  • comment image

    su ana kadar sahnelenmis tum muzikaller icerisinde ilk sene en cok ilgi goreni budur ki izleyince neden oldugunu anliyorsunuz. fransizca versiyonu, sahne performansi acisindan olsun, muzikal acidan olsun, ingilizce versiyonundan kat kat guzeldir.

    her iki performansta da ilginc olan bir baska kicikirik ozellik ise en tas oyuncularin quasimodo rolunde, en kucuk emrah tiplilerin ise phobeus rolunde cikmasidir. quasimodo'ya zoom yapildikca "ulan o makyaj o kostum olmayacakti var ya" dersiniz. asil o degil de fransiz kastinda gringorie rolunde bir bruno pelletier var ki, o omuzlarla boga diye arenaya cikartirsiniz rahat. oyle de bir insan kendisi.

    sanata ve sanatciya seviyesiz bakisi izlediniz...


    (mayapan - 26 Şubat 2009 18:23)

  • comment image

    izlerken* "ulan bu herifler hiç kasilmadan o kadar nefis sesi nasil cikartiyolar?" demeden durulmasi imkansiz olan, nefis muzik eserlerinin armonik bir butunu. bunun cocuklar icin yapilmis bi cizgi film versiyonu vardi, sonunda kimse ölmüyodu, phoebus ile esmeralda mutlu mutlu yasiyolardi.


    (aged - 15 Eylül 2002 02:01)

  • comment image

    şu ana kadar izlememiş olmanın çok büyük kayıp olduğu müzikal. izlemediyseniz malum ortamlardan edinin ve izleyin derim. tanım kısmını geçtikten sonra irdelememe geçersek koca kusursuz müzikalde tek fire esmeralda rolündeki abla. tek başına değerlendirdiğimizde müthiş bi sesi var ancak o kadar başarılı sesin yanında sesinin vasat kalması. yeterince güzel olmaması (bence) ve 1.5 saat boyunca dans niyetine yaptığı şeyin ordan oraya koşuşturmak olması. ablacım senin dansınla oyunun bütün castındaki adamları kendine aşık etmen lazım iki kıvır bişey yap. o iki kaşının ortasındaki bene hiç değinmiyorum. aklıma devamlı meltem cumbul geldi izledikçe. ama saçların çok güzel (hakan akkaya stayla) resmen rengine biçimine modeline herşeyin bayıldım!
    bu yazdıklarımdan ablanın kötü olduğu çıkarılmasın. son derece başarılı son derece mükemmel bir eserin nazar boncuğu diyelim. kusursuz olmak varken mükemmel olmuş gibi..
    gelelim karakter incelemelerine

    --- spoiler ---

    esmeralda seni inan kınamıyorum canım. hatta bok yoluna gittiğin için üzülüyorum da. zira her genç kızın başına gelecek bana bi araba dolusu yazan adamdan en zengin ve en yakışıklısını seçeyim hastalığına tutuldun normaldir. tabi seçtiğin adamın şerefsizin yanında iltifat kalacağı sıfatlar hak eden bir dallama çıkması senin kabahatin değil bebişim. ama yavrum annem uğruna şarkılar yazdın o pheobus seni satarken inan laptopa bişeyler atasım geldi. sen onu seviyorum diye ağlarken o ibne büyüledi bu pis çingen beni dedi lan! hayır bi de bu pheobusundan frollosuna hepsi sana büyücü dedi cadı dedi biri de kalkıp tamam lan suç bende hormonlarıma yenik düştüm diyemedi ona yanıyorum...
    neyse sana yazacak pek bişey gelmiyo aklıma allah rahmet eylesin. quasimodonun kıymetini bilemedin sürün inşallah!

    frollo aslında sana da diyecek pek bir şeyim yok. tipik bi yobazsın hacı sen. hepinizin beyninde var bu sapık düşünceler.kıza resmen bana bi kere ver seni ölümden kurtarayım dedin. hala aşığım ben sen benim sonum olacaksın diye şarkılar söyle tamam sesin güzel şarkıların çok etkileyici hele o tu vas me detruire ağzıma sıçtı resmen bi an inanmış olabilirim esmeraldaya aşkına ama iki saniye filan sürdü. siz yobazlar güzel bir kız görünce hemen aklınız belden aşağınıza kayıyo. bu sebeple ortada günah caiz değil diye geziyorsunuz. günümüzde yaşasan cübbeli ahmet hoca olurdun frollo. öyle bebekler var ki insanı tahrik ediyolar diye gezerdin. senin hasta ruhlu bi sapık olma ihtimalin yok haşa! kadınlar şeytandır o muhteşem hormonlarınızdan arınmış beyninizi büyü yoluyla belinizin altına indirir. hep esmeraldanın suçu hep! melek gibi adamsın sen halbuse dinine ibadetine bağlı ne şirin komşumuzdun sen rahip frollo amca!

    fleur de lys kızım sen nası bi hastasın? nasıl bir psikopatsın. tamam günümüzde özellikle sen beni aldatsan da ben yine severim kızlarından son derece mevcut. ancak onu astır ondan sonra aganigi naganigi nasi bi şarttır lan? gerçi nişanlının boş vakitlerinde şehrin genel evlerinde takılan bir sapık olduğundan sadece aganigi nagani kısmına odaklanıp esmeralda ölsün dileğini hiç düşünmeden yerine getirmesi normal. esmeralda ölsün kaşları çift şeritli yok yapılacak kalınlıkta olan pheobus'um bana kalsın. ilerde beni aldatıkça astırırm kızları oh oh! en olmadı pheobusun pipisini keserim kaşları yeter.
    hasta manyak!

    pheobus sana bundan sonra piç kurusu diye hitap edicem kusura bakmazsan. zira her sahneye çıkışında pff geldi yine piç kurusu dedim sana. bu tiksintim dechire den sonra başladı tahmin edersin ki. şarkının özetinin "ehe mehe çok şükelayım ben iki hatun var ikisi de hasta onu mu seçsem bunu mu seçsem ama dur yaa zengin flör delisim evlenmelik çingen esmeralda eğlenmelik ehe mehe süperim lan ben" işte bu şarkıdan sonra sevgili piç kurusu ağzına ağzına çakasım o kaşlarını cımbızla tek yek yolasım geldi. lan nasıl astırdın kızı? nasıl gözünü bile kırpmadın. bi de o koca manyağı nişanlına aklımda hep sen vardın falan dedin ya çok güldüm. sevgilisini aldatan tipler nasıl yaparken hep seni düşündüm diye af dilerlerse sen de öyleydin lan. bence sorun sende değil bendenin mucidi de sen olabilirsin araştırmak lazım. o karın olacak manyak ilerde inşallah savaşa gittiğinde yanındakilerin tek tek isimlerini say aşkaaamm diye başının etini yer sen de mala bağlarsın. pislik!

    quasimodo anneemmm kıyamam sana. içli içli ağladım lan haline resmen. phebous frollo falan hikaye. oğlum en çok sen hak ediyodun esmeraldayı. o muhteşem belle de bile biri der esmeraldanın gizli bahçesine giricem öbürü der esmeraldanın çiçeğini koparıcam filan. hepsinin aklı fikri oynaşta. ama sen öyle mi? tek dileğin esmeraldanın saçlarını okşamaktı be quasimodocum. işin komik tarafı bi de bu isteklerine kulp uydurup (esmeralda büyücü aklımı çeldi ondan yoksa bende sorun yok) sorumlu oldukları kişilere ( tanrısına nişanlısına) hadi be hacı be bi kereden bişey olmaz valla bak diye yalvarmaları senin sadece ve sadece yanında dursun ne bileyim sana gülümsesin istedin. sana su verdi diye aşık olacak kadar temiz bi kalp ama çirkin bir surat hayat hakaten çok ibne olabiliyo bazen. hele son şarkıda öyle bi içli içli ağladın ki taş olsa kalkıp dans ederdi yemin ederim. hak etmedin bu sonu quasimodo. en ballınız pheobus çıktı sinirim ona aslında frollo geberdi. sen mutsusun ama bu salak evlendi. birilerinin pipisini kesip pariste ibret olsun diye gezdirdiği bi versiyonu yapılmazsa gözlerim açık gidicem. çok kinliyim bu piç kurusuna!

    oyuncular bi kere detone olaydınız lan! hayır insan olduğunuzu anlardık iyi olurdu. moralimiz düzelirdi falan..yuh ağzım açık dinledim yemin ederim performanslarınızı. esmeralda sana en kötüleri dedim ama sen bile detone olmadın.canlı izleyemediğim için pişman olup olacağım tek eser.. o salondaki binlerce kişi acayip şanslınız hacı!

    garou aslında bunu başlığına da yazmıştım ama senin gibi bi insan evladına quasimodoyu oynatmak hakkaten sağlam bir ironinin ürünü. o yakışıklı olması gereken pheobus halt etmiş yanında. yahu o müzikalın sonundaki dik durup gülümsediğin yerde bildiğin o ne lan diye kaldım. senin çirkin olman lazım ama yok quasimodoyken bile giderin var. normal halin nasıldır acaba dedim googled it. sonuç: ergenlere döndüm yemin ederim şurda allah sahibine bağışlasın maşallah. esmeralda kızım sağlam alt yapı varmış quasimodo da kaçırdın valla.

    belle hep o sütü seven kamyoncu çocukları yüzünden en güzel sahneyi ilk seferinde yarılmamadan mütevellit bir kaç kez izledim. zira hep ne yazık ki dansözler burs almalı kısmına kadar tutabiliyorum kendimi.. off zaten odun bişeydim bu şarkıda da gülerek iyice kanıtladım bu durumu..

    sonsöz: geberemedin pheobus!


    (sirret olmayan gorumce - 15 Şubat 2012 01:49)

  • comment image

    bellenin joy tvde her akşam çalması üzerine haberimin olduğu, coşturup kudurtup ağlatan güzide eser. tek kelime fransızca bilmediğim halde, kelimesi kelimesine anladığım albüm.


    (mortello - 31 Mayıs 2003 22:42)

  • comment image

    a boire, belle , tu va me detruire, dechire, anarkia gibi dinlenmesi elzem olan basyapitlara imza atmis olan asmis bi muzikalin ismi.


    (muzbaligi - 8 Mayıs 2001 23:56)

  • comment image

    istanbul'un her yanında ilanlarını görmemle gözlerime inanamadığım, görünce kendimi belieber fanı bir kızla aynı hissiyatlara sahip gibi hissettiğim, daha önce o an yazdıklarımı layık bulmadığım için başlığına gelip hiç yazmaya cesaret edemediğim, hayranlık duyduğum, hayatımda çok önemli bir yeri olan ve beni her zaman etkilemiş muhteşem müzikal.

    fransa'da gidip izleyememek bu müzikali hayatımda duyduğum en büyük üzüntülerden biridir. daha sonra italya verona'da italyanca versiyonunu izleme şansı bulmuştum ama garou ve daniel lavoie'ya duyduğum hayranlığın verdiği bir snoblukla hafif burun kıvırmıştım. yıllarca dvd'sini aradım durdum, aramadığım ülke kalmadı, nedense ülkemize sadece müzik albümü olarak geldi. dvd'sini ilk defa fransız kültür merkezinden aldığım dvd'yi, kapağı ve içindeki bilgi kağıdı dahil tamamını kopyalayarak sanki orjinal bir örnekmiş gibi kopyalamıştım. daha sonra amazon'dan aldım tabi.

    şimdi ülkeme sanırım ingilizce olarak gelecek. galasında mutlaka olacağım. ama tabi insan merak etmeden duramıyor; oyuncular kim, nasıl oynayacaklar, şarkılara aynı duyguları verebilecekler mi? tabi burada dvd'ye kaydedilen gösteriden bahsediyorum. emin olun müzik cd'sinde hissettiklerinizi misliyle yaşatıyorlar.

    baştan başlayalım; mesela les temps cathedrales'de kısa bir orta çağ tarihi dersi veren gringoire(bruno pelletier)'ın bu videoda verdiği; http://youtu.be/eoclkuzsaoc?t=2m29s ; vatansız, bayraksız vandal ve paganların aydınlanmanın eşiğindeki paris'in kapılarında birikmelerine karşı duyulan korku merak duygusunu bu kadar iyi verebilecekler mi?

    ya da les sans-papiers'de clopin (luck mervil) gibi kavgacı ve hırpani bir hayatın sembolü o boğuk sesi çıkarıp, vatansızların bir yurt arzularını bize anlatabilecek mi? http://youtu.be/u5vnha50j9w?t=2m53s

    ya da ces diamants-la'da fleur de lys (julie zenatti) gibi gerçek aşkı yaşadığını zanneden kırılgan bir genç kızın aklını güzel sözlerle çelen phoebus (patrick fiori)'ün arsızlığını hissedebilecek miyiz? http://www.youtube.com/watch?v=hxd-sjiqpxk

    peki ya quasimodo (garou)'nun kendi çirkinliğinin farkında insanların aptallığına inceden giydirirken esmeralda'ya çaresizce "beni sevecek misin?" diye sorduğu anda gözümüzden bir damla yaş getirebilecekler mi? http://youtu.be/8vcsy9okzza?t=1m46s

    ya sonra o yaşlar gözümüzden rahatça boşalacak mı quasimodo kendini anlatırken, tüylerimiz diken diken olacak mı varlığını borçlu olduğu adama haykırırken? http://www.youtube.com/watch?v=t_5mg05c6no

    ardından a la cour de miracle'da clopin içimizde isyanın ateşini yakıp, orospuların hanımefendiye, tenlerin bayrağa dönüştüğü bu yerde bizi isyanına ortak edebilecek mi? http://youtu.be/cmtaov7dvq8?t=1m30s

    mesela bir gün iki aşk arasında kaldığımızda phoebus'ün dechiré'yi haykırdığı gelecek mi ilk aklımıza? kendimizi onun yerine koyabilecek miyiz? http://youtu.be/r7vn2rl0te4?t=1m28s

    hani o bana su verdi geyiği vardır ya işte onun aslında ne kadar acı bir şey olduğunu görecek miyiz? http://www.youtube.com/watch?v=9gvdfhpha3u

    ve ardından koltuğumuza hayran hayran kurulup sadece kendimizi bu gelmiş geçmiş en güzel şarkıda hikayenin özetine bırakacak mıyız? http://www.youtube.com/watch?v=-xb7aftz6zy
    quasiomodo aşkını anlatacak naifçe, bir kere olsun saçlarına dokunmak isteyecek; http://www.youtube.com/watch?v=-xb7aftz6zy
    frollo pisliğini dökecek sahnenin ortasına, hayatını adadığı değerleri yerle bir eden kadına duyduğu aşk bile örtemeyecek o çirkinliği ve yalvaracak o naif katedrale esmeralda'nın gizli bahçesine dalabilmek için; http://youtu.be/-xb7aftz6zy?t=2m22s
    phobues ise itiraf edecek bir anda, tazelerden taze beğenecek, fleur de lys'ini bırakıp, esmeralda'nın çiçeklerini toplamaya gidecek; http://youtu.be/-xb7aftz6zy?t=3m33s

    quasimodo tüm naifliği ile esmeralda'yı evine davet ederken, bir kadına daha ne kadar muhteşem bir şekilde evlenme teklif edilebilir ki diye içimizden geçirebilecek miyiz? http://youtu.be/hzig_tkcnvg?t=2m22s

    tu vas me detruire'de frollo'nun verdiği o duyguyu başkası verebilecek mi acaba? başka bir ses tonu, başka biri o donuk acıyı, notre-dame'ı griye boyayan çirkin aşkı başka bir ses renklendirebilecek mi? http://www.youtube.com/watch?v=uor_moq7-ps

    acaba ilk perdenin sonuna doğru paris'in arka sokaklarının ihtirasını ve renklerini bize aynı şekilde verebilecekler mi? http://www.youtube.com/watch?v=22dgl_0wllm

    les cloches'da "quasimodo est fout" diye haykırırken frollo, öfke kabaracak mı içimizde? ya da quasimodo söze girince o koca çanların sesi hoş gelecek mi yakından bize? http://www.youtube.com/watch?v=ttutv0cbmpk

    ou est elle notre esmeralda diye içli içli bağırırken clovin, gringoire ve yalancı frollo üzülebilecek miyiz onlar gibi? http://youtu.be/u-siywuwbig?t=2m11s

    les oiseaux qu'on met en cage'ı dinlerken o çirkin esmeralda'ya rağmen burnumuzun direği titreyebilecek mi quasimodo ile esmeralda beraber şarkıyı söylerken? http://youtu.be/o-rw05o09ta?t=2m19s

    sans-papier clovin condamnés'yi söylerken aklımızdan bugünün muhasebesini yapmak geçecek mi? başka bir tutkulu ses bizi isyanına davet edebilecek mi? http://youtu.be/zd_3wbwmzrm?t=46s

    saplantılı ve sadist aşkı yüzünden; tutsak aldığı esmeralda'ya işkence eden frollo'dan tiksinecek miyiz? http://www.youtube.com/watch?v=lkjutynsvdm ve ardından esmeralda'nın phoebus'e olan aşkını ve çaresizliğini hissedebilecek miyiz mesela?

    akabinde frollo'nun itirafını başka birisi bu kadar gösterişli hale getirebilecek mi? aşkı için cehenneme gitmeyi göze alan bir rahibin çaresiz ve saplantılı aşkı karşısında nefretimiz biraz olsun acımaya dönüşecek mi mesela? http://youtu.be/7hh4ja_ezv4?t=2m45s

    belki de frollo'ya benzer çaresiz ve saplantılı aşkın öfkesini fleur de lys'in sesinde hissedebilecek miyiz? http://www.youtube.com/watch?v=3j6acpwyf-u

    başka bir gringoire lune'deki gibi gerçek bir troubadour olabilecek mi? http://youtu.be/vi8yzy0pdv8?t=1m19s

    nihayetinde gözlerimizdeki yaşı rahatça bırakabilecek miyiz quasimodo "dieu que le monde est injuste" derken? http://www.youtube.com/watch?v=-5vdl9agecc

    ve en nihayetinde gözlerimizdeki yaş henüz kurumamışken esmeralda'nın cansız bedeni quasimodo'nun kolları arasındayken "combien quasimodo aimait, esmeralda la zingara" dediğinde o geniş yürekli ucube tüylerimiz diken diken olup, gözlerimiz tekrar mesaiye başlayacak mı? http://youtu.be/m2onxtl0vsg?t=32s
    "danse mon esmeralda" diye haykırırken kaybettiğiniz bir sevdiğinizin yattığı yerden çıkıp tekrar sizinle oyunlar oynamasını dileyebilecek misiniz? http://youtu.be/m2onxtl0vsg?t=3m47s

    tüm bu duyguları vermeyi, o gösterişli sözleri gerçek kılmayı, şahane müzikleri başka bir ekip başarabilecek mi acaba?

    beni kendine bu kadar hayran bırakacak başka bir yapıt var mıdır acaba?


    (magracer - 21 Eylül 2013 02:15)

  • comment image

    zorlu psm'deki galasını izlediğim müzikal. dekor ve ışık kullanımı mükemmeldi, bunun dışında çok keyif vermedi açıkçası. orijinal fransızca versiyonunu dvd'den izlemiştim, neden bilmiyorum ama video olarak izlememe rağmen daha çok etkilenmiştim. sanki fransızca bu müzikale daha çok yakışıyor.

    bu arada bir gözlem aktarmalıyım: türkiye'de sanatsal etkinlik izleyicisi gerçekten ayrı bir kitle. hanımlar gayet şıktı, erkeklerin kot pantolonlu olanları bile ceketliydi. nezih bir ortamdı, tıpkı akm'nin eski zamanlarındaki gibi. işin ilginci, bir tane dahi türbanlı kadın yoktu, neden ki acaba?


    (attorney - 23 Nisan 2014 10:42)

  • comment image

    aslında ne quasimodo ne de esmeralda olan eser..."güzel-çirkin" aşkı hep prim yaptığı için toplumlarda eserden yansıtılan,çekilen filmlerde önce çıkarılan bu ilişki olmuştur.çocuklar üzerinden sermaye yapmak uğruna eseri maymun eden disney şirketi de phoebus-esmeralda aşkını yüceltip,quasimodoyu da "çirkin iyilik meleği" haline soktuktan sonra geriye kalan kötü adam karakterini doldurmak için de frollo'yu seçmiştir.bu da yetmemiş acımasız,cani,kural tanımaz bir şeytan yaratmıştır frollo'dan...
    oysa notre dame de paris frollo'dur,ikisi birbirinden ayrı düşünülemeyecek bir bütündür.frollo ortaçağ-rönesans arasına sıkışmış dönem insanının bir yansımasıdır.dogmalarla hür düşünce arasında çırpınmakta,bedeninin çağrısı altında yıpranmakta,bilgelik ile delilik arasında zaman zaman sıkışmaktadır.müzikalde tu vas me détruire şarkısını söylerlen frolloyu iki yandan sıkıştıran duvarlar sadece esmeraldanın aşkını değil,tüm bu çelişkileri temsil eder.esmeralda bir araçtır eserde frollo'yu anlayabilmemiz için...frollo edebiyat tarihinde yaratılmış en derinlikli karakterdir belki de ve notre dame da paris'in de temel taşıdır.


    (abendrot - 28 Eylül 2004 13:52)

  • comment image

    bu albumun ingilizce versiyonuda mevcuttur piyasada fakat tam bir felakettir, alınmamalı ve dinlenmemelidir kanımca. hele birde ave maria'nın ingilizcesi cranberries yorumundan sonra en felaket yorumudur.bu ikisinin sırası tartışılmaya açıktır.


    (laos - 7 Ocak 2002 02:26)

  • comment image

    sen nehrinin ortasında bir adacık, üstünde gotik tarzda inşa edilmiş bir kilise...o notre dame dır.


    (otisabi - 27 Aralık 1999 03:10)

  • comment image

    ingilizcesini de sevmeme ragmen fransizca sarkilarinin beni alip alip goturdugu, gormek istediklerim listesinde birinci sirayi birakmiycak olan muzikalin adi


    (farawayillusion - 27 Ocak 2002 02:36)

Yorum Kaynak Link : notre-dame de paris