Scott Pilgrim vs. the World (~ Scott Pilgrim Dünyaya Karsi) ' Filminin Konusu : Filmde uyuşuk bir adamı canlandıracak olan Michael Cera, hayallerinin kadını olduğunu düşündüğü Mary Elizabeth Winstead’i kazanabilmek için onun 7 eski erkek arkadaşıyla başa çıkmaya çalışacak. Satya Bhabha, Chris Evans, Brandon Routh ve Mae Whitman filmde Winstead'in eski erkek arkadaşlarından dördü... Oldukça geniş bir kadro ile çekilecek olan filmde rol alacak isimler arasında Aubrey Plaza, Kieran Culkin, Brie Larson, Ellen Wong, Anna Kendrick, Mark Webber, Alison Pill ve Satya Bhabh gibi isimler de var.
The Perks of Being a Wallflower(2012)(8,0-447278)
Hot Fuzz(2007)(7,9-423633)
Shaun of the Dead(2004)(7,9-461521)
Zombieland(2009)(7,6-483351)
Baby Driver(2017)(7,6-358296)
Kick-Ass(2010)(7,6-490132)
Superbad(2007)(7,6-541525)
Juno(2008)(7,4-502622)
21 Jump Street(2012)(7,2-526297)
The World's End(2013)(7,0-242862)
Paul(2011)(7,0-219874)
Kick-Ass 2(2013)(6,6-233919)
muzigi gorsel olarak hissetmenizi, oyun kulturunun direk gercek hayatla birlesse nasil olabilecegini bizlere gosterebilmis enfes yapimdir. ayrica bu yapimi turkiyede vizyona sokmayan film sirketlerinin de bir an once o isi birakmasini temenni ederim.
(dirk pitt - 31 Ekim 2010 22:17)
filmdeki müthiş seinfeld göndermesine kimse değinmemiş; --- spoiler ---wallace kendi halinde evde yemek yaparken (jerry gibi) birden seinfeld müziği çalıyor,kapıdan aniden scott giriyor (aynı kramer gibi) sarsılıyor felan.daha sonra bir süre gülme efektleri eşliğinde konuşuyorlar. --- spoiler ---
(kenevolution - 8 Kasım 2010 17:55)
çok geniş bir kitleye hitap etmeyen bir film. 90 larda gençlik çocukluk yaşamış herkesin yüzünde eblek bi sırıtış bırakır, öyle izletir bütün filmi. zaten 2 saatlik filmin içine çabuk geçişlerle akıllı yönetmenlikle 5 saatlik malzeme doldurmuşlar, öyle sıkılmak mümkün değil. noluyor konuyu takip edeyim derken ilerliyor zaten film. arada klişe espriler de barındırmasına rağmen gayet orjinal gayet güzel bir film. dediğim gibi spesifik bi alıcı kitlesi var ama bu filme bayaa kötü demek için de ya filmden anlamamak ya da film izlemeyi sevmemek gerekir. konuyu beğenmesen sırf sinematografisi için izlersin.
(materialist - 13 Kasım 2010 05:36)
bu filmi beğenmeyen birisi hayatında hiç arcade* salonuna gidip cebindeki tüm parayla 2-3 jeton aldıktan sonra 5 dakikada içerisinde tüm jetonları tüketip diğer oyuncuları mekan kapanana kadar izlememiştir.
(grynn - 13 Kasım 2010 18:57)
ya zaten gülmekten milletin altına sıçırtalım tarzı bir anlayış yok filmde. öyle bir beklentiyle izlemeye başlanırsa, insanı umduğu kadar güldürmediği için beğenilmez elbet.kurgu güzel, renkler alacalı, atraksiyonlar müthiş yani safi eğlence.. insanın üzerindeki bütün gerginliğini alıyor.. atari salonlarında çürüttüğüm o eğlenceli ortaokul yıllarım aklıma geldi seyrederken bu da bonus.yalnız konu bence 7 kocalı hürmüz'den arak eheh
(poink - 14 Kasım 2010 11:19)
çok uzatmışlar, yoksa eğlenceli olabilirmiş. ---- spoiler -----gencin esas kızın saç değişikliğine takması, doğruydu. hayır gelmez öyle ota boka değişiklik yapan hatundan, ayarsız.--- spoiler -----
(recluseinist - 20 Kasım 2010 00:12)
mizah anlayışı adına masaya farklı seçenekler sunan cesur bir yönetmen edgar wright.. shaun of the dead, hot fuzz gibi filmlerde hem yönetmenlik yaptı, hem de simon pegg ile senaryoları yazdı... scott pilgrim'in sinema uyarlamasında da karşımıza zekice bir kurgu, yetenekli genç oyuncular, leziz geçişler ve yine farklı bir mizah anlayışı ile çıktı... oturup bu filmi "sinemanın kuralları el kitabı" üzerinden değerlendirmek, amaçlanan şeyi hiç anlamamaktır... ricky gervais, judd apatow, seth rogen, will ferrell, adam mckay, john c. reilly, todd phillips, zach galifianakis, michael cera, jonah hill, simon pegg gibi oyuncu ve yönetmenler sinemada mizah anlayışına farklılıklar getirmek adına işler üretiyorlar... jim abrahams, david zucker ve jerry zucker'in yarattığı biçim nasıl onlarca türevini yarattıysa, aynı durum bu tarz için de geçerlidir... elbette kötü örnekleri de olacaktır...scott pilgrim vs. the world bu anlayışın bir ürünüdür ama kötü örneklerden kesinlikle değildir... acayip komiktir... velhasıl candan öte candır... sinemadır!
(sakuissaku - 22 Kasım 2010 16:05)
''ilk albümlerinden sonra yaptıkları ilk albümleri gerçekten kötüydü.''gibi yarabilen repliklere sahip, müthiş filmdir.
(yuzmebilmeyenamasipidiksipidikyuzenbalik - 3 Aralık 2010 23:30)
dün ikinci kez izledim. ilk izlediğimde yalnızdım o zaman da benzer bir duygu oluşmuştu film bitince ama çıkaramadım ne olduğunu. dün ev arkadaşımla beraber izledim. şimdi normalde mutlu bir sonu var bunun. film izledik, bitti. öyle cast akıyor biz de izliyoruz. bir durgunluk çöktü üstümüze. sonra o söyleyince farkettim. bünye ramona istiyor abi. mutlu olmamız gerekiyordu lan bizim. konu öyleydi, film öyleydi, sonu öyleydi. ama biz çöktük. bir de bundan sonra adam seçme filmimdir. şu filme kötü diyen insanla oturup konuşacak bir şeyim yok benim.
(vote - 12 Aralık 2010 16:51)
şahane film. sevmeyene kafam girsin ayrıca.
(lorwyn - 18 Aralık 2010 04:21)
filmi izlerken filmi yapanin kafasinin cok guzel olduguna inaniyorsunuz. bildigin kult niteliginde super basarili ve akilli film. "we are sex bob-omb, and we're here to make you sad and think about death and stuff!"... su bile nassi super bi film oldugunu gosteriyor... o kafasi guzel beyinlerini yeriz emegi gecenlerin.
(infected grail - 21 Aralık 2010 08:39)
fantastik. tek kelime ile özetlemek gerekirse karşılığı bu. bir kaç kelimeye daha mı ihtiyacınız var? nostaljik, fütüristik, karmaşık vs. bir çok şey var bu filmde. edgar wright yapmış. başlamadan yönetmenin kim olduğuna açıkcası dikkat etmemiştim. shaun of the dead ve hot fuzz gibi filmleri yöneten adamdan böyle bir şey beklerdim. bekleyemedim. izledikten sonra beklermişim moduna girdim. beklemeden karşılığını aldım.filmin tam olarak karşılığı bir önceki paragraftır. çok ince bir çizgi üzerinde gidiyor. hani birazcık kötüye kaysa, "bu ne lam?!" moduna gidip bırakıp kalkarsınız başından. fakat yönetmenin dehası burada ön plana çıkıyor. diyalogları geçiyorum. kim yazdıysa, ne kullandıysa aynısından istiyorum zaten, araştırcam bulcam! sahne geçişleri efendim. her seferinde tokat etkisi yaratıyor. "kendine gel!". tam anlamıyla bu şekilde. filmi ayakta tutan en önemli şey görselliği zaten. çekim ekibi her setten önce toplu olarak barış çubuğu içmiş olmalı. çok çok çok başarılı. barış çubuğu değil.gözden kaçırılmaması gereken en önemli durumlardan biri de, filmin popüler kültürün yanına retro olarak nitelendirebileceğimiz, çocukluğumuzun hikayelerine yaptığı göndermeler, kullandığı detaylar. guitar hero, wow, death note, street fighters, mario, animeler vs. kendi ilgi alanlarınıza göre sayısız detay yakalamanız mümkün. en az iki üç kere izlenmeyi hak ediyor sırf bu sebepten ötürü.son olarak ise soundtrack. duyduklarınız bağımlılık yapabilir. truck truck truck! imdb'de 30.000 kişinin oylaması ile 8.1 not. izleyin ve izlettirin. vaktinize değecek. beğenmeyene telafi edecek üç film önercem söz.
(kon - 22 Aralık 2010 12:36)
rotten tomatoes notu %81 ile certified freshtir.sonuç: rotten tomatoes'mu sözlükteki yarrak kafa mı? rotten tomatoes. izleyin, bir şey kaybetmezsiniz.
(stargazer - 3 Şubat 2011 22:25)
2 hafta önce ilk kez izlediğim, ve o günden bu güne günde minimum 1.5 kere izlediğim hatta şu anda bu entriyi yazarken bile izlemekte olduğum filmdir. son zamanlarda izlediğim en güzel filmlerden birinin olmasının yanı sınra, atari zamanına göndermeler, seinfeld göndermesi, çok güzel dövüş sahneleri, muhteşem müzikler bir filmden daha ne istenir? diye düşünürkene film bir anda mary elizabeth winstead ve muhteşem saçları ile geldi. filmin tek kötü yanı çok kısa olmasıydı bence.kısacası, izleyin izlettirin, çizgi romanını okuyun okutturun. çizgi roman demişkene 1. cildi türkçeye çevrilmiş, diğerleride en kısa zamanda gelir umarım
(linaros - 27 Mayıs 2011 21:00)
sıkıcı olduğunu düşünelim, ki böyle bir şey mümkün değil, sadece mary elizabeth winstead'in türlü türlü hallerini görmek için bile defalarca izlenebilecek harika film.z.ö.g.e: eyvah eyvah... aramızda güzel kadın düşmanı, ne idüğü belirsizler var.
(necronum - 1 Şubat 2012 23:52)
omrum boyunca seyrettiklerim arasinda en stil sahibi olan film.. acilis logosundan credits ekraninin son saniyesine kadar muthis ayrintilarla bezeli dehset-ul engiz bir sey. lafin gelisi soylemiyorum: filmin her saniyesi ayri bir olay. yaklasik iki saatlik filmin her saniyesinden orijinallik fiskiriyor. hakikaten muazzam.
(mr rosebud - 12 Nisan 2012 02:11)
--- spoiler ---scott ramona'dan telefon numarası isterken şöyle bir diyalog geçiyor;scott: can i get your number?(kız numarayı kağıda yazar verir)scott: wow, girl number!konuyla alakalı olarak (bkz: kız msn'i)--- spoiler ---
(aziz baykus - 17 Ocak 2014 20:12)
bu filme bok gibi diyecek adamla zaten muhattap olamam. kişilik meselesi. her ay bir kere izlerim. gerek ramona flowers gerek wallace için. değer verilmesi gereken bir film.
(kimblee - 26 Nisan 2014 23:41)
karakterleri, müzikleri, esprileriyle her yönden tavsiye edebileceğim, 113 dakikanın mis gibi aktığı film. yan etkisi de bittiği vakit oyun oynama isteğiniz tavan yapıyor.
(purjen sahap - 2 Ağustos 2014 22:59)
hitap ettiği izleyici kitlesinin darlığına rağmen 7.5 imdb puanı ile ben buyum demeyi net olarak başarmış filmdir bence. türe aşina olmayanların 3-4 puan verdiğini varsayarak özellikle puan daha da kıymetli gözüküyor.dün tekrar izledim (ya 2 ya 3 oldu emin değilim) pek çok yeri gene çok beğendim. eldeki ham madde elbette iyi ama edgar wright öyle güzel nüans gömmüş ki her yere, film su gibi akıp gidiyor.oyunculuk adına kieran culkin dışında çok dikkat çeken yok bence ancak seçilen isimler çok başarılı. 4 sene sonrasında pek çoğunun kariyerinin baya ilerlediğini görmek ilginç. anna kendrick, brie larson, aubrey plaza, mary eliazabeth winstead, chris evans, mae whitman gibi isimler o döneme göre çok daha biliniyor şu an. ilginç olarak film dönemi en ünlü olan isimler olan michael cera ve brandon routh da bariz şekilde populerliğini kaybettiler.müzikler güzel (herkes söylemiş)ramona taş gibi (herkes söylemiş)oyun göndermeleri mis gibi (herkes söylemiş)son olarak; yönetmenin serpiştirdiği detaylar var ya, heh işte onlardan harika gif çıkıyor.o zaman filmin bence internete en büyük armağanı olan gifleri şöyle bırakalım, komikli tweet falan atarken kullanırsınız.https://31.media.tumblr.com/…p65tp1tkrqfjo1_500.gifhttp://33.media.tumblr.com/…y0cdon1rqjklgo1_500.gifhttps://38.media.tumblr.com/…afasu1siaxyfo1_500.gifhttps://38.media.tumblr.com/…tbxyo1sikbp7o1_500.gifhttp://38.media.tumblr.com/…q1fs6n1ri3gg1o1_500.gifhttp://33.media.tumblr.com/…vls3ci1rgfw06o1_400.gifhttp://38.media.tumblr.com/…6xd1qmp0v1o9_r1_250.gifhttp://38.media.tumblr.com/…wtuiup1rgfw06o1_500.gifhttp://33.media.tumblr.com/…47amhv1rv3b62o1_500.gifhttps://38.media.tumblr.com/…hupus1r9nm7io1_500.gifhttps://38.media.tumblr.com/…6dpfa1qigryzo1_500.gifhttps://38.media.tumblr.com/…4vb0k1rcf4rko1_500.jpghttps://33.media.tumblr.com/…rvtdx1rqjklgo1_500.gif
(spark - 7 Aralık 2014 13:04)
Yorum Kaynak Link : scott pilgrim vs. the world