oliver stone'un showtime için çekeceği amerika'nın 60 yıllık hikayesini anlatan, 10 bölümden oluşacak ve kendisinin seslendireceği belgesel.

(chiro - 12 Ocak 2010 11:29)

muhteşem görünen bir belgesel. oliver stone'un. türkçe altyazısı henüz mevcut değil.

http://www.sho.com/…story-of-the-united-states/home

(sbb - 17 Aralık 2012 06:06)

herşeyin üstüne üstüne gittiğini, aşırı cesur olduğunu söyleyemeyiz ama yine de hafıza tazelemek ve kaçırılan şeyleri öğrenmek için izlemeye değer.

(agirroman - 25 Şubat 2013 02:24)

gizli mizli değildir, insan biraz kafasını çalıştırsa ve araştırsa her şeyin ayan beyan ortada olduğunu anlayacaktır.

(birlesikkral - 4 Mart 2013 16:36)

uzun zamandır izlediğim en iyi tarihi belgesel. cumartesi akşamları ntv'de yayınlanacak bundan böyle. eskiden history channel'ın gerçekten tarihi belgesel kanalı olduğu yıllarda yayımlanırdı da böyleleri başından ayrılamazdım, bu onlardan da güzel olmuş.
not: kenan ışık seslendirmesi de iyi gitmiş.

(cbsy - 9 Mart 2013 23:20)

2. dünya savaşının, aslında rusya'nın nazilere karşı gösterdiği üstün direnç sayesinde kazanıldığını pek güzel anlatarak gönülleri fethetmiş belgesel. şişirilmiş amerikan propagandası yapımlara karşı izlenilmesi gerekenlerden.

edit: mal gibi spoiler işereti ile yazmışım bu enrtyi. düzelttim. lan film mi bu? a miyagi!

(miyagi san - 10 Mart 2013 00:19)

izlerken kişinin en üzüldüğü nokta milyonlarca insanın dünya savaşlarında yok olup gitmiş olması olan oliver stone imzalı belgesel. içeriğinde mutlaka eksikler vardır ama tarihi çarpıtma bilgiler içeren hollywood filmlerinden öğrenmek yerine bu belgeselden öğrenmek yeğdir. ne amerikan yanlısı ne de sccb yanlısı demek belgeseli yapanlara haksızlık olur, mutlaka izleyin derim.

(p fiction - 11 Mart 2013 13:16)

hakkında buraya ne yazsak biraz eksik kalacak olan belgesel.

bu belgeselden tamamen eksik kalmak istemeyen ve aynı anda kenan ışık seslendirmesiyle de izlemek isteyen kişiler bu adres ile belgesele ulaşabilirler.

(mazut bitti sefim - 11 Mart 2013 20:42)

kaliteli belgeseldir. ve gerçekten de dediği^* gibi bilinmeyenleri anlatmaktadır. yanlı olduğuna dair ya da birilerini yüceltirken diğerlerini küçülttüğünü dair yorum yapanlara kulak asmayınız. keza objektif olduğunu izlediğinizde siz de göreceksiniz.
tvyo'da hd kalitede izleyebilirsiniz.

(kiralik varsayim - 18 Mart 2013 21:04)

izlediğiniz her bölüm sonrası, dünyadaki dengelerin nasıl oluştuğuna dair bir miktar(bence ciddi bir miktar) fikir sahibi olabilirsiniz.

(kiralik varsayim - 3 Nisan 2013 21:23)

tarafsız, güzel ve oldukça eğitici bir belgesel.

herkesin izlemesi gerek.

belgesel diye bize yutturulan abd propaganda filmlerini düşününce buna gerçek belgesel denebilir.

(dr krasny - 7 Nisan 2013 20:51)

an itibariyle ntv'de gösterimde olan enfes görüntülere sahip belgesel. benim gibi tv'ye yan gözle bile bakmayan adamı ekrana bağlamıştır. böyle şeyler koyun canımı yiyin.

(bkz: küba krizi)
(bkz: nükleer savaş)

(sirmuzzy - 13 Nisan 2013 22:33)

kenan ışık'ın seslendirmesiyle soluksuz izlenebilecek bir belgesel.

belgeseli izledikten sonra aklıma takılan tek soru şu: bu belgeseli bize neden izlettiler?

(de33000 - 5 Mayıs 2013 21:58)

oliver stone yapımı harika belgesel. kenan ışıkta güzel seslendirmiş. gündeme, dünyaya ,tarihe merakı olanların izlenmesi tavsiye edilir. torrent sitelerinde paket halinde mevcuttur.

(magistra86 - 22 Mayıs 2013 19:13)

yakın dünya tarihi üzerindeki abd etkilerini anlamak adına muhakkak izlenmesi gereken bir belgesel...

(bakirkertenkele - 18 Kasım 2013 02:34)

vietnam savaşına son vermesi umuduyla 68'de başkan seçilen ikinci kennedy (j.f. kennedy'nin abisi) de seçimi kazandığı akşam kafasına sıkılarak suikasta kurban gidiyor.
demokrasi filan hikaye adamlar global düzenini kurmuş ve buna çomak sokma niyeti olan abd başkanı dahi olsa aynı gün ortadan kaldırıyorlar ve biz halen global ağalara rağmen milli irademizle yola devam ettiğimiz sanrısını yaşıyoruz.

(antisosyalpsikopatgorunumludonjuan - 27 Ağustos 2014 13:30)

her izlediğimde bir kez daha beni hayrete düşüren, hayran bırakan belgeseldir.

(kiralik varsayim - 30 Ağustos 2014 20:31)

oliver stone'un son bölümdeki son cümleleriyle vurduğu belgeseldir

--- spoiler ---

belgesel dizimizin sonuna gelirken, amerkalılar olarak bütün tevazumuzla kendimize şunları sormalıyız :
dönüp, amerika'nın son yüz yılına baktığımızda dünyanın kalanıyla ilişkilerimizde akılcı ve insancıl bir yol mu izledik?
neden dünyadaki en zengin birkaç yüz bin kişi, kalan 3 milyar kişiden daha fazla varlık olmuştu?
dünyaya polislik yapma hakkımız var mıydı?
iyiliğe, anlayışa ve barışa hizmet eden bir güç mü olmuştuk?
aynaya bakıp kendini beğenmişliğimizle kendi umutsuzluğumuzun melekleri mi olduk diye sormalıyız.

ikinci dünya savaşı'ndaki zafer iddiamız ve sovyetler'e karşı hazırlansa da japonya'ya karşı atılan atom bombasını haklı gösterme çabalarımız hakimiyet ve ulusal güvenlik teyakkuzumuzun temel efsaneleri oldu. bu da en çok ülkenin seçkinlerine yaradı.bomba, kazanmak için her yolun mübah olduğunu gösterdi. kazandığımız için haklı olduğumuza inandık. haklı olduğumuz için de iyiydik. bu şartlar altında bizimkinden başka ahlak olamazdı. dış işleri bakanı madeleine albright şöyle diyordu : "güç kullanmak zorundaysak bunun sebebi bizim amerika olmamız. biz vazgeçilmez ülkeyiz."

insanlığı atom bombasıyla tehdit ettiğimiz ve edebileceğimiz için hatalarımız affediliyor ve yaptığımız onca zulüm, iyi niyetli yanlışlar olarak görmezden geliniyor. ama hiçbir hakimiyet ebedi değildir. ikinci dünya savaşı'ndan önce doğanlar ömürleri boyunca 5 büyük imparatorluğun çöküşüne tanık oldu. ingiltere, fransa, almanya, japonya ve sovyetler birliği'nin... yirminci yüzyılın başlarında üç imparatorluk daha çökmüştü : rusya, avusturya-macaristan ve osmanlı. ve eğer tarih tekerrürden ibaretse, amerikan hakimiyeti de sona erecek demektir. sömürgeci bir imparatorluk olmaya direnmekle akıllılık etmiştik. ve birçok amerikalı
her tür imparatorluk özentisini red etmişti. belki de bu yüzden amerika'nın ayrıcalıklı olduğu inancına takılıp kalıyoruz. belki de bu yüzden eşsiz, iyiliksever ve cömertiz diyoruz. yine de bu gerçek üstü inançlar, amerika'nın kurtuluşu olabilir.
amerika bu umudu hayata geçirme fırsatını defalarca elinden kaçırmıştı. 1944'te wallace az daha başkan olduğunda, 1953'te stalin öldüğü sırada amerika'ya yeni bir başkan seçildiğinde, 1963'deki kennedy-kruşçev ve 1989'da bush-gorbaçov yakınlaşmaları sırasında veya 2008'de obama'nın seçildiğinde. tarih, ufacık bir sapmanın bambaşka sonuçlar doğurabileceğinin örnekleriyle dolu. benzer anlar başka suretlerde yine karşımıza çıkacak. peki hazır olacak mıyız? franklin roosevelt'in hayatının son günlerinde churchill'e çektiği telgraf aklıma geliyor : "şimdi olsa sovyet sorununu olabildiğince asgariye çekerdim. çünkü şu veya bu kisveyle, bu tür sorunlar her gün ortaya çıkıyor ve birçoğu kendiliğinden çözülüyor."

karşımıza çıkan ciddi olayları yatıştırmak, bazı şeylere aşırı tepki vermeden oluruna bırakmak ve dünyayı hasımlarımızın gözlerinden görmek zorundayız. başka ülkelerin ihtiyaçlarını paylaşmak için gerçek bir anlayış ve şefkat sergilemeliyiz. önümüzdeki günleri ancak dünyanın hayatta kalma iradesine güvenerek, nükleer yok oluş ve küresel ısınma tehditlerini ortadan kaldırabilirsek atlatabiliriz. ayrıcalık inancımızla küstahlığımızdan vazgeçemez miyiz? hakimiyet söylemlerini rafa kaldıramaz mıyız? amerika'yı diğer ülkelerden daha çok kutsasın diye tanrı'ya yakarmayı bırakamaz mıyız? muhafazakar ve milliyetçiler itiraz edebilir ama onların yönteminin yanlışlığı ıspatlandı. 1970'lerde genç bir kadın bana "bu gezegeni kadınlaştırmalıyız" demişti. o zamanlar bana bu söz tuhaf gelmişti. ama şimdi anlıyorum ki sevgide güç saklıdır. gerçek güç gerçek sevgidedir. artık orman kanunlarına değil medeniyet kanunlarına yeniden uymanın bir yolunu bulalım.
bizi asıl önemli şeyleri korumak için en başta bir araya getiren de medeniyet kanunları değil miydi?

heredot, m.ö. 5. yüzyılda "tarih, insanların, geçtikleri yolları hatırlayarak yozlaşmalarını önleme umuduyla kaleme alınmıştır" diye yazmıştı. işte bu yüzden insanlık tarihi sadece kan ve ölümün değil aynı zamanda şeref, başarı, şefkat, saygı ve medeniyetin de tarihidir. ilerlemenin yolu belli. o da geçmişi hatırlamak. hatırlamayı başarırsak bebek adımlarıyla ilerlemeye başlayıp yıldızlara ulaşabiliriz.

"son tahlilde en temel bağımız hepimizin bu küçük gezegende bir arada yaşıyor oluşumuzdur. hepimiz aynı havayı soluyoruz. hepimiz, çocuklarımızın geleceğini gözetiyoruz ve hepimiz ölümlüyüz." (j.f. kennedy)
--- spoiler ---

edit: son cümle j.f. kennedy'e ait olacaktı. kisa bisey olsun istemistim uyardı.

(sikindirik asit - 5 Ekim 2014 06:39)

tvyo üzerinden oldukça şukela bi kalitede sorunsuz şekilde izlenebilecek belgesel. bayramlık.

afferin olm çok güzel düşünmüşsün.

(hayt deli oglan - 5 Ekim 2014 11:26)

zamanında wallace'ın truman şerefsizi yüzünden haince ve hile ile başkan yardımcılığını haksız bir şekilde kaybetmesi ve dolayısıyla roosevelt'in ölümü üzerine başkan olma fırsatından da olması akabinde abd'nin dünyayı nasıl da bok yoluna götürdüğünü anlatan nadide belgesel.

halbuki wallace seçilmiş olsa bugün dünya çok farklı bir yer olabilirdi. bu sinir bozucu olaydan sonra en çok sinir bozan başka bir şey de reagan'ın gorbaçov'a karşı tavrı. reagan'a ıslak meşe ile ağzına ağzına dişlerini dökercesine vurmak geldi içimden. çoğunluğu psikopat ve yetersiz tipler yönetmiş amerika'yı son elli yıldır meğer...

(kisa bisey olsun istemistim - 22 Ekim 2014 00:57)