radiohead' in ok computerve kid-a albumlerinin uzerinde etksinin yadsinamayacagi; brian eno' nun u2 ile olusturmus oldugu, deneysel grup. albumlerinin ismi original soundtracks 1 diye gecer. keza, bir kac parca haricindeki tum calismalar (mesela beach sequence ve your blue room beyond the clouds filmi icin yazilmistir.) brian eno' nun olasi film projeleri icin urettigi ortada film falan yokken yapmis olduklari calismadir esasen. gerci daha sonralari miss sarajevo' yu matrix' in ilham kaynaklarindan anime film ghost in the shell icinde goruruz. micheal mann, hit filmlerinden biri olan heat' de always forever' in cok kisa bir bolumunu kullanmistir. diger tum sarkilar brian eno' nun kendince urettigi film senaryolarinin muzikleridir.

peki u2 elemanlarinin tam kadro olarak yer aldigi, brian eno gibi bir ses uzmaninin da dahil oldugu, luciano pavarotti, gavin friday, howie b gibi yuksek ses ve isimlerin kendini gosterdigi bir calisma ki daha once de benzer durumlari diger u2 albumlerinde de gormustuk, neden passengers adinda vucut buldu? bunun sebebi olarak, island records' un boyle bir deneysel ve u2 soundundan uzak bir projeyi u2 adi altinda piyasaya surmesindeki isteksizlik one suruluyor. zira u2 davulcusu larry mullen da, passengers' in "deneyselllikle kisisel tatminlerin arasindaki ince bir cizgi oldugunu belirtiyor. hos, kimseyi dusunemiyorum deneysel bir seyler yaparken "abi hic zevk almiyorum ama ne yapalim deniyoruz, deneysellik adina..." derken... album biraz da bunu yansitiyor aslinda. guzel, cok hos, mutlaka dinlenilmesi lazim gelen, hic bir sekilde sikmayan ancak bir yerlerde takilip kalan bir gorunume sahip. belki gerisi gelse, kulaklarimizi ve ruhlarimizi cok daha baska yerlere goturecek bir calisma olacakti. olmadi. yaptirmadilar original soundtracks 2' yi...

(bosch kalfa - 14 Kasım 2006 10:23)

forumlarda lost için üretilen tahmini senaryolardan birinin filme alınmışı.

(izmir - 29 Aralık 2008 19:57)

--- spoiler ---

adriatic 215 sefer sayili uçagin düsmesi sonucu hayatta kalan bes kisinin içine sürüklendigi serüveni konu alan film. kazanin ardindaki sir 0,25 1 2 3,75 4 6,75 20,5 sayilarinda, "the other"da ve topraga gömülü bir çaydanlik kapaginda sakli.

--- spoiler ---

(pinocchio - 30 Aralık 2008 00:45)

konusu ne abi diye soranlara "şimdi bi uçak kazası oluyo işte ordan kurtulan insanlar var. öyle yani" diye açıklanabilecek film.

(doktor hektor - 30 Aralık 2008 10:47)

sevmediginiz insanlara mutlaka izleyin diye tavsiye edebileceginiz bir film. para verip izlemeye kesinlikle degmez. sonu filmin onuncu dakikasinda belli oluyor. zaman kaybindan baska birsey degil.

(sikcasorulansoru - 30 Aralık 2008 14:03)

--- spoiler ---
çoğul 6.hisli duygular
--- spoiler ---

hadi spoiler'daki benzer senaryoya bir kere daha kapıldık diyelim ama genel olarak da doyurucu olmayan bir sinema filmi. gönül isterdi ki bizi oradan oraya vursun , ters köşeleri yalatsın.. bekliyoruz o filmi, ama bu film değil o film...

(kimseyeinanmayan - 30 Aralık 2008 18:13)

anne hathaway hatununa rağmen izlenmemesi gereken zaman kaybı film.

--- spoiler ---

bruce willis ölü

--- spoiler ---

(hegemonya - 30 Aralık 2008 19:17)

-filmi izledim değerli bi farklılığa sahip kurgusu yok ama insanı yönlendirip, inançlarındaki bazı noktaları sorgulamaya itiyor hernekadar bunun amacını tam olarak taşıyor olmasada.
-son günlerde bu tür film çeşitlerini ciddi anlamda çok izliyoruz ilgi topluyo olmalıki bu konular üzerinde filmler diziler ve kitaplar çok fazla çıkıyor.

(marioanc - 30 Aralık 2008 19:32)

sonu başından belli olan para tuzağı film. imdb'de tür kısmına yazan korku\gerilim ibaresine de aldanmayın. film boyunca aslan kral'da simba'nın babasının geyiklerin önüne düştüğü sahnedeki gerilimi verebilen bir tek sahne bile yok.

--- spoiler ---

arkadaşım. holivudçu gavatlar. yalvarıyorum artık böyle filmler çekmeyin. ne bitmez modaymış ya, hay ölünüzü sikeyim.

--- spoiler ---

edit: başı sonundan belli olan yazmışım. o ne lan? memento mu bu?

(killer shark sofrasi - 1 Ocak 2009 11:08)

2008 amerikan yapimi uzun metraj sinema filmi.

simdi, oncelikle;
yonetmen rodrigo garcía'nin bilinen, daha dogrusu bildigim ilk uzun metrajli sinema filmi deneyimi. senaryo ronnie christensen, ayni sekilde onun da ilk sinemaya aktarilmis uzun metraj senaryosu. film sinematografi olarak 90 dk, ancak, jenerik ile cast arasi 83 dk... konu olarak baktigimiz zaman ise 23 dakika... evet yanlis okumadiniz, yirmi uc dakika. bu da gosteriyor ki oncelikle filmimiz sundurulmus bir kisa metrajli film, yani kisa film...

konu;
havayolu ile bir yerden baska bir yere gitmek icin ucaga binen insanlar, ucak kazasi, kaza sonrasi kurtulan birkac kisi, onlarin kaza sonrasi soku uzerinden atmalarina yardimci olmak icin gorevlendirilen genc bir terapist ve cevrelerindeki birkac insanin basindan gecen olaylar...

--- spoiler ---

sayin yonetmen biz bu filmi daha once bir kac kere izledik, bilmem farkinda misiniz? hem de daha kalitelisini, daha gerenini... siz bir televizyon dizisi cektiginizi sanip tam 60 (yaziyla altmis) dakika boyuncu bizi uyutup son 23 dakikada sonu baglayarak kaliteli film yaptiginizi yada uzun metrajli sinema filmi yaptiginizi mi saniyorsunuz? hem de siz amerikali bir yonetmen olarak... cok merak ediyorum sizi kimse uyarmadi mi artik sinema seyircisi daha fazlasini istiyor diye? hadi onu gectim;

filmin en basinda aslinda doktorun da olu oldugunu, sazan gibi bizim gozumuzun icine soktunuz, eric'in amcasini da gosterdiniz, sunu mu ima ettiniz; ben cok kaliteli bir film yaptim, oyle karmasik bir kurgu var ki, size bir iki ipucu vermeden imkansiz anlayamazsiniz... minnettariz sana saygideger yonetmen, ancak sunu atladiniz, bu insanlar madem olu, hadi gectim insanlarin alayini, bu doktor madem olu, filmin basinda bunu hastane sahnesinde gosterdiniz, (hani eric'in yanina gittigi zaman doktor summers'i kimse gormedi, iplemedi, kaale almadi...) adama sormazlar mi sayin yonetmen, madem bu doktor olu, madem kimse gormuyo, arabasina benzini nerden aliyor? kutuphaneye gidince iceri elini kolunu sallaya sallaya mi giriyor? kahve iciyorlar, o guzel karton bardaktaki kahveleri nerden aliyorlar? hadi onu da gectim sayin yonetmen, havaalaninda pilotla defalarca karsilasti, pilot birileriyle hep konusuyordu, hatta final sahnesine dogru o anda oradaki herkes dik dik doktora bakiyordu, onlarin hepsi mi oluydu? yoksa hepimiz mi oluyuz ne?

eric intihara kalkisti, tren icinden gecti, hadi ruhani bir halde geziyordu, tren icinden gecti. peki sayin yonetmen, kendini arabanin onune atinca neden sofor frene basti, neden onunla goz goze geldi, neden otobus kornaya basip durdu, yoksa o arabanin soforu ve otobusun soforu de mi oluydu?

peki, sonunda suna bagladiniz olayi, hani klasik konu var ya, dunyada isi bitmeden gitmeyen ruhlar... peki bu arkadaslarin ne isi vardi yarim biraktiklari, yoksa hicbir isleri yoktu da sirf konu olsun diye mi kaldilar, peki ya onlari almaya gelenler ne isti? dunya ve diger dunya arasi schengen vizeleri mi var? bu arada kopek cok bi ironik olmus be!...

neyse sonuc olarak, neresinden tutsam orasindan koptu. ilk bir saati esneyerek, acaba bu doktor oldugunu ne zaman anlayacak diye bekleyerek gecirdim. olmamis saygideger yonetmen olmamis, hos her ne kadar sen beni duymasan da, dediklerimi anlayamayacak olsan da, biz de salak degiliz, saf degiliz, ters koseye falan yatiramamissin kimseyi, ancak az daha kassan uykuya yatiracaktin... son anda flashback yaparak, iki sevgiliyi goz goze getirip olume dogru surukleyerek olayi dramatize etmen, 15 saniyelik bir mihlama kozuyla gozyasi bezlerini uyarmaya calisman filmi kurtaramamis... yemezler!...

--- spoiler ---

ayrica;
(bkz: aglasam sesimi duyar misiniz misralarimda)

(korkmam yalandan yilandan kadar - 1 Ocak 2009 18:17)

tek güzelliği anne hathaway olan filmdir, sizi sıkar sıkar ve bunaltır, ardından sonunda tıpkı altıncı histeki olaylara rastlarsınız, gereği var mıydı böyle bir filmin? tabiiki yoktu. sırf lost hatrına gidip izledim ama hüsrandı... ayrıca hathaway'in güzelliği tamam ama çekiciliği tartışılır bu filmde, öyle kendisini sevdiren bir hali yoktu, tüm güzelliğini heba ettiği bir film olmuş bu.

--- spoiler gibi değil gibi ---

adam öldüğünü nasıl anlamayacak arkadaşım, tabi işin komik yanı bu filmi açıklarken insanların öldükten sonra öldüğü yerden devam ettiklerine inanmak gerekir ki böyle bir şey yoktur diye tahmin ediyorum.

neyse konuya dönecek olursak hadi uçak düştü anlamadın öldüğünü, sonra kalktın evine gittin ki evine mecburen yürümek zorundasın somut bir cisme temas edip yani bir araç kullanıp gidememen lazım, birine laf atsan seni duymayacak ve görmeyecektir. şimdi hayatına devam ediyor bu ablamız, tabi hayatına sadece ölülerle devam ediyor, yani onları görüyor, onlarla konuşuyor, onlardan öldüğünü anlayanlarda ona öldüğünü söylemiyor, masal bu ya. sonra olaylar böyle gelişiyor, gerçek insanların onları fark etmediğini ve cisimlerin içinden geçtiğini nasıl anlamazsın arkadaşım, yani ölü olduğunu anlamak bu kadar zor mudur e hayvanlar. artık yeter artık bu tema, birkaç kez işlendi geçti gitti, ölüleri ve bizleri aptal yerine koymayın artık.

--- spoiler gibi evet ---

(sainteagle - 6 Ocak 2009 18:54)

filmin başlangıcı oldukça promising görünmesine rağmen, beklenenin çok altında bir tempoda ilerliyor. seyirci durmaksızın film boyunca "ee hadi bişiler olsun" diye bekliyor ama yine de hiçbir aksiyon olmuyor. manasızca esrarlı bi şekilde bakan köpek, yılışık ve hafif deli diye düşündüğünüz apartman görevlisi kadın ve hiçbişeyi ciddiye almayan zenci adam etrafından döner durur film. sonlara yaklaşıp filmin hiç de yaratıcı olmayan, klişe ötesi bir sona bağlandığını gördüğünüzde ömrümden iki saat çaldınız allah tepenizden baksın gerizekalılar demekten başka pek opsiyonunuz yoktur.

(inner silence - 6 Ocak 2009 19:36)

--- spoiler ---
yardımcı pilotun yalnız kaldığı o kısacık arada ne yaptığını anlayamadığım film. kaptan pilot kokpitten iki dakika ayrıldı, yardımcı pilot kendini aştı. "kramer" gibi bir karakter olmasından şüpheleniyorum. kötü bir film.
--- spoiler ---

(ivan karamazov - 10 Ocak 2009 00:53)

ikinci pilotların kötülendiği bir film!

(bkz: genç ıı. pilotlar rahatsız)

(plt radioman - 10 Ocak 2009 23:47)

--- spoiler ---
6th sense tadında bir film, beğenmedimde değil. konuyu çok baştan anlayamıyorsunuz sonlara doğru şekilleniyor bu yönden güzel.
--- spoiler ---

(sakkaroz - 13 Ocak 2009 02:12)

bir filmin izlenebilir olması o filmi izlerken sıkılınmamasıdır gibi basit bir mantıktan yola çıkıldığında gayet de izlenebilir olduğu görülen filmdir. o kadar aşağılanmayı haketmemektedir. 3 maymun'u izleyip kadının telefonunda saatlerce yıldız tilbe'nin adı önemli olmayan şarkısının çaldığı sahnelerde "ama o sahnenin bir anlamı var. ayrıntı gizli orada." gibi en sıkıcı filme bile böyle yorumlar getirebilen bir seyirci passengers'ı izleyip de bundan zevk alan seyirciye ya da en azından filmi çeken yönetmene ve oynayan oyunculara saygı duymalı.

(venomfang - 13 Ocak 2009 17:26)

yapımcısını, senaristini, yönetmenini, oyuncusunu, sesçisini, ışıkçısını, set ekibini^*, gelmişini, geçmişini, talukatını mahkemeye verip sürüm sürüm süründüreceğim film. çok kötü film izledim ama kimse beni bu kadar aptal yerine koyamadı, kimse ruhuma böylesi bir azap veremedi, tebrik ediyorum doğrusu.

(dicto - 15 Ocak 2009 22:27)

abicim madem çakma 6. his, yandan yemiş lost çekiyorsunuz, karakterlerin adını claire, shannon falan koymayın bari...

bardağın dolu tarafına bakarsak da (iki damla gerçi...) claire hatununun bi nevi yapmak istediklerini yaşamasından hareketle, hatunların efendi adam yerine piç tercihi gerçeğini gözlemleyebiliriz.

(etz - 15 Nisan 2009 14:27)

--- spoiler ---

bu film çok eleştirilmiş ekşi-sözlükte ama izlenebilir bir film bence, evet konu daha önce işlenmiş, yine de yönetmenin ve senaristin prodüktörün bunun farkında olduğunu yine de bir hikaye anlatmak istediklerini düşündüm izlerken, güzel romantik bir film pek sıkmayan bir hikaye bu kadar. ne bekliyordunuz da bulamadınız?

--- spoiler ---

(gelisine vuran tibet okuzu yani yak - 3 Aralık 2010 12:20)

6 sezon 121 bölüm oyalamadığı için takdiri hak ediyor.

(zihuatanejo - 17 Kasım 2011 11:35)