national geographic'in hayvanların göçlerini anlattığı, sabırsızlıkla beklenen iddialı belgeseli. 166 ülkede gösterilecek, 34 ayrı dilde seslendirilecek belgeselin orjinalini alec baldwin, türkçe versiyonunu da tarkan seslendirmiş.

bkz: orjinal teaser
bkz: türkçe teaser

tüm dünyayla aynı anda national geographic channel'da 7 kasım'da ekrana geliyor. izlemek lazım.

(very irish person - 13 Ekim 2010 09:34)

tarkan'ın tuncel kurtiz taklit'i etmeye çalıştığı ama yakınlarına bile yaklaşamadığı bir çalışma olmuş. tarkan bu yatak odası ses tonu ile 900'lü hatlarda iş yapar.

(ephedrin - 7 Kasım 2010 21:07)

tarkan'ın fiillerin sonunda kullandığı "yor" hecesi o kadar kulağımı tırmaladı ki yarısında çıktım.

(infeasible - 7 Kasım 2010 21:09)

tarkanın muhtemelen üzerinde ropdöşambır, elinde viskiyle seslendirerek sesli izlemeyi imkansız kıldığı belgesel.

(majezikaddicted - 7 Kasım 2010 21:10)

tarkan'ın sesinin bütün belgeseli katlettiği belgesel. orjinal sesi ve alt yazısıyla izlemek daha eğlenceli olur. yani tarkanın bir yengeç göçünü porno film öncesi kadın - erkek ateşlenmesi tadında anlatması ile hiç zevkli olmuyor kardeş.

(starvin - 7 Kasım 2010 21:13)

tarkan'ın sadece sesine yoğunlaşmaktan belgeselde neler oluyor anlayamamaktayım an itibariyle. yani kesinlikle dikkat dağılmasına neden olan bir seçim olmuş.

(cemile - 7 Kasım 2010 21:21)

tarkan konuştukça ekranda çekirge yiyen karıncalar yerine sevişen insanlar görüyorum. noluyo lan.

(formatc - 7 Kasım 2010 22:46)

an itibariyle national geographic kanalında tekrarı verilmektedir. sırf tarkan'ın seslendirmesini merak ettiğim için bakıyorum. çok sırıtıyor gerçekten.

(hevipeyra - 8 Kasım 2010 00:02)

orjinal yapımını alec baldwin'in seslendirdiği düşünülürse, tarkanın sesinin pek iyi gittiği söylenemez bu yapım için.

(trados - 8 Kasım 2010 00:06)

tarkan'ın seslendirmesi sebebiyle belgeselden ziyade masal gibi olmuş.^*

(hindirella - 8 Kasım 2010 00:39)

yatak odası sesiyle seslendirilmesi sebebiyle, güzelim penguenlere rağmen izlenememiş belgesel. o ne seksi bir kuraklıktan bahsediştir. sesini kıstım, öyle bile olmadı. bir dahaki sefere serdar ortaç seslendirsin ki, belgeselden hepten soğuyalım.

(kacin kurbagasi - 8 Kasım 2010 08:00)

tarkanın seslendirdiği belgesel olarak tanıtımı verilen eser. ilk duyduğumda ülkemizdeki anlayış ve algının geldiği boyutları düşünmek içimi daralttı. bir belgeselin seyredilebilmesi için illa ki ünlü birisi tarafından mı seslendirilmesi gerekiyor? çok büyük emekler verilmiş bir iş ve tarkanın sürekli isminin geçmesiyle belgeselin mi yoksa seslendirenin mi adı daha çok ön planda diye düşündürdü. biraz gölgelendi galiba.

(devletiminmemuru - 18 Kasım 2010 00:27)

tarkan'ın hakan plastik reklamı kıvamında seslendirdiği belgesel.

(bkz: olmamış)

(tintobrass - 21 Kasım 2010 22:04)

günlerce, aylarca belgesel izleyebilen biriyim. bazen belgesel izlerken işe bile geç kalıyorum. ama bu belgeseli tarkan'ın sesinden izleyemiyorum. resssmenn üstüme rahat birşeyler alıp yatağa geçesim geliyor. o ne lan öyle erotik hikaye anlatır gibi?

(pilli dede - 22 Kasım 2010 00:32)

bu akşamki bölümünde fillerle birlikte geldim. tabi onlar günlerce yürüdüler sonunda aradıkları suyun başına geldiler. benim öyle uzun sürmedi, tarkan sağolsun 2 dakikada geldim.

(earthworker - 25 Kasım 2010 18:13)

daha heyecanlı ve çoşkulu olması için mute kullanıldıktan sonra izlenmesi gerekir. yoksa masal radyo dinliyormuş hissi veren tarkan sesi yüzünden belgesel piç olur. bir de belgesel sonunda "sütünü iç de yat annem" dedi gibi geldi bi ara bana.

(kazakesnekbankasi - 27 Kasım 2010 20:41)

malum, güzel ülkemde belgesel türü pek tutulmaz. tv kanalları belgesel göstermekle "cezalandırılır" rtük tarafından. öyle bir 'eza'dır yani belgesel. sanırım, bu duruma müdahale edip belgesele popülarite kazandırmak için çok sevilen bir pop şarkıcısını seslendirmede kullanmayı bir pazarlama tekniği olarak düşündüler. tarkan hayranları elbette onun seslendirdiği belgeseli de zevkle izleyecek, bu arada tarkan ayağına bilimden, doğadan neyin, nasiplenecekti (iyi niyetliyim amaç konusunda). ama arkadaş, amaç insanları belgeselden soğutmak olsaydı da aynı yönteme başvurulurdu sanki. böyle kötü vurgulu, fısırtılı bir seslendirme olamaz ya. gürül gürül konuşsana, madem bir işe soyundun. hiç mi izlemedin hayatında belgesel? penguenden de, deniz ayısından da soğudum be!

(river - 3 Aralık 2010 13:05)

an itibari ile national geographic'de bilgisyarın sesini kısarak izlediğim belgesel, bu belgeseli tarkan'a seslendiren zihniyete diyecek bir şeyim yok o ayrı.

(solo - 2 Ocak 2011 12:05)

tarkan çok kötü seslendirmiş kanımca bu belgeseli. her an "veee şimdi seksi antilop jartiyerini çıkarıp çitaya öpücük yolluyor, koşarak gelen çita ile sevişmeye başlıyorlar" diyecek gibi bir yatak odası sesi olmuş. keşke zorlamasaymış kendini fısıldamak için, hem boğazı ağrımazdı hem de biz keyif alırdık.

digiturk'ten izleyenler için nat geo wild'ı oricinal sesine getirmelerini tavsiye ederim.

(patlicangil - 15 Şubat 2011 23:26)

izlediğim en kötü seslendirmeye sahip belgesel. national geographic hangi akla hizmet bunu yapmış anlamak güç. bir bölümde iki tane aslan zebra sürüsünü takip ediyor.

- ihki geenç asslan sürüyyü tağkip ediyooorrr.

ulan sanırsın aslan sürüden yakaladıklarını yemeyecek sürüyü komple sikecek. en azından benim ses tonundan anladığım bu. evet aslanlar zebraları siker.

(zugas - 24 Kasım 2011 00:30)