Süre                : 1 Saat
Çıkış Tarihi     : 23 Ağustos 2015 Pazar, Yapım Yılı : 2015
Türü                : Drama,Korku,Bilim Kurgu,Heyecanlı
Taglar             : zombi kıyamet,kopup fırlamak,ölümsüz,zombi,Baba kızı ilişkisi
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Circle of Confusion , Skybound Entertainment , Valhalla Entertainment
Yönetmen       : Michael E. Satrazemis (IMDB), Stefan Schwartz (IMDB)(ekşi), Andrew Bernstein (IMDB)(ekşi), Adam Davidson (IMDB)(ekşi), Kari Skogland (IMDB)(ekşi), Deborah Chow (IMDB), Colman Domingo (IMDB), Dan Liu (IMDB), Sharat Raju (IMDB), Tara Nicole Weyr (IMDB), Magnus Martens (IMDB), Uta Briesewitz (IMDB), Kate Dennis (IMDB), Michael McDonough (IMDB), Gerardo Naranjo (IMDB), Daniel Sackheim (IMDB), Christoph Schrewe (IMDB), Michael Uppendahl (IMDB), Craig Zisk (IMDB), Paco Cabezas (IMDB), Alex Garcia Lopez (IMDB), Courtney Hunt (IMDB), Meera Menon (IMDB), Alrick Riley (IMDB), Daniel Stamm (IMDB), Jeremy Webb (IMDB), Josef Kubota Wladyka (IMDB), David Barrett (IMDB), Sarah Boyd (IMDB), Lou Diamond Phillips (IMDB), John Polson (IMDB), Daisy von Scherler Mayer (IMDB), Marta Cunningham (IMDB), Jessica Lowrey (IMDB), Ron Underwood (IMDB), Sarah Wayne Callies (IMDB)
Senarist          : Charlie Adlard (IMDB)(ekşi),Dave Erickson (IMDB),Robert Kirkman (IMDB)(ekşi),Tony Moore (IMDB)(ekşi),Alex Delyle (IMDB),Wes Brown (IMDB),Suzanne Heathcote (IMDB),Richard Naing (IMDB),Kate Erickson (IMDB),Ashley Cardiff (IMDB),Andrew Chambliss (IMDB),Ian Goldberg (IMDB),Alan Page (IMDB),Mark Richard (IMDB),Kate Barnow (IMDB),Anna Fishko (IMDB),Shintaro Shimosawa (IMDB),David Wiener (IMDB),Lauren Signorino (IMDB),Brian Buckner (IMDB),Carla Ching (IMDB),Jami O'Brien (IMDB),Ryan Scott (IMDB),Kalinda Vazquez (IMDB),Jack LoGiudice (IMDB),Meaghan Oppenheimer (IMDB),Marco Ramirez (IMDB),Brett C. Leonard (IMDB),Michael Zunic (IMDB),Scott M. Gimple (IMDB),Melissa Scrivner-Love (IMDB),David Johnson (IMDB),Mallory Westfall (IMDB)
Oyuncular      : Alycia Debnam Carey (IMDB)(ekşi), Colman Domingo (IMDB)(ekşi), Danay Garcia (IMDB), Kim Dickens (IMDB), Frank Dillane (IMDB), Mercedes Masöhn (IMDB)(ekşi), Rubén Blades (IMDB)(ekşi), Lennie James (IMDB)(ekşi), Maggie Grace (IMDB), Garret Dillahunt (IMDB), Cliff Curtis (IMDB), Jenna Elfman (IMDB), Alexa Nisenson (IMDB), Lorenzo James Henrie (IMDB), Daniel Sharman (IMDB), Sam Underwood (IMDB), Austin Amelio (IMDB), Lisandra Tena (IMDB), Michael William Freeman (IMDB), Michael Greyeyes (IMDB), Justin Rain (IMDB), Dayton Callie (IMDB), Matt Lasky (IMDB), Karen David (IMDB), Elizabeth Rodriguez (IMDB), Karen Bethzabe (IMDB), Daryl Mitchell (IMDB), Mo Collins (IMDB), Ramses Jimenez (IMDB), Mike Estes (IMDB), Tonya Pinkins (IMDB), Paul Calderon (IMDB), Aaron Stanford (IMDB), Kevin Zegers (IMDB), Patricia Reyes Spíndola (IMDB), Raul Casso (IMDB), Andres Londono (IMDB), Sebastian Sozzi (IMDB), Evan Gamble (IMDB), Alfredo Herrera (IMDB) >>devamı>>

Fear the Walking Dead (~ Bijokite vaikstanciuju numireliu) ' Dizisinin Konusu :
yine amc'den bir yapım 'fear of the walking dead ' walking dead formatında ancak bu sefer los angelasta geçecek ve salgının nasıl başladığını nasıl yayıldığını anlatacak


  • "bu spinoffun da spinoffu yapılırsa adı yürüyen ölülerden korkma titre olsun."
  • "bir grup geri zekalının mucizevi şekilde hayatta kalma hikayesini anlatan dizi."




Facebook Yorumları
  • comment image

    the walking dead'in artık (üzülerek ve kabullenmekte bir hayli zorlanarak söylemem gerekirse) düzenli döngülere girmeye başladığını göz önüne alırsak (yola düş, yuva bul, yaşa, savaş, yuvayı yitir) farklı bir heyecan getirecek dizidir.

    hem de bu vesileyle sürekli twd başlığı altında, "abi nasıl çıktı bize onu anlatsııııığğğn", "lağğn çözümü yok muğğğ" diye dolaşan arkadaşları tatmin eder.

    benim öngörüm, hem karakterlerin artık iyiden iyiye geçen 6 yılda yaşlanması, hem de sıkılması ile bir yandan da artık senaryonun girdiği kısır döngü sebebiyle maksimum 2 sezon içinde bitecek olan twd'ye alternatif yaratıp, kitleyi kaybetmemek, safları sıklaştırmak, hatta yapabilirlerse yukarıdaki nidaları atan arakdaşlar gibileri de saflara katmak amaçlı, aşırı ticari ama iş yapacak bir dizi olacaktır.

    bir an bu twd fanatizminin türkiye'de olduğunu düşündüm de içim ürperdi düşünsenize;

    küçük ağa (çizgi romanı)
    küçük ağa (dizisi)
    küçük ağa - yenilmez savaşçı (bilgisayar oyunu)
    küçük ağa - yıkılmaz kovboy (bilgisayar oyunu)
    konuşan ağa (talk show)
    küçük ağa başlangıç (spin-off)
    küçük ağa - yıkılmaz savaşçı (reklam serisi)
    küçük ağa - net özel (internet özel bölümleri)


    (betada don bebegim yok diye uye oldum - 31 Mart 2015 10:38)

  • comment image

    galiba ilk bölümü sadece ben beğendim.bu tip virüs,zombi temalı dizi-filmlere objektif bakamıyorum çok keyif veriyor.
    oldukça durağan başladığı için çoğu kişi benimseyememiş.şahsen ben de ilk bölümün bu kadar sade olabileceğini tahmin etmiyordum gelecek bölüm virüs iyice yayılmış olacak daha hareketli bir bölüm izleriz.ikinci bölüm resident evil 2 havasında geçecek.
    koca bir şehirde virüsün yayılmasını izlemek oldukça keyifli olacak.
    frank dillane tanıdık gelmiş olabilir kendisi harry potter and the half-blood prince'de tom riddle'ın 16 yaşındaki halini oynamıştı.


    (steve rogers - 24 Ağustos 2015 19:35)

  • comment image

    ıyi guzel hos dizi de. bu arkadaslar hangi evrende yasiyor, merak ediyorum. hepsi olmeyen cesetlere agzi acik bakiyor, bu neyin nesi, diyor. yaa arkadas yasadiginiz ulke amazonun balta girmemis ormanlari degil, orasi usa, hani holywood var ya, hah iste orda yasiyorsun. bir allahin kulu cikip bunlar zombie diyemiyor. onu da gectim, hic mi the walking dead seyredeniniz yok arkadas. pes diyorum.
    edit: robert kirkman mesaj atti, dizinin gectigi dunyada, zombie kavramini unut, dedi. ok abi, ozur.


    (djarumt - 24 Ağustos 2015 23:46)

  • comment image

    insan zaafları olan bir hayvandır. ben de zaafları olan bir hayvanım. misal, jelibon midem için epey zararlı ama yemeden de duramam. sonra misal, saatler boyu civilization v oynamak sadece gözlerim ve sırtım için değil, şu genç yaşımda sular seller gibi akıp giden vaktim için de zararlı ama işte, bir hafta oynamasam yoksunluk krizi çekmeye başlarım. ve misal, eğer bir sanat yapıtında kıyamet kopuyor ve post-apokaliptik zamanların şafağı söküyorsa ve ölüm "yürüyen ölüler"den geliyorsa...

    --- sezon 1, bölüm 1, spoiler ---

    "the walking dead" izlemeye başlamam öyle olmasa dahi izlemeyi sürdürmem bütünüyle bir zaafın eseriydi. ki diziyi biri ikinci sezonunda, diğeri dördüncü sezonunda olmak üzere iki kez bıraktığımı ve her iki seferinde de yeniden izlemeye başladığımı hatırlıyorum. "fear the walking dead" ise «pilotu izleyeyim, olmadı devam etmem» dediğim bir diziydi. fakat ilk bölüm sağolsun, sanırım ikinci bölümü tahammül edilebilir bir sabırsızlıkla bekleyeceğim.

    evvela, dizinin öncülünden hayli farklı bir anlatım tekniği izleyeceğini pilot bölümü itibariyle görmüş olduk. hatırlanacağı gibi "the walking dead", "28 days later..."vari bir hastane sahnesiyle açılıyordu. bu dizide zombi salgınının başlangıcına ve gelişimine dair her ne yaşandıysa başkarakter rick grimes'ın komada olduğu bir sırada yaşanmış, bu sayede rick ile izleyici arasında ortak bir bilgisizlik hali sağlanmıştı. rick, bir yandan hastaneden ve hastane çevresinden uzaklaşmaya ve ailesine kavuşmaya çalışırken diğer yandan da olayların nasıl patlak verdiğini öğrenmeye çalışıyordu. biz de rick grimes'a denk bir merak duyuyorduk evlerimizin güvenlikli odalarında.

    "fear the walking dead" ise izleyicisini karakterleriyle birlikte takribi olarak sıfır noktasına yerleştirerek açılış yapıyor. ölülerin dirilmesine ve "yürümesine" neden olan etken hala gizliliğini koruyor ama dizi izleyicisine en az "başlangıç bilgisi" kadar değerli bir cevap sunuyor. gündelik hayat nasıl oldu da "the walking dead"de tanık olduğumuz hale geldi? öyle görünüyor ki, robert kirkman bu karanlık evreyi "the walking dead"e ekleyeceği flashback'ler ile doldurmak yerine bu flashback'leri yeni karakterler ve mekanlar üzerinden kurgulayarak yeni bir dizi halinde sunmayı uygun görmüş. eh, bu sayede hem ana dizinin izleyicisi kitlesini korumuş, hem de kendisine yeni bir gelir kaynağı yaratmış oldu. bu kararı almasında benzer bir konuyu zombiler yerine vampirler üzerinden işleyen ve hikayeyi vampirlerin kol gezdiği bir zaman yerine olayların henüz patlak verdiği bir anda başlatan "the strain"'in izlenme oranları da etkili olmuş olabilir. (not: "the strain" ilk yayınlanmaya başladığında diziyi büyük bir heyecanla karşılamış, bu heyecanımı ilerleyen bölümlerde korumak için de epey çaba harcamıştım ama ilk sezonun sekizinci bölümünden öteye gitmeyi başaramamıştım maalesef.)

    "the walking dead" abd'nin doğu kıyısında, atlanta'da geçiyordu. "fear the walking dead" ise ülkenin diğer ucunda, batı kıyısındaki california'da geçiyor. öncül dizinin yegane başkarakteri rick grimes iken yan dizide "başkarakter" değil, "başkarakterler" söz konusu. bu başkarakterler, birbirine sevdalanmış iki dul. kırılgan mizacını perdelemek adına erkeksi tavırlar takınmasıyla aklıma "true detective"in ikinci sezonunun başkarakterlerinden ani bezzerides'i getiren madison clark ile sadece üvey evlatlarının gözünde değil, öz evladı, eski ve yeni eşinin gözünde de "işe yaramaz" biri olarak görülen ve bu etiketi üzerinden atmak adına boyundan büyük işlere kalkışmasıyla aklıma "fargo"nun lester nygaard'ını getiren travis manawa. dizinin ilk bir saatinden anlaşılan o ki, dizi ilerledikçe sert mizaçlı madison'ın yumuşamasına, yumuşak mizaçlı travis'in ise sertleşmesine tanık olacağız.

    doğrusu madison'ı canlandıran kim dickens'ı "lost" yıllarından bu yana tanırım ve oyunculuğundan zerre hazzetmem. travis'i canlandıran cliff curtis ise "the fountain", "sunshine" gibi filmlerdeki ufak rollerinden tanıdığım ortalama bir oyuncu ama "fear the walking dead"deki karakterini oyunculuğundan bağımsız olarak önemsiyorum. karşımızda bir edebiyat öğretmeni var. lise öğrencilerine jack london'ın "white fang"ini okutan ve onlara london'ın bu romanı yazmasının ardındaki motivasyonu soran bir edebiyat öğretmeni. ateş yakmanın hayatta kalmakla ilişkili olduğuna dair doğru cevabı uyuklamakta olan bir öğrencisinden alıyor ve hayatta kalmanın doğaya karşı gelmekle ilgili olduğunu söylüyor ki ben böylesi insan-merkezli yargıları "iyilik" ile bağdaştırmıyorum pek. şimdiki aklımla o sınıfta oturan bir lise öğrencisi olsaydım söz hakkı alıp ona şöyle sorardım: «doğa insan için bir yuvadan farksızken hayatta kalmak için ona karşı gelmek, bindiğimiz dalı kesmekle eşdeğer bir eylem olmuyor mu? doğaya karşı gelmek yerine onunla uyum içinde yaşamaya çalışsak kendimiz ve çevremiz için çok daha yeğ değil mi?» ayrıca travis'e ait olduğunu düşündüğüm arabanın plakasını ilk izleyişimde "poe" diye okuyup bir an çok sevindim ama meğer "pce" yazıyormuş...)

    sadece ilginçlikte değil, oyunculukta da pilotu değerli kılmaya kafi bir performans sergileyen tek isim ise madison'ın önceki evliliğinden olma oğlu nick clark rolünde izlediğimiz frank dillane. frank, "game of thrones"un önemli karakterlerinden stannis baratheon'u canlandıran stephen dillane'in okullu oğlu. royal academy of dramatic art'tan iki yıl önce mezun olan frank'ın filmografisinde henüz kayda değer bir rol bulunmuyor. fakat "fear the walking dead"in ilk altmış dakikasında sergilediği ve "fear and loathing in las vegas"ta saykodelik gazeteci raoul duke'u canlandıran johnny depp'i anmama vesile olan performansı, "umut vadeden"den biraz fazlası.

    pilot bölümünde dikkatimi çeken bir diğer bağlantı ise lise müdürünün odasındaki kapalı devre ses kayıt sisteminden sınıfları dinlediği sahnede saklı. bu sahnenin başında madison odaya giriyor ve onun bakış açısını yansıtan kamera, sırtı kapıya dönük vaziyette ve öne eğik biçimde oturan müdüre gergin bir ses eşliğinde yaklaşıyor. yönetmenin ziyadesiyle bayat bir yöntemle hissettirmeye çalıştığı ve müdürün sapsağlam arkasını dönmesiyle tatsız bir şaka olarak kalan bu korku, resident evil serisinin 1996 tarihli ilk oyununda karşılaştığımız ilk zombinin hissettirdiği korkudan başkası değildi.

    ikinci sezonu dahi şimdiden garantilenmiş olan diziyi izlemeyi galiba sürdüreceğim ve bölümün birinde diziyi bırakmak istesem dahi muhtemelen zaafıma yenik düşüp ilgili sezonun nihayete ermesiyle birlikte oturup tüm bölümleri tek seferde izleyeceğim. bunu yaparken dikkat kesileceğim unsurlar ise travis'in yaşayacağından handiyse emin olduğum kişilik dönüşümü ve frank dillane'in raoul duke tadındaki oyunculuğu olacak.

    --- sezon 1, bölüm 1, spoiler ---


    (siyah giysili adam - 26 Ağustos 2015 02:32)

  • comment image

    --- spoiler ---

    daryl bebeğim dışında artık tek hayatta kalması gerekenin şişman ergen olduğuna karar verdim. çocuk kimse sallamazken bağcılardan çakısını almış, araştırmış ve bilinçli. ölmemelisin her ne kadar ergen de olsan.

    ---
    spoiler ---

    tobiasım benim, bebeğim yine ne badireler atlattı.

    :(


    (bmog - 30 Ağustos 2015 22:17)

  • comment image

    türkiye'de çekilecek olsa sıçacak dizidir. zira adam tüm hayatını bırakıp gitmek için maksimum 4 kişiyi arıyor. bizde olsa, kayınçoları ara onlar iyi mi... bursa'daki yengenleri de bi arasaydık... ayy kıız gülten halamları aramayı unuttuk... filan derken üç beş zombi gelir siker atar dizi falan çekilmez.


    (barney sikkinson - 1 Eylül 2015 02:28)

  • comment image

    twd de zombilerin kurdanla olmesi fakat burada tufekle zor olmesinin sebebi henüz cesetler curumedigi icindir. bok atmadan once bir dusunun aq. sizdeki ozguvenin yarısı bende olsa sumdiye basbakan olurdum bu ulkeye.


    (improbability - 18 Eylül 2015 03:21)

  • comment image

    2.sezonunun ilk bölümünü küfrede küfrede izlediğim dizi.

    --- spoiler ---

    ileride zombi salgını olursa yapacağım tek şey var. o da kesinlikle yanıma ergenleri almamak olacak. normal dünyada hayatta kalmak zor, zombi salgını olduktan sonra çok zor, yanında alicia ve chris gibi ergenler varsa imkansız seviyesine geliyor. inanın rick ve tayfasının yanında bu iki ergen olsa onlar da bir yerde patlarlardı ,gelemezlerdi bu noktaya.

    haydi salgın daha yeni başlamış, dünya yok olma noktasına gelmiş. bunun getirdiği psikolojik bozukluk anlaşılır da bu kadarı fazla.

    biri iki nostaljik şarkıya tav olup 32 diş gülümseye gülümseye '' size yardım ederiz jack, hatta bak tam şu noktadayız gelin de ebemizi sikin. '' der. diğeri durup dururken '' deniz çok güzel yüzeceğim.'' diye tribe girer. strand yerinde olsam valla ağız burun girişirdim bu ikisine, tutamazdım kendimi.

    ulan normal hayatta bile tanımadığın insanlar senin ağzına sıçabilir. gasp, cinayet, tecavüz suçlarıyla dolu dünya. öyle bir post apokaliptik ortamda, ne düzenin ne yasanın ne de kanun namına hiçbir şeyin kalmadığı ortamda karşındakine bulunduğun bölgeyi bildirmek nedir. bir de utanmasa ayaklarına götürecekti milleti iyice rahat sikilsinler diye en azından strand engelledi.

    strand ve daniel salazar tam ortama uyum sağlamış karakterler. o ikisi olmasa bu elemanlar hele de bu iki ergenin de katkılarıyla 3 ay içinde ölüp gider. tamam hepiniz bir daryl dixon, rick grimes, michonne olun demiyoruz. zaten onlar da ilk zamanlarda böyle değillerdir. zamanla olacak işler bunlar lakin bu kadar aptallık da fazla. en azından rick '' haydi yüzelim. '' diye atlamaz suya ya da glenn '' biz buradayız, isterseniz bekleyin gelelim yanınıza. '' diye tanımadığı bir tiple muhabbete girmez.

    çok bekledim strand gelsin alicia'nın elinden telsizi alsın ve '' ne yapıyorsun amk ergeni, ebemizi mi siktireceksin. '' diye kafasına vursun ama olmadı.

    gerçekten bu iki ergenle hayatta kalmak çok zor.

    ---
    spoiler ---


    (skartish - 11 Nisan 2016 16:24)

Yorum Kaynak Link : fear the walking dead