Çıkış Tarihi     : 25 Eylül 2014 Perşembe, Yapım Yılı : 2014
Türü                : Macera,Korku,Gizemli,Bilim Kurgu
Ülke                : Polonya
Yapımcı          :  The Astronauts , The Brightskull Entertainment Group
Yönetmen       : Adrian Chmielarz (IMDB)
Senarist          : Robert Auten (IMDB),Tom Bissell (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Marty Allen (IMDB), Jake Amigo (IMDB), Kyle Harrington (IMDB), Steve Hirsh (IMDB), Danny Katiana (IMDB), Ashley Laurence (IMDB)(ekşi), Michael Sinterniklaas (IMDB)

The Vanishing of Ethan Carter (~ Zaginiecie Ethana Cartera) ' Oyununun Konusu :
Birbirlerine aşık olan Saskia (Johanna ter Steege) ve Rex (Gene Bervoets) çifti, tatil yapmak amacıyla arabalarına atlayıp yola koyulurlar. Çiftimiz güle oynaya yollarına devam ederlerken Saskia Rex'e, belirli aralıklarla gördüğü ve her seferinde aynı kurgunun yaşandığı, özünde ikisinin de birbirlerine kavuşamadıklarını anlatan rüyalarından bahseder. Peşisıra patlak veren ve küçük bir anlaşmazlık sonucu yaşanan tartışma; Saskia'nın Rex' kendisini hiç bırakmaması için yemin ettirmesiyle son bulur ve dinlenmek üzere bir benzin istasyonunda mola verirler. Saskia, kahve almak için markete gider ve geri dönmez. Ne yapacağını bilemez bir durumda olan ve belirli bir süre arabasında Saskia'yı bekledikten sonra etrafı kolaçan eden Rex, herhangi bir sonuç alamaz. Hatta müessese sahibi, Saskia'nın belki de kendi isteğiyle oradan ayrılmış olabileceğini düşünerek ortada hiçbir delil bulunmadığını ileri sürer ve polisi bile aramaya tenezzül etmez. Rex ise böyle bir varsayıma asla inanmayacaktır...

Ödüller      :

BAFTA:BAFTA Games Award-Game Innovation


  • "muhteşem grafikleriyle ve dokunaklı hikayesiyle "olmuş" oyundur. bitirilmeyi kesinlikle hak ediyor. 8/10"




Facebook Yorumları
  • comment image

    muhteşem grafikleriyle ve dokunaklı hikayesiyle "olmuş" oyundur.

    bitirilmeyi kesinlikle hak ediyor.

    8/10


    (ara - 27 Eylül 2014 03:06)

  • comment image

    oynadıktan sonra eğer bu oyunsa diğer oynadıklarımız neydi sorusu sorduracak cinsten bir oyun. benden önce sadece 9 entry girilmesine şaşırdım açıkçası. konusu vs. anlatılmış zaten ufak tefek eleştiri-güzellememizi yapalım gidelim;

    -grafikler 10 üzerinden 10. hatta oha dedirtecek kadar 10. dünya modellemesi müthiş olmuş. ancak karakter modellemeleri o kadar başarılı değil. oyun oynarken resmen oturup manzara izlediğiniz bir oyuna 2. sınıf karakter modellemeleri yetmemiş.
    -puzzle zorlukları tam kıvamında. ne zor ne kolay. lakin yerleri biraz daha kolay bulunsaymış iyiymiş. öyle yerler var ki orada bir puzzle olduğunu farketmeniz için şahin gözlü olmanız gerekiyor. oyunu bitirdiğim halde puzzlelardan bir tanesi kalmış sanırım. hiç farketmemişim.
    -cinayet çözme sekansı çok başarılı. inanılmaz yaratıcı bir şey olmuş. lakin yaratıcılığı puzzle zorlaştıkça arttırsalarmış biraz daha tam olacakmış.
    -hikaye, kurgu ve tabi ki final muhteşem. oyunu piç etmemek için gece karanlıkta oynamanızı tavsiye ederim. film tadında bir senaryo ve hakikaten beklenmedik bir son. son yıllarda gördüğüm en iyi finale sahip oyun bile diyebilirim.
    -open world gibi olan ama aslında olmayan oyun tarzı benim çok hoşuma gitti. geniş bir alanda oynuyorsunuz, oyunda turu geçtin artık şuradasın gibi bir olay yok. bir kasabada geçirilen 1 günü anlatıyor oyunda ve tamamen götümüzün keyfine nereye istersek oraya gidiyoruz, lakin haritanın zekice yerleşimi bizi genelde senaryo sırasında ilerletiyor.
    -puzzleların sırası karışık da çözülebiliyor. bunu yapmadan şunu yapamazsın gibi bir senaryosu yok. oyunun beni en çok zorlayan kısmı bu oldu. bir puzzle'ın ortasın gerekli cevabı bulamadığında insan daha geniş bir alanı tarıyor ve dolayısıyla başka bir puzzle'a ait bir şeyler keşfedebiliyor. ulan bunun orayla alakası var mıydı acabalara girdiniz mi baya uğraşıyorsunuz.
    -oyun biraz kısa. senaryo oldukça iyi aslında ve canavar gibi ek puzzlelar yerleştirmeye müsait. denk getirmişken vursalarmış iyiymiş. tadı damağımda kaldı böyle.

    ne diyorduk? oyun muhteşem. harika ve çok güzel, hatta anbilivıbıl. kesinlikle ölmeden önce mutlaka gereken oyunlardan.

    son olarak optimizasyon sıkıntıları çok fazla. oyunun bana kalırsa elle tutulur tek eksiği de buydu zaten. oldukça iyi bir sisteme sahip olmama rağmen yer yer takılmalar, fps değişimleri yaşadım neredeyse hiç bir aksiyon sahnesi olmamasına rağmen.

    oynayın, oynattırın.

    not: türkçe altyazı paketi de var. onu da indirin öyle yardırın.


    (syozkn - 16 Kasım 2014 08:36)

  • comment image

    daha başlar başlamaz "eheh, open world he mi?" diyerek karakteri çıktığı tünele geri soktum ve ters yönden ilerleyerek tünelin diğer ucundan çıkıp oyunun hikayesinin içine ettim. demek ki çok gaza gelmemek lazımmış.

    steam'de indirime girmiş oyun.


    (illdan - 13 Şubat 2015 23:11)

  • comment image

    amator bir oyun gelistirme firmasi tarafindan yapildigi halde grafiklerinin oha dedirtecek kadar guzel olma sebebi butun modellemelerin fotogrametri teknigiyle gercek dunyadan birebir alinmis olmasindandir.

    oyun dunyasinda henuz yayginlasmayan bu teknikte, bir objenin veya mekanin farkli acilardan yuzlerce fotografi cekilip, cekilen fotograflar bu is icin gelistirilmis yazilimlarda taranir. bu sayede neredeyse kusursuz bir gercekcilik yakalanir.

    cunku 3d tasarim ve kaplamalari tasarimcilar elde yaparken pek cok gercek dunya detayi atlanir ve gozden kacar, fotogrametri tekniginde ise hersey noktasi virgulune yansitilir model ve kaplamalara.

    bu teknik en iyi sonuclari hareketsiz ve inorganik nesnelerde verdiginden canli seylerde (insan/hayvan vesaire) kalite biraz dusmektedir haliyle.

    tabii bu oyun grafik olarak cok iyi olsa da bu teknigin asil potansiyelinden henuz fersah fersah uzaktadir. cunku eski versiyon unreal engine kullandigindan polygon hesaplama ve vertex kapasitesi gibi handikaplar sebebiyle gercekcilikten odun verilmek, kaplama ve modelleme kalitesini oyun motorunun sinirlarina dusurmek zorunda kalmistir.

    bu teknigin asil potansiyeli bir sonraki jenerasyon motor ve donanimlarla gercek manasiyla sanal gerceklik'e ulasacaktir saniyorum.

    tabii uncanny valley ne kadar kostek olur bilemem.

    oyun da lighthouse'a benziyor bu arada, hicbirsey icin olmasa bile grafikleri icin oynamaya deger.

    (bkz: fotogrametri)


    (lemre - 17 Mart 2015 18:29)

  • comment image

    harcadığım tek kuruşa yanmadığım oyun. yaz indirimleri sırasında almıştım, oyun redux versiyonu ile beraber geliyor. oyun bu versiyonda unreal engine 4 moturunun tüm nimetlerini sunuyor. v-sync açık olarak oynarsanız oyun çoğu yerde gerçek mi lan bu görüntü hissiyatı yaratıyor. bana 20 ye yakın enfes screenshot sunmasının yanısıra oynanışı da yenilikçi geldi.

    --- spoiler ---

    oyunda ölmek yok, oyunda ana karakterimizin yarattığı bir dedektifsiniz kasabadaki bir ailenin fertlerinin ölümlerini çözmekle ve asıl hedef ethan'ı bulmakla görevlisiniz. 7-8 adet puzzle ı çözerek göl dibindeki evde yolculuğunuz son buluyor.

    oyunla alakalı en sevdiğim noktalardan biri uzay aracıyla göklerin üzerine çıktığımız andı herhalde. son derece gerçekçiydi ardından gelen evren tasviri sanırım ethan'ın hayaldünyasıyla alakalı bir "basitlik" içeriyordu.

    oyunda cinayetleri çözmek aslında kolay, ancak sistemi öğrenmeniz gerekiyor. bacakları kopan adamın cinayetini çözdüğünüzde gerisi çorap söküğü gibi geliyor.

    ev puzzle'ı zor, youtube dan baktım hiç uğraşmadım.

    oyuna başladığınızda tünelden geri gidin aynı noktaya çıkacaksınız ancak bu size bir achievement kazandıracak.

    oyundaki tüm görevler ve tünel olayını yaparsanız geriye bulunmayan bir achievement kalıyor. şöyle ki: ilk cinayet mahallinin ilersinde soldan yukarı çıkılan bir patika var. patikanın sonunda enfes bir manzara ile karşılaşıyorsunuz (bu sahnelerin sayısı oyunda çok fazla). burada bir el bombası buluyorsunuz (aslında başta çam kozalağı olarak gözüküyor). bu bombayı barajın üzerinde sağdan üçüncü sightseeing noktasında göle atacaksınız. achievement bug'lı olabilir bu yüzden redux versiyonu tavsiye ediyorum ben oyunu sonlandırdıktan sonra continue game diyerekten yaptım. üçüncü noktaya geldiğinizde throw grenade yazısı çıkıyor, bu yazı sabit durana dek baraj yolunun ortasına doğru gerileyin yazı sabitlenince kafayı sola doğru çevirin. yazı sarıya döndü mü sallayın bombayı. ufak bir patlamadan başka bir şey görmeyeceksiniz. baraj yolunu devam edip asansörle baraj moturunu kontrol eden yapının olduğu bölgeye inin. bu binayı geçin 4-5 merdivenli bir patikayı geçin sağınızda karaya vurmuş bir dalgıç göreceksiniz. elindeki silahı alın ve adamın bir odun parçasına dönüşmesini izleyin. achievementların hepsine artık sahipsiniz. tebrikler.

    maden bölümleri baydı. 10 merdiven aşağı indiğiniz bölümdeki puzzle'da elinde fenerli bir adam var. buna yakalanmak sizi haritanın başına teleport ediyor ölmüyorsunuz ama ilk seferinde jump scare sizi ürkütebilir daha sonra alışıyorsunuz. zaten adam siz puzzle'ı çözene kadar 4-5 kere beliriyor kaçması çok kolay. simgelerin 5 i adamlardan geliyor altıncı simgeyi tek tek deneyerek çözüyorsunuz.

    en sevdiğim puzzle ilk puzzle'dı sanırım zira öğrenirken çok keyif aldım olaydan sonrasında yavaştan yavanlaşmaya başladı bu işlem.

    ---
    spoiler ---

    oyunu alın aldırın çok güzel olmuş. grafikler karakter modelleri hariç 10 numara olmuş. dediğim gibi saniyesinden pişmanlık duymadım. oyunun open world olmayıp böyle bir olgu yaratması da ayrıca takdire şayan. bir firewatch'a bak bir buna (#58454580). çok mu zordu firewatch'u da bu kadar başarılı yapabilmek. bu oyun grafikleriyle ön plana çıkıyor evet ama grafik her şey değil. başka bir yolla böyle bir başarı yakalanabilirdi o oyunda da.

    grafik: 10/10
    ses: 7/10
    hikaye: 5/10
    oynanış: 7/10
    stabilite-oyun performansı: 9/10
    bug: 1/10


    (dialago - 10 Temmuz 2016 19:22)

  • comment image

    son zamanlarda oynadığım en güzel oyun.

    türü için anlatıcılı macera/gizem, yer yer de korku (oynayanlar hangi kısımdan bahsettiğimi bilir*) denilebilir. grafikleri harikadır, çoğu zaman oyunu oynamayı bırakıp manzaraya dalarsınız, hatta screenshot alıp başkasına gösterseniz gerçek fotoğraf diye yutturma ihtimaliniz bile var o derece yani. yine de oyundaki mekanlar aynı zamanda ciddi anlamda huzursuz edici. terkedilmiş evler, kiliseler, latince yazılar, madenler vs. dönüp resimlerine bakınca bile hafif ürpertiyor.

    oyunun tek kötü yanı çok kısa olması. uzata uzata 7 saatte bitti, keşke biraz daha uzun olsaydı.

    oradan buradan*** okuduklarım ve kendi vardığım sonuçları toplayarak amme hizmeti olarak sonunu da açıklayayım buraya, belki anlamayan, zorlanan vardır (bazı ayrıntıları ben de kaçırmıştım) bundan sonrası ağır spoiler.

    --- spoiler ---

    öncelikle oynadığımız paul prospero karakteri ethan carter'ın kafasında yarattığı bir karakter. ailesi tarafından kafasında yaşadığı ve fazlaca hayalci olduğu için sürekli itilip kakılan ethan, babası ve dedesi hariç (kendisine en iyi davranan aile üyeleri) diğerlerinin kendisini öldürmeye çalıştığı bir hikaye yaratıyor. ve biz oyun boyunca bu hikayeyi oynuyoruz. aile üyelerinin her birine karakter özellikleri izinde bir görev yüklüyor. oyunun sonunda karşılaştığımız gerçek hayattaki yangında ethan paniğine ve depresyonuna yenik düşüp kendisini odaya kilitlemeyi tercih ediyor. saat 7.00'de başlayan bu yangın süreci saat 7.04'te bitiyor ve oyun boyunca gördüğümüz saatlerin bu iki rakamı göstermesinin sebebi hikayemizin bu süre içinde geçmesi. özellikle tren istasyonu kısmında durağın direklerinden birinin iki tarafına asılmış iki saatin bu rakamları göstermesi ölüm ve yaşamı sembolize ediyor. hatta oyunda bunca tren kullanılmasının sebebi de muhtemelen bu. ayrıca oyunda saatlerce güneş batmamasının sebebi de yine aslında hikayenin 4 dakika içinde bitiyor olması.

    the sleeper diye bahsedilen canavar ise ethan'ın kendisi. ailemiz hikaye boyunca the sleeper'ı 'uyandırmaya' çalışırken ethan onlara engel olmaya çalışıyor. gerçek hayatta ise gerek annesinin 'kafanın içinde yaşama, uyan, insanlar gerçekliği sever' serzenişleri gerekse son sahnede ethan'ı odadan çıkmaya ikna etmeye çalışan (ve karbonmonoksit zehirlenmesinden dolayı uyumaya başladığı için uyandırmaya çalışan) aile üyeleri hikayenin bu kısmını oluşturuyor. the sleeper'ın uyanması için ise ethan dahil herkesin acı çekmesi gerekiyor. bu da ethan'ın kendisini sürekli ailesine yük olarak görmesi, sevilmediğini hissetmesi ve dışlanmasıyla ilgili. ethan'ın hayatta olması kendisi dahil herkese acı getiriyor onun kafasında.

    karakterimiz paul, ethan'ı odada 'bulduğunda' ethan'ın hikayesi 7.04'te tamamlanmış oluyor. karakterimize 'henüz gidemem hikayelerimi bitirmedim' diyor ve 'benim hikayem bitti, güzel bir hikaye oldu' cevabını verdiğimiz zaman ethan 'artık gidebilir miyim öyleyse' sorusunu yöneltiyor. böylece ethan'ı serbest bırakmış oluyoruz ve hikayemiz sonlanıyor. bu sona yaklaşırken aldığımız steam başarımı ise 'kabullenme'. oyun boyunca aldığımız steam başarımları arasında kederin 5 adımı var. denial-anger-bargaining-depression-acceptance. acceptance başarımından sonra dedemizin 'the sleeper artık içimizde yaşıyor' demesi de bu teoriyi kanıtlıyor. yani ethan'ın yarattığı hikayeyi hayatının son dakikalarında toparlamasına yardımcı oluyoruz ve böylece ölümünü gerçekleştiriyoruz.

    oyunun girişinde paranormal detektif olan karakterimizin 'bir çok olaya baktım ama bu benim son olayım olabilir' demesi de daha girişte verilen ipuçlarından biri. yine oyunun başında 'ethan bu dünyayı haritasını çizebilecek kadar iyi biliyor' da diyor ve o haritayı oyunun sonunda ethan'ın kaldığı yerdeki duvarda görebiliyoruz.

    muhtemelen bir daha oynarsam bir 20-30 tane daha çıkarırım (mesela oyundaki küçük hikayeler ile karakterlerin bağlantısı gibi. astronot hikayesi-ethan'ın abisi; ormandaki yaşlı adam-ethan'ın dedesi; cadı hikayesi-ethan'ın annesi vs. detaylı analiz gerektiriyorlar) kısmet redux'ına artık.*

    son olarak bir kaç da resim:

    başlangıç
    istasyondakisaatler
    madenler
    ethan'ın kitapları
    kilisenin saatleri
    mezarlık

    ve diğer harika screenhotlar:

    http://leaden.ru/…oads/2014/09/2014-09-29_00164.jpg
    http://leaden.ru/…oads/2014/09/2014-09-29_00393.jpg
    http://www.blogcdn.com/…ug/l/2014-10-01-00018-1.jpg
    http://www.theastronauts.com/…oec_screenshot_03.jpg
    http://www.theastronauts.com/…hotogrammetryshot.jpg
    http://cdn3-i.hitc-s.com/…_train_station_103978.jpg
    http://www.gamepur.com/…f-ethan-carter/screen-2.jpg

    ---
    spoiler ---

    9/10 oyun. alın oynayın.


    (after all this time - 27 Ocak 2017 08:46)

  • comment image

    spoiler

    oyun analizimle geldim. lakin gerekli herşey söylendiği için ben sadece hikayeyi yorumlayacağım.
    oyunda beş ana karakter var ethan hariç. bunların ölümlerini içeren beş bulmaca dışında, kişiliklerini detaylandıran beş hikaye daha görüyoruz.
    oyun tamamen "ölüm" temasında ilerliyor. ve ek olarak keder. birinin ölümü ardından duyulan keder tam olarak. bu sebepten sleeper aslında ethan yorumu çok güzel olsa da sleeper için "ölüm" ü düşündüm ben. ecel, keder, azrailin ta kendisi. sleeper ı "uykucu" olarak değil de "uykuya yatıran" olarak yorumlayabiliriz hatta.
    öncelikle beş karakter.
    dede (ed) karısını yangında kaybetmiş, bunda kendisini suçlu olarak görüyor. 'sap' hikayesi ona yazılmış. ve aslında alkolikliğinden dem vuruluyor. oyunun başındaki tünel civarında içiyor dede hep. tıpkı oğlu gibi işlevsiz, yetersiz bir adam olarak görüyor kendini. sleeper'ın onu etkilemediğini(korkutmadığını) söylüylor ve karısının yardımcı olduğunu söylüyor. çünkü karısının kederini yaşadıktan sonra artık ölümden korkmuyor, hatta ölenlerle buluşmak sonucu gerçekleşecek bir huzuru beklediği söylenebilir. sleeper dan en az etkilenen yaşlılar diyor. öyle, çünkü ölümü en çok kabul etmiş olanlar onlar.

    travis, abi, öfkeli bir ergen. fangs hikayesi ona yazılıyor. tek arzusu buradan kaçıp daha büyük bir yere gidebilmek. ethan bunu dünyayı terketmek olarak görüyor çünkü dünyası o kasaba. ethan a ettiği eziyetin temelinde kendi depresyonu var. ethan'ın yarattığı hikayede ethan'ın ölümünü kolayca kabulleniyor. ölüm yalnızca onu alsın ve kendilerine uğramasın istiyor, kederden etkilenmek istemiyor. çünkü çok genç ve ölüm konseptini tam olarak kavrayamamış.

    anne, missy. bu çok karmaşık bir karakter. cadı hikayesi onunla ilgili. hikayede, güzel bir kadın dere kenarında oturuyor. cadı ona hamile olduğunu söylüyor. güzel kadın önce mutluluktan ağlamaya başlıyor, sonra ağlayışı hüzne dönüşüyor. (çünkü çocuk doğurmak kendi yaşlanmasını ve ölümünü başlatıyor esasında) ve o kadar ağlıyor ki çocuk doğduğunda çirkinleşmiş oluyor. çocuk büyüyor ve cadıyı bulup annesini güzelleştirmesini istiyor. cadı ona bazı sorular soruyor. (bunlar biz evi bulurken sorulan sorular) ve sonunda yalan söylediğini, annenin hamile olmadığını söylüyor. çocuk kayboluyor ve anne tekrar güzelleşiyor. burdan çıkardığımız içten içe rahatsız edici olan sonuç, annelik duygusunun içindeki korkular. yeni bir can doğrulduğunda artık kendinden vazgeçmiş olman ve yaşlılığa-doğal olarak ölüme adım atman ve bayrağı yeni bireye devretmen. ethan a göre annesi ethandan ve travisten pişmanlık duyuyor, çocuksuz günlerine özlemi var. (ethanın annesi kilolu, çirkin bir kadın) ama anne ona bir not yazıyor ve aslında onu çok sevdiğini filan anlatıyor. aslında bu not dahi bazı şeyleri inkar ettiğinin abartılı bir göstergesi. nitekim missy de ethan ı feda etmekte sorun görmüyor. ethanın ölmesiyle yalnızca ethanın acı çekeceğini, kendinin kederden (sleeper ın verdiği hastalıktan) kurtulabileceğini sanıyor.
    baba, daha pasif bir karakter. hakkında söyleyecek fazla birşey yok. madendeki labirentte onun da oğlu gibi hayalperest biri olduğunu, ancak sayısız başarısızlığa uğradığını ve bunun onu karısına ve diğer aile üyelerine karşı pasifize ettiğini görebiliriz. intiharı aslında çocuğunu kaybeden kişinin acıyı unutmaya çabalaması yerine pes etmesini anlatıyor. bu şekilde daha fazla acının olmayacağını sanıyor (prosperoya göre baba intiharıyla sleeperın beslenmesini durduracağını sanıyor ama sleeper daha çok besleniyor çünkü onun da ölümü kederi daha da artırıyor) nitekim ethan da dedesine sleeper ın kurbanlarını canlı tutmayı sevdiğini, acıdan hoşlandığını söylüyor zira ölüm ölen kişinin canını bir kez alırken geride kalanları binlerce kez öldürür.
    chad karakteri ise tam olarak "kötü adam". hikayedeki büyücü. illegal işler yapan, toplumdan soyutlanmış, diğer insanlara sebepsizce kötü davranan adi biri. tam olarak pislikten beslenen bir amca.
    ölümleri bir sıraya koyduğumuzda da bölüm adlarını denial-anger-bargaining-depression-acceptance olarak adlandırdıklarını görüyoruz.
    bunlar da bana göre yaşamın "ölüme göre" evrelerini anlatıyor. ölmek için doğuyoruz fakat çocuklukta sonsuza dek yaşamayacağımızı inkar ediyoruz. hiç ölmeyecek gibi safça yaşıyoruz (denial). ergenlik çağlarımızda ölüm konseptini anlamaya başlıyor, yok olmak için geldiğimiz bu dünyaya, bizi bu sona mahkum eden ailemize ve ölümün kendisine öfke duyuyoruz (anger). orta yaşlara geldiğimizde yaşam ve ölümle bir anlaşma/hesaplaşmaya girip, daha uzun yaşamak için yollar buluyor, sağlıklı olmaya gayret ediyor, hatta çocuk yapıyoruz. (bargaining). orta yaşların bitiminde yaşlılığın ilk belirtileri ortaya çıkınca yine de ölümün yaklaştığını ve yılların geçip gittiğini görüp depresyona giriyoruz (depression). son olarak yakınlarımız birer birer öldüğünde ve bu dünyanın tadı kalmadığında bizim de zamanımızın gelmesini beklemeye başlıyor ve kabulleniyoruz. (acceptance).

    ethan ise en saf zamanında ölümle tanışıyor. ailesi kendi kişisel dertleriyle boğuşurken onu umursamadıklarını düşünüyor. aslında bir bakıma öyle de. kendi varoluşumuzda çocukları birey olarak kabul etmiyoruz. evlat sevgisi dahi kendi ölümsüzlüğünü yontma üzerinden şekilleniyor genelde. oyun bize bu üzücü gerçekleri tatlılıkla anlatıyor. okuduğunuz için teşekkürler.

    edit: eklemeyi unuttuğum bilgi: dede oyun sonunda sleeper'dan, onun yok olması için hepimizin ölmesi gerek diyor. ölümün herkesi alana dek durmayacağını, herkes ölene dek yok olmanın verdiği hüznün bitmeyeceğini anlatıyor. bunu en iyi dede biliyor çünkü ölümü en iyi o tanıyor. ve sadece onun cesedi "huzurlu". çünkü hazır olan yalnızca oydu.


    (query - 15 Temmuz 2017 19:43)

  • comment image

    harika grafikleri, insanda merak uyandıran gizemli bir oyun mekaniği olmasına rağmen daha iyi bir hikâyesi olabilir miydi acaba diye düşündüren ama oynadığım her dakikadan büyük keyif aldığım puzzle game. ethan'ın hayal gücünden ölüm ve ölümün getirdiği bohem dünyasını oynuyoruz aslına bakarsanız. oynarken farkettim doğa manzaraları ve doğa grafikleri harika olan oyunun temasının ölüm olması ironik ve iyi düşünülmüş. film gibiydi, keyifli güzel ve olması gerektiği gibi. bazı bulmacalarda zorlanıyorsunuz hatta öff diyebileceğiniz kısımları var ama oyun bir şekilde sizi içerisine çekiyor. rozetlerime işlediğim güzel oyunlardandı. 7/10.


    (manu fernandes - 31 Ocak 2018 21:50)

Yorum Kaynak Link : the vanishing of ethan carter