italyan tasarimci francesco sommacal' in extreme spor ve aksiyon meraklilari icin tasarimina imza attigi kaykay/snowboard benzeri, bir tur yeni nesil oyuncak.

(wiccalipocca - 17 Aralık 2009 23:17)

başrollerinde rachel weisz, anthony hopkins, jude law, ben foster gibi ünlü oyuncuların yer aldığı 2012 de gösterime girecek olan romantik-dram filmi. yönetmen tanrıkent ve körlük gibi yapımlardan tanınan brezilyalı yönetmen fernando meirelles.

(kumrengi - 11 Haziran 2011 22:45)

basrollerini jude law , rachel weisz ve anthony hopkins oynadıgı 2011 yapımı film.

(maifotech - 15 Ocak 2012 11:52)

fernando meirelles'in senaryosunu yazıp yönettiği filmdir. film festivalde gösterilip "vasat" sıfatını kazanınca gösterime girmedi. enteresan, zira festivalden kötü eleştiriler alan filmler bile ticari gösterime sokuluyorlar bir kaç kuruş kazanmak için. 360 çekileli epey oldu. geçtiğimiz sene vizyona gireceği söylendi ama girmedi. nedenini merak ettim durduk yerde. meirelles'in pek de sağlam bir filme imza atmadığı söylenmişti. herhalde meirelles bu eleştirilerden sonra filmini tekrar kurguladı. bunu yapan yönetmen sayısı az da olsa var. mesela en son dustin lance black bunu yaptı. virginia adını verdiği ilk yönetmenlik denemesi ile bolca olumsuz eleştiri aldı. sonra tekrar kurgu odasına girdi ve filmini düzeltti. neyse... meirelles'in filminin bizde gösterilmeyeceği kesin. amerika'da 3 ağustosta çok çok kısıtlı ('limited') bir dağıtımla gösterime girecek. filmde jude law, anthony hopkins ve rachel weisz başrolleri üstlenmişti. filmin fragmanı da yok. uluslararası posteri yayınlanmış. yakında fragman da çıkar herhalde.
http://www.ramascreen.com/…achel-weisz-and-jude-law

(sherlock holmes 90 - 22 Mayıs 2012 19:40)

10 üzerinden 7 verdiğim film. 2 puanı jude law ve antony hopkins'e verdiğim düşünülürse oldukça vasat bir film kalıyor elimizde. hikaye insan ilişkileri üzerine farklı birkaç ülkede geçiyor. klasik olarak hepsinin bir yerde birleşmesini bekliyorsunuz ama hikayeler sadece ikili bağlı. oldukça durağan bir film.

(galgamess - 31 Temmuz 2012 21:25)

dereceli sistem kullanılan navigasyonda kuzeyi sembolize eder.
bu sistem bir daireyi 360 a böler; doğu(90)güney(180)batı(270)kuzey(360)
heading or bearing 360 = 000 dır aynı zamanda.

(tcgrk - 24 Ağustos 2012 22:44)

filmde yönetmenin bir başarısızlığı yok diye düşünüyorum. yapım da üzerine düşeni yapmış gibi görünüyor. oyuncu kadrosu yıldız kaynıyor zaten de, mekanlar da avrupa'yı güzel yansıtıyor ki ben avrupa'yı gösteren filmlere ayrıca bayılırım. sorun senaryoda diye düşünüyorm. anlattığı birşey yok. yok. hakkaten yok. "kötü adamlar business işler yapıp mutlu olmuyorlar" demek içinse bu film, israf olmuş. daha ucuza da anlatılabilirdi. anthony hopkins, jude law, moritz bleibtreu kadar uçmaya gerek yoktu. yine dediğim gibi filmde bir çok dil kullanılması yine avrupa'nın zenginliğini yansıtmakta ki imdb'de endüstriyel bakış açısıyla yazılmış sığ bir yorum, filmde farklı diller kullanılmasının saçma olduğunu söylemiş. oysa sinema hayatı anlatmalıdır ve hayatta farklı diller konuşulmaktadır. uzaylılara da afrikalı yerlilere de ingilizce kouşturmak endüstriyel sinemanın yöntemidir.
böle başarısız ve amaçsız bir senaryo karşısında yönetmen projeyi çekmeyebilir, amaçekti diye de yerden yere vurmak anlamlı değil, çünkü hakkaten iyi kotarılmış bişey var ortada. yapım da bu senaryonun para getirmeyeceğini düşünerek girmeyebilirdi ama yapımcıların arasında bbc var. belki onlar maddi getiriye bakmadan, yılda belli bir bütçeyi filme yatırmak zorundalar ve daha iyi proje bulamadılar. saçmaladım mı? bilmiyorum.
bi de jude law yaşlanmış ya la. yine adam yaşlandıkça anthony hopkins'e benziyo sanki. moritz bleibtreu yaşlanmıyor, onu gördüm.

(m sartorius - 25 Ağustos 2012 15:51)

ismi, senaryosu ile oldukça tutarlı olan bir film.
spoiler'in anasını sikeceğim birazdan, haberiniz olsun.

--- spoiler ---

bir adet slovak orospumuz var. kendisini filmin başında görürüz. bu işe girerken internet üzerinden çalışan bir meslektaşıma poz vermektedir. ilk işi için bir otelda ingiliz bir iş adamıyla buluşacaktır ancak bir aksilik olur, iş adamı bazı meslektaşları ile karşılaşır ve sikiş yatar. bu arada pişman olur, karısına onu ne kadar sevdiğini anlatan sesli mesajlar yollar. karısı da bu adamı aldatmaktadır brezilyalı bir oğlanla. oğlan da bu kadını aslında kariyer yapmak için kullanmaktadır. neyse, kadın da kocasının mesajlarından etkilenir ve brezilyalı oğlanla son bir kez sikişi ayrılır. onunla ayrılmaya giderkene brezilyalı oğlanın brezilyalı sevgilisi oğlanı takip eder ve ilişkisinden haberi olur, sonra da onu terk eder. brezilyalı kız, uçakla memleketine aktarmalı olarak giderken kızını kaybetmiş yaşlı bir amcayla tanışır, kaynaşır. fakat aktarma yerinde kardan dolayı uçuşlar iptal olur, otellere dağılır yolcular. otellere dağılırken de yaşlı amcayla brezilyalı kız lokantada buluşmak üzere sözleşirler. brezilyalı kız, sinirinden çok içki içmiştir, yaşlı amcayı beklerken genç bir oğlanla tanışır, onu odasına çağırır, amcaya da bir not bırakır. amca nottan etkilenir, bir kaç gün sonra gider o notu alkolikler derneğinde anlatır. bu cümle dernekteki rus bir kadını da etkiler ve kötü giden evliliğini noktalamak için kocasıyla konuşur. kocası ise bir mafyanın adamıdır. patronu ona it gibi davranmaktadır. bu rus, patronuna bir karı ayarlar, ta en baştaki slovak orospudur bu karı. bu karı, mafyanın para dolu çantasını görüp pezevengine sinsi bir işaret çakar, pezevenk adamı soymak için otele gelir. durumdan haberdar olan rus adamı da buna göz yumar, pezevenkle mafya birbirini vururlar, slovak orospu da çantayı alır, gider. en başa dönmüş oluruz yani. bunun dışında bir kaç tane de yan hikaye de var gereksiz.

--- spoiler ---

(ali riza denen pezevenk - 25 Ağustos 2012 16:10)

rus mafya liderinin yardımcısının cep telefonunda çalan melodiyi fellik fellik aradığım ama bulamadığım ortalama bir yaz akşamı filmi

edit: parça leningrad-instrumentalnaja imiş, paylaşım için baysaliya teşekkürler.

(everywhere - 30 Ağustos 2012 13:08)

sırf rachel weisz oynuyor diye hakkında araştırma bile yapmadan gidip izlediğim film. ha filmden aklında kalan nedir?, ne anladın? diye sorarsanız aklımda kalan tek şey rus şoförün cep telefonu melodisi, anladığım ise rachel ablanın yaşlanmış olduğu...

(we who are not as others - 30 Ağustos 2012 18:39)

bir bilge '' yol ayrımına geldiğinizde bir seçim yapmalısınız'' der diye başlıyor film. ve filmde tüm hikayelerin başrolü kendi seçimini yapıp yoluna devam ediyor. ''...kim bilir yapılan bu seçimler bizi bir yerlerde tekrar biraraya getirir.''

ben izlerken keyif aldım, hem avrupa görmüş oldum hem de biraz olsun kendi küçük dünyamdaki aptalca sorunların aslında ne kadar anlamsız şeyler olduğunu hatırladım.

(enboleyn - 31 Ağustos 2012 21:41)

oyuncu seçimleri konusunda bir adet eleştirim olan film.

öncelikle (bkz: #2585148)

evli bir kadın olan valentina'dan hoşlanan diş hekimi jamel debbouze'dan başka adam mı bulamadınız diş hekimi olması için? diş hekimi olmasının da filme en ufak katkısı yoktu sekreteri de olabilirdi valentina asistanı yerine. kendisini amelie'deki sempatik rolünden dolayı çok beğenirim fakat tek kolu sakat olduğu için yadırgadım. aslında amelie yi de 2-3 kere izledim fakat kolu okumadan önce hiç dikkatimi çekmemişti, yine bilmeyen birinin dikkatini çekmeyeceklerini düşündüler herhalde.

(detuned radio - 7 Eylül 2012 18:36)

oldukça güzel müzikleri ve oyuncuları sayesinde sıkılmadan izlediğim film. sıkılmadan izleyebilmiş olmak bir övgü müdür bilemedim şu an...

--- spoiler ---

sergei karakterinin cep telefonu melodisi için;

http://www.youtube.com/watch?v=vstim8lmprc

--- spoiler ---

(baysali - 22 Eylül 2012 13:14)

birini bu kadar derece döndürmek amacı ile genellikle "şööyle bi tane" koyulur veya idda edilir.

(purp - 1 Temmuz 2003 03:46)

üçgenin kaynama sıcaklığıdır.
bu sıcaklığa erişmeden 3 kenarı birbirinden ayrılmaz, bu sıcaklığa gelmeden birleştirilmez de zaten.

(spinapubica - 1 Temmuz 2003 03:49)

geniş bir bakış açısı değeri.
(bkz: top)

(atlantis - 1 Temmuz 2003 04:06)

anthony hopkins'in kısa performansı için seyredilebilecek film. tarz olarak "love actually"ı anımsatıyor biraz. bir yerde kesişen farklı hayatlar.

ama yazacaklarım film ile ilgili değil. izlediğimde farkettim anthony hopkins'in ne kadar yaşlandığını, sonra aklıma morgan freeman geldi, ne bileyim. yaşlanan niceleri...

kemal sunal geldi aklıma, yazmak istedim. iki ay önce kaybettiğim canım dedem geldi aklıma. her gün büyük isimleri kaybediyoruz. neşet ertaş'ı uğurlayalı ne oldu ki, berkant... bugün de erol günaydın'ın vefat haberini okudum. neredeyse her gün munir özkul'u öldürüyoruz haberlerde... acaba vefat haberini gerçekten alınca ne yapacaksınız?

bu güzel insanları seyretmek büyük bir keyifti. ama ya onları kaybetmek... dahası sevdiklerimizi, dedelerimiz, nineler... babalar, anneler. hayatın bu acımasızlığı...

(griff - 15 Ekim 2012 22:06)

avrupa'da geçen filmler daha samimi geliyor bana nedense... bu da öyle bir film.

"evlilik din gibi... iyilik adına bir sürü zalimlik yapılıyor, o yüzden bulaşmıyorum."

(auro - 13 Aralık 2012 14:51)

insanı hayat ve ilişkiler üzerine kısa yolculuklara çıkartan ama yorumu ve sonucu size bırakan bir film. bi şaheser değil ama tavsiye edilir.

(kendihalindebiradam - 19 Ocak 2013 20:02)

1 aralık 2014 itibariyle kırmızı logosunu mor renge çevirip, "büyük değişim başlıyor" sloganıyla yeni yayın formatına girdiğini beyan eden kanal.

(benfica - 1 Aralık 2014 01:04)