Sing Street (~ Mlodzi przebojowi) ' Filminin Konusu : 80'lerde Dublin'de yaşayan Conor (Ferdia Walsh-Peelo), yeni geldiği devlet okuluna uyum sağlamakta problem yaşayan bir gençtir. Okulda öğretmen ve diğer öğrencilerden gördüğü olumsuz davranışların yanında ailesiyle de ilişkisi çok iyi değildir. Bir gün okul yakınlarında gördüğü güzel ve ancak mesafeli Raphina'nın (Lucy Boynton) ilgisini çekebilmek için bir müzik grubu kurmaya karar verir. İlk zamanlarda son derece amatör olan Conor ve grup arkadaşları, giderek daha iyi işler yapmaya başladıkça Conor ile Raphina birbirlerine yakınlaşmaya başlayacaktır.
The Perks of Being a Wallflower(2012)(8,0-447278)
Once(2007)(7,9-104845)
Hunt for the Wilderpeople(2016)(7,9-83694)
Me and Earl and the Dying Girl(2015)(7,8-110130)
The Edge of Seventeen(2016)(7,4-80951)
Begin Again(2014)(7,4-144933)
john carney'in kendi hayatindan esinlenerek yazip yonettigi guzel bir film.
(asator - 6 Mayıs 2016 00:44)
once'tan daha güzel olan, harika müziklerle donatılmış harika bir gençlik filmi. kabuğunu kırma üzerine müthiş şeyler söylüyor. almost famous seven bunu da sever. temmuz 2016 itibariyle yılın en iyi 5 filmi arasında gösterilmekte. kesinlikle doğru tespit.
(radau - 13 Temmuz 2016 15:52)
106 dakikalık, 2016 yapımı film.8 / 10.1972 irlanda doğumlu yönetmen john carney; hem atmosfer hem de konsept olarak harika bir iş çıkarmış. hikaye hem derli toplu, hem de insanı ister istemez ( özellikle de hayatınızda müzikle uğraştığınız bir dönem olduysa ya da müzik sizin için önemli bir sihirse ) kendi gençliğine de götürüyor.son zamanlarda gençlik filmlerine mesafeli olsam da, ecnebi medya tarafından da son dönemde güzel methiyeler alan yapıma ayırdığım zamana kesinlikle değdi, dahası, enfes müziklerle çevrili bir zaman yolculuğuna çıktım resmen. oldukça başarılı kostüm-makyaj tasarımı ve lezzetli irlanda renkleri de cabası.türe ilgili sinemaseverler için kesinlikle kaçırılmaması gereken, akıcı ve son derece çekici bir film! son olarak, sing street, yıllar geçtikçe, ünü yayıldıkça türünün unutulmazları arasında daha da sağlam bir yer edinecektir, buna da şüphe yok ayrıca...her eve imdb
(karinca beli - 13 Temmuz 2016 20:53)
muhteşem bir film. senaryo, uygulama, müzik, oyunculuk. on numara. detaylar harika. izleyin izlettirin.
(herospower - 14 Temmuz 2016 00:09)
2016 da izledigim en iyi filmlerden biriydi bu.. anlayana o kadar cok sey soyluor ki.filmden 1 quote vermek ister gonul.. tum bullies ve benzer kafalar icin gelsin..""you only have the power to stop things, but not to create""ufak tefek eksikleri olsa da, nefis filmdir. tereddutsız izleyin. 8/10
(amabisidiycem - 23 Temmuz 2016 11:43)
kesinlikle 3'te 3. yine bir müzikale ilham vermesi kuvvetle muhtemel. çok iyi işlenmiş abi karakterinden gelsin:--- spoiler ---no woman can truly love a man who listens to phil collins.--- spoiler ---
(veryansin - 21 Ağustos 2016 14:59)
sing street, once ve begin again ile müzikal komedi türünde kendini ispat etmeyi başarmış olan john carney‘in buram buram 80’ler ve irlanda kokan yeni filmi. henüz once’ı izleme şansım olmadı ama begin again oldukça beğendiğim bir film olmuştu. izlemediyseniz mutlaka vaktinizi ayırın.sing street‘i izlerken güldüğüm, eğlendiğim, kendimi müziğe kaptırdığım anlar olduğu kadar düşündüren, hüzünlendiren anlar da vardı. john carney’in en büyük başarısı klişeleri minimize edip, hayatın içinden pencereler açması ve bunları yaparken sanat filmi kisvesine bürünmemesi. bu konseptte devam ettiği ve kendini geliştirdiği sürece yapacağı her filmi izlerim.john carney sing street’te sıkıntılı bir ailenin en küçük çocuğu olan 15 yaşındaki conor’ın (ferdia walsh-peelo) hoşlandığı kızı etkilemek için bir müzik grubu kurma çabasını 80’ler müzik yelpazesi eşliğinde samimi, duygusal ve çocuksu bir uslüpla ortaya koymuş.conor’ın gözünden ebeveynlerinin çarpık ilişkilerini görüyoruz. sıkıntıdaki ailenin çıkış yolu arayışları ve bu durumun çocuklardaki sarsıcı etkisi de filmin dram yükünün bir parçasını oluşturmuş. conor’ın büyük abisi brendan (jack reynor) conor’ın mentoru rolünü başarıyla gerçekleştirmiş. brendan üzerinden iyi bir karakter gelişimi portresi çizildiğini de söylemem gerekiyor.raphina (lucy boynton) karakteri de filmin ulaşılması ve çözülmesi gereken gizemli karakteri olarak hoş bir tat bırakmış.filmin hikayesi aslında oldukça klişe ama işlenişi hoş bir şekilde sunulduğu için hikayenin sığlığına çok takılmıyorsunuz. zaten john carney özel bir hikaye anlatma peşinde hiç olmamış. herkesin hayatının bir anında yaşamış olduğu zorlukların bir benzerini harika müzikler eşliğinde sunmak istemiş. yukarıda da belirttiğim hayat penceresinden bir sahne de böylece yaratılmış.hani bazen omzunda gitarı, elleri ceplerinde, başını aşağıya devirmiş bir şekilde yürüyen düşünceli lise öğrencileri görürüz ya oturduğumuz sokakta, işte john carney bu gencin hikayesini bize anlatmaya çalışmış. 80’ler irlandası’nda olsaydık “acaba aklından neler geçiyordur? neler yaşıyordur?” diyeceğimiz bu çocuğun hayatı aşağı yukarı böyle olacaktı.filmde rol alan çocukların hepsi john carney’in yaptığı seçmeler sonucunda filmde oynamaya hak kazanmış. hiçbirinin oyunculuk tecrübesi olmamasına özellikle önem verdiğini belirten carney, çocukların en az bir müzik enstrümanı çalmalarını şart koymuş. nitekim seçilen oyuncular absürtlükleri ve ortaya bir karakter koymaları ile gayet keyifli olmuş.filmin en kuvvetli yanından bahsetmeyi en sona bıraktım. müzikler bir harika! 80’lerin the cure, duran duran, alphaville, phil collins gibi unutulmaz sanatçılarına selamlar çakılmış. çocukların kendi şarkıları da dinlemesi oldukça keyifli eserler olmuş. özellikle the riddle of the model şahane ötesi. filmin soundtrack albümünü dinlemenizi şiddetle öneririm. albüm spotify’da mevcut. aramaya inanın.sing street izlemenizi tavsiye ettiğim samimi bir film. john carney elindeki kısıtlı olay örgüsü ve senaryoyu bulutlu ve yağmurlu irlanda sokakları ile birleştirip zevkli bir seyirlik yaratmış. filmden daha çok çalan şarkıları ve onların sizi götüreceği anıları seveceksiniz, buna da şimdiden hazır olun.john carney ile yapılmış filmin konuşulduğu şu röportaja da bir göz atabilirsiniz.kaynak
(gurlino - 31 Ağustos 2016 23:18)
ergenliğinde müzikle haşır neşir olmuş ve aşık olmuş bünyelerin en masum hatıralarını deşen, gülümseten, hüzünlendiren, "iyi ki müzik ve sinema var" dedirten nefis film. 2016'nın izlediklerim içinde en iyi filmi. hemen bugün izleyin.
(emzegrit - 17 Eylül 2016 22:49)
fragmanına bakıp ergence bir film olmuş demiştim. once'ı çok sevmiş biri olarak john carney yapmaz öyle şey diyerek başladım izlemeye.filmi öneren arkadaşım izlerken hep bir sırıtma halinde olduğunu söylemişti. tuhaftır ben de hep bir gülümseme halinde izledim. alakasız yerlere sıkışmış komik anların bunda etkisi olabilir. eğer benzer bir hayaliniz varsa dalıp gidiyorsunuz. ayrıca abisiyle olan dialogları klişe önermelerle dolu da olsa, hem gerçekçi hem de yerinde olmuş. müzikte fütürizm'e takmış biri olarak buna değinilmesi çok hoşuma gitti. tabi giorgio moroder beklemeyin. mutlu üzgünler de unutulmamış.--- spoiler ---"your problem is that you're not happy being sad. but that's what love is, cosmo. happy sad."--- spoiler ---en son sahnedeki yazı duygulandırdı. *ne diyelim eline kalemine sağlık john carney.
(blueboystune - 27 Aralık 2016 05:28)
--- spoiler ---filmin esas kızı raphina "mutlu üzgün" diye bir şey deyiveriyor conor oğlana ve ergen aşığımız mutlu üzgün de ne ola ki diye düşünürken cool abimiz brendan the cure plağını çarpıyor suratımıza. ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi yani.--- spoiler --- baştan sona birbirinden güzel parçalar eşliğinde müzikal tadında ilerleyen bir film ve ayrıca 80lerde geçiyor. 80ler ve müzik. bir film daha ne kadar güzel olabilir ki?
(dranzer - 7 Ocak 2017 02:32)
Yorum Kaynak Link : sing street