Süre                : 1 Saat 57 dakika
Çıkış Tarihi     : 06 Temmuz 2007 Cuma, Yapım Yılı : 2007
Türü                : Animasyon,Macera,Fantazi
Taglar             : Kıyamet sonrası,prenses,Dev böcek,kirlilik,Ölen gezegen
Ülke                : Japon
Yapımcı          :  Nibariki , Tokuma Shoten , Hakuhodo
Yönetmen       : Hayao Miyazaki (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Hayao Miyazaki (IMDB)(ekşi),Hayao Miyazaki (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Newell Alexander (IMDB)(ekşi), Rosemary Alexander (IMDB), Stephen Apostolina (IMDB), Emily Bauer (IMDB)(ekşi), Jeff Bennett (IMDB)(ekşi), Jodi Benson (IMDB)(ekşi), Paul Butcher (IMDB), Cam Clarke (IMDB)(ekşi), Robert Clotworthy (IMDB), David Cowgill (IMDB), Jordan Del Spina (IMDB), Ashley Edner (IMDB), Ike Eisenmann (IMDB), Jean Gilpin (IMDB), Nicholas Guest (IMDB), Mark Hamill (IMDB), Rif Hutton (IMDB), Tony Jay (IMDB), Shia LaBeouf (IMDB), Alison Lohman (IMDB), Tress MacNeille (IMDB), Richard Miro (IMDB), Edward James Olmos (IMDB), Grace Rolek (IMDB), Ashley Rose (IMDB), Chris Sarandon (IMDB), Ross Simanteris (IMDB), Patrick Stewart (IMDB), James Arnold Taylor (IMDB), Uma Thurman (IMDB), Lynnanne Zager (IMDB)

Kaze no tani no Naushika ' Filminin Konusu :
Rüzgarlı Vadi'de dünya 'Seven Days of Fire' isimli yıkıcı bir savaşın ardından yaşanmaz bir yerleşim yerine dönüşmüştür. Savaş sonrası ortaya çıkan zehirli bir gaz sebebiyle tüm doğal yaşam sona ermiş, insanoğlu da yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. Çok az sayıdaki insan kolonileri bu gazdan arındırılan irili ufaklı adalarda yaşamaktadır. Prense Nausicaa'nın halkı da bu insan topluluklarından biridir. Prenses Nausicaa, doğaüstü güçleri sayesinde canlı olan tüm varlıklarla ve ormanlarla konuşup anlaşabilme yeteneğine sahiptir. O bu zehirli gaz dolu ormanlara karşı halen daha umutludur ve bir kurtuluş yolu bulabileceği inancını taşır.Animasyon üstadı 'Hayao Miyazaki'’nin aynı isimli 'manga' serisinden uyarladığı film yönetmenin en önemli yapıtlarından biri.


  • "naushika'nın ohmu'lar onu sardığında düşlediği şarkıda tüyleri diken diken olmayan var mıdır.."
  • "matrix üçlemesi sonunda neo'nun makineler şehrindeki sarıp sarmalanma sahnesinin ilhamı (sanırım) bu filmden alınmış."
  • "ruya gibi bir film. muhtesem bir hayalgucu urunu."
  • "güneşli bir pazar sabahı insanın kendine verebileceği en güzel hediyelerden biri."




Facebook Yorumları
  • comment image

    aynı anda hem çocuklara hem de büyüklere hitap edebilen doğa üstü anime. müthiş ana tema müziği ile en baştan sizi sarar, sarmalar * ve 2 saatlik film bir anda bitiverir. farklı bir dünyanın hayal gücü ile nasıl yoğrulduğunun en iyi göstergesi, insanı anime sevdalısı yapan bir yapımdır. bu arada sonradan hakkı verilmese de nausicaa götü açık dolaşırken lord yupa asıl baba adamdır.


    (chewy - 7 Şubat 2007 22:42)

  • comment image

    yirmi altinci uluslararasi istanbul film festivalinde babadan oğula miyazaki bölümünde gösterilen müthiş anime.
    hayao miyazaki ustanın bilgeliği, dehası ve doğa sevgisini muhteşem bir masala dönüştürdüğü, insanın batırdığını doğanın nasıl yeniden temizlemeye çabaladığını oldukça trajik yönleriyle anlattığı bu hikaye fazlasıyla içime verdi. "çizgi filmde zırıl zırıl ağlayan kız"* mertebesine eriştiğim seansta festival seyircileri epey bi teselli ettiler sağolsunlar.

    masal dediysek, küresel ısınan köyümüzde pek de fantastik değil daha çok bilim kurgu gibi durmakta bugün.

    --- spoiler ---
    deli gibi akan duyarlılığı (parmağını korkmuş tilki sincabına dost olmak için ısırtan nausicaa), pek manidar satır araları (her nasıl olursa olsun doğayı sevmeli, zehirli bir orman olsa bile), ve nihayetinde zehirli ormanı koruyan dev böceklerin adının om olması da kafama inen en büyük tokmak oldu.
    ---
    spoiler ---

    içinden zen akan bu büyük doğa masalı ya da dünya gerçeği için baba miyazaki'nin elini ayağını öpmek istiyorum, o kadar.


    (plynoz - 11 Nisan 2007 16:07)

  • comment image

    izlediğim anime filmler içinde en güzel ve anlamlı konuya sahip olan, güzel ötesi miyazaki şaheseri.
    doğa ve insan doğası hakkında çarpıcı ve acı dolu gerçekleri yansıtan; dünyada yaşamın, insan'a rağmen nasıl devam ettiği hakkında düşündüren; defalarca izlenmesi gereken sarsıcı bir film.
    şimdiye kadar izlediğim filmler içinde, bana en çok gözyaşı döktüren film ayrıca.

    --ayrıntı--

    gözyaşlarım, zehirli ormanın amacının ortaya çıktığı; nausicaa'nın zehirli ormanda bir yeraltı mağarasına düştüğü o bölümde başlamış, ohmuların saldırıları bölümünde zirveye ulaşmış ve film sonuna kadar artarak devam etmiştir.

    --ayrıntı--


    (nine korkut - 11 Ağustos 2009 18:15)

  • comment image

    hayao miyazaki'nin izlediğim tüm yapımları arasında en özel hissettireni..
    belki teknik olarak diğerlerinin sahip olduğu imkanlara sahip olmadığı için, belki miyazaki nin o yıllardaki ruh halini kendime daha yakın hissetmiş olmamdandır.. belki de çoğu kişiye itici gelebilecek canlıları bu kadar güzel resmedebilmesi içindir.

    ama küçük ohmu yu arkasında saklayan küçük naushika veya boş ohmu gözünün içinden gökyüzüne bakıp üzerine düşen beyazlığı izlemesi bile tek başlarına bu anime nin özel olmasını sağlıyorlar.

    son olarak şunu söylemek gerekiyor ki, la la la la lal lal laa..


    (callejee - 5 Mart 2011 19:32)

  • comment image

    hayao miyazaki'nin pagan temalı ilk animesi.* 1984 yapımı olmasına rağmen çok başarılı bir animedir. konusu, kurgusu, müzikleri ayrı enfestir. ormanda yaşayan canlıların çizimleri bile olağanüstüdür. seyredin, seyrettirin.

    bir prenses nasıl karizma olur nausicaa* sayesinde öğreniyoruz ayrıca omho* gibi korkunç sayılabilecek bir canlıyı ne kadar sevimli göstermiş miyazaki hocamız.*


    (bengeceyiolduruyorumgunduzlerdebeni - 7 Mart 2011 02:49)

  • comment image

    miyazaki bir filminde ana karaktere: faşist olacağıma domuz olurum daha iyi dedirtmiş biridir.
    bu da onun filmi işte. ezenin eninde sonunda kaybedeceğini, barışın her şeyi iyi kılacağını haykırdığı bir film.

    yine uçak yine bir kız yine sevgi ve barış var filmde. her zaman ki gibi dokunaklı ve ustaca. akıcılığı ise bonusu.


    (porco rosso - 17 Haziran 2011 01:08)

  • comment image

    uzak gibi gözüken ama bir o kadar da yakın olan dünyanın makûs kaderi… uçsuz bucaksız çölleşmiş bir dünyada dimdik, tek başına kalmış bir anıtın üzerinde yazan, buruk ve öğretici bir masal… anime ustası, manga çizeri, yazar ve yönetmen hayao miyazaki’nin yapımı tam 12 yıl süren mangası kaze no tani no naushika (rüzgâr vadisinin prensesi) heidi dizisinin yönetmeni takahata ile birlikte ghibli stüdyolarının kurulmasını sağlayan bir başyapıt. miyazaki’yi uluslararası üne kavuşturan, büyük bir gişe başarısı elde eden ve çok sayıda ödül alan kaze no tani no naushika büyük ustanın kendine özgü anlatım özelliklerinin belirginleştiği ilk örnektir. pek çok açıdan bir ilk olma özelliğine sahip film ghibli’den çıkan bütün animelerin müziğini yapan joe hisaishi imzasını taşıyor. miyazaki bu animesinde endüstrileşmenin getirdiği yıkımla baş başa kalmış gelecekteki dünyanın, tükenmek üzere olan insan soyunun masalsı anlatım biçimiyle buruk bir tablosunu çiziyor. dev böcekler ve zehirli bir ormanlardan ibaret bu dünyada küçük bir prensesin hem doğayı hem de hâlâ onu tahrip etmek isteyen aç gözlü insanları koruma çabası; insanın doğayla, kendisiyle ve diğerleriyle olan mücadelesi çocuklar kadar büyükler için de öğretici.


    (bak ne diycem simdi - 27 Ağustos 2011 18:42)

  • comment image

    duyarlilik, insancillik, miyazaki'nin fircasinda renklerini damla damla bulmus.

    daha 80'lerde elleri nasirli, urettigini yiyen neseli insanlarin dusunu kurmus.
    dogayla ic ice, barisik bir yasamin. kardesligin, dostlugun.
    gokdelenlerin, fabrika bacalarinin, robotlarin, makinalasanlarin degil.
    gereginde parmagini sincaba isirtip sakinlestiren kiz cocugunun.

    amacina korkunc yollardan, masumlarin acilariyla kanlariyla kosturanlari da resmetmis.
    devasa silahlar, baskilar, zorbaliklar guden devletluleri de.

    bir masal mi olmus, bir dus mu bu?
    dus dersek, gercek ola hayrola..
    masal dersek, sabi subyan boyle masallar dinleye, bunlarla dola.


    (viva paulista - 4 Ekim 2011 04:43)

  • comment image

    mangasi hayao miyazaki'nin hayatinin eseri.. 1982'de baslanip 94'te biten, araya cizgi filmler icin uzun molalar girmis olsa da 13 yila yayilmis 1000+ sayfalik muhtesem bi eser.. animesi ise 84'te cekilen (ve ilk 200-250 sayfayi konu alan) kendi capinda yine olaganustu bi yapim.. daha guzel canlandirilabilecek sahneler ve olaylar mevcut (ki miyazaki kendisi sonunu hic sevmemis zaten, mononoke hime'yi de biraz o yuzden yapti deniyor; nitekim mangadakinden farkli tabi ki o kisim), ancak bu genel olarak cok basarili oldugu gercegini degistirmiyor.. kanimca miyazaki nausicaa'nin animesini bugun yaratacak olsa eminim tapilasi bir eser cikardi ortaya (ki 20 yila ragmen bu tapilasi degil demem); ancak daha otesi eger manganin tamamini anime yapacak olsa tartismasiz cizgi film tarihinin basyapiti olurdu.. konu yine insan ve doga iliskisi; anlatim mononoke kadar epik degil belki ama daha duygusal.. mangadan once/sonra izlemeye gelince olay; mangadan sonra izlenirse bi miktar hayal kirikligi olusacagi kesin, o acidan bi once izlenip zevke gelip, bi de sonra izlenip hmm hmm denilebilir.. ancak warriors of the wind denen naneyi izlemediginizden emin olun..
    mangaya gelirsek; boyle dandik bi entryyle gecistirilmemesi lazim, o yuzden...


    (preacher - 20 Mayıs 2003 21:26)

  • comment image

    çocukluğumuz ne sikimsonik çizgi filmlerle geçti behey diye diye söylettirmiştir beni. hele kiii yeni neslin izlediklerine hiiç değinmeyeceğim.

    okula bu bilinçle başlasaydık biz büyüsek de kirlenmezdi dünya!


    (mubeccel hala - 30 Mayıs 2012 12:04)

  • comment image

    1982 yapımı ve hayao miyazaki'nin studio ghibli'yi kurmadan önce gerçekleştirdiği son proje. eski bir anime olduğu için teknolojinin nimetlerinden pek faydalanılamadığı belli oluyor ve animasyon kalitesi açısından miyazaki'nin en başarısız çalışması olduğunu söyleyebilirim. animasyonun kötü olması insanı filmi izlerken filmin içine hapsolmasını engelliyor. eğer ileriki zamanlarda revize edilmiş bir versiyonu yapılırsa klasikler listesindeki yerini daha yükseklere çıkarır, belki de zirveye oturur.
    konu olarak özetle günümüz tarihinden 1000 yıl sonra insanların oluşturduğu medeniyetin devasa mantarlar, küf bitkileri ve böcekler tarafından örtüldüğü bir dünya anlatılıyor. günün insanları yokolan medeniyetten kalan teknoloji kırıntılarıyla ortaçağ ortamını andıran şehirlerde yaşıyorlar ve bu mantar-böcek ormanlarının zehirli gazlarından ötürü insanlar ancak maskeleriyle girebiliyorlar buralara. bu dünyayı da kurtaracak kişi de valley of the wind beyliğinin prensesi genç nausicaa'dır ve her zamanki gibi genç bir kızdır.
    masamune shirow'unbir röportajında japonların böceklere ayrı bir sevgi beslediği ve her japon çocuğunun kendisi ile özdeşleştirdiği bir böceğin olduğunu öğrenmiştim. filmde böcek çeşitlerinin bu kadar fazla olmasının sebebinin bu olduğunu söyleyebiliriz ancak bundan ötürü japon olmayanlarda filme karşı bir antipati olduğu sezinlenmiş olacak ki sonraki miyazaki eserlerinde totoro'yu,kodamaları ve spirited away'deki hışırtılı yaratıkları görme fırsatı bulduk belki de.
    ayrıca filmde her zamanki gibi uçan aletler oldukça çok kullanılmış ancak domuz karakteri yerleştirilmemiş, bu da gözüme çarpan ufak ayrıntılardan biri oldu.


    (battuta - 6 Kasım 2003 21:26)

  • comment image

    filmin ilk yarım saati "la o kız tayt mı giyiyor yoksa cidden altına bir şey giymeden mi geziyor..." sorularıyla gezdim. sonradan anladım ki taytmış.

    e be miyazaki abi taytı boyamak için ten renginden başka renk mi bulamadın be abim.


    (neptun savascisi - 21 Ocak 2014 00:46)

  • comment image

    imdb top 250'ye girmesinin olaylarindan biri olarak, japonya'da vizyona girdigi yillarda bitmenin esiginde olan animasyon sektorune yeniden kan kazandirmis olmasi gosterilebilecek film. bugun 35mm kopyalarindan birini beyaz perdede izleme firsatim oldu. iki gundur tamamen dolduruyor salonu nausicaa. pazar sabahin koru 10'da gelen az olur beklentisindeydim fakat salon yine doldu. buyuk ihtimal oglen seansi da doluydu. gercekten muazzam is, yapildigi seneye gore dusunursek. miyazaki'nin karanlik ortamlarda renk paletini nasil kullandigina dikkat edin ozellikle. her karesi ayri emek isteyen, ayri bir estetik barindiran geleneksel animasyonun yapiminda cekilen cilelerden uzak, safi izlemekle konusmak kolay tabii.

    su filmin 5 dakikasini bilgisayar kullanmadan anime etmek icin kac kisilik bir ekiple kac hafta ugrasmaniz gerekirdi biraz dusununuz.

    miyazaki su kitapta anlatiyor bir seyler: http://www.amazon.com/…hayao-miyazaki/dp/1421561042

    bugun dikkat etttim de; pejite'nin yikintilarinin gorundugu sahnelerdeki renk paleti de oradaki yikim ve kiyamet atmosferini harika yansitiyor.


    (make the world go away - 24 Mayıs 2015 23:07)

  • comment image

    hayao miyazaki hemen her filminde olduğu gibi baş kahramanı küçük bir kız yapmıştır. yine uçan nesneler ve doğal figürler ağırlıktadır. yine büyük ve hantal makineler vardir. yine ana karakterin yanında bütün film boyunca bulunan bir yaratık bulunmaktadır.

    diğer filmlerinden önemli bir farkı ise tamamen farklı bir dünya'yı anlatmasına rağmen olası -ya da çok da olasılıksız olmayan- bir gelecekte geçmesidir. alışılmış dünya içinde dünya, bir kapıdan, bir ormandan, bir ağacın kökünden geçilerek ulaşılan gerçeküstü bir yaşantı mantığının yerine bu filmde tek bir dünya vardır. gerçi sea of decay belki de bir tür yan dünya olarak kabul edilebilir ama tam olarak da aynı şey olduğu söylenemez.

    müzik olarak belki de joe hisaishi'nin çalıştığı miyazaki filmleri içerisinde en kötü müziklere sahiptir. hisaishi'nin tam bir karakter oturtabildiğini ve birbiriyle ilintini parçalar yaptığını söylemek zor olsa da detone bir sesle söylenen çocuk şarksı filme değişik bir hava vermektedir. son sahnedeki parçanın girişine yerleştirdiği handel'in sarabande'sinden kısa bir bölüm de ya besteciye ya da stanley kubrick'e ufak bir selam olsa gerektir.


    (insomniac - 23 Mayıs 2005 23:37)

  • comment image

    güzelliklerin içine kir, çirkinliklerin içine sevgi yerleştirilmiş miyazaki animasyonu. orman huzur verici cennetimsi görüntüsüne rağmen içerisindeki mantarlar ile insanı zehirleyebilir... ohmu'lar son derece çirkin böcekler olmalarına rağmen içlerinde güçlü sevgi barındırabilirler...

    çoğu filminde olduğu gibi bu filmde de ana karakterin kendine ait gizli bir mekanı vardır. burası kahraman salt huzuru bulduğu, kendisini dinlediği ve dinlendiği yerdir. buraya gitmek için gizli bir geçit, uzun merdivenler, sonu görünmeyen koridorlar vardır. karakterin iç dünyasının, hattaa sadece ona ait oluşu ve sadece kendisinin girebilmesi nedeniyle bu mekan bilinçaltının temsilidir.

    kirliliğin, zehrin, yokoluşun asıl nedeni böcekler -doğa- değil insanlardır.


    (anahita - 5 Ağustos 2006 01:16)

  • comment image

    miyazaki usulü bilim kurgu...
    tüm dünya okullarında çocuklara matematik, fizik, edebiyat yerine miyazaki filmleri ders olarak konsa, anafikri incelense, hatta ahlak derslerinde ezberletilse kalıbıma basarım 100 yıla kalmaz dünya pür-ü pak olur...


    (qfwfq - 31 Ağustos 2006 09:25)

Yorum Kaynak Link : kaze no tani no nausicaa