• "bunu sinemada izleyen 32 ki$i kalp krizi sonucu ölmü$tür.."
  • "bittikten sonra "suspiriayı izlediniz" diye bir yazı çıkmıştı. en çok orasında korktum"




Facebook Yorumları
  • comment image

    korku sinemasında renklerin etkin kullanımına yönelik bir ders niteliğindedir.. filmin çekildiği yıllarda technicolor metodu maliyetli olduğu için kullanımdan yavaş yavaş kaldırılmaktadır.. hatta roma yakınlarındaki technicolor fabrikası kapatılmış ve kullanılmış kameralar bir köşeye atılmıştır.. bu sırada argento hemen devreye girer ve bu filmdeki renk kontrastını (özellikle kırmızı renkte) başka hiçbir aygıtın veremeyeceğini bildiği için yalvar yakar edinir bu kameralardan.. işte özellikle dans okulunun koridorlarının kadifemsi canlı renklerini bu technicolor etkisine borçluyuz.. bu vesileyle italyan sinemacılarının estetiğe olan tutkularının önünde saygıyla eğilmek isterim..


    (recalcitrant - 12 Temmuz 2008 20:09)

  • comment image

    en vurucu sahnesinin körün imhasında geçtiğini düşünüyorum yukardan aşağı yarasa gibi bir kamera kullanımından sonra meydanda duran adama tahmin edilmeyen biryerden gelen ölüm şok etkisi yapıp etkisini uzun süre korumakta kalışı ve cinayetlerin biraz abartılarak adeta mezbahaya çevirildiği-ilk cinayette bıçak inleyen kalbe girer çıkar ardından kanama gösterilir bir daha sokup çıkarmakla -, kanın su gibi boca edildiği sahneler insanı korkudan tiksinmeye kadar götürdüğü oluyo..bunların yanında müzik kullanımı ve atmosfer kurma başarısından dolayı(açılışındaki yağmurla sadece kız değil seyircide serseme döner), sonundaki süpriz cadı hikayesile korku-gerilim türünün kült başyapıtlarından biri...


    (zzzzz - 17 Nisan 2004 12:55)

  • comment image

    filmin oyunculuk dışında bir problemi de son derece basit diyaloglarıdır. kazık kadar karılar çocuklar gibi konuşur, birbirlerine dil çıkarır, alay eder.

    işin aslı şudur: dario'nun yazdığı senaryoda bale okulundaki öğrencilerin hepsi 12 yaşındadır ve diyaloglar da buna uygun biçimde yazılmıştır. filmin yapımcısı salvatore argento bu kadar kanlı bir filmi 12 yaşında çocuklarla çekerse asla gösterime sokamayacağı konusunda oğlunu ikna eder. dario okula kabul yaşını 12den 20ye çıkarır ama senaryoyu aynen bırakır. filmi bu bilginin ışığında izlenirse bunu destekleyen ayrıntılar yakalamak mümkün. örneğin dekorlar o kadar büyük ki oyuncuların hepsi içinde çocuk gibi duruyor.


    (saruman - 25 Ekim 2004 21:38)

  • comment image

    bülent somay'ın bir makalesinde adı geçtiği için merak saldığım, araya araya zor bulduğum, bulduğuma bulacağıma pişman olduğum korku filmi (öyle diyolar) bir korku filmi klasiği olmakla birlikte, aslında korkutmayan bir film. hani hapşırığınız gelir ama bir türlü hapşıramazsınız; filmi izledikten sonra aynı öyle birşeyler hissediyorsunuz işte.


    (tenar - 13 Ocak 2005 22:56)

  • comment image

    --- spoiler ---
    görüntü obsesyonu olanlar için biçilmiş kaftan

    1977 yapımı ve aslında olay örgüsünün 12 yaşındaki çocuklardan oluşan bir dans okulu çerçevesinde olduğunu unutmadığınız taktirde, dario argento'nun en iyi korku filmlerinden birine imza attığını söylemek hatalı olmaz sanırım. daha jenerikte o meşhur müziği duyduğunuzda tüyleriniz diken diken olmaya başlıyor. bu yüzden filmi sessiz ya da kısık sesle izlememenizi öneririm.

    kırmızı, yeşil ve mavi spot ışığının basit bir sahnedeki atmosferi bu kadar değiştirebileceğini, bu filmi izlemeden önce tahayyül edemezdim.

    son olarak, profesör milius'un söylediği "quoddam ubiquae, quoddam semper, quoddam ab omnibus, creditum est" tüm filmi özetler nitelikte bir anektod. sihir her yerde!

    ---
    spoiler ---


    (kedigen - 25 Eylül 2017 22:00)

  • comment image

    başından sonuna hitchcock'a referans veren korku fantezisi:

    genç kıza her gün bir miktar uyku ilacı (sonradan zehir olduğu anlaşılır) verilir: notorious.

    yarasa saldırısı: the birds.

    profesörü ve udo kier'i yukarıdan, tanrının bakış açısından göstererek izole eden çekim: north by northwest.

    kameranın lambadan (tavandan) doğru devinerek genç kıza yaklaşması: notorious.

    ansızın bıçakla saldırı; meçhul bir el genç kızın boğazını keser: psycho.

    ölümün diğer adı ucube helena marcos'un yatağının çukur formu: psycho.

    bale okulunda kurtçuklar tavanarasından musallat olur (çürüme, ölüm, tiksinti hitch'teki gibi hep yukarıdan gelir). bu, dine dönük bir saldırı mı? semavi dinlere göre tanrı da gökte yaşar en nihayetinde, öyle farz edilir. (tersine çevirelim: tanrı her yerdeyse şayet, suspiria'da da kötülük her yerdedir!)

    bunlar birer saygı duruşudur. suspiria'da muhakkak başka hitchcock referansları da var(dır). ayrıca onun birçok filminde hitchcockvari olan öyle veya böyle tekinsiz mizansenin ruhuna çöreklenmiştir.

    argento'nun bu filmi çekerken aklında sadece hitchcock'un olmadığı periyodik izlemelerden sonra daha iyi anlaşılıyor. yıllara yayılan izleme sürecinde, suspiria'daki diğer referansları şöyle tespit ettim:

    cinsel yönden özgürleşen genç kızların ölümü (picnic at hanging rock).

    marcos öldükten sonra eşyaların hareket etmesi (exorcist).

    duvarlarda çizikler ve deliklerin oluşması (repulsion).

    yaşayan ölüler. mesela öldürülen genç kız dirilmiştir ve palyaçovari bir sayko'ya dönüşmüştür (romero'nun zombi filmleri).

    helena marcos öldükten sonra fallik yapının yanmaya başlaması, yıkılması, yardımcıları ve avanesinin de ölmesi hadisesi masallarda ve pek çok korku şöleninde yinelenmiştir ve günümüzde de sürmektedir bu garip şölen.

    daha da referans vardır muhtemelen gözümden kaçan.

    yıllardır eleştiririm giallo takımındaki yönetmenleri; argento'yu da öyle. fakat suspiria'ya özel bir ilgim var, gizleyemiyorum! bayılıyorum bu filme. (her yıl mutlaka izlerim)


    (hanging rock - 2 Ocak 2018 18:54)

  • comment image

    korku filmi enflasyonunun yaşandığı son yıllarda, mide bulandıran gerzek hollywood teen slasher'ları ve japon fantastik korku sineması denen gudiklikten kendini sıyırabilen şanslı bünyelere ilaç gibi gelecek kült dario argento filmi.

    diyalogların ortalama bir korku filminden daha kötü olmaması bir yana, sadece sinematografisiyle bile gore türünü sevmeyen birini kendine aşık edebilir bu film. ayrıca bir oturuşta ard arda iki kez izlediğim ender filmlerdendir. bu da yetmediği gibi, dimağımda kalıcı bir yer etmiş, ha diyince sayabileceğim ender kalbur üstü korku filmlerinin arasında bütün ihtişamıyla yer alımıştır: nosferatu, psycho, the shining, night of the living dead ve suspiria...

    bir de anım vardır bu filmle ilgili. araya serpiştirelim:

    fi tarihinde, dünyalar tatlısı bir kıza kendi çapımda kur yapmaya çalışıyorum ama tahmin edebileceğiniz gibi ekseriyetle saçmalıyorum. kızcağız da cin gibi maşallah. neyse, sonra birden şöyle bir diyalog gelişiyor:

    dtk*: geçen gün bir korku filmi izledik. çok eğlenceliydi. (ahanda film muhabbeti, hemen döktüreyim)
    ben: adı neydi?
    dtk: eeaaoo... neydi yaa? (al işte! izlediği filmin ismini bilmeyen insan modeli. ama olsun, yerim onu ben)
    ben: suspiria mı? (o an nerden aklıma geldiyse, demiyorum çünkü ha diyince aklıma gelen bir film olduğunu yukarıda yazdım:)
    dtk: aaa? evet nerden bildin? suspisio.. (yaaa işte bizde böyle. sen bilsen daha neler var bende heh heh. lan ne suspisio mu??)
    ben: suspisio mu? puuhhhaaahahhhaaoooorrrggghhhh. suspisio dedi ya! (ehehe salağım benim... ulan çok mu ezdik kızcağızı?)
    dtk: suspaso?! susprso?! amaaaan! neymiş adı? (aah canııım)
    ben: suspiria suspiria. benim en sevdiğim filmlerdendir... hede hodo... (sıç batır).


    (axellennox - 20 Kasım 2005 21:44)

Yorum Kaynak Link : suspiria