filmin baş karakteri belçikalı dedektif hercule poirot'un; ürdün'deki ingiliz garnizonunda çözdüğü davadan sonra avrupa'ya dönmek için geldiği istanbul'da, anadolu yakasından avrupa yakasına vapur ile geçerken dünya gazetesini okuduğu filmdir.ayrıca filmde hercule poirot karakteri istanbul'daki bir restoranda ingilizce konuşuyor ve vapurdaki bir adam hercule poirot'a istanbul'u tanıtıyordu.bu bilgiler ışığında dedektifimizin türkçe bilmediği çıkarımını yapabiliriz ve akabinde, elin türkçe bilmeyen belçikalısının dünya gazetesi ile ne halt yediğini sorgularız.hayır koca istanbul'da yabancı bir gazete yok muydu da veremediniz adamın eline.otur o kadar film çek, agatha cristie uyarla sonra git belçikalı'nın eline türkçe gazete ver.yakıştı mı bu şimdi?

ek olarak: filmde türkler zenci, yarı arap çapulcular olarak gösterilmişler.film ekibinden kaç kişinin istanbul il sınırları içerisinde kaldıkları otellerde ya da sokakta zenci gördüğünü merak ediyorum.

(ara - 5 Eylül 2006 20:12)

75 yapımı 1935de bir trende işlenen cinayeti konu alan güzel bir film, hoş bir macera hatta sık sık iyi bir gerilim. agatha cristienin aynı adlı eserinden sidney lumet tarafından sinemya aktarılmış, çok zengin bir kodaroya sahip bir film. albert finney, lauren bacall ve tabiki ingerd bergman. hadise ünlü bir dedektifin^* çevresinde ve bir trenin içinde geçe.filmin kurgusu ve özellikle finney'in oyunculuğu çok etkileyicidir. ama kardeşim nerede var bölesi bir türkiye tasviri turkiyede gecen yabanci filmler, inanılacak gibi değil. tamamen ethnocentric bir düşünceyle tasvir edilmiş istanbul ve özellikle sirkeci garı. ne o öle tiplerin hali 35 istanbulun'da, fesliler mi istersin, sarıklılar mı istersin ne ararsan var. hele hele çarşaflıların buğünkünden bile çok olması ve en özellikle türkçe konuşan arapların çokluğu daha filmin başında insanı sinir ediyor. bir de iki karakterin otelde türk yemeklerini beğenmeyişi var ki insan kıçımın kenarı demeden duramıyor.
(bkz: turkleri arap sanan zihniyet)
(bkz: türkiyede geçen yabancı filmler)
(bkz: eurocentrism)

(jeune turc - 6 Mart 2002 12:35)

sonu insanı hayretler içinde bırakan kitap. iki sebepten hayret edersiniz agatha christie'nin bu güzelim kitabının sonunda, birincisi katilin kim olduğunu öğrendiğinizde, ikincisi poirot'nun adaleti ve yasaları nasıl bir zarafetle birbirinden ayırabildiğini gördüğünüzde. kitabın sonu okuyucunun hoşuna gider, garip bir tatmin hissi yaratır, çünkü çok iyi şekilde gözünüzde canlandırmışsınızdır her şeyi.
(bkz: hercule poirot/#14844539)

(amaninbe - 27 Ocak 2009 09:10)

sanırım bu muhteşem kitabı karlı kış gününde, epey uzun bir tren yolculuğu esnasında okumak tarif edilemez bir haz verirdi.

(previously on - 22 Eylül 2009 18:22)

filmde, hercule poirot'nun -türkçe bilmediği halde- okuduğu dünya gazetesinin manşeti:

"mecliste hayat pahalılığı konusu tartışıldı" dır.

(bkz: peki bu bilgi gerçek hayatta ne işime yarayacak?)

(fuatturkrap - 16 Şubat 2010 16:03)

bir agatha christie klasiği. katili veya sebeplerini tahmin eden olduysa alnından öperim.

(annem bana kiz bul evlen dedi - 23 Kasım 2002 16:21)

nubar terziyani seyyar satici rolunde gordugumuz film.

(teneke tulum - 30 Ağustos 2004 22:19)

kitabını okumama, 1974 yapımı olanını da defalarca izlememe rağmen, fragmanıyla beni heyecanlandırmış filmdir. oyuncu kadrosu hakikaten muazzam, umarım dağ fare doğurmaz.. ha ayrıca, poirot rolünde keşke david suchet oynasaydı, yaşı biraz ilerledi ama yine de hoş olurdu..

(umitasyon - 1 Haziran 2017 18:23)

2017 yili versiyonunu biraz once izledigim film. bence olmus - 8/10 veriyorum.

(asymmetric information - 4 Kasım 2017 03:09)

izlemesi keyifli ancak öyle abartılacak bir yanı yok. maalesef bence yönetmenlik veya nasıl desem, sinematografi olarak eksikleri var filmin. ne yapmışlar iki üç ayrı kişi mi kullanmışlar çekimlerde? bilgisayarla hazırlanan sahneler ile gerçek sahnelerin uyuşmazlığı söz konusu. veya bir sahne çok iyiyken sonraki sahne çok amatör geliyor. oyunculuk anlamında da öyle. sanki deneme çekimini filme eklemişler gibi hissediyorsunuz. dar alanda çekilen çok film yok evet ama çok başarılı filmler var. bu onlardan birisi olmayacak maalesef.

filmin en başı çok iyiydi. istanbul'u içeren sahnelerde başörtülü, tipik ortadoğu tiplemesinden uzak durdukları için teşekkür edecekken sahneye çıkan hayat kadını "azıcık" tartışma çıkarabilir, o da aramızda.

genel puanım 10 üzerinden 6.5. tam böyle zaman geçirmelik film olmuş. havalarda soğudu. böyle yağmurlu bir günde dışarda kalmışsınızda, dur şu filme gireyim, o zamana kadar yağmurda diner filmi.

(herospower - 9 Kasım 2017 13:49)

bir agatha christie hayranı olarak dün izleme imkanı bulduğum oyuncu kadrosunun zenginliğine ve oyunculuk anlamında döktürmelerine rağmen filmden yeterli hazzı alamadım, ikinci yarı zaman zaman filmden koptuğum anlar oldu. poirot karakterine kenneth branagh‘ın hayat vermesi bilakis benim hoşuma gitti. david suchet’i hep itici bulduğumdan. yalnız öyle bir havada ve öyle bir trende yolculuk yapmayı çok isterdim.

(balzemiksirke - 11 Kasım 2017 11:35)

bu filme getirilen o kadar olumsuz eleştiriler vardı ki...
giderken içimde hep "acaba"larla gittim.

filmin bu akşamki kanyon cinemaximum gösteriminden çıktım ve rahatlıkla söyleyebilirim ki, gayet güzel, gayet izlenecek gayet eğlenceli film.

hayır ben anlamıyorum. bir filme giderken ne bekliyorsunuz? nasıl bir şey bekliyorsunuz da, bu kadar hiçbir filmi beğenmiyorsunuz? yoksa gerçekten "ekşi sözlük bir siki beğenmeme timi" diye bir oluşum mu var?

kafamda deli sorular..

(the king of jungle - 11 Kasım 2017 21:14)

bugün izleme şerefine nail olduğum yeni çekim efsane kurgu. ambians gerçekten de başarılı, tam anlamıyla o yılları yansıtıyor. oyunculuklar ve mekan çekimleri çok keyifli. zamanın nasıl geçtiğini anlamadığım bir filmdi. siz de polisiye/gizem ve tren seviyorsanız kaçırmamalısınız. tavsiye ediyorum. 10 üzerinden 7 diyorum.

(ateluveitiesch - 12 Kasım 2017 01:09)

dun aksam yeni versiyonunu izledim. hani abartmayayim ama film cikisi hemen facebook'ta kendimi guvende olduguma dair arkadaslarima bildirdim.

(get your cheap ass to new york - 12 Kasım 2017 05:09)

pürüssüz bir şekilde akan 2017 yapımı film. kitabını çok uzun zaman önce okuduğum için sonu hariç hiçbir detayı hatırlamıyordum. castın inanılmaz olması filmden beklentimi çok artırmıştı. fragman yayınlandığında filmin tonunu görünce kaliteli birşeyler izleyeceğimize emin olmuştum zaten. tek endişem hercule poirot'yu canlandıran oyuncu kenneth branagh içindi ama o kadar da itici gelmedi performansı. hatta yer yer baya iyiydi.

flimde en çok hoşuma giden yerler kesinlikle başının ve sonunun açık uçlu olmasıydı. sonuçta hercule poirot maceraları bu hikayeden önce de vardı ve bu hikayeden sonrası da var. tek başına bir film gibi değil de, dedektifin maceralarından yalnızca birinin bu olduğu çok güzel bir şekilde verilmiş.

filmin temposu genelde aynı ilerliyor, flashbackler bazen kafa karıştırıyor ve çok fazla karakter olduğu için kim kimdi takip etmek zorlaşıyor. bunu çözmek için film biraz daha uzun tutulabilirdi ama bu sefer de sıkıcı olabilirdi. neyse sonuç olarak agatha christie markasına yakışır bi yapım olmuş. 8/10

(hollybox - 12 Kasım 2017 16:22)

kitabı okuma fırsatım olmadı ancak filmini çok beğendiğimi söyleyebilirim. zaten öyle bir oyuncu kadrosu ve yapım ekibi var ki ne çekseler izlettirir.

(bir evin bir oglu - 12 Kasım 2017 18:01)

--- spoiler ---

son sahnesinde (bkz: son akşam yemeği) isimli tabloya gönderme mi yapmış bana mı öyle geldi bilemedim. notlarımızın arasına alalım.

--- spoiler ---

(korkmam yalandan yilandan kadar - 13 Kasım 2017 08:02)

kitabını ayrı, ilk filmini ayrı, bu son çevrimini ayrı sevdiğim agatha christie eseri. hatta bu filmi 1975'e göre daha çok sevdim, istanbul tasviri nedeniyle. oyunculuklar açısından her iki film de çok güçlü kadrolara sahip zaten, kitaba bağlılık açısından da pek farkları yok. o nedenle sidney lumet'in fesli türkiye tasviri saçmalığı kesinlikle gözümde geriye düştü. ("çok da fifi!.." diyordur herhalde şu an).

kenneth branagh yorumunun artıları içinde filmin asıl senaryo öncesi ve sonrasına gitmesi var. umuyorum başka poirot filmleri çekmek gibi bir niyeti vardır, o finalden çıkarttığım umut bu. sahnelerdeki görsellik müthiş, kamera açıları, geçişler, efektlerin hissedilmemesi bence muhteşem. kısıtlı mekânda geçen bir olay, sonunu zaten biliyorsunuz ve zaten daha önce ünlü bir kadroyla çevrimi yapılmış bir film var. tekrar çekmeye girişmek iyi cesaret doğrusu. ama branagh kesinlikle bu cesareti göstermiş ve iyi de yapmış. kitabı tekrardan okumam lazım, kudüs'teki olaylara gönderme var mıydı yok muydu hatırlayamadım. sonunu bağlaması da çok iyiydi. öte yandan poirot için muhteşem espriler konmuş, izlerken kıkır kıkır gülmekten kendimi alamadım.

bir tek bazı zorlama aksiyon sahneleri olmasa iyiydi. kudüs ortamına gitmiş ama asıl olay ağında bana sırıtıyor gibi geldi. tablo güzelliğinde çekimler, oyunculuklar zaten muhteşem, daha fazlasını yakalamak için kel alaka bir ekleme olmuş bence. christie kitaplarının neredeyse tamamını okumuş biri olarak naçizane görüşümdür. (ve evet, poirot kitaplarının tamamını okudum).

birbirinden değerli isimlere belki biraz daha replik verilmeliydi, filmin kusurlarından biri de bu sanırım.

"paran olacak, bu trende birinci mevkiide yolculuk edeceksin." arzusunu sürekli kamçılayan, son akşam yemeği'ni andıran bir sekans içeren, 2-3 dil bilen insanların rahat rahat ülkeler arasında gidip gelebildiği güzel zamanlardan söz eden bir film... marvel kesimine kesinlikle seslenmiyor...

(kitarobit - 13 Kasım 2017 09:33)

son zamanlarda gittiklerim içinde muhtemelen salonu en kalabalık gördüğüm film olmuştur. seyri keyifli, yıldızlar geçidi misali kadrosuyla üzmeyen, dönem atmosferi adına da izlemesi zevkli bir yapımdır. gitmeden önce agatha christie‘nin tarzı ve üslubu gereği uçsuz bucaksız edebi bir derinlik bekemektense “bu pazar akşamı da yormayacak bir film izleyeyim” ekolünden hallenmekte fayda var.

(chakabum - 13 Kasım 2017 04:44)

bugün sinemada izledim. merakla sonuna kadar kendini izlettiren başarılı bir uyarlama olmuş. ayrıca film tam bir yıldızlar geçidi. güzel bir hikaye, usta oyunculuklar ve her zamanki gibi sürprizli bir agatha christie finali. kenneth branagh, hercule poirot rolüne çok yakışmış, kendisi zaten hem yönetmen hem de oyuncu olarak kendini kanıtlamış birisi. a.christie romanlarını ve sherlock holmes tarzı " katil kim?" türündeki dizi/filmlere ilgi duyanların beğenerek izleyeceğini düşünüyorum.
ayrıca finalde;

--- spoiler ---

nil'de yaşanan yeni bir cinayet görevini yine poriot'ın üstlendiğini belirterek gelecek filmle ilgili sürprizi de verdiler. yani; a. christie'nin en sevilen romanlarından birisi olan death on the nile ( nil'de ölüm ).

--- spoiler ---

(tumbler - 12 Kasım 2017 21:40)