Çıkış Tarihi     : 15 Kasım 1997 Cumartesi, Yapım Yılı : 1997
Türü                : Aksiyon,Macera,Bilim Kurgu
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Interplay Entertainment
Yönetmen       : Feargus Urquhart (IMDB)
Senarist          : Mark O'Green (IMDB)
Oyuncular      : Charles Adler (IMDB), Richard Dean Anderson (IMDB)(ekşi), Jeff Bennett (IMDB)(ekşi), Clancy Brown (IMDB)(ekşi), Jim Cummings (IMDB)(ekşi), Keith David (IMDB)(ekşi), Brad Garrett (IMDB), Tony Jay (IMDB)(ekşi), Tress MacNeille (IMDB), Kenneth Mars (IMDB), Richard Moll (IMDB), Ron Perlman (IMDB), CCH Pounder (IMDB), Pamela Adlon (IMDB), Tony Shalhoub (IMDB), Kath Soucie (IMDB), Cree Summer (IMDB), David Warner (IMDB), Frank Welker (IMDB), The Ink Spots (IMDB)

Fallout: A Post-Nuclear Role-Playing Game (~ Fallout) ' Oyununun Konusu :
Fallout: A Post-Nuclear Role-Playing Game is a video game starring Charlie Adler, Richard Dean Anderson, and Jeff Bennett. After being sent by the overseer of his vault to search for a new water purifying chip, the player discovers...


  • "(bkz: turn based den anlamayan bizden değildir)"
  • "bir dönem aşırı oynamam sonucu 9 adımda tuvalete gitmeye çalıştığımı bilirim.siz düşünün gerisini."




Facebook Yorumları
  • comment image

    fallout evreni alternatif bir evrendir. ikinci dünya savaşından sonra bizim dünyamızda olduğu gibi transistör icat edilmemiş ve elektronik aletlerin gitgide küçülmesi olayı gerçekleşmemiştir. oyunda kendini gösteren hantal teneke robotlardan tutun yeşil monokrom ekranlı bilgisayarlara kadar herşey bu yüzdendir. bunun yerine nükleer teknolojiye kasan insanlar füzyon reaktörüyle çalışan arabalardan füzyon piline kadar birsürü şey yapmıştır.


    (hardrada - 8 Nisan 2009 02:28)

  • comment image

    bu evrenin alternatif tarihi 2020'lerden sonra dünya peak oil'e ulaştığında hareketlenmeye başlar. 2050'ler civarı orta doğu'da kalan son rezervleri ele geçirmek amaçlı şimdiki avrupa birliği'nden farklı bir nitelikte askeri ittifak olarak kurulan avrupa milletler topluluğu orta doğu'ya topyekün bir saldırıya başlar. aynı dönemde abd-çin halk cumhuriyeti ilişkileri gerginleşmeye başlamış ve birleşmiş milletler dağılmıştır.

    orta doğu'da savaş petrolün tamamen kuruması nedeniyle 2060'da biterken, milletler topluluğu parçalanarak avrupa'da iç savaşa neden olmuştur. abd ise alaska'dan ana karaya petrol akışını güvenliğe almak için bölgeye yığınak yapmaya başlamıştır.

    2066'ya gelindiğinde çin sürpriz alaska saldırısını gerçekleştirmiş ve bölgeyi işgal etmiştir. bundan sonra abd on yıl boyunca alaska'yı geri almak için mücadele verecek ve askeri sevkiyat yaparken geçtiği kanada'nın kaynaklarını tüketmeye başlayacaktır.

    2070'lerin ortalarında alaska savaşı devam ederken kanada'daki abd güçleri bir işgal kuvvetine dönüşerek ülkenin egemenliğine gayri resmi olarak son vermiştir.

    2077'de çin kuvvetleri alaska'dan sürülmeden bir yıl önce kanada resmen abd toprağı olmuştur. sonraki yıl abd karşı saldırıya geçerek çin ana karasını işgale başlamış ve fallout 2'den hatırladığım abd başkanı'nın deyimiyle 'kazanmaya çok yaklaşmışken' çin halk cumhuriyeti icbm'lerini ateşleyerek nükleer savaşı başlatmıştır.

    2 saat süren kıyamet sonunda abd yıkılmış, gölge hükümet enclave ardıl güç olmuştur. çin halk cumhuriyeti ise belli bir süre varlığını sürdürse de tayvan'dan geriye kalanlar çin anakarasına geçip halk cumhuriyeti'ne son vermiş, yeni bir çin imparatoru seçmiştir.


    (lukstar - 25 Mayıs 2010 17:42)

  • comment image

    arkadaşlarımla falan gezerken bir kız görsem aha desem ben bununla evlenirim aga, ama benim beğendiğim kız çok güzel bir kız olacaktır mutlaka ve bana bakmayacağı için sonuç olarak evlenemem. sonra bir şekilde başka bir kızla tanışırım ama hemen aşık olamam ben, hem kızlarla pek aram yoktur. kız arkadaşım gel buluşalım dese dur bi alice'in yeni oyunu çıkmış bitirmem lazım falan derim. neyse zaman geçtikte alışırım severim bu kızı ben. evleniriz çocuğumuz olur, çocuğumu güzel yetiştiririm. büyür, belli bir yaşa gelir olayları çözebilecek zekaya ulaştığı an açarım ben bu oyunu oynatırım. ilk oyun biter ikinci oyuna geç derim hemen. ben evlenene kadar ne oyunlar çıkar, belki gamer filmindeki gibi teknolojiler falan gelişir ama kızarım ben ona, fallout 1-2 oynayacaksın önce sonra istediğin oyunları oynayacaksın derim. oynayacak bu oyunu yani benim çocuğum mecbur.

    ilk oyun çıkalı aradan 14 yıl geçmiş, 14 yıl lan.. 4 tane dünya kupası görmüşüz en basitinden. koca bir 14 yıl sonrasında bile küçük bir vault 13 muhabbeti açıldığında bile bir adama '' dur lan oynayayım canım çetki belki görmediğim şeylerle karşılaşırım amına koyim '' dedirtebiliyorsa bu oyun büyük bir oyundur. hatta paranoyak birisine '' illuminati'nin işi amk milleti bilgisayar başına kilitlemek için yaptılar '' demesini gerektirir. rpg oyunlarında özgürlük tanırlar hani bize, iyi taraftan olursun ya da kötü taraftan olursun ama oyunun çizgisi tarafından hep iyi şeyler yapmaya zorlanırsınız, iyi mi oldunuz kötü mü oldunuz belli değildir falan. şimdi fallout serisine gelirsen bu amına kodumunun oyununda kötü asla olunmuyor. hee istersen kendini köyünü bile köleleştirirsin ama adam yapmak istemiyor arkadaş. kaç kere tekrar başlayıp bu sefer evil olucam amına koyim diyip yine good olup credits ekranını görmüş adam vardır. oyun çok işliyor adamın içine, yalnızlık hissi, güzelim dünyanın dağılışı, insanoğlunun savaş öncesi aç gözlülüğü ve o 2 saat süren savaştan sonra bile aç gözlüğünün devam ettiği muhteşem ortam var. ortam bir yana karakterlere çok alıştırıyor adamı bu oyun. şu adamı bir öldüreyim lan gıcık olurdum zaten hep diye yanına gidip öldürememek nedir lan. evil olucam diye başlayıp karmanın en az 300 olması nedir amk. kimseye yardım etmiycem insanlar zaten pislik, bir tanrı ben miyim koskoca california'da diyip kaybolan insanları bulmak, oyuncağını kaybetmiş çocuğa yardım etmek nedir ya. işte bunların cevabı bu fallout ortamıdır. bu yönetilen adamın pikselden oluşan bir şey değil, aslında sizin orada olduğunuzdandır.

    ikinci oyunu tekrar oynamaya başladım şu an gecko halkına yardım ediyorum(evet yine good) etkilendim duygulandım, yine içine aldı beni fallout evreni. ölene kadar oynayacağım herhalde bu oyunu ben. ölmeden önce çocuğuma oynatıcam, hatta salonda haberleri izlerken yanıma gelip '' baba ya geck'i bulamadım, vault 13 haritada gözükmüyor '' diyerek yardım istemesini bekleyeceğim. ve son olarak oğlum lütfen evil ol lan. babanın yapamadığını, duygusallığını kıramadığı için yapamadığını sen yap amk.


    (eazy - 28 Temmuz 2011 01:28)

  • comment image

    ciktigindan 6 yil sonra oynayarak zararin neresinden donulse kardir sozunu dogruladigim bir oyun oldu fallout.. hayal dunyasinda sekmekten keyif alan insanlar icin cok zengin bir konu ve zamanina gore cok iyi grafiklerle bezeli bu oyunun chris taylor tarafindan tasarlandigini farkedip "bu adamin bula$madigi guzel oyun yok mu?" sorusunu sormamak mumkun degil.

    fallout hakkinda fallout 2'ye bakarak kesinlikle fikir edinmemek lazim zira 1999'da fallout 2 oynayip "bu ne be" demi$ biri olarak fallout oykunun ba$inda olmasinin avantajiyla da insani kendine cok daha kolay dahil etmektedir. muhtemelen fallout 2'de bundan sonra daha cok anlam ifade edecektir..


    (ssg - 18 Mart 2003 14:59)

  • comment image

    hayatta kalmak toplu nükleer intihar sonrası dünyada raiderlara, radyoaktif ucubelere, açgözlülüğe (new reno), teknokrasiye (bkz: brotherhood of steel) (bkz: enclave) karşı sürekli mücadele etmek demektir. kısa vadede hayatta kalmayı başardıktan sonra uzun vadede hayatta kalma şansınızı arttırmak için para ve güç arayışına girersiniz. bu amaçlarınıza ulaşmak için her türlü pisliğe bulaşırsınız. vicdanınızı rahatlatmak için türlü türlü bahaneler üretirsiniz, bu vurduğum mafya babasıydı, şu patlattığım köleciydi diye. yavaş yavaş kendi çıkarınız için yapmanız gereken her işi kolayca ahlaki temellere oturtmaya başlarsınız, tek haklı sizsinizdir ve dolayısıyla bu yolda karşısınıza çıkacak herkesi ezmek sizin en doğal hakkınızdır.

    o anda kafanızda bir ses yankılanır "war. war never changes.".

    (bkz: ne dedim lan ben)


    (blitzer - 26 Eylül 2011 04:31)

  • comment image

    esprileriylede harika olan bir oyun.. günümüzdeki filmlere ve ya olaylara göndermeler içermektdir. mesela hub ta polis merkezinin içindeki kenny isimli polisi vurursanız şöle bi mesajla karşılaşıyorsunuz;
    "oh my god! they killed kenny! those are bastards!"...*


    (whitecrow - 29 Kasım 2001 14:42)

  • comment image

    hakkındaki entryleri okuyunca, yeteneksizliğimi suratıma adeta tokat gibi çarpmış, beni çok çileli bir süreçten geçirmiş anlı şanlı oyun.
    öteden beriden, kuzenlerden vs. çok duyardım bu oyunu. zaten namı almış yürümüş, forumlara yayılmış.'aabi bi trailer'ı var, otur film diye izle, o kadar yani', 'rüyalarımıza giriyor, öyle şahane bişey' gibi cümleler sarfedilmiş uğruna.
    e gaza geldik, ankara'nın muhtelif oyun cdsi satıcılarını gezdik dolaştık, 'aman fallout isteme de ne istersen iste, o oyun bulunmuyor' laflarını bi güzel ezberledik. derken sonunda bir müslüman çıktı, 'tamam benim evdeki arşivde var, iki gün sonra gelir alırsın'dedi, sağolsun.
    oyunu aldım, heyecenla yükledim. trailer'ı seyrettim, e beğendim de. sonra karakterleri kolaçan etmece, her zamanki gibi kadın karakter seçmece (street fighter'da da chun li yi seçerdim hep) derken, şaka maka oyun başladı. karanlık bir ortam, her taraf fare dolu. kimi geliyor bacağımı ısırıyor, bazen kör gibi oluyorum bişey göremiyorum. sağa gidiyorum olmuyor, sola gidiyorum olmuyor. nefesim daralıyor*, ortam klostrofobik.bir türlü çıkamıyorum ilk sahneden. mecburen kızıyorum kendime. soruyorum 'a salak, senin neyine fallout oynamak, bilmez misin ki tek becerebildiğin bilgisayar oyunu street fighterdır şu hayatta!'. onu da pek beceremem ya neyse.
    velhasıl, içimde çok fena ukte kalmış oyundur bu. trailer güzeldi ama.


    (acid rain - 2 Mart 2006 21:16)

  • comment image

    bu oyunun yeri bambaska! o cok farklı!!! niye mi buyrun okumaya...

    interplay 1997 de zamanının ses getiren post apocalyptic rpg si olan (sanırım türün öncüsü yanlısım varsa düzeltin..) wasteland den esinlenerek yaratılan bu saheseri piyasaya sürdü!

    oyununun turn based olması bu denli bagımlılık yapmasının en önemli etkenlerinden biridir! hay allah kac ap (action point) yer su inventory ama bakalım bir sonraki kursunu kaldırcak mı bu zırh tarzı tatlı stresler yasatır...

    sanırım kullanılan silahın "kurban" üzerindeki etkisinin minicik izometirk grafiklerde bu denli gercekci verilmis olması da oyunun "icindeymissiniz" hissini destekleyen bir yönü.

    soundtrack i de bence cok hostur ve basarılıdır . özellikle "maybe" oyunla özdeslesmistir... (buna tekrar deginnicem)

    bilimkurguya son derece hakim senaristleri "ohaa bee!" dedirten gercekcilikte metinlerle sizi karsı karsıya bırakır ve neredeyse genetik ilmine savas acasınız gelir! :)

    bilgisayar oyunları icinde en cok tuvalet iceren oyundur ve prezervatif, orospular vs. dahil olmak üzere pek cok "adult" konu dahi gecer oyunda hatta sex bile yapabilirsiniz bazen (sansürlü de olsa:))

    ama bu ve bunun gibi pek teknik detayın yanı sıra bir yönü var ki asıl takdire sayan nokta bence.. o da su ana dek gelmis gecmis crpg ler icinde en kafanıza buyruk takılabileceginiz neredeyse en non-lineer oyundur denebilir! (ee tabiii bir ana senaryo var ve olmalı da o kadar da degil tabii!!!)

    misal, "hub" da bir yeraltı cetesi var bu amcamlar suikastler filan düzenliyorlar bir nevi mafyalar. 3 farklı bitirisimde bu olaya yaklasımım ve sonucları:
    1) heriflerle isbirligi yaptım tüm görevleri yaptım nefis exp. aldım
    2) polisle konustum(daha basında) ve bana bu herif bir pisliktir onu teömizlememize yardım et dediler gittim herif hakkında kanıt topladım herifi polisle bastık!
    3)önce adamlarla calıstım tüm isleri yaptım ordan exp. aldım sonra polise gidip beni adam öldürmek icin kiraladılar deyip cark ettim bir de böyle exp aldım...
    4)hayvanlıgıma denke geldi bodoslama hem polisleri hem o mikrobu geberttim!!!

    bakar mısınız... bir kere polis veya yerel güvenlik güzlerine gücünüz dahilinde kafa tutabildiginiz yegane crpg (mesela cok güzel bir oyu olan baldurs gate te deneyin bakalım noluyor! ilk bir kac denemeden sonra saldıran "flaming fist battle mage" leri kac saniyede canınıza okuyor sayın... :)).

    oyun bu acıdan inanılmaz bir oynanabilirlige ve hatta "yeniden oynanabilirlige" sahip!!! sadece bambsaka bir karakterle baslayıp önceki tavrınızdan apayrı bir bakıs acısı belirleyip ona göre "role playing" yapın.. bagımlısı olursunuz.

    "regulator" lerin baskısı altında ezilen zavallı "boneyard" halkının "bagımsızlık" savasına katılabilirsiniz isterseniz!!!

    ve sonu hakkında (tam acıklama yapmak istemem bilmeyenler icin tadını kacırmiim diye :)) su kadarını söyliyim ben "big boss" u 3 ayrı sekilde yendim ve oyunu bitirdim... hırsız, savascı,diplomatik karakterlerle onların kendine has özellikleriyle onu alt ettim!!! sunu söyliiyim diplomatik karakterle o amcamı tek bir kursun harcamadan elt ettim!!! bunu kendi yetenegim anlamında söylemiyorum oyunun zenginligi acısından yazıyorum...

    ve tabiii oyunun iki de ayrı "mutlu olmatyan" sonu var.

    ve gelelim bitis demosuna... buradaki sürpriz beni resmen dumur etmisti ve senaristlerin dehasına bir kez daha hayran kaldım.(oynayın görün ...:)

    ve demonun ikinci kısmında bazı filmlerden tanıdıgımız onlara simdi ne oldu faslının tamamen yaptıgınız eylemlere göre sekillendigini belirteyim unutmadan... (mesela ben junktownu komple haritadan silmistim!!! demoda da bu tip bi sey gecince dumur olmustum killian darkwater ın adı bile gecmedi!!! normalde amcamın karizmatik suratı cıkar ilgili yerde...)

    kısacası eger sıkı bir crpg ci iseniz bu oyunu zaten biliyorsunuzdur! yok eger bu türü ilk kez deneyecekseniz kesinlikle bu oyunu kacırmayın derim...

    for (gamers) mutants by (gamers) mutants!!!


    (just chaotic - 26 Ocak 2000 17:18)

Yorum Kaynak Link : fallout