Süre                : 40 dakika
Çıkış Tarihi     : 13 Ekim 2017 Cuma, Yapım Yılı : 2017
Türü                : Döküman,Korku
Taglar             : Yeniden canlandırma,Korku sunucusu,erkek korku ev sahibi,ABD korku ev sahibi,ABD erkek korku ev sahibi
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Amazon Studios , Propagate Content , Valhalla Entertainment
Yönetmen       : Christoph Schrewe (IMDB), Alice Troughton (IMDB), Darnell Martin (IMDB)(ekşi), Thomas J. Wright (IMDB)(ekşi), Nick Copus (IMDB), Michael E. Satrazemis (IMDB)
Senarist          : David Chiu (IMDB),Alyssa Clark (IMDB)(ekşi),David Coggeshall (IMDB),Sean Crouch (IMDB)(ekşi),Jeff Eckerle (IMDB),Carlos Foglia (IMDB),Ashley Halloran (IMDB),Tyler Hisel (IMDB),Aaron Mahnke (IMDB),Ashley Miller (IMDB),Jose Molina (IMDB),Glen Morgan (IMDB),Marilyn Osborn (IMDB),Patrick Wall (IMDB)
Oyuncular      : Aaron Mahnke (IMDB), Steven Berkoff (IMDB)(ekşi), Joshua Bowman (IMDB)(ekşi), Paula Malcomson (IMDB)(ekşi), Maimie McCoy (IMDB), Jürgen Prochnow (IMDB)(ekşi), Emmett Scanlan (IMDB)(ekşi), Colm Feore (IMDB), Adam Goldberg (IMDB), Robert Patrick (IMDB), Holland Roden (IMDB), Campbell Scott (IMDB), Kristin Bauer van Straten (IMDB), Numan Acar (IMDB), Hebe Beardsall (IMDB), Emmet Byrne (IMDB), Rosalind Eleazar (IMDB), Thomas Kretschmann (IMDB), Alicia Witt (IMDB), Kristen Cloke (IMDB), Jason Davis (IMDB), Joe Knezevich (IMDB), Bethany Anne Lind (IMDB), Clark Moore (IMDB), Cathal Pendred (IMDB), Doug Bradley (IMDB), Vladimir Burlakov (IMDB), Ian Gelder (IMDB), Elie Haddad (IMDB), Ella Hunt (IMDB), Paul Rhys (IMDB), Caroline Arapoglou (IMDB), Michael Bullard (IMDB), John Byner (IMDB), Michael Patrick Lane (IMDB), Cassady McClincy (IMDB), Tom Thon (IMDB), Brian Caspe (IMDB), Rebecca Hanssen (IMDB), Anna Kaderávková (IMDB) >>devamı>>

Lore (~ LORE - Antologia dell'orrore) ' Dizisinin Konusu :
2. Dünya Savaşı’na ters köşeden bir bakış atıyor. Film, alışılmış 2. Dünya Savaşı filmlerinin aksine izleyiciyi “karşı tarafın” sıradan bir ailesiyle tanıştırıyor. Anne ve babası Hitler yanlısı olan Lore, savaş sonrası kardeşleriyle bir başına kalır. Nazi sempatizanları teker teker yakalanarak öldürülürken Lore dört kardeşini yanına alarak yollara düşer. Savaşın bitişiyle hüküm süren kargaşa, yokluk ve acının ortasında çaresizce tehlikelerden kaçmaya ve yolunu bulmaya çalışan Lore, Thomas adında gizemli bir Yahudi mülteciyle karşılaşır. Şimdi kardeşleriyle birlikte hayatta kalmak için hayatı boyunca düşman bildiği ve hep nefret etmesi gerektiği öğretilen bir Yahudi’ye güvenmek zorundadır. Bütün bu olanlar Lore’un dünyasını alt üst edecek ve bildiği her şeyi sonsuza dek değiştirecektir.


  • "dün izlediğim ve müziklerini sevdiğim film. close-up çekimler, çevre sesler ve ölü çekimlerindeki detaylar baya etkileyiciydi. gidin derim işiniz yoksa."
  • "elf dilinde ruya, hayal."




Facebook Yorumları
  • comment image

    müziklerini max richter'in yaptığı film. max richter, film müziği işini o kadar iyi yapıyor ki bu adam her şeyi bırakacak sadece film müziği yapacak diye endişeleniyorum. filmin görüntü yönetmeni adam arkapawda bildiğiniz aşmış. sanırsınız bir gökhan tiryaki. velhasılkelam çok başarılıydı. daha önce kendisini animal kingdom da izlemiştik. ehti ama bu filmde şahane iş çıkarmış. ortalamanın epey üstünde bir film, durağan da olsa.


    (unrest - 9 Mayıs 2013 00:28)

  • comment image

    konu itibariyle klişe olmakla birlikte, işleniş tarzının farklılığından dolayı etkileyici bir film. belki daha önce de buna benzer filmler çekilmiştir -ben izlemedim- ama ilk kez bir film izliyorum ki yahudilerin gözünden savaşı anlatmasın, yaşanan vahşetin büyüklüğünden dem vurmasın. izleyince farkediyorsunuz, yahudilerin bakış açısına o kadar çok yoğunlaşılmış durumda ki, yaşanan olaylar tek taraflı bir travmaymış gibi düşünülüyor. oysa ki her seferinde acıyı yaşayanlar kadınlar ve çocuklar oluyor. ister alman ister yahudi olsun. film bir anlamda bunu hatırlatıyor. genel itibariyle orjinal bir konusu var.

    filmi neredeyse her şeyiyle beğendiğimi söyleyebilirim. iş yoğunluğum dolayısıyla durağan filmler izlememeye çalıştığım şu son zamanlarda böyle filmler izlemeyi ne kadar çok özlediğimi fark ettim. olay "sanatseverlik" gibi bir durumdan da kaynaklanmıyor. bir bilim- kurgu izlemeyi ne kadar seviyorsam, gerçekçiliği bu kadar iyi anlatan filmleri o de o kadar seviyorum. hayat izlediğiniz o macera filmleri gibi akıp, kopup giden bir şey değil. aynı bu filmde olduğu gibi yavaş, acı verici ve bazen gerçekten travmatik olduğu yönleri çok fazla. özellikle ikinci dünya savaşı gibi bir ortamda bunların ikiye hatta üçe katlandığı düşünülürse hem de. bu açıdan bana hiç de öyle yavaş ilerleyen bir filmmiş gibi gelmedi doğrusu.

    --- spoiler ---
    filmde insanın içini acıtan çok şey var. bir kere korkunç bir ortamın içine doğmuş olan o çocuklar. çok üzücü. hiçbir şeyin gerçekliğinin farkında olmayan ikizler, anne ve babalarını sonsuza kadar kaybetmiş olabileceklerini, yenilmiş bir devletin ferdi olduklarını bilmeden çocukluklarını yaşamaya devam ediyorlar. o pislik ve açlık içinde oyun oynamaya devam etmeleri... günter'in ölümü... en ama en dayanılmazı o korkunç anneanneleri. yaşadıkları onca çileli yolculuk, kaybettikleri kardeşleri, anneleri ve babaları gibi olayların hiç bir önemi yok kadının gözünde. o sofrada öğretilmiş olan adabı görmeli, görmediğinde de cezalandırmalı, torunu bile olsa. aynı lore'nin kardeşini hırsızlık yaptığı için küçük bir kutuya kapatması gibi. oysa mevcut ortam ahlaksal kuralların tamamen yitip gittiği bir halde.

    bir de film çıkışında birinden şöyle bir eleştiri duydum: "her şey sonuca bağlandı ya ben bir şey demiyorum, ehehe." biz ne zaman bu kadar empatiden yoksun olduk gerçekten anlamıyorum. hayat sonuca bağlanan bir şey mi? film açısından bakacak olursak da, böyle bir filmi böyle bir hikayeyi nasıl sonuca bağlayabilirsiniz ki? anne babasını geri mi getireceksiniz? kardeşi aslında ölmemiş sonsuz kadar mutlu yaşamışlar filan? o bibloları kırmaktan başka elinden bir şey gelmez lore'nin. hiç bir şey eskisi gibi olamayacak. ona öğretilenlerin katılığını anneannesinde tekrar gördüğü anda o biblonun hiç bir önemi kalmamıştı zaten. hata kimdeydi peki? o çocuklarda olmadığı kesin.
    ---
    spoiler ---


    (panzehiriyoketti - 9 Mayıs 2013 16:49)

  • comment image

    almanlarin cektigi ikinci dünya savasi dönemi filmlerini sevenlerin kacirmamasi gereken bir film. bu filmlerde genelde bir ic hesaplasma anlatildigi icin tadindan yenmezler. aksiyonu yüksek degildir lakin yine de akar bu yapimlar. muhtemelen daha samimi geldigi icin izleyiciyi alir götürürler. lore da aynen böyle bir film. düsündüren, üzen, insani empatiye hayli zorlayan bir hikayeyi islemekte.


    (cryptorchid - 21 Mayıs 2013 01:52)

  • comment image

    dün izlediğim ve müziklerini sevdiğim film. close-up çekimler, çevre sesler ve ölü çekimlerindeki detaylar baya etkileyiciydi. gidin derim işiniz yoksa.


    (sebahattin plasebo - 18 Ağustos 2013 20:44)

  • comment image

    spoiler...

    filme adını veren kızı ile annesini anlamanın mümkün olmadığı (ya da zor diyeyim) film. anne-baba belli ki sapına/sonuna kadar nazi, hitler aşığı. zira anne, evlatlarını terk ettiğinde "kim olduğumuzu unutma" diyor. yani "nazi olduğumuzu, yahudilerden nefret ettiğimizi, bir zamanlar dünyaya kök söktürdüğümüzü unutma" mı demek istiyor? bence öyle. haliyle sert, sevgilerini göstermeyen, şiddettin de olduğu, mutsuzluğun ve diktatörlüğün hüküm sürdüğü bir ailede yetişen lore anne ve babasından farklı olmuyor. boşuna demiyorlar ağaç yaşken eğilir diye. lore çocukluktan beri ırkçılıkla büyütülmüş birisi olsa gerek. karşısına çıkan yahudi'den bu denli nefret etmesinin başka açıklaması yok yanılmıyorsam. içindeki nefret o denli büyük ki, ebeveynleri bu nefreti lore'un içine öyle güzel işlemişler ki o yahudi genç onlara yardım etse, kıçlarını defalarca kurtarsa, karınlarını doyursa, lore'un uğruna adam öldürse bile lore'un umurunda olmuyor. ayrıca lore ile yahudi çocuğun olduğu sekanslarda lore'u hep alt çekimden göstermeleri içindeki kibri, nefreti ve aşağılamayı göstermesi açısından önemli. lore öyle bir nefretle dolu ki tüm yardımlara rağmen yahudi'den nefret ediyor. hitler'in gurur duyacağı birisi... o yüzden anlamak zor bu kızı. taş olsa çözülür, bir teşekkür eder(miy)di(?) lore zor anlaşılan bir karakter. özdeşleşmek mümkün değil.

    bunun dışında evet, yönetmen nefret kültürünü, nazilerin çocuklara ektiği bu nefret tohumlarını zengin olduğunu düşündüğüm aile üzerinden filminde başarıyla işliyor. savaş sonrası bölünmüş, darmadağın olmuş almanya'yı, aç kalmış, almanlara/nazilere yönelik nefretin doruğa çıktığı, tecavüzlerin artığı dönemi dingin bir atmosferle ama zaman zaman gerilimi artırarak anlatıyor yönetmen. hollywood filmleri gibi insanın duygularını manipule etmemesi, ağlatmak için çabalamaması, karakterlerini yargılamaması filmin artıları arasında. finalde büyükannenin despotluğuna karşın lore'nin bunu kabul etmemesi ve annesinden kalan son şeyi de parçalaması mutlu son olarak okunabilir kanımca. zira lore artık o andan sonra daha farklı bir kişiliğe evrilecektir.
    lakin artılarına rağmen bu temposuzluğu yüzünden sıkılmamak, bitse de kurtulsak dememek zordu doğrusu.


    (sherlock holmes 90 - 24 Ağustos 2013 22:43)

  • comment image

    savaşın acımasızlığını savaşın bitiminde , kadınlar ve çocuklar üzerinden ele alan senarist-yönetmen, nazi artığı bir aile üzerinden empatiyle bakmamızı sağlıyor. canlı renkler ve yakın çekimler izlenilirliği arttıran en önemli etken olurken, başta ortama göre değişen göz renkleriyle lore karakterini canlandıran oyuncu olmak üzere tüm çocukların harika oynadığı film izlemeye değer.

    nefret kültürü ile yetiştirilmiş olan lore son sahnede anneannenin faşist kültürden gelen disiplinine karşı gösterdiği tavır ile taşları doğru yere oturtuyor...


    (masiva - 17 Ekim 2014 12:04)

Yorum Kaynak Link : lore