Süre                : 1 Saat 32 dakika
Çıkış Tarihi     : 23 Ekim 2008 Perşembe, Yapım Yılı : 2008
Türü                : Korku,Gizemli
Ülke                : ABD,Kanada
Yapımcı          :  Twisted Pictures
Yönetmen       : David Hackl (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Patrick Melton (IMDB)(ekşi),Marcus Dunstan (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Tobin Bell (IMDB)(ekşi), Costas Mandylor (IMDB)(ekşi), Scott Gordon-Patterson (IMDB)(ekşi), Betsy Russell (IMDB)(ekşi), Julie Benz (IMDB)(ekşi), Meagan Good (IMDB)(ekşi), Mark Rolston (IMDB)(ekşi), Carlo Rota (IMDB)(ekşi), Greg Bryk (IMDB), Laura Gordon (IMDB), Joris Jarsky (IMDB), Mike Butters (IMDB), Al Sapienza (IMDB), Mike Realba (IMDB), Jeff Pustil (IMDB), Dana Sorman (IMDB), Sheila Shah (IMDB), Samantha Lemole (IMDB), Lyriq Bent (IMDB), Athena Karkanis (IMDB), Louis Ferreira (IMDB), Donnie Wahlberg (IMDB), Danny Glover (IMDB), Shawnee Smith (IMDB), Bahar Soomekh (IMDB), Niamh Wilson (IMDB), Angus Macfadyen (IMDB), Lisa Berry (IMDB), Bill Vibert (IMDB), Tony Nappo (IMDB), Brandon McGibbon (IMDB), Tim Burd (IMDB), Natalie Brown (IMDB), Quancetia Hamilton (IMDB), Lorraine Foreman (IMDB), Sarah Power (IMDB), Cory Lee (IMDB), David Gale (IMDB), Catherine Rix (IMDB), Michael A. Miranda (IMDB) >>devamı>>

Saw V (~ Testere V) ' Filminin Konusu :
Popüler TESTERE / SAW  serisinin beşinci bölümünde kriminal uzman Hoffman (Mandylor) Jigsaw efsanesini yaşatacak hayatta kalan son kişidir. Ancak tehdit sözkonusu olduğunda sırrının açığa çıkmaması için herşeyi göze alarak tüm tehlikleri ortadan kaldırmak zorundadır.


  • "beşinci filmde jigsaw'un bokunda boncuk bulacaklar"
  • "sanırım serinin en şaşırtıcı sonunu içeren film buydu. şaşırtıcı son olmadığı için bayaa bi şaşırarak çıktım salondan."
  • "uclemenin besinci filmi"




Facebook Yorumları
  • comment image

    diğer adı "the pumpkin taste". aşmış bir film. önceki filmlerdeki twist'lerden dolayı sürprizlere alıştırdı bu seri bizi, ama bu seferkiler daha da afallatıcı. film o kadar sürpriz dolu ki, kimilerinin kalbi dayanmayabilir, bu yüzden spoiler uyarısı koymadan direkt giriyorum olaya:

    ciks-o'yu öldü sanıyorsunuz di mi? hadi oradan hadi oradan hadi oradan! yine akıl almaz ve çok zekice tasarlanmış bir twist ile öğreniyoruz ki ciks-o ölmemiş. şakaymış o. ama ölecek, çünkü kanser. mi acaba? tabi siz öyle sanıyorsunuz daha, öğrenince şok edecek sizi ki aslında ölümcül kanser de değilmiş, sadece her yaşlı erkek gibi prostatı büyümüş biraz, ama durumu iyi şu an. sevindim ben bu gelişmeye. peki ya amanda? o da iyi, merak etmeyin. ama asıl şok amanda'nın iyi olmasından ziyade aslında kim olduğunda ortaya çıkıyor. dikkat! kalbi olanlar bundan sonrasını okumasın çünkü öyle böyle bir sürpriz değil bu, aşmış bişi. evet, söylüyorum artık benden günah gitti: aslında amanda da amanda değilmiş mesela. nasıl yani demeyin, şöyle: ciks-o'nun kullandığı bir maske var ya hani, "i want to play a game" diyor o maskeyi takınca. işte bizim amanda bildiğimiz kişi de aslında ciks-o'nun asistanının maskesiymiş. kadın maskesi takıyormuş asistan. harbi oğlum!! ve evet, filmin sonunda maskesini çıkarıyor ve gerçeği öğreniyoruz: amanda aslında kadın değilmiş, erkekmiş!! evet!!!11!! inanılmaz di mi? ama asıl şok şu ki, siz tanıyorsunuz amanda'nın gerçek kimliğini. kim mi? cell-o. evet. ciks-o'nun yardımcısı cell-o imiş. baba-oğulmuş hatta bunlar. filmin sonunda çok duygusal sahneler var; ciks, oğlu cell'e sarılıp "oğlum" diyor, "canım oğlum... bitsin bu çile vazgeçelim elin adamlarıyla uğraşmaktan" bizim cell-o durur mu hiç; o da "vay benim dertli babom" diyip gözyaşlarını koyvermesin mi? bu hüzünlü sahnede özellikle ragga oktay'ın performansına dikkat derim; bence oscar'a göz kırpıyor. sonra bunlar psikopatlığı bırakıp köylerine geri dönüyorlar. artık kimseyi öldürmeyecekler. inek sağıp tavuk besleyip gül gibi geçinip gidiyorlar... hem köy havası da yarıyor ciks-o'ya, tamamen iyileşiyor. işte böyle mutlu bir sonla film bitmek üzereyken bir de ne görmeyesin? tam son sahnede, cell-o babasına çay demlerken ciks-o'nun gözündeki bakışı: o bakış demektedir ki adeta, "her şey bitmedi... bunun devamı var!" evet. eeeee, devamı da bir sonraki filme artık hayırlısı.


    (kimi raikkonen - 22 Ekim 2008 01:05)

  • comment image

    isterse serinin en iyisi olsun, isterse salondaki izleyicilerin üçte biri finalde kalp krizinden ölsün adı saw 5'tir nihayetinde. katil solucanlar 6 gibi bir şey.. adamın (jigsaw) en son midesi oyun ediyordu, şimdi de dna sarmalı mı oyun ediyor, ordan mı mesaj çıkacak? kurban eti gibi ne bereketli vücutmuş heryerden bi oyunlar bi tuzaklar. bi git ya..


    (sir gawain - 23 Ekim 2008 09:01)

  • comment image

    "gel testere, gel testere bitsin bu hasret..." diye mırıldananların gözü aydın. trilogy olucak derken quadrilogy olup baba oğul kutsal ruh üçlemesini bozdular. şimdide 5. filmi çektiler. voltron olacak başımıza sanki...


    (lupo - 23 Ekim 2008 10:35)

  • comment image

    baslangic itibari ile aciklamak gerekir ise; ne dersek diyelim, ister torture porn veyahut gornography olarak gorun, ister insanlarin sahip olduklari surece asla degerini bilemeyecekleri her turlu seyin sadece kaybettikten sonra (jigsaw'in oyunlari soz konusu oldugunda kaybedince zaten bir anlami kalmayacagi icin kaybedermis gibi yaptirdiktan sonra) birden degerinin anlasilmasi uzerine yapilmis en sert elestiri olarak gorun tum dunyada sukse yapmis, milyonlarca kisiyi basina cekmis gizliden sucluluk duygusu cekerek te olsa zevkle izledigi serinin yeni bolumu.

    2000'lerin korku ve hatta komedi anlayisinin ne kadar rastgele ve siddet iceren cinsten oldugunu benimsemis iseniz, ozu itibari ile tam korku filmi olarak nitelendiremesek te, yetmislerden doksanlara kadar uzayip duran slasher filmlerine de bakacak olursak, yeni nesil gereksiz korku filmlerinin bile ne derece derinlestirildigini goruyoruz. tabi bu derinlestirme cabasi bu filmde artik oeehh nidalari ile yanki buluyor ki ayrintiyla aciklamak gerekir ise;

    --- isbu entry'nin buradan sonrasi tamamen asiri sekilde spoiler icermektedir, read at your own risk ---

    dorduncu filmin yarisindan cogunun aslinda ucuncu filmle ayni zaman araliginda gectigini ve toparlamak icin dunyanin en gaza getirici just begun sarkisi esliginde finale baglandigini gordugumuzde helal olsun lan adamlar nasil ugrasmis demistik. besinci filmimiz de degisen yonetmeni esliginde ikinci filme bagliyor, ki sahsi kaanatim itibarinca ikinci filmi serinin en zayif halkasi bulmus ve ucuncu ve dorduncu filmin ilk filmden tamamen bagimsiz da olsa seyraldigi yoldan da gayet haz etmis bulunmakta idim. iste besinci film olaylar itibariyle ikinci filmin kaymagini yemekte ki birde ucuncu ve dorduncu'den de alinan "bunun asli boyle degil ki ehehe size gostermedik" karmasasi ile baska bir kotuye yol acmalariyla, gayet saygi gostererek yapilmis onceki film referanslarini eaaah eytere lan tepkisiyle izlemeye baslamamiza yol aciyor.

    film'den cok dizi tadi aliyor olmamizdan hayiflanmanin da anlamsiz oldugunu dusunuyorum bunun yani sira, cunku oturup bes filmi de ardarda izlediginiz zaman strahm'la hoffman ne kadar birbirlerine ikiz kadar benzeler de aha bulmacanin* parcalari yerine oturdu diyebiliyorsunuz zaten filmin aslinin testere degil de bulmaca* oldugunu kabul etmeyecek bir kimse oldugunu dusunmuyorum.

    artik besinci filmden bahsetmek gerekirse, vucut parcalari veya nester veya herhangi bir takim benzeri alet edevat ile sayi yapilmaya calisilmadan yapilan, catir catir jigsaw'in suratiyla gosterilen postere sahip ilk film kendisi. ki o maskenin gercekten kullanilmasini bekledik bir ara. bunun yaninda ucte acik beyin ameliyati yaptilar dortte otopsi yaptilar lan artik daha ne yapacaklar ehu ehu diye daha hayvani bir sey hayal edecek olacak kadar farkli bir takim kimseler var ise, hayalleri ne yazik ki suya dusecek, cunku bombayla patlayan elemanin ic organlari, kolun yariya kadar kesilmesi yada essek kadar orak gibi birseyle kisinin ikiye bolunmesi gibi uc olaylar bile siradanlasmaya baslamis bulunmakta. en sonunda odanin iyi adamimizin uzerine uzerine gelmesi ile ortadan cat diye kirilan kemik anca onceki filmlere erisiyor, tabi bu acgozlulugu gosterir hala bu sahneleri izlerken kendisini kotu hissedecek olanlar vardir tabi ki, ama ic organlar beyin felan gordukten sonra o kadar garip gelmiyor.

    filmin sonundan bahsetmis iken, resmen catir catir kotu adamin kazandigi bir film oldugunun da altini cizmek gerekir, jigsaw'in karizmasinin onda birine sahip olmayan fakat benzer bir motivasyon ile isi ileri goturebilecek olan hoffman, amanda gibi sonunda cozume asla ulasamayacak oyunlar yapmanin isin jigsaw'in kafasindaki felsefeyle alakali oldugunu gormus benimsemis ve onceki seriyi baz alacaksak kendi kurguladigi oyunda jigsaw'dan cok daha bagli duzenli bir sekilde bes kisiyi toparlamis ve patlayan o evde olen sekiz zavalli kisinin hissiyatini cok guzel yedirmistir. ayrica filmin en tatmin edici sahnesi de kan vermek icin bes kisinin gerektigini idrak ettikleri andir. yoksa gayet biz konu uzerinde ilerliyoruz araya da bir kac oyun daha serpistirelim gibi gorunecekti. simdi araya bir kac oyun serpistirelim ama en azindan oturduk dusunduk hissiyatini alabilmis bulunmaktayiz.

    sonuc olarak yeni bir saw filmi degil bu, baska bir saw filmi. ve atalari halloween'lerden 13th friday'lerden cok daha basarili bir sekilde sequel mantigini lerletebilen bir slasher filmi. zaten izleyici kitlesi olarak dur yahu besten baslayalim diyecek kisi olmayacagindan, onceki filmleri izleyip seven herkesin bu filmi sevmemesi icin bir sebep yok.

    saw vi'da gorusuruz. eger tutarsa lionsgate exec'leri soz verdi saw vii'ye daha jigsaw'in karisi olan jill karakterinin de basinin altindan birseyler cikabilir. ki dr. gordon'u da ozlemedik degil.


    (the gambit - 24 Ekim 2008 21:56)

  • comment image

    filmin vizyona gireceği tarihin de ötesinde, seans saatine kadar büyük bir heyecanla bekledim, 2004'ten bu yana giderek büyüyen hayranlığım nedeniyle. önceki dört filmin de her karesini içten içe yaşamış olmama karşın, sinemaya gitmeden önce tüm seriyi bir kez daha gözden geçirecektim. aylardır bunun hesaplarını yapıyordum, ama ne yazık ki olmadı. hafızamı canlandırma fırsatı bulamadan çıktım evden ve salona da nefes nefese daldım...

    serinin bu filmde de bitmiş olmamasına sevindim. özellikle saw iv'daki otopsi sahnesine herhangi bir gönderme olmaması, saw vi'te ne izleyeceğimizin habercisi gibiydi. filmde bol bol flashback var. saw'daki tuzaklara kadar dönülüyor ki, mutlaka idmanlı gidin...

    filmi beğenip beğenmediğim konusuna gelince... bu filmin afişindeki fotoğraf çok şey anlatıyor. bu, 'dedektif hoffman, jigsaw'un yerine geçiyor işte' basitliğinde bir mevzu değil. hoffman vücudundaki john kramer maskesi, filmin güzel olup olmadığı ile ilgili ipuçlarını zaten doğrudan veriyor. hem de çok net ipuçları. nedenini ise spoiler vermeden açıklayamam...

    ---
    spoiler ---
    öncelikle dedektif hoffman vücudundaki john kramer maskesinin neden filmin güzel olup olmadığı hakkında ipucu verdiğinden başlayayım. hepimizin bildiği üzere jigsaw'un bizim tanıdığımız ilk öğrencisi olan amanda, hazırladığı birbirinden s.kindirik tuzaklarla ne deneğe kurtulma şansı tanıyor ne de izleyiciye heyecan veriyordu. bu da doğal olarak can sıkıcıydı. hoffman'da da benzer bir durum söz konusuydu, ta ki son tuzağa kadar.

    saw v'da gördüğümüz ilk tuzakta denek ellerinin kırılmasına razı olmasına karşın, karnının yarılmasından kurtulamadı. bu, başarısız bir tuzaktı. zira bu tuzağın, jigsaw'dan habersiz yapıldığını, jigsaw'un da bu tuzaktan sonra hoffman'ı hakimiyet altına aldığını gördük. çünkü jigsaw, böyle ucuz tuzaklarla namına leke sürülmesine izin vermek istemiyordu. buna karşın hoffman'dan daha da yeteneksiz olan amanda'yı ekibine katması merhametini gösteriyor (hehehe melek gibi adam yahu).

    bu arada john kramer'ın, hoffman'a öğretisinden ilk bahsettiği sahnede hiç öksürmemesi dikkatimi çekti. demek ki kanser henüz hücrelerinde olağan gücüyle ilerlememişti. ayrıca ilk filmde dr. gordon'ın fenerinin neden telli tuzakta mide asidi bile dökülen kurbanın etrafında bulunduğu da ortaya çıktı. neyse çok fazla detaya girdim...

    demem o ki, hoffman kıytırık tuzaklar hazırlayınca, ki bunlardan biri de ajan strahm'ın kurtulmasıyla sonuçlandı, izleyicinin canını sıktı. bu da filmin başarısız olduğu izlenimini yarattı. hemen o john kramer maskesini hatırlayalım. neymiş? taklit kötüymüş beyler...

    uzun bir sıçrama yapıp, finale geliyorum. hoffman işte tam orda zirveye ulaştı. 10 numara tuzaktı. eminim ki jigsaw bile mezarında alkışlamıştır öğrencisini. ayrıca cesaret isteyen de bir tuzaktı, zira meraklı strahm kabine girebilirdi. ama bu da biraz fantazi olurdu elbette.

    bunların dışında bir de sosyal mesaj verilmek istenmiş. itfaiyeci, emlakçı, uyuşturucu kullanan zengin çocuğu, rüşvet yiyen belediye yetkilisi, dedikodu peşinde olan ama işine gelince haber saklayan paparazzi, herkes testere'nin gazabından nasibini almış, 'akıllı ol amerika' denmiş.

    geldik sona... ajan strahm da öldüğüne göre, saw vi'te dedektif hoffman'ın sınavını izleyeceğiz. hani şu otopsi sırasında john kramer'ın midesinden çıkan kasette dediği gibi, "öldüm diye oyun bitti mi sandın? sınanmadan, öylece kahraman olacağını mı düşündün? oyun yeni başlıyor..." bakalım, hoffman sınavdan kaç puan alacak? gelecek sene göreceğiz.
    --- spoiler ---


    (tek ihtimali olan insanlarin hikayesi - 25 Ekim 2008 15:13)

  • comment image

    --- spoiler ---
    filmin başlarında strahm'ın kafasının içine sokulup su doldurulduğu kutu yaklaşık olarak bir kafa boyundadır. yani kabaca hesaplarsak alacağı maksimum su kapasitesi 3 litredir. normal bir insan evladı susadığı vakitlerde 1 litreye yakın suyu rahatlıkla içebilirken böyle bir durumda 3 litre suyu içmesi çok da zor olmasa gerek. en azından gırtlağını delmek gibi bir fantaziden kolay olduğu aşikar. hatta 3 litreyi içmene de gerek yok be adam, burun hizana kadar iç yeter o da taş çatlasın 2 litre..
    ---
    spoiler ---


    (figment - 7 Kasım 2008 03:26)

  • comment image

    --- spoiler ---

    sanırım serinin en şaşırtıcı sonunu içeren film buydu. şaşırtıcı son olmadığı için bayaa bi şaşırarak çıktım salondan.

    ---
    spoiler ---


    (dr cucu - 12 Kasım 2008 03:03)

  • comment image

    --- spoiler ---

    hoffman'ın 5. filmin sonunda içine girerek kurtulacağı kabini 4. filmde john kendi elleriyle hazırlamaktadır. bu durumda straham'a camlı kabin tuzağını hazırlayanın hoffman değil de john olduğu yönünde bir hissiyatım var. abi tamam anladık testere insan psikolojisinden anlıyor. ama nasıl oluyor da straham'ın tuzaktan kurtulup, olayı çözüp, hoffman'ın john'un yardakçısı olduğunu anlayıp, tam da straham'ın kabini bulduğu esnada hofmann'ın da orada olma ihtimalini hesaplayarak bu tuzağı kuruyor. tanrı mısın be adam!

    ---
    spoiler ---


    (luthien dark - 16 Kasım 2008 01:03)

Yorum Kaynak Link : saw v