Süre                : 1 Saat 30 dakika
Çıkış Tarihi     : 30 Kasım 2018 Cuma, Yapım Yılı : 2018
Türü                : Aksiyon,Cinayet,Drama,Heyecanlı
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Codeblack Entertainment , WWE Studios
Yönetmen       : John Pogue (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Michael Finch (IMDB),Michael Finch (IMDB),Karl Gajdusek (IMDB)(ekşi),Charles Murray (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : China Anne McClain (IMDB)(ekşi), Jack Kesy (IMDB), Trey Songz (IMDB)(ekşi), Chelle Ramos (IMDB), Kenneth Kynt Bryan (IMDB), Noëlle Renée Bercy (IMDB), Ron Killings (IMDB), Hassan Johnson (IMDB)(ekşi), Lindsay Musil (IMDB), Tanee McCall-Short (IMDB), Blaine Kern III (IMDB), Fetty Wap (IMDB), Theodus Crane (IMDB), Cole Carter (IMDB), Tim J. Smith (IMDB), Met Salih (IMDB), Hedy Rose Kraft (IMDB), Joy Lofton (IMDB), Rajeev Jacob (IMDB), Lisha Wheeler (IMDB), Tim Bell (IMDB), Darryl Suarez (IMDB), Tony Donno (IMDB), Brady Calhoun (IMDB), Mark Terry (IMDB), Ty James Mitchell (IMDB), Daryl Thibodaux (IMDB), Calvin Williams (IMDB), Emily Duvernay (IMDB), Brittany Price (IMDB), Jevin Smith (IMDB), Julia Motta-Brockton (IMDB), Desiree Mann (IMDB), Darrell L. Shuler (IMDB), Jason Fortuna (IMDB), Alexander Christopher Jones (IMDB), Joshua Nylan Tanner (IMDB), Gabriel Byrd (IMDB), Sean Stevens (IMDB)

Blood Brother (~ Brothers' Blood) ' Filminin Konusu :
Arayışta olan binlerce Batılı gibi Rocky Braat da 2008’de sırt çantasıyla Hindistan’ı ziyaret etmektedir. Bir gün Chennai’da HIV’li yetimlerin kaldığı bir kuruma götürülür. Halbuki çocuk seven bir adam değildir. Ama orada tanıştığı çocuklar bir türlü aklından çıkmayınca her şeyini satıp Hindistan’a taşınma kararı verir. Çocuklarla iç içe, onlar gibi yaşamaya başlar. Rocky’nin çocukluk arkadaşı olan yönetmen, sonunda merak edip arkadaşının peşinden Hindistan’a gidince ortaya bu yıl görebileceğiniz en etkileyici filmlerden biri çıkar.


  • "mutlaka izlenmesi gereken insanı darmadağın eden bir belgesel. gerçek insanlık dersi bir bakıma. gece gece tam anlamıyla alt üst etmiştir."
  • "hayatının merkezine ufak problemleri koyan insanların izlemesi gerekendir.çok fazla bir şey söylemeye gerek yok ,izleyin.ancak vereceği ağır hüzünden dolayı mutlu bir günde izlemeye özen gösterin."




Facebook Yorumları
  • comment image

    mutlaka izlenmesi gereken insanı darmadağın eden bir belgesel. gerçek insanlık dersi bir bakıma. gece gece tam anlamıyla alt üst etmiştir.


    (entelpesmerge - 14 Mart 2014 22:13)

  • comment image

    hayatının merkezine ufak problemleri koyan insanların izlemesi gerekendir.
    çok fazla bir şey söylemeye gerek yok ,izleyin.
    ancak vereceği ağır hüzünden dolayı mutlu bir günde izlemeye özen gösterin.


    (ismail abinin ictigi eter - 2 Nisan 2014 04:55)

  • comment image

    beni darmadagin etmis belgesel. koca adami hungur hungur aglatmistir. mutlaka seyredilmesi gereklidir ve hayatta ne kadar bos seyleri kafamiza takdigimizi ruhumuza vura vura ogretir. iyi ki varsin rocky braat.


    (aksakkirkayak - 16 Kasım 2014 01:31)

  • comment image

    2013 yılında yayınlanan, sorunlu bir çocukluk geçirmiş rocky braat isimli gencin, hayat amacını bulmak için amerika'dan hindistan'a gidip aidsli çocuklara yardım etmesini konu alan oldukça etkileyici bir belgesel.

    belgeselin sonlarında rocky, hintli bir kızla evlenip tamamen orada kalıyor, o çocuklara annelik-babalık yapıyorlar.


    (istanbul bana dar - 6 Haziran 2015 20:42)

  • comment image

    rocky, zor ve katlanılması güç hayaller de olsa gönlünün sesini dinleyerek hindistan ın ücra bir köyünde yapılabilecek en güzel şeyleri yapar ve bize de fedakarlık ve merhamet dolu hayatını izlerken; belgeseli göz yaşıyla ve utanma duygusuyla izlemek düşer. zira biz şükürsüz, ve değer bilmez insanlarızdır.


    (gozluklulimonata - 17 Temmuz 2015 04:18)

  • comment image

    gerçekten vurucu bir belgesel. ben de bir sene nepal'de kaldım ve bunun birkaç ayında da iç savaştan dolayı ya da fakirlikten anne babaları bakamadığı için yetim kalan çocukların olduğu yetimhanede çalıştım. hatta ben de filmdeki gibi bu olaydan önce çocukları pek sevmeyen biriydim. şu anda da en büyük amaçlarımdan biri oraya, o çocuklara geri dönmek (bunun için para kazanıp biriktirmem gerek). belgesel bütün eşitsizlikleri, hindistan'daki sefilliği, oradaki çocukların gerçekten de sadece azıcık bir sevgi için sana her şeyini verebileceğini vb. ajitasyona girmeden anlatıyor.

    bir de çekim tekniğine övgü dizmem gerek: belli ki uzun soluklu bir proje, birkaç yıllık çekim. hastalanan çocuklar, amerika'ya vize için geri dönmeler, ölen insanlar hep çekilmiş. bir de elde kamera ile çekilir gibi çekildiğinden (hatta öyle çekilmiştir diyeceğim de bu işin uzmanı olmadığım için emin konuşmuyorum) direk oradaymışsın, sen de o çocuklara dokunabiliyormuşsun gibi, onların acılarını hissedebiliyormuşsun gibi... çok güzel.

    ancak

    filmi-belgeseli izlerken hem benim hem de kız arkadaşımın dikkatini çeken birkaç detay oldu. daha sonra filmle ilgili okurken bazı noktalar birleşti ve bilmiyorum bu benim için azıcık filmin "dürüstlüğünü" sarsar gibi oldu. detaylar küçük ama böyle bir şekilde birleşince benim nepal'de yaşadığım, hindistan'da gezerken tanıştığım belki boyut olarak değil ama en azından benzer şeyler yapan insanların tecrübelerinden biraz farklıydı rocky braat'ınki. örneğin nepal'de çalıştığım yetimhanede 20 yıldır çalışan ve her şeyini oraya vermiş, hiç evlenmemiş, oradaki çocukların babası ve abisi gibi olan 40lı yaşlarındaki belçikalı wim eğer şüphelerim doğruysa rocky braat'tan çok daha takdire şayan biri benim için. çünkü benzer şeyleri 20 yıldır yapıp belli bir "çıkar" (aşağıda geleceğim) beklemiyor. sakın yanlış anlaşılmasın rocky'nin yaptığı müthiş bir şey. keşke dünya böyle insanlarla dolu olsa. hiçbir şey yapmamış olsa bile surya'nın (surya bu arada güneş tanrısının ismi hinduizm'de) hayatını kurtardı. o orada olmasa surya ölmüştü. aynı şekilde ablası ölen bebek de büyük olasılık ölmüştü ve daha niceleri olmuştur/olacaktır. çok hayat kurtarıp çok hayatı da daha güzel yapmıştır/yapacaktır. yalnız beni rahatsız eden şey şöyle ki:

    idealistlik mi inanç mı?

    --- spoiler ---

    dikkatimi çeken detaylar:

    * hiv'li çocukların (ve annelerinin) bakım evinin kim tarafından fonlandığı; oradaki bakımı rocky'den başka ve rocky orada değilken -eğer varsa- kimin üstlendiği; en basiti hastane masraflarının, elektrik faturalarının, (nepal'de 5 ay da katmandu'ya 6 saat uzaklıkta bir köyde yaşadım ben internet kolay ulaşılan bir şey değil) interneti kimin temin ettiğini (rocky amerika'dayken skype yapabiliyorlar, bizim köyde şu an yalnızca birkaç kişinin yeni internetli telefonları oldu da arada facebook'u bilebillenler ucuz paketleri dolmamışssa "namaste dai" falan yazıyorlar) gizleniyor gibi de değil de söylenmiyor. hani rocky en başta diyor her şeyimi sattım diye. rocky'nin her şeyi ne kadar olabilir ki white thrash bir aileden gelip zar zor okuyup. aids tedavi masrafını başka bir daha da "para kazanılacak iş" yapmadan ve gördüğüm kadarıyla "fundraising" yapıp bağış da toplamadan nasıl karşılayabilir? bir yerde "arkadaşlarından gelen bağışlarla" diyor. kim bu arkadaşlar? e bizim steve en yakın arkadaşı değil mi? zaten başka da pek arkadaşı kalmamış gibi... ona paranın, daha doğrusu ona değil de bakımevine paranın geldiği bir kaynak var. bu kaynak ne? filmden sonra filmi izlemiş batılı insanlar bu kaynak. filmden önce ve film çekilirken?

    * yani bakın bu kişisel bir şey. ben her şeyin ötesinde hobi olarak dinlerle ilgilenirim. herkes böyle değildir tabii, bazısı içine doğduğu dini sahiplenip dindar olur, bazısı da -hatta benim çevremin çoğu- dini önemsemez, dinler hakkında düşünmez bile ya da direk dinlere inanmaz. bazısı da işte tüm dinleri anlamak, öğrenmek ister. rocky hazır oraya gitmişken neden hindu olmadı falan demiyorum. ama ben doğduğu dine aşırı bağlı insanlar dışında bir şekilde hindistan'a biraz uzun süreliğine gidip de en azından meditasyon yapmayan, acıya bir şekilde böyle yanıt vermeye calışmayan insan görmedim. böyle okuyunca çok saçma tabii ama az sabredin. yalnızca filmi izlerken dikkatimi çeken ufak bir detaydan bahediyorum. birkaç yerde de "çoğumuzun" yapacağı gibi "tanrı"ya yalvardı ya da dua etti falan.

    * aids testi olacağı zaman 2001 yılından beri mi ne cinsel ilişkide bulunmadığını söyledi rocky.

    böyle işte şimdi buraya yazılmayacak miniminnacık bir iki şey daha vardı da tam da emin olamamıştım.

    sonra ama şu yazıyı buldum: "yapımcının özel hayatı filmle alakalı mı? 'blood brother'a farklı bir bakış". bunu yazan kişi de kuşkulandığımdan kuşkulanmış ve hatta gidip yönetmenle falan konuşmuş bile. siz de azıcık ilgilenirseniz kesinlikle okuyun. "gerçekte" (aslında önemli olmasa da ama işte filmin dürüstlüğü...) rocky'nin ve steve'in evanjelist olduklarını, orada kiliselerini temsil ettiklerini falan yazmış.
    bu da rocky'nin facebook'u. about (hakkında) kısmına: "ı'm just trying to be authentic in replicating the service and love of jesus to the poor." yazmış.

    dediğim gibi rocky gerçekten de iyi ki var ve keşke çok daha fazlamız rocky gibi olsa. ama kişisel olarak ben çileci bir hıristiyandansa yukarıda bahsettiğim wim gibi (ve nepal-hindistan yollarında tanıştığım benzer insanlar gibi) inançsız birinin böyle bir şey yapmasına daha fazla değer verirrim. rocky'nin yaptığı şey çok güzel. hatta çok sevdiğim biri olan (peygamber diyebilirim, etikçi diyebilirim, hatta filozof diyebilirim) isa'yı kendisine örnek alması da güzel. isa da başkalarının acılarını dindirebilmek için kendisini feda eden biri (hıristiyanlık'ın özü zaten isa'nın insanlık için yaptığı bu fedakarlığı ve sevgisi). rocky'nin yaptığı da tam olarak bu. ben yine kişisel olarak -kişisel olarak olduğunun altını çizeyim- cennete gitmek için yapılan güzel bir davranışı, kişisel hiçbir hedefi olmayan (hele hele ölümden sonrası gibi) güzel davranıştan aşağı görürüm. rocky filmde güzel bir şekilde hiç de üstünde durulmasa da aslında hıristiyanlığı için orada. bu onun güzel şeyler yaptığı gerçeğini değiştirmez... ama bana yukarıda dediğim gibi filmin ve "karakterin" dürüstlüğünü sorgulatır. oralarda tanıştığım, bildiğim çoğu batılı insanın "saf iyilik yapmak" için (bu da pek mümkün değil tabii tartışırız; en azından "sevap puanı için değil" diyelim) orada olmasına ek olarak inancının doğru dediği yol olduğu için de orada. saf filantropistin yanı sıra biraz kötü bir tabirle "cennet avcısı". işte hıristiyan ya da müslüman insan için bu normal ama benim için biraz daha aşağı bir ahlaklılık (yanlış anlaşılmasın yine, ahlaksızlık değil tabii ki; kesinlikle ahlaklılık. ama filmde gösterildiğinden daha aşağı olan yüksek ahlaklılık).

    anlaşılması için. filmde çizilen rocky portresi kant'ın idealist ahlak felsefesindeki insan gibi. kabaca, dünyanın daha iyi bir yer olması için herkesin nasıl davranması gerektiğini düşünüyorsan şartlar ne olursa olsun her zaman öyle davranmalısın. bu düşünce 20.yy'daki insan haklarına ve belki de daha ötesine giden yolu açtı. ve bence her zaman bunu yapabilen insan büyük insandır. ama şüphelendiğim ise rocky böyle bir idealistliktense tamamen inancına göre cennet yolu olduğu için buna katlanıyor. isa'nın örneğini takip ediyor işte. inanç vs. idealizm.

    bir de tabii batıdan doğuya gidip de orada iyilikler yapan mükemmel batılı stereotipi var ve bu batıda (biz de dahil) çok tutar. mesela ama bu film asıl çekildiği yerde, hindistan'da gösterilmemiş çünkü adamların karnı tok bunlara. oralarda bulunmuş, yetimhanede çalışmış biri olarak söylüyorum inanın bana siz de yapabilirsiniz belki de bundan daha iyisini. böyle insanlar var çünkü ve işte bazıları dini için bunu yapsalar da çoğu senin benim gibi insanlar.
    tek olay şu ki: dünyada adaletsizlikler olduğunu bileceksin, dünyanın doğduğun yer ve paris-prag'tan ibaret olmadığını bileceksin ve kayıtsızlığını bir kenara bırakacaksın. aslında çok kolay ama zor olması bizim bunları yapıp rahatımızı bozmak istemememizden. oysa ki bıraksan kendini ve "dünya gerçeği"ni görüp kendi sorumluluğunun farkına varsan sen de rocky gibi olursun, bence daha iyisi wim gibi olursun ve bu sefer gerçekten de dünyaya faydan dokunur. rocky'nin surya'yı kurtarması gibi bir insanın hayatını kurtarırsın. sonuçta her şey böyle. insanlık olarak dünyaya verdiğimiz zararın nedeni bu: dünyada olanlara karşı cahil kalma isteğimiz ve bunun sonucundaki kayıtsızlığımız. "21. yy batılı hayat tarzında vejetaryenliğin zorunluluğu"nu da buna bağlayabilirim de bu sefer ben de başka bir şey anlatırken başka bir "subtext" verdiğim için filmdeki gibi dürüst olmam.

    neyse işte kısaca bence gizli bir subtexti olsa ve rocky'nin asıl motivasyonunun filmde verildiği gibi "nedensiz" saf iyilik olmadığını düşünsem de en azından şu dünyamızda yaşadığımız başka dünyalar olduğunu "bir kez daha farkedebilmek" için (üçüncü dünyanın, hindistan'ın çilesini anlatan kaçıncı film born into brothels calcutta's red light kids de çok güzeldi aklıma gelmişken) ve kısa süre sonra unutacak olsa da dünyanın geri kalanındakilerle azıcık empati yapabilmek için, onlardan minicik bir haber alabilmek, belki de hayat tarzını değiştirebilmen için kesinlikle izlenmesi gereken film.

    ---
    spoiler ---

    denk gelirseniz izleyin, denk gelmezseniz de denk gelin izleyin.

    edit:
    --- spoiler ---

    of, azıcık daha düşündüm de filmle ilgili. şuna bakın ya komplo teorisyeni gibi oldum güzel de bir film belgesel yüzünden:
    *rocky'nin 29. yaş günü pastasını görüyoruz karşılaştır isa'nın öldüğü yaş.
    *rocky'nin her yeri dökülen, o olmasa ölmüş olan surya'yı kurtarması karşılaştır isa'nın lazarus'u diriltmesi.
    *rocky'nin babasıyla olan sorunları, ona kırgın olması karşılaştır why have you forsaken me?
    *rocky'nin isteyerek ama yine de korka korka ve bile bile hindistanlı bir kızla evlenmesi (dediğine göre bu "hindistanla evlilik demek olacak" ve bir daha oradan çıkamayacak) fakat çocuklar için bunu göze alabilmesi karşılaştır insanlığı kurtarabilmek için isa'nın çarmıha gerilmeye razı olması.
    *rocky'nin hikayesini arkadaşı steve'in insanlara duyurması karşılaştır isa'nın hikayesini "arkadaşı" havarilerin insanlığa duyurması. bilirsiniz yeni ahit denen şey isa'yı tanıyanların (öncelikle hep yanında olan havarileri, sonra onları tanıyan, isa'yı tanıyanı tanıyanı tanıyan vb) isa'nın yaşadıklarını yazdıkları yüzlerce olan ama sonra iznik'te 4'e indirilen kutsal yazılardır. aha burada da "aziz stefan"ın kamerasından rocky'nin yaptıklarını görüyoruz.

    rocky'nin kendi facebook'u olmasa şu son yazdıklarım da aklıma gelmezdi de şüphesiz gören gözler için neler var detaylarda.
    ---
    spoiler ---


    (kelek - 27 Ağustos 2015 15:40)

  • comment image

    böyle büyük bir sefaletin içinde nasıl böyle büyük mutluluklar olabiliyor? böyle büyük bir hüznün içinde insanlar nasıl böyle mutlu olabiliyor? bu kadar kötülüğün olduğu bir dünyada nasıl bu kadar iyi insanlar kalabiliyor?... gibi soruları bünyeye yerleştiren belgesel. özellikle son 20 dakikadaki suryalı bölüm insanın karnına tekmeler atsa da izlenmeli diye düşünüyorum. çünkü bu tip yapımlar insanların hayatlarına dokunabiliyor.


    (withmyself - 14 Ekim 2015 01:11)

  • comment image

    * güneş tanrısının hinduizm'deki ismi...

    ızlerken,
    "bu her yanı pislik kokan dünyada bunca kötülük varken, rocky gibi iyi insanlar da var" diye uzun uzun düşündüğüm belgesel film...

    surya için evet, ben de ağladım..
    ağlamamı tutamadım.
    tutmak da istemedim..


    (kelebeklerinviziltisi - 15 Ağustos 2017 21:53)

Yorum Kaynak Link : blood brother