Süre                : 1 Saat 48 dakika
Çıkış Tarihi     : 15 Ekim 2010 Cuma, Yapım Yılı : 2010
Türü                : Biyografi,Drama,Heyecanlı
Ülke                : ABD,Birleşik Arap Emirlikleri
Yapımcı          :  River Road Entertainment , Participant Media , Imagenation Abu Dhabi FZ
Yönetmen       : Doug Liman (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Jez Butterworth (IMDB)(ekşi),John-Henry Butterworth (IMDB)(ekşi),Joseph Wilson (IMDB),Valerie Plame Wilson (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Naomi Watts (IMDB)(ekşi), Sonya Davison (IMDB), Vanessa Chong (IMDB), Anand Tiwari (IMDB)(ekşi), Stephanie Chai (IMDB), Sean Penn (IMDB)(ekşi), Ty Burrell (IMDB)(ekşi), Jessica Hecht (IMDB)(ekşi), Norbert Leo Butz (IMDB), Rebecca Rigg (IMDB), Brooke Smith (IMDB), Thomas McCarthy (IMDB), Ashley Gerasimovich (IMDB), Quinn Broggy (IMDB), Nicholas Sadler (IMDB), Michael Kelly (IMDB), Noah Emmerich (IMDB), Iris Bahr (IMDB), Ghazil (IMDB), Kristoffer Ryan Winters (IMDB), Louis Ozawa Changchien (IMDB), Sean Mahon (IMDB), Mohamed Abdel Fatah (IMDB), Rashmi Rao (IMDB), David Andrews (IMDB), David Denman (IMDB), Bruce McGill (IMDB), Liraz Charhi (IMDB), Remy Auberjonois (IMDB), Tim Griffin (IMDB), Sunil Malhotra (IMDB), Kevin Makely (IMDB), Mousa Al Satari (IMDB), Khaled Nabawy (IMDB), Rafat Basel (IMDB), Maysa Abdel Sattar (IMDB), Judith Resnik (IMDB), Ben Mac Brown (IMDB), Satya Bhabha (IMDB), Nabil Koni (IMDB) >>devamı>>

Fair Game (~ Dürüst Oyun) ' Filminin Konusu :
ABD'deki Valeri Plame skandalı çevresinde gelişen olayları anlatan film, Joseph Wilson'ın Irak'ta nükleer silah olmadığını yazması üzerine ABD hükümetinin üzerine oynadığı komplo üzerine kurulu... İntikam olarak Wilson'ın eşinin CIA ajanı olduğunun basına sızdırılmasının arkasındaki kişi ise daha sonra ortaya çıkacaktır: ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'nin sağ kolu olan Scooter Libby...


  • "(bkz: dürüst oyun)"
  • "(bkz: alec baldwin)"
  • "(ing) avlanmasinda sakinca olmayan av. deyim olarak kullanildiginda sozkonusu islemin yapilmasinda sakinca olmayan sey. fair burada adil, game de av manasindan kullanilmaktadir."
  • "nerden bakilirsa bakilsin ders niteligi tasiyan bir film. oyunculuk, senaryo, yakin tarih, herseyiyle olmasi gerektigi kadar ve gerektigi gibi bir film. israrla tavsiye ediyorum."
  • "hakikaten izlenmesi gereken bir film. icindeki cogu sey gercek.ayrica; naomi watts sen cok guzel bir kadinsin. (bkz: valerie plame)"
  • "saat 10'da kanal türkte başlayacak olan film. kaçıranlara tavsiye edilir, mesela bana."




Facebook Yorumları
  • comment image

    stargate sg-1 dizisinin 3. sezon 3. bölümünün adı. dünyanın korunan gezegenler listesine dahil edilebilmesi için pek çok sistem lordlarıyla anlaşmaya varılması gerekir. pazarlıklar oldukça tuhaf ve çetin geçecektir.


    (lali berte - 27 Aralık 2009 22:50)

  • comment image

    (ing) avlanmasinda sakinca olmayan av. deyim olarak kullanildiginda sozkonusu islemin yapilmasinda sakinca olmayan sey. fair burada adil, game de av manasindan kullanilmaktadir.


    (wpi - 26 Aralık 2002 18:37)

  • comment image

    filmin yönetmeni doug liman bourne serilerinin yapımcılarından birisi. şimdi çok fena sallıyorum ama bence filmi yönetmesi için paul greengrass' a yüzde yüz teklif götürmüşlerdir eminim! ama paul greengrass kabul etmemiş ve bunlar da, "madem kabul etmedi, biz de o'nun gibi çekebiliriz, filmi o çekiyormuş gibi yapalım" demişler. filmin daha ilk 5 dakikasında bunu hissediyorsunuz resmen. peki bu çok mu kötü? elbette ki hayır, bence gayet yerinde olmuş. filmin havası mükemmeldi çünkü.

    hali hazırda filmin castı zaten çok iyi. sean penn'in arayıp da bulamadığı bir proje. içerisinde bush hükumetinin eleştirisinin yapılıp, itin götüne götüne sokulduğu ki bu özellikle de ırak savaşı ile alakadar ise sean penn para bile almaz ulan!* diye bir sallayalım. o kadar nefret ediyor bu adam bush'tan. bununla beraber zaten benim için ne al pacino ne robert de niro ne de jack nicholsan, en iyisi sean penn,'dir. sean penn de süper bir performans sergilemiş gene.

    film gayet iyiydi. açıkçası insanı tatmin ediyor. konu zaten eski değil, 3-4 yıl öncesine kadar da yakından takip ettik. joseph c. wilson'un "what ı didn't find in africa" tefrikasından sonra wilson ailesinin başına gelenler ki burada kilit nokta cia ajanı valerie plame'ın de-şifre olması, de-şifre olmasıyla beraber kendisine bağlı olan ajanların da de-şifre olması ve hayatlarının riske girmesi, tüm bunların ötesinde ırak savaşı için bush yönetiminin ve özellikle de dick cheney'nin ne kadar pislik varsa çevirmesi, gelen istihbarat raporlarının nasıl da dezenformasyona uğratıp savaş çıkarmak bin bir türlü yavşaklığa başvurmasını anlatıyor.

    konunun kısa bir özeti için;
    --- spoiler ---

    eski bir büyükelçi olan joseph c. wilson'ın afrika'nın nijer ülkesine gidip ırak'a uranyum satıp satmadığını öğrenmesi ve cia'ya bilgi vermesi istenir. istek cia'dan gelmiştir. joseph c. wilson nijer'e gider ve böyle bir satışın olmadığını veya olamayacağını ayrıntılı bir şekilde rapor eder. ama verdiği rapor gözardı edilir. bush yönetimi de bu rapora rağmen ırak'ın nijer'den uranyum satın aldığını sebep göstererek savaş sebeplerinden biri olarak gösterir. bunun üzerine bir demokrat ve savaş karşıtı olan joseph c. wilson da "what ı didn't find in africa" bir makale yazar. bush yönetimi de bu makale sebebiyle zor duruma düşer ve işin içerisinden çıkmak için, "biz joseph c. wilson'ı hiçbir zaman nijer'e göndermedik, gönderen kimyasal silahlardan sorumlu cia ajanı olan eşi'dir" diyerek el altından bilgi sızdırır ve valerie plame'ın cia ajanı olduğunu da bu şekilde de-şifre ederek amerikan halkının ortasına atar. ama ellerinde patlar elbette. en sonunda bilgiyi sızdıranlar hakkında soruşturmalar, ailenin aklanması süreci ve son.
    ---
    spoiler ---

    dediğim gibi, film gayet iyiydi. keşke filmin senaryosunu oliver stone yazsaydı hatta yönetseydi. o da olmadı toni scott yönetseydi diye içinden geçmiyor değil insanın ama film bu haliyle de gayet iyiydi. 10 üzerinden 7 almış. biraz daha bu puştluklara yer verseydi 8-9 da alabilirdi. çok fazla hızlı ilerliyor senaryo. özellikle de wilson'ların vanity fair dergisine verdikleri mülakat konu edilmeliydi. çünkü asıl kırılma noktası odur gerçek hayatta.

    son bir not: bu fox'un da ne kadar iğrenç bir kanal olduğunu bir kez daha görebilirsiniz filmde. hakkaten iğrençler. iğrençlikte samanyolu tv ve zaman gazetesiyle yarışırlar, o derece.


    (pink floyd floyd yaylalar - 7 Şubat 2011 21:07)

  • comment image

    ana karakterin cia ajanı olmasına rağmen aksiyon filmi olmadığı için direk dikkat çeken film. tabi bununla da bitmiyor. bir amerikan filminde hükümeti isim vererek bu kadar yerin dibine sokan bir film pek hatırlamıyorum. tamam; gerçek bir hikayenin senaryolaştırılması, daha doğrusu hikayeyi anlatan kitaplardan (the politics of truth ve fair game) uyarlanma bir senaryo ama yine de bu kadarını beklemiyordum açıkçası.

    filmlerin insanlara pek bir sıkıcı gelen girişi ve karakterlerin tanıtımı çok iyi. hayatları, yaşam tarzları, fikirleri çok güzel aktarılmış. yemek masasındaki tartışma, adamın gece kadının kolundaki morlukları görmesi ve en güzeli de cia’yi klasik filmlerdeki gibi çılgın, seksi göstermemesi bence filmi herhangi bir filmden ayıran nokta olmuş.

    filmin sonundaki ifade kısmında gerçek görüntülere geçme kısmı da bu olayların gerçekte olduğunu ve birilerinin bunlardan zarar gördüğünü gözümüzün içine sokmuş. tamamı youtube’da da var. politikacıların böyle bir olaydan sonra bile konuyu öğrenmek yerine boş sorularla diğer partiyi eleştirmeye çalışması görülebilir.


    (csilah - 24 Şubat 2011 01:53)

  • comment image

    oyunun her ülkede aynı şekilde oynandığını göstermektedir aslında.film abd'de olanları anlatıyor, ama izlerken yaşadığınız ülkedeki olaylarla birçok bağlantı, benzerlik kurarken buluyorsunuz kendinizi.ve finaldeki gerçek görüntüleri izlerken diğer büyük ülkelerden dünya basınına yansımış eski haberler aklınıza gelmeye başlıyor.sanki taşlar yerine oturuyor.bu kadar farklı ülke ve son on yıldır hepsi benzer gizli hedefler uğruna aynı şekilde yönetiliyor.hep aynı taktikler.halkların değil çekirdek bir kadronun isteklerinin peşinden; uysa da yaptım uymasa da yaptım demeçleriyle, taraf olmayan bertaraf olur tehditleriyle, kendine ısrarla basın diyen gece gündüz aynı yalanları bas bas bağırma makinaları ile önümüze çıkana bin tekme oynayan hırçın çocuklar tarafından koşturuluyoruz.bu gürültü patırtıdan beynimiz uyuşmuş, görmüyoruz, anlayamıyoruz asıl olan biteni.belki de haklıdır komplo teorisyenleri, belki de gerçekten bir lider yetiştirme okulu vardır en gizlisinden.çünkü bu kadar farklı ülkelerin, hepsinin aynı tornadan çıkmış adamlar tarafından, taktiklerle yönetilmesini açıklamak hiç de kolay değil.işte bu film uyuşmuş beynimizi uyandırıyor tabi gözlerimiz açıksa.


    (pete13 - 13 Mart 2011 03:23)

  • comment image

    nerden bakilirsa bakilsin ders niteligi tasiyan bir film. oyunculuk, senaryo, yakin tarih, herseyiyle olmasi gerektigi kadar ve gerektigi gibi bir film. israrla tavsiye ediyorum.


    (notos - 16 Mart 2011 17:59)

  • comment image

    son donemde izledigim en etkileyici en gercekci durusu en saglam filmlerden biri.

    ozellikle kapanis konusmasi cok etkiledi beni bizim ulkemiz icin de durum farkli degil ki diye dusunmeden edemedim.

    izleyin izlettirin.

    --- spoiler ---
    baskan bush'un ulusa seslenis konusmasinda söyledigi ve bizi savasa sürükleyen 16 kelimelik cümleyi bilen var mi?

    peki kaçiniz esimin adini biliyor?

    - valerie plame? - peki bunu biliyor da digerini neden bilmiyorsunuz?

    mesele ne zaman "niye savasa giriyoruz?"dan uzaklasip "bu adamin karisinin adi ne?" oldu?

    ben ilk meseleye odaklandim. ama birisi meseleyi rotasindan saptirdi.

    ise de yaradi.

    çünkü hiçbirimiz gerçegi bilmiyoruz. islenen suç bana karsi islenmedi. karima karsi da islenmedi.size karsi islendi. hepinize.sayet bu sizi öfkelendirdiyse veyahut iyi temsil edilmediginiz hissine kapildiysaniz harekete geçin.

    2. kita kongresi'nden sonra independence hall'den çikisinda sokakta franklin'in yanina
    bir kadin yaklasmis ve demis ki:

    "bay franklin, bize hangi yönetim biçimini miras biraktiniz?"

    franklin de: "size cumhuriyet biraktim hanimefendi." demis.

    "tabii koruyabilirseniz."

    bir ülkenin sorumlulugu belli bir zümrenin
    elinde olamaz.

    hiçbirimiz vatandaslik görevlerimizi unutmadigimiz sürece kimse despotluktan irak özgürlügümüzü ve gücümüzü elimizden alamaz. 0
    ister sokaktaki bir çukur için olsun ister
    yalan bir ulusa seslenis konusmasi için
    sesinizi yükseltin.
    sorular sorun.
    gerçegi talep edin.

    demokrasi kolay elde edilen bir sey degildir; size söyleyeyim.

    ama burasi bizim yasadigimiz yer.

    görevimizi yaparsak, ancak o zaman çocuklarimizin da yasayacagi yer olur.

    ---
    spoiler ---

    http://en.wikipedia.org/…etrayal_by_the_white_house


    (en bi gercek sour - 7 Nisan 2011 19:08)

  • comment image

    yakın tarihin ilginç ve önemli bir mevzusunu sıkıcı detaylara boğmadan ve yüzeysel geçmeden işlemeyi becererek tam kararında anlatan nefis film.
    söyleyecek sözü var. bunu saldırmadan ve yüceltmeden söylemeyi başarabiliyor.
    aslında sıkıcı olabilecek bir konuyu işlerken "siyasi aksiyonun gözüne vuralım, oradan da biraz gişe yaparız" gibi bir amaç da gütmemişler. tam tersine, devlet dairesi koridorlarının sıkıcılığı filmin arka planında önemli yer tutacak şekilde kullanılmış.
    velhasıl, sakın kaçırmayın bence. kült filan olmaz kesinlikle ama bence en iyi dönem filmlerinden birisi, hatta birincisi...

    bu arada seymour hersh'in chain of command the road from 9 11to abu ghraib kitabını okuyanların bu filmden çok daha fazla zevk alacaklarını da ayrıca söylemek isterim.


    (miralay ferit - 11 Nisan 2011 09:16)

  • comment image

    yine de filmde aklıma amerikan hükümetini yerden yere vuran bi konuşmanın sonunda bile god bless america denmesi takıldı en çok. ha tamam adamlardan illa "allah belanı versin senin amerika, amına koyim senin gibi ülkenin" demesini beklemek hata (türk solcusu bile bu filmdeki kadar eleştirmiyor devletini.. kürt sorununda hala devlet tezlerine sarılıyor çoğu) ama yine de o lafın manası "bu ülkeyi eleştirsek bile yine de bu eleştiri hakkını bu ülke ve bu sistem içinde kazandık" oluyor.. bi nevi system works gibi. neyse..


    (brick top - 30 Ağustos 2011 23:01)

  • comment image

    mutlaka izlenmesi gereken filmlerdendir. filmin kurgusunun tamamiyle gercek olaylardan ve kisilerden esinlenmis olmasi, bu konulara ilgi duyan, dis politikayi bir az da olsa takip edenler icin ogeler barindirmasi harika. adi gecen her olay ve kisiyi o veya bu sekilde biliyor olmamiza ragmen, olusturduklari butunun icerisinde tekrardan gormek gercekten cok etkileyici. politikanin dunyanin gelmis gecmis en pis seyi oldugu gercegi bir kez daha gozler onune serilmis. medyada yalakalik ve servis edilen haberlerin baska kaynaklarca teyid edilmeden kullanilmasi gibi cirkin seyler de tum ciplakligi ile gosterilmis.
    bu filmden sonra, insanlarin bushtan nefret etmelerini, ingiliz basbakani blair in kendi halkinca neden liar lakabina layik goruldugunu, mossad in gercek disi bilgiler servis edisini daha iyi anliyor insan.


    (arcticlight - 3 Ekim 2011 22:40)

  • comment image

    günümüz türkiye'sinde çok daha acemice ve küçük beyinlerin tezgahında olan toplum mühendisliği işinin, işin membaasındaki yani amerika'daki küresel çaptaki ustaları tarafından nasıl kotartıldığının gerçek öyküsü.

    naomi watts ve sean penn gibi 2 dev oyuncunun döktürdüğü bir siyasi gerçeklik filmi.

    mutlaka izlenmeli.


    (belirli ucamayan cisim - 8 Ekim 2011 17:45)

  • comment image

    hayatımızın sahibesi, kaderimizi ellerinde tutan kadın sia nın bir başka eseri.

    youtube

    you terrify me
    cause you’re a man- you’re not a boy
    you've got some power
    and i can’t treat you like a toy
    the road less...traveled by a little girl
    you disregard the mess
    while i try to control the world
    don’t leave me
    stay here and frighten me
    don’t leave me
    come now enlighten me
    give me all you got
    give me your wallet and your watch
    give me your first born
    give me the rainbow and the-
    so go on and challenge me
    take the reigns and the seat
    watch me squirm baby
    but you are just what i need
    and i've never played a fair game
    i’ve always had the upper hand
    but what good is intellect and nerve if
    i can’t respect any man
    yeah i want to play a fair game
    yeah i want to play a fair game

    you terrify me
    we’ve still not kissed
    and yet i’ve cried
    you got too close in
    i pushed and pushed
    opened your bites
    so i could run run
    and then i did betray the dust
    you saw those teeth marks
    they weren’t all yours
    you had been trusted to a history
    that had not worked for me
    into a history from which i could not face
    so go on and shake me
    shake until i give it up
    when i am in doubt baby
    i know that we could make some love

    so go on challenge me
    take the reigns and the seat
    watch me squirm baby
    but you’re just what i need
    and i've never played a fair game
    i’ve always had the upper hand
    but what good is intellect and nerve if
    i can’t respect any man
    yeah i want to play a fair game
    yeah i want to play a fair game
    and i never played a fair game
    i’ve always had the upper hand
    but what good is intellect and nerve if
    i can’t respect any man
    yeah i want to play a fair game
    yeah i want to play a fair game

    i’ve always had the upper hand
    but what good is intellect and nerve if
    i can’t respect any man
    i want to play a fair game
    oh, i want to play a fair game
    i've always had the upper hand
    what good is intellect and nerve if
    i can't respect any man
    i want to play a fair game


    (hellcaraxe - 19 Ağustos 2014 11:20)

Yorum Kaynak Link : fair game