Çıkış Tarihi     : 16 Eylül 2010 Perşembe, Yapım Yılı : 2010
Türü                : Drama,Romantik
Ülke                : Türkiye
Yapımcı          :  Ay Yapim

Fatmagül'ün Suçu Ne? (~ Fatmagül) ' Dizisinin Konusu :
Fatmagül genç bir köylü kızıdır. Bir gün ona 3'ü zengin çocuğu olmak üzere 4 adam tecavüz ederler. Kızın deli bir abisi dışında kimsesi yoktur. Ama devlet onu korumak için failleri yakalayıp hapse atar.Zengin cocukların aileleri tek çözümü fakir çocuğu kandırmakta bulurlar. Bir sene evli kalsın, hemen boşatacaklardır ikisini, söz verirler. Fatmagül o sırada hamile değildir, hamile kaldığı için degil, tecavüze uğradığı için Türk kanunlarına göre tecavüzcülerden birisi onunla evlenirse dava düşecektir. Felaket bir dramdır bu. Gencecik kız sevmediği bir tecavüzcü ile evlendirilir. Üstelik adam bundan oturu inanılmaz pişmandır. Zengin çocuklar kendi şehirlerine dönmüş, o bu herkesin yattığı kızla bir evde üstelik evli olarak kalmıştır. Başından atmaya çalışır kızı, ama atamaz. Bu onu daha da hırslandırır. İçer, döver kızı. Her şeyden suçlu olan bu kızdır işte. Sarhoş bir gecesinde yine kızla birlikte olur. Kiz sevmiştir onu, kabul eder. Ama ne zaman ki hamile kalır kız, adam sinirlenir, nedir ki bu, bir de pici mi olacaktir bu kadından.. Bu sefer hastanelik edene kadar döver, kızın karnına attığı tekmeler doğmamış bebeğini öldürür. Fakat kız onu ele vermez hastanede, düştüm der ısrarla. Bu olay aklını başına getirir adamın. Sonuçta tecavüz etmiş olan onlardır.


  • "yaklaşık 7.5 saattir yayınlanmıyor dizinin 1.bölüm tekrarı, bi terslik var sanırım.*"




Facebook Yorumları
  • comment image

    senaryodan hareketle başlığa cevap niteliğinde entry yazmayı gerektiren sual...

    fatma gül'ün suçu güzel olmaktır...
    fatma gül'ün suçu, "gecenin bir vakti ne işin var kız başına sokakta!" sorusunu her gün yineleyen; ancak o saatte neden dışarıda olamadığımızı sorgulamayanların düzenine direnmektir...
    fatma gül'ün suçu yoksul olmaktır...
    fatma gül'ün suçu cesur olmaktır...
    velhasıl fatma gül'ün suçu, bu ülkede kadın olmaktır...


    (somethingstupid - 16 Eylül 2010 22:09)

  • comment image

    en çok da türk ahlakına uygun olmaması sebebiyle şikayet edilmesine güldüğüm dizidir. türk ahlakı. sanat galerilerine sopalarla dalan, cebi dolsun diye 2 milyon ağaç kesen, talana ve memleketin topraklarının satılmasına göz yuman, ama zikko bir dizideki bir sahneden etkilenen sözüm ona namus bekçisi. türk ahlakı... sokayım ahlakınıza.


    (kowalski - 23 Eylül 2010 02:52)

  • comment image

    ilk bölümünü 6. tekrarında oturum izledim yarım yamalak. hakkında hiçbir şey de söylemek istemedim.

    ama 2. bölüm fragmanına denk geldiğimde, elimi ağzıma bastırarak bağıra bağıra ağlamaya başladım, o kadar çok ağladım ki saymadım.
    çok uzun bir zamandır hiçbir cümle şunun kadar, söyleyenin dünyaya saf saf bakan gözleri, kayıp kardeşini ararken özür diler gibi gülümsemeye çalışan yüzü kadar içimi dağlamadı:

    "fatmagül, benim kardeşim, kayıp. hiçbir yerde görmediniz mi?"

    senaristlerine söylüyorum, hatta uyarıyorum,

    bu nefretle başlayan tutkulu bir aşk dizisi değil,
    bu arada komik olay müziklerinin girdiği esprili dramlı bir aşk dizisi değil,
    bu özel tasarım kıyafetler içerisinde tribal acılar çekilen bir aşk dizisi değil,
    bu bir aşk hikayesi, aşk dizisi değil. bu insanlığın üzerine suç olmayan suçunun, en büyük ayıbının belgeseli. olur da fatmagül ve tecavüzcüsünü 3. bölümde romantik romantik bakıştırmaya, 5. bölümde temas ettirmeye başlarsanız, "tecavüz etmeye ve tecavüze uğramayı normal kabul etmeye özendiriyor" diyerek her kuruma şikayet edilebilir, hakkında suç duyurusunda bulunulabilir.

    sadece bu dizinin adı, ortadoğu toplumlarında kadına, tecavüze, cinsel şiddete bakışın çok net bir yansıması: "fatmagül'ün suçu ne?"

    bir kadının tecavüze uğrayıp, kendisine bu işkenceyi yaşatanlardan biriyle devlet onayı alınarak aynı çatı altına sokulmasının, sürekli dayak, hakaret, tekme tokat kötek yediği o çatının altında tecavüzcüsüne "suçsuzluğunu", bir erkeğin "eşi" olmaya, "çocuklarının annesi" olmaya layık olduğuna adamı ikna etme çabasının, fatmagül'ün adama kendini kabul ettirmek için bitişinin, sürünüşünün, insanlıktan düşüşünün hikayesi değil de, nedir bu dizinin isminin anlattığı?

    kadın hem tecavüze uğruyor, hem üstüne insanlıktan çıkmış şekilde abanan dört "toplumdan tecrit ya da toptan yok edilmesi gereken yaratık"tan biriyle bir çukura kıstırılıyor, hem de "kadının doğasındaki zayıflık ve yarımakıllılık gereği, ehehe" o canavara "aşık" oluyor, sonra "hadi ispatla kendini, karı, çocuk anası, ev hanımı olmayı hak ettiğini, ispatla öğle vakti çamaşır yıkarken, gece vakti evine dönerken aslında tecavüze uğramayı istemediğini, yarın bir gün hasta olursa adama, kötürüm kalan anasına bakmaya layık olduğunu ispatla fatmagül, suçsuz olduğunu ispatla fatmagül..."

    .... ispatla ki bu "içine girilip çıkılmış" haline, alnındaki "lekeye", dillerdeki "yaraya" rağmen seni "sokağa düşmeyesin" diye almış, her gün dayağını hakaretini eksik etmese de, geceleri yine ağzıyla içmeyip yine içindeki tüm ilkellik ortaya çıkınca sana yanaşan, sonra da karnındaki çocuğu tekmeleye tekmeleye öldüren, senin canını tehlikeye atan adam seni en sonunda yüce şahsına "bir bardak su vermeye" layık görsün, en sonunda seni kabullensin, "suçsuzmuş" desin -kendi suçu seni nikahına alır almaz tarihe karıştı tabi ki-, seni sevsin, artık dövmesin, tekmelemesin, sözleriyle kişiliğini binlerce parçaya bölmesin..

    yoksa fatmagül, ölürsün. "avrupa'da amerika'da sokakta ölsen kimse dönüp bakmıyormuş yauuuu" diye diye kendini dünyanın en güzel milleti zannedenlerin coğrafyasında, bir kez tecavüze uğradın mı, dul mu kaldın, fakir misin üstüne bir fistan almaya, çocuklarının karnını doyurmaya 5 kuruşun mu yok, işte o "sokakta ölene hepsi koşa koşa yardım eden yüce ve ahlaklı milletin" patronundan bakkalına, çırağından şoförüne, 5 kez hacca gitmişinden en inançsızına kadar, "ben senin ananı bacını ......" tehditine yarayan organa sahip olan hepsi sana bıyık buracak, önüne borç ödeme şekilleri sunacak, sokaktan her geçtiğinde habisçe gülerken hakkında asılsız "şöyle evirdim çevirdim, böyle inlettim" hikayeleri uyduracak, namın yayacak, evini ocağını açık kapı olarak görecek, dahası bacak aranı açık kapı olarak görecek ve hedef gösterecek..

    - fatmagül'ün suçu yok biz onu bihter sandık

    meali: "fatmagül'ün suçu yok, biz iklim mayışıklığı üstüne genetik tembelliğimiz, zeka yoksunluğumuz, acizliğimiz, mazlumluğa tapışımız, çöl-bozkır kafamızla, bir de üstüne yüzlerce yıldır "cinsellik iğrençtir ama sizler iyi birer beyinsiz köle olursanız ölünce sınırsız cinsellikle, şöyle memeli böyle götlü bilmemkaç ergen kızla ödüllendirileceksiniz" vaatleriyle gazlana gazlana bu saldırgan, bu nemli ortamdaki böcekler gibi kaynayan halimize geldik, hem yaşadığımız yerde hem dünyanın neresine gitsek, dünyanın neresinden bizim habitatımıza gelseler, vajina sahibi herkesin başına bela olduk, ezdik, yargıladık, gebertene kadar dövdük, kimisinin daha regl olmadan ırzına geçtik, kimisi bizi sevdi, koynuna aldı diye orospu ilan ettik, kimisini parmağının ucunu bile vermediği için. biz buyuz, biz insan bile değiliz."

    bir arabaya doluşup, aşk-ı memnu'nun çekildiği yalının önünden "bihter bize de veeeeeeer" diye haykırarak geçen primatların sokakta gezdiği ülkede,
    fatmagül suçsuzluğunu, temizliğini, "aslında cinsellikle hiç alakası olmadığını" ispatlamayacak da ne yapacak?
    gecenin bir yarısı bedenini keskin taşlara cam kırıklarına sürte sürte üstüne çıkan yaratığı "kocam" diye kabullenmeyecek, aşık oluvermeyecek, "beni kirli görüyor, sevmiyor" diye üzülüp dertlenmeyecek,
    karnındaki bebek daha tekmeleyemeden, tekmelerle öldürüldüğünde, kendisi iç kanama geçirmenin eşiğine geldiğinde "bana tecavüz etti, her sabah beni dövmeye uyandı, ne zaman içse sanki seviyormuş gibi dokundu, ama ikimizi de öldürene kadar dövdü, şikayetçiyim, gebertin bunu" demek yerine "merdivenden düştüm", "kapıya çarptım" falan filan diye uydurmayacak da ne yapacak?

    düşünün ki bir kadın, "bende para var yahu" diyerek 25 yaşındaki kıza kendini "yeterli" görmekte tereddüt etmeyen bir adamla evliyken, kendi yaşına başına, huyuna suyuna bir erkeği beğenmiş, onunla cinselliğini paylaşmış, boynuna atlamış, dolanmış, onunla hayal kurmuş diye, sanki sadece bir adam sevmemiş de bacaklarını ayırıp yalının kapısına yatmış gibi, kapıdan geçen ne idüğü, kim olduğu sıfatından belli ilkçağ yaratığına göre "ona da vermeli, verebilir, ve-re-cek. rızasıyla olmazsa zorla."

    öyle bir dizi ki bu, hiç yayınlanmaması zaten her konuda sürekli travma geçiren bu toplumun hayrına olurdu, izlerken o "içki içen modern görünümlü gençlerin yaptıklarına bakın" mesajından da, dizinin "tecavüz sahnesi çıksa da çeksem" diye bekleyen kitleye rağmen günde 20 defa yayınlanmasından da ölesiye nefret ettim.

    - daha 1 hafta önce eskişehir'de 11 yaşında bir kız çocuğu, tecavüz edilmek niyetiyle 46 yaşında 6 çocuk babası bir inşaat işçisi tarafından ormanlık alana götürüldü, katilin "erken boşalması" üzerine tecavüz gerçekleşmediği için sadece elle taciz edildi ve sonrasında, öldürüldü ve gömüldü.
    11 yaşında bir çocuğa bunu yapan 6 çocuk babası -bu rakam bile bir şeyleri anlatmıştır zaten- katilin yaşam alanına gidilince sürekli içki içip konken oynayan bir açık saçık eş, vitrinde ithal içkiler, hepsi kendi hayatını özgürce yaşayan "asi" çocuklara mı rastlanacak, yoksa "ahlaklı, cennetlik" diye gözümüze sokulan örnek samansapı tv dizisi aile efradlarından birine mi? bak bakalım duvarlardaki kitapların rengi ne?

    tecavüz gibi bir katli-vacip'i alkol tüketimine, modernliğe, özgür cinselliğe bağlayan, kim bilir kime yaranmak için göze sokan zihniyeti ben takdir ediyorum taa buradan, sadece 11 yaşındaki o kızın katilinin yaşam stilini, kafa yapısını bir kez inceleyin bence.

    ne bu diziyi izlemek, ne de tecavüz mağduresiyle tecavüzcünün büyük aşkı zırvalamalarına maruz kalmak istemiyorum,
    aklı bir karış havada kızların beyni yıllardır "feodalite mükemmel bir şeydir, doğulu ağalar hep amerika'da okumuştur ve oralarda hayat şahanedir, bizce kumalık bile kapsanız şahane" dayatmalarıyla -teşekkürler sevgili meral okay, aferin- yıkanırken, bir de üstüne "<caps> tecavüzcünüz eninde sonunda aşık olacağınız güzel bir kişiliğe, ince bir ruha sahiptir, ayrıca da felaket yakışıklıdır, size bunu ya alkolden ya da çocukluk travmalarından dolayı yapmştır canım:/, siz en iyisi o'na aşık olun, ona kendinizi sevdirmeye çalışın da hakkınızı aramayın, toplumun başına bela olmayın, mahalle efradını günaha sokmayın, şu güzel düzenimizi bozmayın <caps>" mesajıyla bu toplumun kadınları iyice ezilsin, büzülsün, kendini şaşırsın istemiyorum.

    istemiyoruz.

    ve tanım: bir halta yaramayan bir dizi. falan.


    (isolde - 23 Eylül 2010 22:04)

  • comment image

    bu dizinin izleyicilerinin tepkisi beni hayrete düşürüyor. herkes mi bu kadar naif anlamadım ki? mustafa'nın ve ailesinin tepkisine çok şaşırıyor ve küfürler ediyorsunuz... iyi de bu karakterlerin tepkisi toplumun %90'ının böyle bir olay karşısında göstereceği tepkiyle aynı, nesine hayret ediyorsunuz ki? özelde istisnalar yer alsa da hepimizi toplayınca ortaya çıkan tepki bu!

    beni en çok güldüren de senaristlerin kerim karakterini aklama çabası ve izleyicilerin oltaya da kıvama da yavaşça gelmesi. nedir yani, kerim penetrasyonu gerçekleştirdiyse fatmagül'e tecavüz etti, gerçekleştirmediyse etmedi öyle mi? kızın zorla alıkonulmasında başı çekmesi, ırzına geçilirken izlemesi, ertesi gün arkadaşları ile bir araya gelip bu işten yakayı sıyırmak için plan yapması, diğer üç kişinin tecavüzden yakayı sıyırması için yardım ve yataklık etmesi, bu iş için para alması falan hep hikaye... tanırız aslında iyi çocuktur, yapmaz o... iki ağlayınca ve anasının mezarına gidince pür-i pak olur, valla orijinalinden ayıramazsın, öyle şahane!

    bir de fatmagül'ün kerim'e aşık olacak olmasından rahatsız olanlar var tabii... kendilerinin stockholm sendromu'ndan bihaber olduklarını varsayıyorum. dizinin öznesi olan kız kimsesiz, sevdiği ve güvendiği herkes kendisine sırtını dönmüş, üstelik başına gelen tecavüzden dolayı o kadar çok onu suçluyorlar ki sonunda gerçekten suçlu olduğuna inanıyor, güvendiği ve sevdiği herkes kendisine düşmanca davranıyor, en yakınında olana -ki bu tecavüzcüsü oluyor bu durumda- tutunmayacak da ne yapacak? ikinci dünya savaşı sırasında toplama kamplarındaki esir kadınların kendilerine tecavüz eden, yakınlarını, bazen çocuklarını katleden nazilere aşık oldukları ile ilgili hikayeleri hiç mi okumadınız? kendinize birini hedef seçip, sahip olduğunuz erk ile sistemli baskı altına alırsanız, o kişinin psikolojisini istediğiniz gibi sikebilirsiniz. ha buna aşk denmez, hayatta kalma dürtüsü denir ama fatmagül'ün bu ikisinin ayrımını yapabilecek kadar psikoloji okumadığını varsayıyorum...

    işin acısı avukatın ve köpürdüğümüz yengenin sözlerinin doğru olması. o toplum içinde fatmagül biri ile evlenmez, aç parantez namusunu temizlemez kapa parantez, ise olay patladığında karakol basan namuslu vatandaş üç gün sonra fatmagül'ü yolda gördüğünde pis pis sırıtıp bıyık burmaya başlar. çünkü toplumsal ahlak algımıza göre bir kadın isteyerek ya da zorla herhangi bir erkekle cinsel ilişki yaşadıysa geri kalan herkesle yaşayabilir. ya da amiyane tabiriyle birine verdiysen herkese vereceksin, güzellikle ya da sike sike almaya errkek toplumun hakkı vardır. çünkü bir kere verdiysen ya da herhangi biri zorla aldıysa - burada rıza faktörü fark etmiyor zira hijyenimizi sağlayan şey kızlık zarı- artık kirlendin demektir ve de yarak yaraktır.

    ahlak anlayışını kadının vajinası, gücünü erkeğin penisi üzerine kuran bir toplumda yaşıyoruz bayanlar baylar... dizide gözümüze -ve hatta yumuşatılarak- sokulanların sizi hayrete düşürmesi beni deli ediyor. toplumsal ikiyüzlülüğün bu kadarına pes diyorum doğrusu... kendi ailem ve arkadaşlarımdan onlarca insanı sayabilirim, mustafa'nın ve ailesinin gösterdiği tepkinin aynını gösterecek olan. ama bunu onlara söylesem itiraz ederler, hatta ağlayarak izlerler diziyi... aynı insanlar yarım saat sonra geyik yaparken herhangi bir kadından bahsedebilir, yollu, kaşar, motor gibi süper kelimeleri arka arkaya sıralayabilirler...

    bu dizi olayları yumuşatarak sunuyor, dizideki tecavüzcülerin anneleri, suçun başkası üzerine atılmasına göz yumsalar da yine de tecavüzün mağduru ile empati kuruyorlar, çocuklarını affetmeyeceklerini söylüyorlar, ağlıyorlar. dizideki realiteden kopuş bence bu noktada başlıyor. zengin, fakir, okumuş, cahil, köylü ya da kentli... benim bildiğim türk kadını oğluna, kocasına, babasına, abisine toz kondurmaz. kocası kendisini aldattıysa bütün kinini ve nefretini diğer kadına yöneltir. oğlu bir kıza tecavüz ettiyse, o olay öyle değildir, mutlaka altında başka bir şey vardır, orospudur o kız, kendini oğluna yamamaya çalışıyordur... zaten asırlardır süren bu amsalak ahlak anlayışını örgütsüz erkek toplumunun sürdürmesi de beklenemez, bu sakatlığı, ikiyüzlülüğü ve riyakarlığı bize yaşatan yine biz kadınlarız. üstelik boynumuz bükük, kaderimize razı geldiğimiz için de değil, ısrarla ve inatla, kanırta kanırta devam ettiriyoruz.

    bu dizi sadece basit bir ayna, karşımızda öylece duruyor, yansıyan suret o kadar iğrenç ve o kadar mide bulandırıcı ki gözgöze geldiğimizde kendimize baktığımızı kabul etmek istemiyoruz. görüntüden rahatsız olunca da çirkini güzelleştirmeye çalışacağımıza, en kolay yolu seçip aynayı kırmaya meylediyoruz...


    (romica - 1 Ekim 2010 13:38)

  • comment image

    --- spoiler ---

    fatmagül'deki saçları limonla yapışmış gibi duran siyah deri ceketli çocuğu * neden beğendiğinizi anlamıyorsunuz değil mi?

    küçükken izlediğiniz çılgın bediş oktay'ının kafamızda yarattığı havalı erkek modelinden o, ben çözdüm.

    ---
    spoiler ---


    (kurcalamabozarsin - 20 Ocak 2011 22:53)

  • comment image

    fatmagül'ün kerim'e daha fazla naz yapmasını istemeyenlerin erkek olanlarına hiçbir sözüm yok çünkü onlardan umudum da yok ama bu grubun kadın olanları beni hayretler içinde bırakıyor. ya bu durumun vehameti nasıl anlatılır ki anlayasınız hakikaten bilemiyorum. bu kerim, bu fatmagül'ü tuttu, kaçmasına engel oldu, sonra üç zebani bu incecik kızın insana dair tüm umutlarını, kendine, erkeklere, dünyaya dair sahip olduğu tüm güven duygusunu paramparça ettiler. hem bedensel, hem ruhsal olarak onun içini parçaladılar. dediğim gibi erkeklere lafım yok ama kadın milleti, allah aşkına, hava karardıktan sonra pek de tekin olmayan bir sokakta yürümeniz gerektiğinde neler hissettiğinizi hatırlayın, kalabalık bir otobüse bindiğinizde yanınızdaki, yörenizdeki erkeklerin size dokunabilmek için yaptığı şaklabanlıkları anımsayın, daha ondört, onbeş yaşındayken bile laf atarak cinsinizi ve cinselliğinizi nasıl aşağıladıklarını aklınıza getirin. böyle zamanlarda ne kadar utandığınızı, nasıl panik olduğunuzu, adımlarınızın nasıl hızlandığını bir düşünün. ve yaşadığınız tedirginliği ve rahatsızlığı binle, onbinle, yüzbinle, milyonla çarpın. tecavüze uğrayan kadın işte bunları hisseder. tecavüz edenle ya da tecavüze yardım edenle evlendirilen kadının hissettiği tiksinti böyle bir şeydir işte. ha beren saat'le engin akyürek evlensinler gidip nikah şahitliklerini bile yaparım. ama kerim isterse fatmagül'ün dergahına kırk yıl odun taşısın, benden ona zerre kadar sempati beklemesinler.


    (kirmizinintekrari - 18 Şubat 2011 00:28)

  • comment image

    kerim az önce ilanı aşk etti ve fatmagül'e seni seviyorum dedi. ev arkadaşlarım dahil hepimizin kanı dondu şerefsizim. adamsın kerim; ama fatmagül tekrar yan çizeceği için mutluluğumuzda kısa sürecek amına koyayım. 4 tane sap nasıl bu diziye karı gibi bağlandık hala anlayamadım lan.


    (qes sus - 17 Mart 2011 23:10)

  • comment image

    bu bölümde ne izledik? ağır spoiler içerir...

    ---
    spoiler ------
    --- spoiler ------

    -------giriş--------

    -noldu?
    -bişi yok?
    -peki.

    -noooldu?
    -bişi yok dedim ya?!
    -peki tamam.

    -------gelişme--------

    -bi şey mi oldu?
    -yoo.
    -sinemaya gidek mi?
    -olur.

    -ne var?
    -bi şey yok?!
    -emin misin?
    -evet.
    -peki.

    -ne oldu?
    -ebenin amı oldu!
    -efendim?
    -börek diyorum, yir misin?
    -haa yirim.

    -kim aradı?
    -abim.* sen kimle konuştun?
    -ablamla.*
    -hıı tamam.

    -------sonuç--------

    -biz ne zaman sevişiriz takriben?
    -bu sezon olmaz.
    -diyosun?
    -nooldu? rengin soldu?
    -yok bişi.

    -------özet--------

    -bu bölümde fatmagül'de nooldu?
    -yok bişi.

    ---
    spoiler ---
    --- spoiler ---


    (kirlikedi - 27 Mayıs 2011 00:05)

  • comment image

    cok guzel bir turk filmidir. hulya avsar'in ilk oyunculuk deneyimlerinden olmasina karsilik, mukemmel bir oyunculuk sergiledigi, odul kazanmasi sart olan, gercekten turk sinemasi'nin yuzaki bir filmdir.
    fatmagul genc bir koylu kizidir. bir gun ona 3'u zengin cocugu olmak uzere 4 adam tecavuz ederler. kizin deli bir abisi disinda kimsesi yoktur. ama devlet onu korumak icin failleri yakalayip hapse atar.
    zengin cocuklarin aileleri tek cozumu fakir cocugu kandirmakta bulurlar. bir sene evli kalsin, hemen bosatacaklardir ikisini, soz verirler. fatmagul o sirada hamile degildir, hamile kaldigi icin degil, tecavuze ugradigi icin turk kanunlarina gore tecavuzculerden birisi onunla evlenirse dava dusecektir.
    felaket bir dramdir bu. gencecik kiz sevmedigi bir tecavuzcu ile evlendirilir. ustelik adam bundan oturu inanilmaz pismandir. zengin cocuklar kendi sehirlerine donmus, o bu herkesin yattigi kizla bir evde ustelik evli olarak kalmistir. basindan atmaya calisir kizi, ama atamaz. bu onu daha da hirslandirir. icer. dover kizi. herseyden suclu olan bu kizdir iste.
    sarhos bir gecesinde yine kizla birlikte olur. kiz sevmistir onu, kabul eder.
    ama ne zaman ki hamile kalir kiz, adam sinirlenir, nedir ki bu, bir de pici mi olacaktir bu kadindan..
    bu sefer hastanelik edene kadar dover, kizin karnina attigi tekmeler dogmamis bebegini oldurur.
    fakat kiz onu ele vermez hastanede, dustum der israrla.
    bu olay aklini basina getirir adamin. sonucta tecavuz etmis olan onlardir.
    fatmagulun sucu nedir ki? zavalli kiz..

    filmin her sahnesi beyninize kazinir. kizin masumiyeti ozellikle. gercekten hulya avsar ve aytac arman mukemmel bir oyunculuk sergilerler.


    (mylia - 23 Kasım 2003 17:06)

Yorum Kaynak Link : fatmagül'ün suçu ne