Huo yuanjia (~ Korkusuz) ' Filminin Konusu : Max (Jeff Bridges), bir uçak kazasından canlı kurtulduğundan beri hayata bakış açısı değişmiş, risk almak konusunda daha rahat davranmaya başlamıştır. Karısı Laura (Isabella Rosselini) ise kazadan sonra, evlendiği adam Max'i tekrar bulmak için mücadele etmektedir. Bu sırada Max, aynı uçak kazasından kurtulmayı başaran ama verdiği kayıplardan dolayı büyük sarsıntı geçiren Carla'yla (Rosie Perez) gittiği psikolog vasıtasıyla tanışacaktır.
Ödüller :
Yip Man(2008)(8,0-212377)
Ying xiong(2002)(7,9-165521)
Shi mian mai fu(2004)(7,6-101099)
Yip Man 2(2010)(7,6-84879)
Jing wu ying xiong(1994)(7,5-21891)
Tau ming chong(2007)(7,1-24662)
Unleashed(2005)(7,0-93797)
Kiss of the Dragon(2001)(6,6-61795)
The Forbidden Kingdom(2008)(6,6-95904)
Romeo Must Die(2000)(6,1-68751)
The One(2001)(5,9-87672)
Cradle 2 the Grave(2003)(5,8-38662)
Best Action Choreography
aslen rafael yglesias'ın romanından uyarlama cok guzel pek güzel jeff bridges filmi. kız olsam boynuna atlayasım gelirdi bu filmden sonra. öyle yakışıklı öyle güzel bir adam yani.
(atmacaged - 26 Eylül 2006 09:44)
"hayat günlük rutinlere körü körüne bağlanmaktır". "hayat ölmenizden korkan insanlara sahip olmaktır". "hayat bir alışveriş merkezinin ortasında utanmadan dansedebilmektir." hafiften kozmo kızı sloganlarını çağrıştırsa da aslında bunlar bu filmin son yarısına yetişmiş birinin filmden esinlenip ürettiği yarı-kozmokızıvari hayat fantazileri.devam: hayat başkalarına umut vermektir. hayat onlara "korkma herşey düzelecek" diyebilip yüzlerindeki gevşemeyi seyretmektir. hayat tek bir çileği başka birisiyle paylaşabilmektir. hayat dibe vurup yine yüzeye çıkmak bir nefes almak sonra yine dibe dalmaktır... hayat başkasında mıdır. onunla birlikte duvara çarpmak, ölmek ve yeniden doğmak mıdır? yoksa hayat dürüstlük müdür. bir an durup ben naapıyorum ya salak mıyım, diyebilmek midir.
(yummy - 17 Nisan 2007 09:00)
jeff bridgesın oyunculuğunun doruğunda olduğu 1993 yapımı film. bu filmi izledikten sonra sanırım bir hafta boyunca evde jeff bridges ve fearless sayıklamıştım... sonunda annemler dayanamadı ve filmi görmeye karar verdi. bir gün bir uçak düşer ve bazı insanlar kurtulur... kurtulan insanlar arasında değişik bağlar oluşur ve olaylar gelişir... seneler sonra unbreakable çekildiğinde bu tatta bir film bekledik... meğer hiç mi hiç ilgisi yokmuş... yani biraz esinlenilmiş sanki...bu filmle ilgili küçük bir ayrıntı da müziklerini jean michel jarreın babası olan maurice jarreın yapmış olması.
(melyche - 7 Mart 2002 11:08)
dinlerken bir an bulutlara yükselten akabinde 1970'lerde bir liverpool maçına götüren muhteşem pink floyd şarkısı.
(question the answers - 23 Kasım 2007 11:56)
bu müthiş pink floyd parçasının kayıtlarında akustik gitarı, roger waters baba çalmış. hayvani egosuyla ünlü ve arsenal taraftarı waters, kop'un ağzından bir you'll never walk alone* kesitinin parçanın sonuna koyulmasına neden/nasıl ses çıkarmamış merak ediyorum.
(bruce mclaren - 6 Mayıs 2009 12:46)
jeff bridges'in sürüklediği harika bir film. ilginç bir konuyu hiç beklenmedik bir şekilde işleyen senaryo da takdire değer. özellikle jeff bridges'in kendini çocuğunun ölümünden sorumlu tutan anne rolündeki rosie perez'i otomobilin arka koltuğuna oturtup, kucağına da çocuğuu temsilen bir kut verip, hızla otomobili duvara çarptığı ve anneye çocuğunu kurtarmasının zaten mümkün olamayacağını anlattığı müthiş bir sahnesi vardır. sinema tarihine geçmiştir.(bkz: jeff bridges)(bkz: rosie perez)
(dikakana bey - 23 Eylül 2002 01:22)
bi film beni değiştirdi diyceksem bu film odur.. o gün bugün korkmam hiçbişeyden.. yöntem aynı..
(umut - 23 Eylül 2002 01:32)
uçak kazası atlatanların psikolojisini çok yerinde örneklerle aktaran bir film. yönetmen peter weir'ın en başarılı yapımlarından biri olduğuna şüphe yok.hayatta kalmış olmakla gelen suçluluk ve boşluk gibi hisler, jeff bridges'ın yumuşak oyunuyla çok abartısız ve sahici biçimde verilmiş. aralarındaki tek bağ aynı kazadan sağ kurtulmak olan kadın ile adam arasındaki duygudaşlık filmin en önemli unsurlarından biri. kadının çocuğunu kurtaramadığı için kapıldığı suçluluk hissini hızla giden arabadaki deneyle yenmesi çok akılda kalıcı bir sahnedir.bu tür özel deneyimlere dair filmler yapılması ancak weir gibi deneysel yönetmenlerle mümkün. çünkü böyle bir yapımı sahici yaklaşımla yapıyorsanız para kırdıracak, şöhret kazandıracak gibi kaygılarınız olmamalı. dünyada bu konumda çok fazla insan yok ki kalabalık bir hedef kitle oluştursun.
(plane crash survivor - 11 Aralık 2009 00:33)
kanımca kesinlikle izlenmesi gereken bir film.--- spoiler ---şimdi olay şöyle ki filmin başında huo yuan jia dövüşüyor sonra aniden çocukluğuna gidiyoruz. bunun babası buna öğretmiyor bu wushu dövüş sanatını, bu filmde gösterilmiyor ama sitedeki hikayeye göre babasının wushu kullanım kılavuzunu çalıp kendi kendisini eğitiyor. lakin öyle yavşak bir karakter oluyor ki sayın okuyucular yani o filmlerde gördüğümüz dövüş sanatı dövüşmek icin değildir felsefe içindir diyen dövüş ustalarının kemiklerini sızlatıyor bu şerefsiz. neyse filmin sonlarına dogru akıllanıyor azıcık ama hala biraz saflık barındırıyor bünyesinde .--- spoiler ---(bkz: huo yuan jia)
(kendicoplugundeotenhoroz - 27 Nisan 2010 18:22)
jeff bridges ve isabella rosselini'nin oynadığı bir film... u2nun bazı muzikleri kullanılmıştı bu filmde...garip bir batil inanc yuzunden 5 sene cilek yememiştim bu filmden sonra
(borek - 27 Haziran 2000 11:39)
"bir ruh yaptigi yolculugun sonuna gelmistir.. ciplak ve yalnizdir.. ebediyete dogru yaklasmaktadir.."
(myth - 24 Ocak 2003 00:09)
güçlü atmosferi münasip müziklerle desteklenmiş, dimağ bulandırıcı, düşündürücü güçlü bir film. jeff bridges'in de herhalde the big lebowskiden sonraki en iyi performansıdır ayrıca. flashbacklerle gelişen kurgusu ile yavaşça açığa çıkan hikayesi ve eşzamanlı gelişen mevcut zamandaki olayların akışı konuya ayrı bir akıcılık, bağlayıcılık katmış. ölümün göbek deliğini görüp de kurtulan max'in daredevil gibi ortalıklarda dolandığı, bir uçak kazasının yaratacağı travmayı en trajik haliyle sergileyen ve şaka değil uzun süre çilekten korkmamı sağlayan bir yapım. usta işi bir psikolojik film
(trenchkot - 28 Mart 2003 04:03)
ilginc olma ihtimaline sahip olsa da tür olarak "psikolojik drama" klasmanina girmesiyle, izlemeden evvel kafada soru isaretleri yaratabilen, pek iddiasiz televizyon filmi halleriyle bu soru isaretlerini pekistirebilen fearless icindeki cevheri görmek icin heves edip basina oturulmasi gereken bir basyapittir.film bir basyapit oldugunun sinyallerini jeff bridges'in kiraladigi arabayla giderken radyoda calan sarkiyla birden costugu sahnede verir. bir kazanin iki insan üstündeki etkisi gibi insana bayginlik gecirtebilecek bir konuda hic duygu sömürüsüne kacmadan üstelik bu derece derine inerek nasil bir film yapildiginin dersidir fearless. bridgess in oynadigi karakter ölümden kil payi, üstelik burnu bile kanamadan kurtularak daha sonralari fight club'da bir benzerini görecegimiz "dibe vurma" islemini gerceklestirmistir; kaza sonrasi cevrede durmadan dolanan avukatlar veya maddi dünyanin gerekleri kendisini irgalamaz olmustur; ölüme yaklasarak, ölümü duyumsayarak diger insanlardan, dünyevi dertlerden soyutlanmis, kendi deyimiyle bir hayalet olmustur. diger taraftan kazada cocugunu kaybetmis rosie perez'in karakteri sucluluk duygulariyla kivranmakta, kendini cocugunun ölümünden sorumlu tutmaktadir.film jeff ile rosie arasindaki iliskiden yola cikip tanri, kader, ölüm gibi konular üstüne sessiz sedasiz düsünür durur, bunu yaparken ne bir saniyeligine didaktiklesir, ne bir saniyeligine karakterlerini hafife alip ucuzlasir. bir basyapit seviyesine ulasmasinin sebebi de karakterlerini söyleminden daha cok ciddiye almasi, söylemi dogrultusunda karakterlere bakmak yerine, karakterlere bakip onlarin üstünden bir seyler söylemeye cabalamasidir.
(caponsever - 23 Nisan 2003 16:40)
buradan jeff bridges'in araba sürüp ispanyol sarkisi dinledigi sahnesini tüm zamanlarin en güzel sahnelerinden biri ilan ettigim film. bundan böyle o sekilde gecsin antolojilere, o sekilde anilsin hep. bu bir milat olsun.
(caponsever - 23 Nisan 2003 16:41)
insanların yaşama karşı duydukları güvenin, üzerinin örtüldüğü anlar vardır. dünya şavaşlarında genelde beynin iyi yolu arasında ki aralık belirsizleşir. bazen de insan dünyaya karşı olan değil kendine duyumsadığı inancı kaybeder ve bu düzeyden şıçrayan aynı/fakat farklı bir öznelliğin kurbanı yeni bir yaşam yolu görür, uygular. fearless aslında inançla ilgili bir film; bir tür fanatizmin spiritüel iz düşümü-gölgeler ardında ki yeni bir krallığa duyulan özlem. üzerinde durmadığınız zaman alerji yok olur gider-çünkü inançtır alerjiyi ve ölümü beyinde yiyip, bitiren. inanç kesintiye uğradığında yaşamın bittiğini varsayabiliriz. mesele yüreği geniş tutmak ve havayı gözlerimizle emme sağduyusunu bu kıtalara, bu şavaşlara, bu trafiğe, bu cep telefonuna-sonra tüm elektirik direklerine ve okyanusu boğan kırmızı dile bağlamamamız daha doğrusu bağış etmememizdir-ölüm sadece sözlüğü dolduran bir kelimedir.
(bad astronaut - 1 Mayıs 2003 15:40)
pink floyd'a ait olaninin turkce cevirisi:tepenin tirmanilamayacak kadar dik oldugunu soyluyorsun, tirmanirkenbeni denerken gormek istedigini soyluyorsun, tirmanirkenyeri sen sapta, zamanini ben belirleyecegimve tirmanacagim tepeye kendi yontemlerimleyalnizca bir sure bekle dogru gunun gelmesinive ben yukselirken agac cizgisinin ve bulutlarin ustunea$agiya bakacagim duyunca sesinisenin bugunku sozlerininkorkusuzca kalabaliga bakti budala, gulumseyerekzalim sulh hakimi arkasini donuyor, ka$larini catarakve kim o taci takan ahmakku$kusuz kendi yontemlerinleve her gun dogru olan gundursen yukselirken onun altindaki korku cizgilerinin ustunea$agiya bakacaksin duyunca sesini kalabaliktaki yuzlerin
(systemfailure - 21 Temmuz 2003 03:47)
bu muazzam güzellikteki şarkıda tezahüratı yapan insanların bir kısmı şu anda yaşamıyor. liverpool taraftarını aldıkları şampiyonluklar ve avrupa kupaları yüzünden değil de, en çok bu şarkı yüzünden kıskanıyorum sanırım. mazi çok önemli, ve onlarda da alası var.
(relabluess - 3 Şubat 2013 01:34)
"en kıymeti bilinmemiş" pink floyd şarkıları arasında başa güreşebilecek olağanüstü eser.
(protospher - 28 Ağustos 2013 23:42)
sonunda "erbakan! şakşakşak* erbakan!" diye tezahurat yapılan şarkı.(bkz: durmam sallarım)
(samanliktaki zuhtu - 21 Haziran 2005 01:27)
liverpool taraftarlarinin esligiyle soylenen pink floyd sarkisiyou say the hill's too steep to climbjust climb ityou say you'd like to see me tryclimbingyou pick the place and i'll choose the timeand i'll climbthe hill in my own wayjust wait a while for the right dayand as i rise above the tree lines and the cloudsi look downhear the sound of the things you said todayfearlessly, the idiot faced the crowdsmilingmerciless, the magistrate turns 'roundfrowningand who's the fool who wears the crown?and go down in your own wayand every day is the right dayand as you rise above the fear-lines in his browyou look downhear the sound of the faces in the crowdtezahuratlar...
(sokratesla - 28 Aralık 2001 16:54)
Yorum Kaynak Link : fearless