hapishaneden yeni çıkmış aç^* erkek rolünde tim roth , ergenlik çağı mağduru natalie portman , julia roberts'ı tavlamak için binbir şekle giren woody allen , icguveysinden hallice efendi insan edward nortonın biraraya gelip "müzikalmiş bu film iğrençtir, yazık olur paramıza, gitmeyelim sinemaya" diyenleri^* utandırmak için rol aldıkları çok güzel bir film.

(eloweeth - 20 Şubat 2002 01:06)

her zaman seyredilebilecek,her seyredişte de eğlenilebilecek bir woody allen filmi.

(ren hoek - 28 Mart 2002 18:17)

(bkz: ainesi iştir kişinin, lafa bakılmaz)

(kurdu seven kuzu - 15 Mart 2008 19:51)

senaryosunu ve yönetmenliğini woody allen'ın üstlendiği, zengin oyuncu kadrosuna sahip 1996 yapımı bir müzikal tadında romantik - komedi.
bu film öyle sanıyorum ki müzikalden zevk almayan bünyelere dahi keyif verecek bir yapım. tabi bunun böyle olmasındaki en büyük etken woody allen'ın imzası. allen hollywood'un nadir derin dehalarından biridir. her şeyden evvel kalemine hayran olduğum bir isim. bu nedenle hem senaryosunu yazıp hem de yönettiği filmler benim için aslına bakılırsa bulunmaz hint kumaşı gibi bir şeydir.
kaldı ki bu filmin bir özelliği daha var. o da allen'ın filmografisindeki tek müzikali olması. bu açıdan bakıldığında woody allen hayranları için bu filmin yeri başkadır.
filmin bir diğer hoş yanı ise oyuncu künyesi. ciden zenginlik dedikleri bu olsa gerek. zira kimi ararsanız künyede var gibi. misal;
temiz aile çocuğu rolü ile edward norton. onu bu filmde gencecik halde görmek önce tuhaf bir hisse kapılmamı sağladı. zira bendeki edward norton şu fight club'a tekabül edendir. yani alabildiğine psikopat haller. lakin burada, bu müzikal de çok başarılı bir iş çıkarmış. dansıyla, sesiyle ve sade oyunculuğu ile hiç de fena değil.
onun dışında henüz ergenlik dönemini süren bir yıldız daha var künyede. o da natalie portman.
ve her zamanki iyi oyunuyla julia roberts. ayrıca alan alda , drew barrymore ve lukas haas.
lakin tüm bu isimlerin dışında bir isim daha mevcuttu ki cidden filme ayrı bir renk kattığını düşünüyorum; tim roth.
four rooms filminden de anımsayacağımız gibi aslında kendisi abartılı rollerin adamıdır lakin bu filmde daha sade ve cidden tuhaf bir karaktere can vermiş, iyi de etmiştir. şu libidosu tavan yapmış eski mahkumdan söz ediyorum. cidden iyiydi.
zaten woody allen'ın kalemindeki sihir de buradan gelmekte. her eserinde orijinal karakterler yaratıp devamında onlar üzerinden muazzam insan ilişkileri sunar ortaya. özellikle şu kadın - erkek halleri.
her zamanki gibi zeki diyaloglar bu filmde de mevcut. yani klasik bir woody allen filminden bahsediyoruz.
bu sanırım izleyenler için gayet iyi bir referans.
bu arada unutmadan;
film boyunca hoş diyaloglar, iyi oyunculukların yanında bir de muazzam bir venedik manzarasına şahit olursunuz. devamında ise new york. bu da işin ayrı bir güzelliği.
kısacası; klasik bir woody allen rejisidir bu. işte bu yüzden muhakkak izlenmelidir. iyi seyirler.

(dermis - 4 Şubat 2009 14:38)

bir arada göremeyeceğimiz birçok sanatçıyı aynı karelerde görmemizi sağlayan film.

(bkz: edward norton)
(bkz: drew barrymore)
(bkz: natalie portman)
(bkz: lukas haas)
(bkz: goldie hawn)
(bkz: julia roberts)
(bkz: woody allen)

(acemiyazar - 11 Haziran 2009 02:14)

ing. herkes seni seviyorum der.

---sedmikrasky spoylırı içerir---

marie'ler erkeklerden bahsediyor, sarışın olan hakiki bir merakla soruyor esmere;

- neden hepsi "seni seviyorum" diyor? mesela neden "yumurta" değil de "seni seviyorum"?

---sedmikrasky spoylırı içerir---

çünkü herkes seni seviyorum der.
yanlarında tutmak için söyleyebildikleri en iyi şey bu.
oysa söylenmez "seni seviyorum", yapılır.

(agirroman - 18 Ekim 2009 23:19)

--- spoiler ---
kanimca en eglenceli sahnesi hastane sahnesidir. yuzugun rontgendeki gorunumu, hemsirelerin cifti tebrik edisi ve yuzukle ilgili yorumlari, ardindan gelen sarki/dans sahnesi bir muzikalde yasama istegi uyandirir.
--- spoiler ---

(gypsy - 22 Şubat 2010 19:21)

toplam 101 dk. süren, woody allenın yönettiği ve senaryosunu yazdığı müzikal film..

(yarasa - 22 Kasım 2002 04:51)

harika renkleri olan film. pastel renkler. sinema tekniğinde adı vardır mutlaka benim bilmediğim. ama görüntü renkleri baştan sona çok güzel. akvaryum gibi dinginlik veriyor insana.

ve dedenin cenaze töreni dansları ve felsefi şarkı sözleri ile en keyifli sahnesi.

(korsan nar - 4 Ekim 2011 22:20)

barış'la woody allen ismini görünce hemen bilet alıp körlemeden daldığımız bir diğer film. bir diğeri de rezervuar köpekleriydi. bu körleme dalışlarımızda hata yaptığımızı hatırlamıyorum. müzikal tadında ya da müzikal olduğunu fark edince biraz sıkılmış ama sonra elvis costello ve burt bacharach görünüce yüzümüz gülmüştü.

bir diğer isabetli seçimimiz için : (bkz: terminator 2 judgment day).

(tom cat - 4 Ekim 2011 22:45)

"ı'm through with love"

96 yapımı; isminden de anlaşıldığı gibi, herkesin nasıl da "seni seviyorum" diyebildiğini anlatan; farklı yaşlarda ve tarzlarda çiftlerin arasında dolaşan güzel bir müzikal.
filmin farklı sahnelerinde, farklı karakterler, yukarıda marilyn monroe'nun (some like it hot'ta söylediği) versiyonunu paylaştığım şarkıyı söylüyor.
yani karakterlerin hepsi bir noktada aşktan nasıl vazgeçtiklerini ilan ediyorlar...
ama eninde sonunda herkes yine "seni seviyorum" diyor.

woody allen sevenlerin zaten izlemiş olduğunu tahmin ediyorum, siz izlemeyen herkes: çabuk izleyin.

(indefinitely - 6 Haziran 2012 16:03)

woody allen'ın oyunculara kontratlarını imzalayana kadar müzikal olduğunu söylemediği film.

(avni - 23 Mayıs 2004 03:26)

kadrosu zengin fakat kendi fakir bir woody allen filmi. her ne kadar woody amca'nın sıkı bir hayranı olsam da emeğine saygısızlık edip müzikal kısımları ileri sararak izledim. neyse cezam kesebilirsiniz hakim bey.

--- spoiler ---

venedik'te woody kızına hoşlandığı kadını gösterir.

kız: hey, i know her. my friend's mom is her psychologist.
joe: really? what's her name?
kız: i dunno.

skylar için bildikleri o kadar değerli ve kritiktir ki kadının ismi gereksiz bir detaydır. ama gerçek aşık için öyle midir? ben olsam ben de adını sorardım kadının ilk olarak.

bu arada noel arifesinde paris'te verdikleri partide joe ve eski karısının bıyıklı halleriyle muhabbeti çok tatlı ve komikti. kadın purosunu yere düşürdüğü andan itibaren olan diyalogların çoğu doğaçlamaydı diye düşünüyorum. öyle bir havası vardı. belkiş de bu yüzden bu kadar samimi oldum zaten.
--- spoiler ---

(ge ji kai - 11 Ekim 2014 02:59)

insanın bakmaya kıyamayacağı gencecik bi edward norton, bi de bi takım şarkılar olaylar şahıslar.

(okuryazar - 19 Aralık 2014 23:58)

everyone says i love you, woody allen in 1996 yapımı müzikal filmlere göndermelerle dolu filmi. alan alda, goldie hawn,natalie portman, tim roth, drew barrymore, julia roberts rol alıyor.

(ile - 2 Kasım 2001 13:11)

... özellikle, sokakta dans ederkenki havalanma sahneleriyle izleyenlere apayrı tatlar sunan güzide bir film

(deli - 2 Kasım 2001 14:21)

woody allen'ın kalabalık kadrolu müzikal filmi. edward norton da filmin oyuncu kadrosuna dahil.

(comandante - 3 Kasım 2001 20:07)

beynine yeterli seviyede oksijen ulaşanların cumhuriyetçi olamayacağını anlatan film.ayrıca ex ilişkilerinde nasıl davranılması gerektiği konusunda da mühim dersler verir.

(atomunu yesile kaptirmis alelade bi ot - 10 Aralık 2005 21:18)

woody allen in diğer filmlerine göre biraz vasat kaçan filmi.ilişkiler üzerine bilindik şeyler var.woody allen in vurucu hayalgücünü beklemeyin bu filmde.ama sıcak,eğlenceli bir filmdir.müzikal denemek isteyenler için idealdir.bu arada edward norton un izlediğim en kötü filmi.iyi aile çocuğu tripleri,hele o kahkullu saç...fight club ı bir daha izleyemeyeceğiz bu gidişle.

(myrkul - 20 Aralık 2005 23:26)

birçok turistik kitaba göre venedik'te geçen en iyi 10 filmden biri. new york aşığı bir yönetmenin avrupa şehirlerine bakış açısı olarak da değerlendirilebilir.

(asden - 27 Haziran 2006 17:58)