Süre                : 1 Saat 29 dakika
Çıkış Tarihi     : 29 Mayıs 2018 Salı, Yapım Yılı : 2018
Türü                : Korku
Taglar             : uçak,fırtına,hayalet,pilot,uçuş görevlisi
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Slightly Distorted Productions , The Asylum
Yönetmen       : Rob Pallatina (IMDB)
Senarist          : Jacob Cooney (IMDB),Brandon Stroud (IMDB)
Oyuncular      : Liz Fenning (IMDB), Jose Rosete (IMDB), Michael Harris (IMDB)(ekşi), Greg Furman (IMDB), Clarissa Thibeaux (IMDB), Shamar Philippe (IMDB), Jesse James D'Angelo (IMDB), Renée Willett (IMDB), Justin Hoffmeister (IMDB), Paul Logan (IMDB), Noa Pharaoh (IMDB), Lisa Goodman (IMDB), Josell Mariano (IMDB), Jannica Olin (IMDB), Mercedes Young (IMDB), Ashley Doris (IMDB), Terry Woodberry (IMDB), Janet Woodberry (IMDB), Brendan Petrizzo (IMDB), Dan Edwards (IMDB), Dennis Eck (IMDB), Grant Ebert (IMDB), Hong Woo (IMDB), Julia Wainfan (IMDB), Kara McDonald (IMDB), Laila Drew (IMDB), Elizabeth Harding (IMDB), Matthew Riley (IMDB), Nestan Robinson (IMDB), Rusty Updegraff (IMDB), Seth Rakos (IMDB), Sharon Desiree (IMDB), Veronica Nix (IMDB), Yuri Shim (IMDB), Emily Mae Heller (IMDB), Jason Pedrick (IMDB)

Flight 666 (~ Flug 666 - Das Grauen über den Wolken) ' Filminin Konusu :
Flight 666 is a movie starring Liz Fenning, Jose Rosete, and Joseph Michael Harris. Passengers and crew on a flight are attacked by unseen forces that threaten all aboard.


  • "(bkz: scream for me afm)"
  • "gittim gordum geldim... costa rica'ya da gitmisler ya, dolayisiyla artikin (bkz: we live in the ass of the world). of of..."




Facebook Yorumları
  • comment image

    "neden iron maiden dünya tarihinin gelmiş geçmiş en büyük grubu?" sorusunun cevaplarından birisi olan enfes belgesel

    dün izledik
    2 düşünce vardı kafamda bittiğinde, birisi yukarıdaki diğeri de bu turun bir parçası olmanın insanı inanılmaz gururlandırdığı

    özellikle şu filmden sonra oturup "iron maiden mı ehehe abi onlar da yaşlandı ya", "ehehe abi hala mı dinliyosun onları", "eheheh abi maiden iyi de metallica ya metallica" diyen adamlarla oturup müzik üzerine sohbet etmenin bile bir anlamı olmadığını düşünmeye başladım hafiften. maiden'a rakip gördükleri metallica'nın bateristi konser sonrası kulis arkasında adamlarla konuşmak için erketeye yatmış hayran gibi dururken birisi gelip "abi metallica ya metallica" derse ben o adamın alnını karışlarım

    izleyin ve bir grup nasıl abide olur görün ne diyeyim...

    söz konusu iron maiden ise gerisi teferruattır...


    (flying dutchman - 22 Nisan 2009 09:45)

  • comment image

    insana sürekli yeni şeyler yazdırma ihtiyacı hissettiren belgeseldir...

    sözlükte flood şeklinde bir kusur vardır elbet ama ben yine de şansımı deneyeyim, ayrıntılar açısından

    efsanenin 14 ay aralıklarla süren ve bu ayın 2. günü son bulan "somewhere back in time" turunun ilk 45 gününde 21 şehirde verilen 23 konseri anlatan belgesel dün dünya üzerinde 20'yi aşkın ülkede gösterime girdi. gösterim dediğim bazı ülke sinemalarında sadece 1 gün hatta 1 seans oynayacaktı. filmin gösterildiği hollanda'daki sekiz sinemadan birisi olan amsterdam pathe munt sineması da bunlardan birisiydi. film dün akşam 21:00 seansında ilk ve son kez gösterilecekti. bileti alıp gittik. aşağı yukarı 500 kişilik salonun 50 civarında boş koltuğu vardı ve gerisi doluydu. 112 dakika sürdü film. yönetmenler heabanger's journey ve global metal'in de yaratıcıları sam dunn ve scott macfadyen olan belgesel aces high ile açıldı ve sırasıyla hindistan, avustralya, japonya, kanada, abd, meksika, kosta rika, kolombiya, şili, brezilya, arjantin, porto riko, abd ve kanada'dan geçerek hallowed be thy name ile kapandı. işıklar yandığında kime ayrılmak istemedi salondan.

    öncelikle sinemasal noktalara değinelim. yalnızca dijital ses sistemine sahip salonlarda gösterilmesinin avantajı ile harika bir ses sistemiyle karşı karşıya kaldık. ilk defa bir iron maiden dökümanterini sinemada izleyen bizler açısından da müthiş bir görüntü kalitesi vardı. belgeselde ülkeler gezildikçe arada her gidilen ülkedeki konserden, turda söylenen parçaların icra edildiği bir şarkıyı dinledik bölüm bölüm. sadece açılış aces high ve kapanış hallowed be thy name tammamıyla belgeselde icra edildi. film iron maiden'ın bu turu yapmaya nasıl karar verdiği, tüm ekipmanı, hayranları, grup üyelerini, ed force one adında, iron maiden'a tahsis edilmiş bir uçağa koyarak ve pilot koltuğuna grubun frontmanini oturtarak dünyayı dolaşma fikrinin nasıl çıktığını ve bunun nasıl gerçeğe döndüğünü, ron smallwood başta olmak üzere perde arkasındaki adamların nasıl büyük işler başardığını, grup üyelerinin sahne arkasındaki karakterlerinin ne gibi özellikler içerdiğini ve en önemlisi de "iron maiden is my religion" dedirtecek kadar insanları bu derece kendisine bağlayan bir mitin nasıl oluştuğunu anlatıyor. 112 dakikalık bir belgeselde araya şarkılar girince döküman tarafı 1 saate yakın oluyor tabi. filme getirilebilecek tek eleştiri konser görüntülerini biraz daha az tutup, sosyolojik tarafa daha fazla değinebilineceği olabilir ama ben bunu geçen yıl 20 gün içinde 2 maiden konseri görmüş bir adam olarak söylüyorum. bu zevki hiç tadamamış adam, "ben bu konser görüntülerine hasretim" derse söyleyecek sözüm olmaz o da haklı...

    gelelim işin sosyolojik ve hissiyat tarafına. filmden çıktıktan sonra 2 şey vardı hissettiğim. birincisi bu turun bir parçası olmam nedeniyle hissettiğim gurur, ama daha ötesi iron maiden'ın nasıl bir efsane, nasıl bir mit, nasıl bir metafor olduğuydu. dünkü filmden sonra bir süredir zaten düşündüğüm faşizan bir karar verdim. iron maiden'ın müzikal kalitesi, büyüklüğü, müzik tarihinin gelmiş geçmiş en büyük grubu olduğu gerçeğini sorgulayan bir adamla oturup 1 saniye bile müzikal sohbet yapmamaya karar verdim. maiden'ın büyüklüğünü sorgulayanlar kendilerine şunları sorsunlar ve sonra da filmi izleyip cevaplarını alsınlar.

    kaç tane grubun konseri için konser alanının kapısı önünde 10 gün önceden kurulan çadırlar 2 kilometrelik kuyruk oluşturur?
    kaç tane grubun konseri için 10 gündür yaşadığınız çadırda günlerdir yemek ve suyunuz olmamasına rağmen açılış saati için beklemeye devam edersiniz?
    kaç tane grubun konseri için kız ya da erkek arkadaşınızdan ayrılırsınız?
    yakınınızdaki şehre gelen kaç tane grubun konserine gitmek için işinizden istifa edersiniz?
    kaç tane grubun konserinde "..... benim dinim" yazılı posterler görürsünüz?
    kaç tane grup, dünya üzerindeki en katolik ülkenin kilise rahiplerinden birisinin vücuduna kendileriyle ilgili 178 tane dövme yaptırmasına sebep olur?
    kaç tane grubun konser biletleri, o grubun hiçbir üyesinin vatanı olmayan ve her sene ziyaret edilen bir ülkede satışa çıktıktan 2 dakika sonra tükenir ve ardından eklenen ekstra konser de 10 dakikada kapalı gişe olur?
    dünya tarihinde kaç grup hiçbir albümünün tarih boyunca piyasaya sürülmediği ve hiçbir videosunun yayınlanmadığı ülkede 45.000 kişiye kapalı gişe konser verir?
    kaç tane grup kendisine ait bir uçakla, pilot koltuğuna grubun frontmanini oturtarak 14 aylık bir dünya turu atar?
    kaç tane grubun fanları, grubun ülkeye uçakla indiği an havalimanı pistine girerek üyelerinden imza almak istemiştir?
    kaç grup ziyaret ettiği ülkede havalimanında kontrol polislerinin üniformasını veya elindeki posterleri imzalamıştır?

    bunlar sadece belgeselin sonunda çıkarılan sorular. kat edilen mesafe, konserlere katılım sayıları, albüm rakamları, yaratılan etki ve bir dolu şeyi söylemiyorum bile. bu soruların hepsine vereceğiniz ortak bir cevap yoksa, kusura bakmayın iron maiden'ın nasıl bir "şey" olduğu konusunda bir muhalefet yapmayınız...


    (flying dutchman - 22 Nisan 2009 12:48)

  • comment image

    ozellikle hindistan, kosta rica ve porto rico konserleri ile ilgili bolumlerin, "param olmadigi icin gidemedigim konser", "kiz arkadasimin aybasi diye gidemeyecgim konser", " hafta ici konser mi olur lan", " biletleri cok pahali oldugu icin gidemedigim konser", "davetiye bulursam gidecegim konser" entrycilerine sopa zoru ile seyrettirilmesi gereken film. seyretsinler ki fan nasil olunurmus, gorsunler.

    --- spoiler ---

    adamin kicina giyecek donu yok, ama iron maiden seyredecem diye 1 hafta parkta sabahliyor, polisten dayak yiyor. (kosta rica'da, sirf konser icin isinden istifa edip maiden** seyretmeye gelen adamdan bahsetmiyorum bile)*.

    ---
    spoiler ---


    (chapar - 6 Mayıs 2009 14:21)

  • comment image

    izmir insanının ya iron maiden'dan (mümkün değil) ya bu güzellikten haberi olmadığını bana göstermiş muhteşem iştir ki, ikinci seçenek daha muhtemeldir zira hiçbir yerde duyurusu reklamı vs. yapılmamıştır.

    ah ulan... iron maiden... başka lafa gerek yok. up the irons from izmir. bu kadar.

    normalde fanboy tavırlarını anlayan bir insan değilim. ama bir yerde, yakaladığı bageti sıkı sıkı tutmuş, hüngür hüngür ağlayan bir adam vardı... bir başkası, kosta rika'daki konserde "arkadaşım bu gün burada olabilmek için işinden ayrıldı." diyordu. farkettim ki, bu insanların ne hissettiklerini anlıyordum. hem de sonuna kadar. çünkü bu iron maiden. "bir kere canlı izleyeyim, rahat ölebilirim." denecek bir grup.


    (khuzdul of krsanthi - 10 Mayıs 2009 00:41)

  • comment image

    tam anlamıyla bir başyapıt. gerçekten kelimeler yetersiz kalır tarif etmek için, ama diyebileceğim şu ki belgeselin büyük bir kısmını tüylerim diken diken bir şekilde izledim, ki ben iron maiden'ı deli gibi dinleyen biri değilim, fanları sayılmam hatta ama düşünün işte. bir iron maiden fanı için neler ifade edebileceğini düşünemiyorum bile. bir kez daha bu topluluğun* bir parçası olmanın keyfini yaşadım, dünyanın dört bir yanından insanla paylaştığımız ortak duyguları gördüm, bageti tutup ağlayan çocuğu gördüğümde ne kadar samimi olduğunu ve duygularını ne kadar iyi anladığımı gördüm, ve iron maiden'ın ne kadar büyük bir grup olduğunu hepimiz gördük.

    ayrıca espriler de havada uçuşuyordu, baya eğlendik. iki saat boyunca ingiliz aksanına doyduk. hindistan kısmında trendeki tiplerden birinin global metal'da röportaj yapılanlardan biri olduğu dikkatli gözlerden kaçmadı tabi.

    bir de burdan kamuoyuna belirtmek istiyorum ki, steve harris'in kızlarından birine aşık oldum. sana sesleniyorum harris amca, allah'ın emri peygamberin kavliyle o kızı (ismini gözden kaçırdım kendisine bakmaktan*, ama sen de bilirsin hangisi olduğunu, yeme beni) kendime istiyorum.

    up the irons dememe sebep olacağını düşünmüştüm ama olmadı... up the fucking irons!!!


    (liveinflames - 10 Mayıs 2009 01:22)

  • comment image

    --- spoiler ---

    bruce, bulduğu her fırsatta birilerine ayar verdi. nicko, her zamanki gibi yarıp geçirdi. steve babamızın lauren haricindeki diğer kızlarını da gördük, maaşallah dedik*. hz. dio'yu görünce salonda "ohaaaa!" sesleri yankılandı. lars ibişini de gördük bu arada.

    ---
    spoiler ---

    özetle, zaten seviyorduk; daha da sevdik.


    (bruce mclaren - 10 Mayıs 2009 01:37)

  • comment image

    en önde yerini almış bu günlerde kendisi için pek bi anlam ifade etmese de ilerde "6 yaşımdan beri maiden dinliyorum lan"ı çekinmeden (üstelik belgelerle) yapıştıracak olan powerslave'i söyleyen veled..gruba sevgiden öte inanç besleyip vücudunun her yerini 160 küsür maiden dövmesiyle kaplayan ve hareket ettiği zaman öndeki ed'in kurtulmaya çalıştığını anlatan brezilyalı rahip..şu an öyle bir deneyimim olmadığından dolayı nasıl bir ruh haline büründüğünü tarif edemeyeceğim ancak izlerken nerdeyse sırtını sıvazladığım bageti elinde ağlayan kolombiyalı genç..steve harris ile fotoğraf çektirip "ulen demin vesikalık mı çektirdim yoksa yanımdaki steve miydi?" düşüncesiyle siktiri çeken hint tıfıl..ve en önemlisi,güvenliği insani çizgiler içinde sağlayamayan ve düşünce/beğenilere saygının gösterilmediği yerlerde bu tahammülü sadece maiden'ı canlı izleyebilmek için gösteren işinden ayrılanından günlerce kamp kuran ve konser başlayana dek kafalarında is this a dream or is it now'ın yankılandığı o insanlar..ve tabiki maiden..

    kelimeler kifayetsiz!


    (7th son of a 7th son - 10 Mayıs 2009 14:15)

  • comment image

    hindistan konseri sonrası konserden ayrılırken minibüs içinde koltuğun altından çıkardıkları biraları siyah poşette görmemle birlikte bana dünyanın neresinde olursan ol , kim olursan ol , o biralar siyah poşetle taşınır ilkesinin geçerliliğini öğreten belgesel olmuştur.
    teşekkürler iron , teşekkürler maiden.


    (defansagelsenizelan - 6 Eylül 2010 21:25)

Yorum Kaynak Link : iron maiden flight 666