limewire'dan,yaşlı kadınla kevin'ın filmin sonlarına doğru plaktan dinleyerek dans ettikleri parçayı indirmesi 3 gün sürdü.
clint eastwood'u gözümde bir daha apayrı bir yere koymuştur;butch denen,aslında merhametli,istemeden suçlu durumuna düşmüş bir adamın hayatını şekillendirmiş olan uyuz bir parça var o sahnelerde;adı big fran's baby,lennie niehaus diye birisine ait.asla birarada dinlenemeyecek üç enstrüman,gayda,keman ve saksafondan oluşuyor.şarkı insanda bir kayma,yamukluk,detone duygusu yaratıyor.fakat bence en önemlisi tipik bir film sonu amerikan hüzün veya zafer şarkısı değil,
şarkı o kadar garip ve uyuz ki inanılmaz derecede kişiselleşiyor ve "nasıl ve nerden buldun bu parçayı clint ? " dedirtiyor...mükkemmel bir parça :)
filmi izlemiş ve sevmiş olanlar için tekrarlıyorum:
lennie niehaus - big frans's baby
ya da un mondo perfetto...

(burak - 6 Ağustos 2007 00:11)

yıllar önce küçük bi veletken izlemiştim bu filmi. annemler komşudaydı; ben ise üzerimde en sevimli pijamalarımla kurulmuş televizyonun karşısına oturup bu filmi izlemiştim. yaşımdan dolayı mıdır nedir philip ile (ya da buzz mı dersiniz) özdeşleşmiş olmalıyım ki butch gibi bi arkadaşım olsun istemiştim. o gün, film bitiminde ağlamıştım. bu akşam yine ağladım. hem de butch ın ' hayatımda iki kişiyi vurdum, biri annemi incitmişti diğeri ise seni' dediği sahnede alışılmış o dramatik müziklerin duyulmamasına rağmen. ellerinden öpüyorum clint amcanın. kevin costner ise çok büyük bi yamuğunu görmezsem bu saatten sonra, hani isterse bitmiş kariyeri daha da bitsin ve ne kadar aptal film çekerse çeksin, hep çocukluk kahramanın olarak kalacak sanırım.

(jesus vs mohammed - 10 Ekim 2007 04:26)

kevin costner'ın tam 54 sigara içerek beni dumura uğrattığı filmdir. evet, üşenmedim saydım. iyi para almışlar sanırım sigaracılardan. benim bile içesim geldi.

(elm - 4 Kasım 2007 21:37)

costner'in uzun kaçışına bi '59 chevrolet kullanması nedeniyle konudan koptuğum ve '59'u seyre daldığım, yolda durakladıkları bir yerde çocuğa "en iyisi budur" diyerek çaldığı bir ford'la yola devam etmesiyle konuya geri döndüğüm film. bir zaman nette gezinirkene uğradığım bir klasik araba sitesinde costner'in bu filmde kullandığı 2 adet '59un toplam 18.000 dolara ve çift olarak satışa konduğunu görmüştüm. boğaza yumruk tıkan filmlerdendir.

(belacqua - 13 Ocak 2003 17:26)

ne zaman başroldeki kötü adam sanılan fakat gerçekte dünyalar iyisi adam olan cebinden birşey çıkartırken silah çıkartacağı düşünülerek vurulsa ben çok fena oluyorum.
(bkz: eşkiya)
(bkz: a perfect world)

(uluhan - 16 Şubat 2011 00:56)

dün yine yine yine izledim.^* bu yaşımda yine gözlerimi doldurdu. clint eastwood'un hem oyunculuğunu hem yönetmenliğinin hayranıyımdır. bu filmde yönetmenlik ve oyuncu yönetimi olarak tam bir çılgın atar kendisi. bir tane sırıtan oyuncu bulamazsınız. ufacık buzz bile şov yapar adeta.

ama hepsi bir yana finale doğru plaktan çalan müzik, dans, ufaklığı çevirdiği sahne. tam anlamıyla başyapıt. özellikle costner'ın oyunculuğu, soğuk piskopat ifadeleri^* inanılmaz. sahnenin devamından filmin sonuna kadar her kare ayrı bir şaheser.

filmin sabah kalktıkları andan sonra başlayan ve sonuna kadar olan bölümünü her gün izlesem bıkmam.

(naga sadow - 16 Şubat 2011 14:08)

--- spoiler ---

filmin finalinde, yaşlı siyahi kadın ve butch'ın dansettiği sahnede çalan şarkının adı big fran's baby dir. şarkı clint abimizin kendi bestesidir.

--- spoiler ---

http://fizy.com/#s/1g7xwq

(rosencruz - 2 Şubat 2012 02:53)

yil olmus 2013. 20 sene gecmis filmin uzerinden ve ben bu filmi yeni izliyorum. ulan clint abinin filmlerini dirty harry den baslayarak bir diskografi edasiyla izleyen bir insan nasil bu filmi atlar. gec oldu ama guc olmadi. guc olan hakikaten goz yaslarini tutmak oldu. adini gorupte sorgusuz sualsiz filmlerini izleyebildigim tek insan clint eastwood. bi de tarantino var. kendine rol veren yonetmenlerin en basarilisini izleyebileceginiz bir film a perrfect world.

(sezofren - 12 Kasım 2012 22:48)

gece gece gozlerimizden yaslari suzduren film. ne desek ki baska...

(mersa - 24 Ocak 2013 00:36)

cocuk oyuncunun performansının muthis oldugu film.cikolatayla falan olcak is degil yani,asmıs velet.

(the one - 22 Ocak 2004 06:48)

kevin costner'in ; ki kendisi bir ruya ersavci'nin sarkilarina girecek kadar turk toplumunu etkilemistir ; buyuk dususu yasamadan evel cektigi, kanimca clint eastwood'un da yonetmen olarak en basarili filmi. ozellikle cocugun performansi da olaganustu. film suclu aslinda ne kadar sucludur ,kader kurbanlari masum olabilir mi temasini cok basarili bir sekilde ve cok iyi bir noktadan isliyor. maksadini asan bir yorum olacak ama ben her izleyisimde kusursuz dunya'ya modern kucuk prens demek istiyorum,hatta dedim bile.

(longview - 20 Mart 2004 04:02)

93 eastwood yapımı ..costner ın güneş gözlükleriyle yakan, dengesiz karaktere fazlasıyla yaklaştığı adeta bütünleştiği ender filmlerden..çocukluğuna ait nefretini gerektiğinde yetişkin insanlardan zalimce çıkarmaktan çekinmemesiyle, çocuğa duyduğu saygıyla mest eden, salonu hüzünle, vurulmuş gibi hissederek çıkmanıza sebebiyet veren film..

(zzzzz - 24 Nisan 2004 11:09)

sonunda hungur hungur agladigim bi filmdir.

(gape - 13 Haziran 2001 01:46)

baktiniz aglamak istiyosunuz, acin izleyin, oyle bi film.

(deadpoem - 12 Haziran 2004 19:25)

sonunda aglamakli oldugum suclu-cocuk iliskisini irdeleyen etkileyici bir eastwood filmi. kevin beyin performansini pek basarili bulurum.

(spoax - 13 Ağustos 2001 21:31)

goldmax sayesinde tekrar izlediğim ve muhmetelen birkaç kez daha izleyeceğim,sonunu bildiğim halde her izleyişimde beni aynı derecede etkileyip gözlerimin dolmasına neden olan şahane film.

--- spoiler ---
filmin sonunda çocuğun helikopterden kevin costner'a bakışı ayrı etkiler insanı.
--- spoiler ---

(spree - 20 Haziran 2005 05:45)

yıllar önce izledim. çocuktum. sonlara doğru bir sahnede yaşlı kadınla kevin aynı şarkıyı plaktan tekrar tekrar çalarak dansediyorlardı. işte o sahneden bir çocuk olarak fena sıkılmıştım ama ileride o dansı ve o duyguları anlayacağımı, işin içinde daha derin bişiler olduğunu, belki de birşeylere özlem duyan birini gözyaşlarına boğacak ve yakalanması gereken bir parıltı olduğunu biliyordum. o yüzde oturdum ve sonuna kadar izledim. ileride bunun beni çok mutlu edeceğini bilerek..^*

(eleventh american esme has met - 27 Temmuz 2005 14:51)

filmin içe işleyen, gözleri ıslatan hikayesinin yanında alttan alta kennedy suikastı öncesi amerika hali de resmedilmektedir. nitekim olayların kennedy suikasta uğrayıp öleceği dallas gezisinden aynı bölgede gerçekleşmesi, fbi ın pislik katili, güneyli polisler, kadın suç uzmanı ilginç motifler olarak göze çarpar. son olarak mehmet açar o yıllarda filmle igili yazmış olduğu eleştiride, final sahnesiyle ilgili olarak, kevin costner'ın vurulmasıyla kennedy'in vurulmasını benzetip (vuranların görevi) tüm filmi (özellikle final sekansı) amerika'nın masumiyetini yitirişi üzerine olduğunu belirtmiş, genç bünyelere her zamanki gibi yeni ufuklar açmıştır...

(nefla - 9 Ağustos 2005 13:53)

hatırladıkca gulumsedigim film..annem ben ve kardesim, mersin de eski kamer sinemasında gitmistik, film cıkısı kardesimin ugultulu aglamaları, benim kendimi zor tutusum, ve annemin bir yandan bizi teselli etmeye calısması bir yandan halimize bakıp gulmesiyle hatırladıgım guzel film.

(cinayet masasi - 9 Mayıs 2006 21:28)

(bkz: allah belani versin fbi)

(marlon - 14 Mayıs 2006 15:22)