doktorların ne sağ kolu, ne sol kolu olmayan ve herhangi bir kol olmamak için de üniversite sınavını kazanarak ve tercih yaparak üniversiteye gelip bir yıl ingilizce hazırlıkla birlikte toplam beş yıl lisans eğitimi alan ve mezun olduktan sonra hekimin order ettiği ilaç tedavilerini uygulamak dışında bağımsız olarak sağlık bakım hizmeti sunan kişidir.
asla mesleğini sevmeden mesleğini icra etmemesi gereken kişidir aynı zamanda.

(zmrfv - 29 Aralık 2007 23:06)

bazıları pamuk hemşire misali kanatsız melek olabilirken, bazıları da hasta psikolojisinden hiç anlamayan, sinirli, suratsız, hayattan bezmiş ve de düşüncesiz, incelikten yoksun varlıklar olabilmektedir. evet, çalışma şartlarınız zor, işiniz de öyle... ama bunda benim bir kabahatim yok, sanmıyorum ki diğer hastaların da olsun. ben size eziyet etmedim, zorluk çıkarmadım, kaba da davranmadım... teşekkür ederim'imi, günaydın'ımı, güler yüzümü eksik etmedim.

yaş ortalaması 70 olan hastane odasında, kesime gitmek için sıra bekleyen kurbanlıklar gibi dizilmiş, ameliyat sırası bekleyen hastaların gözünden bakarsak... yaşlı olanları, kalça protezi filan taktıracağı için ameliyattan deli gibi korkarken, bu insanlara bu kadar kaba/sert davranmak şart mıdır? hasta haşlama başına prim mi alıyorsunuz, nedir? hadi ben fazla takmıyorum, yaşım genç, ameliyat fobim de yok; zaten çok büyük bir ameliyat değil, alt tarafı bileğimdeki çiviler çıkacak. ama diğerleri zaten panik olmuş, korkuyor. "ameliyat masasında kalır mıyım?" endişeleri var. e sonra tansiyonu var, kalbi var... nedir yani? dan diye odaya girip, aldığı ilaçtan sersem gibi olmuş halde uyuyan bir insanın yatağına ameliyat önlüğünü fırlatıp "hemen bunu giy, ameliyata iniyorsun" demek de ne? yangından mal, kesimden kurban mı kaçırıyorsun? dur bir açılıp kendime geleyim, tuvalete gideceğim belki. ailem gelmemiş, tek başıma indim ameliyathaneye de gıkım çıkmadı. ilacın etkisinde olmasam ters bir şey söyler, "bir dakika ya, ne bu acele? bir sakin olun"dan fazlasını derdim ben sana kesin...

sonra 2 şişe serumu verdin, şişe bitti, boşaldığını görmedin. biz uyarınca lütfedip de geldin. elimdeki kateteri çıkarmanı isteyince, "pardon, bir yara bandı var mı, iğne çıktı, bu şimdi kanayacak" dediğimde, en nalet ifadenle "kanamaz kanamaz" dedin, koltuk değneğini tutmamla birlikte damardaki koca delikten boşalan kan elimden süzülüp yerlere döküldü. doktor bile "n'aptınız kıza ya?" deyince ortalıktan toz oldun. n'olur yani flaster versen, benim değil de senin eline mi yapışır? birazcık güler yüz göstersen senin de işin kolaylaşır, günün biraz iyi geçer eminim. ben hastayım sen hemşiresin, hepsi bu. ben köleyim, sen efendisin gibi bir konumda değiliz, böyle sanıyorsan yanlıştasın haberin olsun. işini güler yüzle, düzgün yapacaksın hepsi bu. ben de bir an önce iyileşip buradan çıkmaya bakacağım... biraz nezaket, biraz sağduyu... öldürmez. valla.

(kacin kurbagasi - 23 Nisan 2009 12:45)

sağlık hizmeti verilen kuruluşlarda sağlık ekibinin bir üyesidir. hekimin verdiği orderi uygulamakla yükümlü olduğu kadar, hasta bakımında bağımsız işlevleri vardır. kimsenin sağ kolu değildir. lisans eğitimi alırlar (keşke stardat eğitim olsa, almayanlar da tamamlamaktadır).
ekipteki rolleri fizyoterapist, laborant, diyet uzmanı, psikolog ile kıyas bile edilemez.
öyle uzaktan oturdukları yerden atıp tutarak, fantasy malzemesi yapan denyolar hastaneye bir yakınları yattığında göreceklerdir ki yakınlarına 24 saat hizmet eden yegane sağlık görevlisi hemşiredir.

(purepoison - 14 Ağustos 2011 09:15)

lisans eğitimi bir hayli bıktırıcıdır. 14 kredilik ana dersleriniz vardır, ders bırakmak hayatı zindan eder, alttan kalan dersiniz ana ders ile çakışırsa 2 kredilik ders için 1 sene fazla okursunuz, yaz okulunda ana ders alacaksanız başka ders alamazsanız vs vs saçma sapan şeylerle uğraştırır. sonra hemşire sadece iğne yapar diye bilinir, doktorun yardımcısı denir. ha bir de duyması farzdır: buldun mu bir doktor?
ben niye buluyorum doktor, 4 sene koca bulmak için mi paraladım ben kendimi, ayrıca onu bulan niye ben oluyorum, doktor bulunmaz hint kumaşı mı? (yanlış anlaşılmasın doktorlarla sorunum yok ancak 'doktor bulmak' ile ilgili ciddi sorunlarım var)niye potansiyel koca avcısı olarak görülüyor hemşire???
hakettiği saygıyı göremez hiçbir zaman.

(kullanmak istedigim nick kullanilmakta - 29 Ağustos 2011 06:40)

bankada,noterde ya da herhangi bir devlet diresinde saatlerce bekleyip,haksızlığa uğrayıp gıkı çıkmayan insanımsılar,hastanede işini yapan bir hemşire gördükleride (yapmayan da olabilir herneyse) nedense aslan kesilirler.genelde de evde karısı tarafından ezilen tiplerdir bunlar.nacizane gözlemlerimden derlenmiştir efenim.

(florist - 3 Ekim 2012 11:26)

yeryüzündeki melekler...
tıp fakültesinde okuduğum yıllarda, hangi rotasyondaysam, diğer rotasyondaki arkadaşların, "olumm çok kötü bizim hemşireler" yakınmalarıyla, geçirdim kendi rotasyonumu. normalde de şanslı bir insan olduğumdan mıdır bilinmez, hangi bölüme gittiysem de, hep iyileriyle karşılaştım. mesleğe başladığımda da, şansım değişmedi. sorumluluğum arttıkça, daha da içli dışlı oldukça, içtenliklerinin ve sıcaklıklarının bir o kadar daha da fazla olduğunu gördüm.
her zaman derim; "emek satın alınmaz", sadece karşılığında o insanın hayatını devam ettirmesi için bir ücret verilir. yediğim lahmacun için para vermem, o lahmacunu yapan kişinin emeğinin hakkı olmadığını düşünürüm, insan ve evren gerçekten başlı başına mükemmel bir kavramken, yaptığı o lahmacunun karşılığında hiç bir ücretin olmadığını düşünenlerdenim. lahmacun diye konuşurken, bir anda, hemşirelere atlamak zor olsa da; sağlık sistemindeki, en büyük yüklerden birini omuzlarında taşıyan, hekime saygısızlık noktasında biraz daha geri dururken, gencecik kızlara gayet saygısızca davranan, belki de kalp krizi geçiren hastanın monitörizasyonuyla uğraşırken, sürekli serumumuz bitti taciziyle karşılaşan, uğraşılan onca iş arasında, gözden kaçan küçük bir şey sonunda doktordan fırça yiyen dünyanın belki de en kutsal işini yapan çoğu gerçekten dünya tatlısı, hoş sohbet, sıcak insanlardır hemşireler. çoğunluğunun kadın olmasından mıdır bilmem ama karşılaştığım erkekler de bir o kadar mert ve delidoluydu. havale geçiren ve acil nmüdahale odasına kimsesi alınmayan çocuğun yanından nöbeti bitmesine rağmen ayrılmayıp, kendi çocuğu gibi başında bekleyen, terinin alnında durmasına razı olmayıp, şefkatle silen dünya güzelleri, 2 lahmacun 1 ayran verseler, hatta bedava verseler, sizlerle muhattap olduğum için duyduğum mutluğu duyamam.
not: ben odadayım, hasta gelirse haber verin bi zahmet, lahmacunlar benden;)

(muwi - 7 Aralık 2012 22:44)

pek çok meslekte olduğu gibi genellemeye kurban gitmiş meslek erbabı...

"genellemeci geellddiii haaanııımmm!!! geeennneeeelllleeeemmeeeccciiiiyyyeeee!!"
geçenlerde inci sözlük te bi başlık gördüm "su içen herkes orospuçocuğudur! diye yemin ederim yok hemşire yok dr maaşı yok o.ç taksici gibi bi sürü başlığın şu inci başlığından en ufak bi farkı yok!

gerek kendi rahatsızlığım gerekse eş- dost-akraba ziyareti sırasında hastane de gördüm, hemşire de gördüm, dr da gördüm.

-aldığı 8-10.000 lira maaşı sonuna kadar hakeden doktor da var, ciğeri beş para etmeyecek doktor da var.

-hastayı canından bezdiren hemşire de gördüm, doktorun elinden hastayı kurtaran hemşire de gördüm.

-hasta yakınlarının bıçak çektiği hemşire de var bu memlekette(gazetede okumuştum),
hasta yakınlarının allah razı olsun diye diye eline ayağına kapandığı,hediyelere boğduğu hemşire de var (birebir şahidim)

ha illa bi şey eleştirilecekse sağlık bakanlığının ciğerine güvenip bu insanlara-onca hekim açığı olmasına rağmen- hekimlik yolunu açmamasını eleştirebilirsiniz. bugün içişleri bakanlığında bir polis düzenli meslek içi eğitimler ve kurum içi sınavlarla komiserliğe hatta emniyet müdürlüğüne kadar yükselebiliyor.bir avukat hakim-savcı olabiliyorsa hemşire neden hekim olamasın? şimdi bazıları ay ama doktora canımızı emanet ediyorooozz diyebilir onlar da bi zahmet hakime-savcıya-emniyet müdürüne nelerini emanet ettiklerini düşünsünler.

abd,kanada japonya,finlandiya gibi ülkeler bu komplexlerden sıyrılmış ,koymuş mesleki sınavını buyrun demiş size er meydanı tıbbi bilgisine(bizdeki gibi 3 saat integral çözerek,analitik çözerek değil ha!) güvenen girsin kazansın.inanmayan araştırsın
(bkz: mcat)

yüzüklerin efendisi serisinin ilk filminde gandalf ve frodo arasında gollum u öldürmek üzerine bi sohbet geçer:
gandalf ın orada söylediği bi söz vardı:

"yaşayanlar arasında ölümü hakedenler vardır elbet ve ölülerin arasında yaşamı hakedenler...şimdi söyle bana frodo onlara yaşamı geri verebilir misin?"

inanın doktorlar arasında o tıp diplomasını haketmeyenler olduğu gibi, hemşireler arasında da hakedenler vardır.
açarsın er meydanını, koyarsın ortaya hem uygulamalı,hem teorik sınavını. isteyen herkes mesleki deneyimiyle,elinin yatkınlığıyla paşalar gibi alır eğitimini ne hemşire-hekim açığı kalır memlekette ne de bu saçma genellemeler.

(hatasizcoololmaz - 6 Ocak 2013 12:04)

hemsire tarafindan kuyruk acisi olan asistan doktorcuklarin sozlukte yerden yere vurdugu meslek grubu

(emeraldgreen - 19 Eylül 2013 18:31)

beni türk hekimlerine emanet ediniz.
mustafa kemal atatürk.

hekim 18:00'da çıkıp evine gidince yanımda güleryüzlü, hayat dolu bir hemşire kalsın.
sourcream

yaşam ile ölüm arasındaki ince çizgide görev yapan ve değeri tam olarak anlaşılamamış meslek gurubuna dahil insanlardır.

(sourcream - 1 Ağustos 2014 21:36)

cahil ekşicilerin yeni "istisnalar kaideyi bozmaz." temalı karalama kampanyasının figüranları.

konunun öznesi olsalar bile, kendini bir bok zannetme derdinden muzdarip ekşiciler her zamanki gibi başrolü kimseyi kaptırmadıkları için, tabii yine başrolde bu kör cahiller var.

ailemde, yanımda yamacımda bir tane bile hemşire yok. tıpkı taksici, asker, emlakçı örneklerinde olduğu gibi bir meslek grubunu toptan hedef almak, o insanları ağıza alınmayacak laflarla aşağılamak tam da ekşici ergenlere göre bir iş. ama asıl sorun tabii ki;

not:kendine doktor diyen cahil, sünepe, kılıbık, hırbolar, çirkinliklerine bakmadan elin karısına kızına iş olabilir, reddedilebilir. siz o üç kuruşluk davarlara aldırmayın.

(bkz: ekşi sözlük yazarlarının eğitim seviyesi)

(capitale de la douleur - 24 Ağustos 2014 10:23)