Murder on the Orient Express (~ Sark ekspresinde cinayet) ' Filminin Konusu : 1930'lu yıllarda İstanbul ve Calais arasında sefer yapan ünlü Şark Ekspresi'nde bir cinayet işlenir. Amerikalı bir milyoner trende ölü bulunur. Trende çok sayıda yolcu arasında ünlü Belçikalı dedektif Hercule Poirot da (Albert Finney) bulunmaktadır. Trenin kara saplanıp durması, Poirot'ya yerel yetkililer duruma el koymadan önce cinayeti çözmesi için birkaç saat zaman verecektir. Türkiye'de bazı televizyon kanallarında Şark Ekspresinde Cinayet adı ile de gösterilmiştir.
Ödüller :
Academy Awards - Oscar : "En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu"
BAFTA : "BAFTA Film Award-Best Supporting Actress"
BAFTA : "BAFTA Film Award-Best Supporting Actor"
filmin baş karakteri belçikalı dedektif hercule poirot'un; ürdün'deki ingiliz garnizonunda çözdüğü davadan sonra avrupa'ya dönmek için geldiği istanbul'da, anadolu yakasından avrupa yakasına vapur ile geçerken dünya gazetesini okuduğu filmdir.ayrıca filmde hercule poirot karakteri istanbul'daki bir restoranda ingilizce konuşuyor ve vapurdaki bir adam hercule poirot'a istanbul'u tanıtıyordu.bu bilgiler ışığında dedektifimizin türkçe bilmediği çıkarımını yapabiliriz ve akabinde, elin türkçe bilmeyen belçikalısının dünya gazetesi ile ne halt yediğini sorgularız.hayır koca istanbul'da yabancı bir gazete yok muydu da veremediniz adamın eline.otur o kadar film çek, agatha cristie uyarla sonra git belçikalı'nın eline türkçe gazete ver.yakıştı mı bu şimdi?ek olarak: filmde türkler zenci, yarı arap çapulcular olarak gösterilmişler.film ekibinden kaç kişinin istanbul il sınırları içerisinde kaldıkları otellerde ya da sokakta zenci gördüğünü merak ediyorum.
(ara - 5 Eylül 2006 20:12)
75 yapımı 1935de bir trende işlenen cinayeti konu alan güzel bir film, hoş bir macera hatta sık sık iyi bir gerilim. agatha cristienin aynı adlı eserinden sidney lumet tarafından sinemya aktarılmış, çok zengin bir kodaroya sahip bir film. albert finney, lauren bacall ve tabiki ingerd bergman. hadise ünlü bir dedektifin* çevresinde ve bir trenin içinde geçe.filmin kurgusu ve özellikle finney'in oyunculuğu çok etkileyicidir. ama kardeşim nerede var bölesi bir türkiye tasviri turkiyede gecen yabanci filmler, inanılacak gibi değil. tamamen ethnocentric bir düşünceyle tasvir edilmiş istanbul ve özellikle sirkeci garı. ne o öle tiplerin hali 35 istanbulun'da, fesliler mi istersin, sarıklılar mı istersin ne ararsan var. hele hele çarşaflıların buğünkünden bile çok olması ve en özellikle türkçe konuşan arapların çokluğu daha filmin başında insanı sinir ediyor. bir de iki karakterin otelde türk yemeklerini beğenmeyişi var ki insan kıçımın kenarı demeden duramıyor.(bkz: turkleri arap sanan zihniyet) (bkz: türkiyede geçen yabancı filmler)(bkz: eurocentrism)
(jeune turc - 6 Mart 2002 12:35)
(bkz: murder on the dance floor)
(belacqua - 6 Mart 2002 12:56)
bitmesin diye aheste aheste okuduğum agatha christie klasiklerinden biri. doğu eskpresinde işlenen cinayet, vagondaki şüphelilerin hercule poirot tarafından tek tek sorgulanışı neticesinde, birisi hakikat diğeri cinayeti işleyenleri aklamak için uydurulan iki çözüm yolu ile açıklığa kavuşur. okunmaya kesinlikle değer...
(yassayf - 12 Ağustos 2008 21:08)
sonu insanı hayretler içinde bırakan kitap. iki sebepten hayret edersiniz agatha christie'nin bu güzelim kitabının sonunda, birincisi katilin kim olduğunu öğrendiğinizde, ikincisi poirot'nun adaleti ve yasaları nasıl bir zarafetle birbirinden ayırabildiğini gördüğünüzde. kitabın sonu okuyucunun hoşuna gider, garip bir tatmin hissi yaratır, çünkü çok iyi şekilde gözünüzde canlandırmışsınızdır her şeyi.(bkz: hercule poirot/#14844539)
(amaninbe - 27 Ocak 2009 09:10)
sanırım bu muhteşem kitabı karlı kış gününde, epey uzun bir tren yolculuğu esnasında okumak tarif edilemez bir haz verirdi.
(previously on - 22 Eylül 2009 18:22)
kitaptaki bazı detaylar ve karakter tasvirlerine yönelik kimi hercules poirot monologları filmde olmasa da, filmin de kitaptan aşağı kalır tarafı yok. bu sadece oyuncuların çok iyi olmasıyla ilgili değil; kapalı ve dar mekanları kullanma tarzına hasta olduğum sidney lumet'nin de neredeyse tamamen konuşmayla geçen bu filmi -sonunu gayet biliyor olmama rağmen- bu şekilde aktarabilmesiyle ilgili. senaryo yazılırken neden bazı diyalogların çıkarıldığını anlasam da en sonda, annenin attığı ve agatha christie'nin de çok iyi tasvir ettiği tiradın neden filmden çıkarıldığını anlayamamışımdır.--- spoiler ---oysa büyük bir aktris olan annenin o son konuşması insanı ağlatacak kadar etkilidir. o anda gerçekten hayatının repliklerini söyler (aslında burada oyuncunun filmin başından beri kullandığı tiz ses tonu yerine buğulu bir sesle konuşmaya başlaması gerekiyor, çünkü gerçek kişiliği adına söz alıyor). sanırım lumet buradaki etkiyi cinayet/idam/suikast sahnesine aktarmayı tercih etmiş. cinayeti annenin gözlerinden takip edebilmemiz çin her şeyi yapmış.--- spoiler ---filmin/kitabın ortaya koyduğu seçim oldukça rahatsız edici gelebilir. ama burada yapılan seçim kanunların cezalandırmasının imkansız olduğu, beş kişiyi öldüren bir katil adına yapılıyor. üstelik poirot burada yaptığı seçimi the curtain'da uç noktalara taşıyacak ve adalet adına en temel yasayı dahi çiğneyecektir. üstelik bunu yaparken ortaya koyduğu örnek ve olayları analiz edişi nedeniyle kendisine yine saygı duyacaksınızdır. elbette onun başka bir dönemin insanı olduğunu ve o dönemin koşullarına uygun bir ahlaki yapıya sahip olduğunu unutmadan.velhasıl-ı kelam, şu an bu filmi hiç izlememiş ve kitabını okumamış olmayı ve her ikisini de ilk kez yapabilmeyi çok isterdim.hamiş: daha önce dikkat etmemiştim, vapura binmeden önce vanessa redgrave'in etrafında toplanan seyyar satıcılardan biri nubar terziyan'mış.
(amaninbe - 15 Ocak 2010 22:09)
filmde, hercule poirot'nun -türkçe bilmediği halde- okuduğu dünya gazetesinin manşeti: "mecliste hayat pahalılığı konusu tartışıldı" dır.(bkz: peki bu bilgi gerçek hayatta ne işime yarayacak?)
(fuatturkrap - 16 Şubat 2010 16:03)
bunun filmini almanca dublajlı olarak lisede 3 parça halinde izlemiş akabinde yazılı olmuş bir nesilden gelmem nedeniyle pek hazzetmem... (bkz: iel)
(fruko gazoz - 19 Şubat 2010 13:39)
bir agatha christie klasiği. katili veya sebeplerini tahmin eden olduysa alnından öperim.
(annem bana kiz bul evlen dedi - 23 Kasım 2002 16:21)
çizgi roman formunda ntv yayınlarından satışa sunulmuş efsane roman. yanında bugüne kadar nasıl oldu da okumadığımı çözemediğim gizli düşman* adlı öykü ile birlikte basılmış..http://www.ntvyayinlari.com/…d=dh7mzdc0te1eu38vw3lc
(fuatturkrap - 22 Haziran 2010 12:29)
ali cengizin krallarindan birini okudugumuz bir agatha christie basyapitidir kendisi.
(mathieu delarue - 8 Aralık 2002 14:12)
chan wook park yonetiminde yapilan sympathy for lady vengeance'a bi hayli benzeyen film. bu kadar benzerlik beni sasirtti ama baglantiya ait hicbir kaynak bulamadim.
(burnt sienna - 20 Temmuz 2011 00:07)
agatha christie'nin okuduğum en iyi romanıdır. kitap boyuncu gerilim hiç düşmez ve sürekli katilin kim olduğu üzerine tahminlerde bulunursunuz. sonu ise tam bir şoktur. bir polisiye romandan bekleneni tam anlamıyla verdiğini düşünüyorum.
(p esittir np - 24 Şubat 2012 17:10)
sanırım beni en çok etkileyen agatha christie romanı, bir başyapıt. sanırım adalet anlayışını sorgulayışı beni en çok etkileyen. kitabını okudum, defalarca david suchet'lı filmini izledim.
(porphyry - 18 Mayıs 2013 20:46)
2010 versiyonlu filmi izlemedim ancak kitabı okuyup ardından 73 yapımı filmi izledikten sonra bir kez daha anladım ki, şu kitapların filmini çekme işi ezelden sıçıyormuş. öyle üstünkörü gelip geçti ki birçok şey, kitaptaki tadı mümkün değil yakalayamadım.. kitabın sonuna doğru bi' hayal kırıklığı, bi' boşa okumuşluk hissi baş göstermeye başlamışsa da sonunda yine de tatmin oldum. vuhuu, süper değildi ama kötü hiç değildi.
(uyuklatankahve - 25 Kasım 2013 00:56)
bir yazarı tanıyabilmek için denk gelmeniz gereken eserler vardır ya, işte bu da agatha christie'nin "o" eseridir. okudukça olayların içinde hissettiren, sürükleyici, hepsinden önemlisi nasıl biteceği kestirilemeyen ama deli gibi de merak edilen bir romandır doğu ekspresinde cinayet.polisiye severlerin mutlaka okuması gerekir.
(just a little faith - 19 Şubat 2014 01:43)
nubar terziyani seyyar satici rolunde gordugumuz film.
(teneke tulum - 30 Ağustos 2004 22:19)
trende cinayet temasını ustalıkla işleyen ayrıca adalet kavramı üzerinde bir kez daha düşünmeyi de sağlayabilecek ustaca yazılmış polisiye roman ve romana yakışır şekilde çekilen filmi.
(sade - 7 Aralık 2004 11:41)
agatha christie'nin şark ekspresi'nde* geçen bir cinayet üzerine kitabı. televizyonda güzel bir filmini izlediğimizi hatırlarım.
(tsan chan - 19 Aralık 2001 10:43)
Yorum Kaynak Link : murder on the orient express