Süre                : 1 Saat 37 dakika
Çıkış Tarihi     : 21 Ekim 2015 Çarşamba, Yapım Yılı : 2015
Türü                : Drama,Romantik,Heyecanlı
Ülke                : Sırbistan
Yapımcı          :  PLAN 9 , Plan 9
Yönetmen       : Pavle Vuckovic (IMDB)
Senarist          : Pavle Vuckovic (IMDB),Jelena Vuksanovic (IMDB)
Oyuncular      : Slaven Doslo (IMDB), Jovana Stojiljkovic (IMDB), Milos Pjevac (IMDB), Nebojsa Milovanovic (IMDB), Tamara Dragicevic (IMDB), Jelisaveta Orasanin (IMDB), Andrija Danicic (IMDB), Aleksandar Djurica (IMDB), Branka Selic (IMDB), Branka Pujic (IMDB), Dejan Dedic (IMDB), Biljana Misic (IMDB), Ivana Petrovic (IMDB), Miljana Popovic (IMDB), Milica Majkic (IMDB), Nada Rakic (IMDB), Aleksandar Jovanovic (IMDB), Marta Milosavljevic (IMDB), Marija Medenica (IMDB)

Panama ' Filminin Konusu :
Soğuk savaş dönemi casus romanlarıyla ünlü olan John Le Carre'ın aynı isimli romanından uyarlanan kara mizah türündeki casusluk filminde Pierce Brosnan Panama'ya sürgüne gönderilen Andy Osnard adlı oldukça etkili bir İngiliz gizli ajanını canlandırmakta. Andy Osnard Panama'ya sürgüne gönderilir ama geri dönmeyi kafasına takan Andy orada boş duracak değildir. Panama'da ağzı iyi laf yapan Harry Pendel isminde ünlü bir terziyi tanımaktadır. Aslında eski bir dolandırıcı olan Harry artık Panama'nın en zenginlerinin terziliğini yapmaktadır. Andy ondan bölgedeki en son dedikoduları öğrenmek istediğinde, Harry eski kimliğinin açığa çıkmaması için kendi kafasında uydurduğu hikayeler ve olayları Andy'e anlatmaya başlar. Ama bir süre sonra Harry'nin hikayeleri kontrolden çıkar ve ülkenin kaderini etkileyecek olaylar zincirinin başlamasına neden olur.


Oyuncular
  • "terzisi ile ünlü bir kanaldır...evet, kabul ediyorum; allah belamı versin benim."
  • "alakam olmamakla birlikte int. telefon kodu* nedeniyle yakinlik duydugum ulke"
  • "amerikanın 9 kez işgal etiği ulke, orayada ozgurluk için girdiler ,bizlerde hep inandık bu masalarına"




Facebook Yorumları
  • comment image

    haritadan bakınca bi skime benzemeyen bu ülke, içinde gezince misal panama city'de gökdelenleri görünce şaşırır insan.. bir kıta bağlantı sektörü oldugu için hem caribbean hem guney amerıka hem orta amerıka için muazzam stratejik bir noktadır..

    burdan iş bağlayanın sırtı yere gelmez.. öyle bi yer..


    (olympos - 3 Haziran 2008 09:47)

  • comment image

    tarihi birleşik devletler'in kaç yüzlü olabileceğinin bir hikayesidir. bağımsızlığını kazandığı 1903'e kadar birleşik devletler panama'nın bağımsızlığına karşı çıkmış ve kolombiya'nın toprak bütünlüğünü desteklemiştir. kolombiya amerikalılar'a panama kanalı'nı inşa etmek etmeleri için izin vermeyince birleşik devletler çark etmiş, panama'nın bağımsızlığını destekleyerek kolombiya'dan koparmıştır. karşılığında panama kanalı'nı inşa etme hakkı, kanal çevresinde 10'a kilometrelik (mil de olabilir) bir toprak şeridini, panama kanal bölgesi'nin mülkiyetini ve kanalın işletim hakkını süresiz olarak almıştır. arada da panama'ya müdahele edip durmuştur.

    kanalın inşaatı sırasında maliyeti düşük tutmak için panama dışından bir sürü işçi getirtilmiş. bu işçilerin büyük bölümü ülkede kalarak ülkenin etnik yapısını değiştirmiştir. ayrıca kanal bölgesi amerikan toprağı sayıldığı için, a.b.d.'de, özellikle zencilere karşı olan, ayrımcı yasalar yürürlüğe konulmuştur. yani yıllarca aynı mahallede hispanik panamalı ile yan yana yaşayan zenci panamalılar bir anda ikinci sınıf vatandaş durumuna düşmüştür.

    panamalılar zaman içinde kanal bölgesini ve kanalın işletim hakkını geri istemişler giderek artan bir sıklıkta. 1979'da panamalılar'ın taleplerine daha fazla kulak tıkayamayan jimmy carter yönetimi kanal bölgesini 2000 yılında panamalılar'a bırakmayı kabul eden bir anlaşmaya imza atmıştır. olaylar bu aşamadan sonra şenleniyor. 1980'de jimmy carter'dan başkanlığı devralan reagan, bu anlaşmanın iptalini ve eski düzene düzene dönülmesini istemiştir. bu talepleri kabul edilmeyince devletin o sıradaki başındaki (başkanı değil yalnız. askeri cuntanın başı) general omar torrijos'un uçağını havadayken patlatmıştır. daha sonra nikaragua'daki sandinistler'e karşı kullanılmak , sonra orta ve güney amerika'yı denetlemek için panama'dan daha fazla askeri üs ve askeri varlığının arttırılmasını istemiş, torrijos'un yerine geçen general manuel noriega bunu kabul etmeyince noriega'yı uyuşturucu üreticisi, kara para aklayıcı olduğunu ilan etmiştir. a.b.d. arada noriega'yı devirmek için girişimde bulunan bir takım askeri yetkiliye darbe girişimi sırasında desteklemeye söz vermiş, fakat sözünde durmamıştır. başarısız olan darbe girişimi sonrasında noriega ele başlarını öldürmüş, reagan yönetimi bunu panama'da işlerin iyice kontrolden çıktığını, vahşetin arttığını iddia etmek için koz olarak kullanmıştır. izleyen zamanlarda panamalılar'ın panama'daki amerikalılara saldırdıklarını iddia edip 1989'da ülkeyi işgal etmiştir. (bkz: operation just cause) (bu da şöyle oluyor. amerikalı askerler üslerinden çıkıp bazı yollarda barikatlar ve denetim noktaları kuruyorlar. mesela noriega'nın karargahına giriş çıkışı engelliyorlar. fiilen işgal olan bu durumda da panamalılar ateş açıyor)

    bu işgalde amerika'nın vietnam'da aldığı bazı dersler doğrultusunda gelecekte savaşlarda kullanacağı yöntemler ve silahlar ilk kez uygulamaya konulmuştur. mesela amerikalı gazeteciler tamamen amerikan ordusu'nun denetiminde, yalnızca izin verilen yerlere götürülmüş, izin verilen kişilerle görüştürülmüştür. gazeteciler yalnızca ordu'nun ve amerikan yönetimi'nin açıklamalarına dayanarak haber üretmişlerdir. (bkz: embedded journalism)

    bu işgalde f-117 stealth fighter ve apache saldırı helikopterleri ile kez kullanılmıştır. sivil kayıplar amerikan resmi verilerine göre 400 civarında kalırken yerel kaynaklar ölü sayısının 3000 ila 4000 arasında olduğunu iddia etmektedir.

    işgal sonucunda panama'nın savunma yeteneği tamamen ortadan kaldırılmıştır. bu nedenle a.b.d. panama'nın panama kanalı'nı koruyamayacağını ileri sürerek bölgeye yerleşmiştir.


    (shadayim - 4 Ekim 2011 23:34)

  • comment image

    uzun sacli erkeklere karsi bir sosyal stigmanin oldugu ulke. giderken uyardilar panama'da uzun sac hos karsilanmaz diye, lan nolcak ben 1 sene turkiye'de uzun sacla gezdim diye dusunup ciddiye almadim. gelgelelim hergun sokakta laf atiliyor. taksiciler bile almiyor arabalarina oyle boyle degil, her taksiye ihtiyacim oldugunda en az 10 arabaya el ediyorum, sallayan yok. onumden gecip az ileride taksi cevirmeye calisan adami alan bile oldu. en son sokakta rastgele adamin biri 'isa'ya mi ozendin birader' minvalinde birseyler deyince (sakal da uzun) canima tak etti. yarin ilk is berbere!


    (lutka - 13 Temmuz 2012 07:24)

  • comment image

    4 ay boyunca beni misafir eden ülke. hakkında izlenimlerim genel olarak şu yönde oldu:

    • sıcaaak! termometrenin 28 derecenin altına indiğine henüz şahit olmadım.
    • bi ülkenin başkentinin ismi neden ülkenin ismiyle aynı olur? isim seçerken basiretiniz mi bağlandı anlamadım ki. neymiş, panama city. türkiye kenti diye bi il var mı, yok ama.
    • trafik kuralları epey enteresan burda. şöyle ki:
    • tüm arabalar birbirinin can düşmanı sanki. fren yapan arabanın arkasına bodoslama geçirmek gibi bir gelenek var.
    • aksi gibi yayalara karşı alışık olmadığım bi saygı söz konusu. yaya geçidinin ne işe yaradığını burada öğrendim diyebilirim.
    • ve geceleri ellerinde ışıklı sopalarla yol gözleyen polis ablalar. öpüyorum.
    baskin robbins yaşıyor! ve hala muazzam dondurmalar yapmaya devam ediyor. biraz pahalıca ama olsun, nostalji takılıyoruz bi yerde.
    • türkiye’de 5 litrelik fıçı birayı 8 dolara satsan orayı yıkarlar. burada alkol görece medeniyetle tüketiliyor, tebrik ediyorum.
    • bi ülkenin para birimi hakkında kendi vatandaşları bile fikir ayrılığına düşer mi?
    • ülkenin kendi parası (balboa) sadece bozukluklarda varken, amerikan doları kağıt para ve bozukluk olarak geçerli. bence küçük düşürücü bi durum.
    • ki bu balboa’nın da panamalı değil, ispanyol bi kaşif olması da dikkate değer.
    • bir ülkenin milli yemeği tavuklu pilav olmamalı.
    • kadınlarının güzelliği methedilen bir ülkede nasıl olduysa 75 kilonun altında bir panamalı kadına çok seyrek rastladım.
    • ve saçlarına taktıkları 156832 adet bigudiyle dolaşmakta beis görmüyorlar. özgüven meselesi.
    • bağdat caddesi tadında bi cadde yok burada. ama kumarhaneler, barlar gırla.
    • ingilizce konuşamayan insanların ülkesi. böyle bir aksan görmedim arkadaş. feysbuk demeye çalışırken “feybü” dersen ben nasıl anlarım seni?
    mcdonalds’ın tadı burada da aynı.
    • yoğurt yok! var olanlar da meyveli böyle aromalı kireç gibi bişeyler. küfür gibi.
    estrella azul diye bi marka var burda, bizim sütaş gibi. ama ürün skalası daha geniş, 1684 çeşit süt, 77 çeşit meyva suyu, peynir, un falan hepsi bunların tekelinde.
    • çok sade ve şirin bir bayrağı var ülkenin.
    • salsa müziğini sevdiğimi sanırdım. günde 20 saat dinleyince bulantı geliyor ister istemez.
    • taksiciler tamamen kendi inisiyatifleriyle yolcu alıyolar, kafalarının estiği yere gidip kafalarına esen fiyatı çekiyolar. ilginç.
    • bu fiyat 4 doları pek aşmıyor, o daha da ilginç.
    • benzin gayet ucuz. 1 galon benzinin fiyatı türkiye’deki 1.5 litre benzinin fiyatına eş gibi.
    • kolonya diye bişey girmemiş bu ülkeden içeri.
    • o bakımdan insanlar hijyeni ellerine ispirto dökerek sağlıyolar. sonra her yer eczane gibi kokuyor tabi.
    • hiçbir sporda isminden söz ettirememiş bi ülke olarak, halkı da pek öyle sporsever sayılmaz. televizyonda mençıstır real madrid maçı oynuyor, izleyen adam sayısı maksimum beş.
    • alışveriş merkezlerinde kapıda güvenlik falan yok. elini kolunu sallayarak giriyosun içeri.
    • niye anlamadım ama yürüyen merdivenlerde eşek kadar “çıplak ayakla binmeyiniz” uyarısı var. bir insan neden alışveriş merkezinde yalınayak dolaşsın ki?
    • gözlüklü, özürlü, sarışın, sakallı, uzun saçlı, kravatlı insanların hiçbiri panama’da yaşamıyor anladığım kadarıyla.
    • ama çoğunluğun dişleriyle ilgili ciddi sorunları var, niye bilmiyorum.
    • çocuklara okulda limon yeşili üniformalar giydiriyolar. çok korkunç.
    • gelir durumu en düşük adamda bile blackberry telefon var, nasıl temin ediyorlar hiçbir fikrim yok.


    (catapultam habeo - 21 Temmuz 2013 14:41)

  • comment image

    ulkenin basinda recep tayyip erdoganin aynisi karakterde ve tiyniyette olan martinelli denen adam(!) vardi. politikalari tamamen tayyipden gordugumuz seylerdi. cevreye zerre aldirmadan yapilan insaatlar plansiz programsiz ve sadece komisyon almak icin yapilmis bir suru proje ile ulke 5 yilda turkiyenin yasadigi herseyi yasadi. ornegin unesco korumasi altindaki su guzel yer

    http://www.cascoviejo.org/…ploads/ee-1301089940.jpg

    martinellinin ne icin yapildigi belli olmayan projesi ile suna donusturuldu
    https://lh3.googleusercontent.com/…bpafleztpxrb_24u

    tayyip ile paralellik gosterdigi diger konus ise metro insaati. secimlere cok az bir zaman kala alel acele insaati acti ve tabi ki bedava yapti. metro ucretini de kimseye soylemedi, ucretlendirmeyi secim sonuna birakti. metro panamanin en gerek duydugu seylerden birisiydi tabi ki ama ayni metro dominik cumhuriyetinde panamaya mal oldugunun 3te 1i fiyatina yapildi.

    ayni seyler yapilan parklar icinde gecerli bunlarin hepsini secimlerden once iste bunlari yaptim sunlar yaptim diye sunmaya basladi ama yapilan herseyin maliyeti normalin 3 katiydi. ulke bu kisimda bizdeki gibi caliyor ama calisiyor demeye basladi. yine insanlar yapilanlarin yolsuzluk olduguni aciklamaya calisti ama bir kisim sanki martinelliden once panama diye bir yer yok gibi konustu. ama martinelliden once ulkenin ana kaynagi olan kanal amerikanin elindeydi ve kanalin geri alinmasinda martinellinin tabi ki katkisi yoktu ama kaymagini yiyordu.

    bizde nasil tayyip saglik sistemini duzelttim diyip aslinda esine ait ozel hastanelerle olan guzel anlasmalarin kaymagini yiyorsa martinelli de ayni taktigi izledi. ulke capinda bir suru supermarket acti sonra da insanlara yiyecek yardimi yapilacak diyerek marketlerin halka indirimli mal satacagini ve devletin indirim parasini direkt marketlere verecegini acikladi.

    hayali dusman yaratmak icin venezuelaya laf atmaya basladi. latin amerika ulkeleri arasinda venezuelaya satasan tek baskan oldu. herkes sana ne oluyor birader adamlarla sinirin bile yok dedi, kuzeydeki tek komsusu costa rica zaten kanada gibi bir ulke guneyde kolombiya var ama onlara bulasamiyor o yuzden venezuelaya saydirmaya devam etti, hayali dusmani pek sallamadi ama ulkedeki venezuelalilardan destek aldi.

    metro gelince isleri elinden giden otobus soforlerinin ailelerine aylik baglanmasi sozu verildi. yine ekonomik acidan iyi durumda olmayan insanlara benzer sozler verildi. secim bitimi yine halkin parasiyla sean paul gelip konser verdi. en azindan yerli bir sarkici cagirsa daha ucuz olurdu diyecem ama zaten para kendine ait degil o yuzden adam konsere bile gelmemis sean paul´u gozunu kirpmadan getirdi.

    secimden 2 3 hafta once martinelli 10 puan ondeydi ben bu adam kazanir panama da turkiye gibi olur diye herkese anlatiyordum, bir keresinden arabayi durdurup yol kenarinda isportacilik yapan adama kime oy verecen dedim hemen martinelli dedi. ben de niye dedim bizi sadece o dusunuyor diye cevap verdi. ıyi ama adam bir suru para caldi diyince, herkes caliyor ama bizi sadece o dusunuyor dedi. bu konusmanin aynisini adama soru sormadan once arabadakilere anlatmistim adam ben ne dediysem aynisini tekrarlayinca arabadakiler de ikna oldu martinelli kazanacak diye.

    secimden once nasil oldu bilmiyorum ama son yapilan ankette normalde 3. sirada olan varela adli aday bir anda tepeye cikti. acikcasi panama halki turk halkindan daha fazla kitap okumuyor, egitim seviyesi daha yuksek degil ayrica varelanin secim vaatleri populer olmayan vaatlerdi. turkiyedeki gezi olaylarina benzer burada da yasanmis insanlar martinelliye karsi ayaklanmisti ve siddetle bastirildi bu ayaklanmalar. kolon adli ulkenin en onemli limani satilmaya calisildi ve halk ayaklanmasin diye vur emri olan silahli polisler sokaklarda bekledi ve bolgede olaganustu hal ilan edildi. kisacasi turkiyede olan ne varsa hepsi burada da oldu ama halk tayyibin kardesi martinelli yerine varelayi secti.

    neden boyle oldu zerre fikrim yok ama kanaat getirdigim tek sey bizim ulkede bir anormallik var. ben bu tip seyleri butun insanligin ortak sorunu olarak gormeye baslamistim o yuzden cok emin bir sekilde martinelli-tayyip kazanip 20 sene burada kalir diyordum. sanirim ulkem insanini sorun onlarda degil dunya boyle diye savunmaya calismam sonucu olmus bu.


    (bartsimpson - 6 Mayıs 2014 01:09)

  • comment image

    3 haftalığına gitmek üzere olduğum minnak orta amerika ülkesi. tavsiyeleri, uyarıları vs. olanlar yeşillendirirse sevinirim.

    edit: yıl sonunda -umarım ki detaylı bir şekilde editlenecektir.

    edit:

    -türk insanının “survivor” programı ile tanıdığı panama, öncelikle söylemem lazım ki çok ama çok güzel bir ülke.. ülkenin el değmemiş ve hala gelişmemiş yerleri özellikle doğayı seven, yürüyüş tırmanış yapanlar için harika. çünkü ülkenin her yeri müthiş yeşillikte ve egzotik hayvanlarla/bitkilerle dolu. yine yüzmeyi ve dalmayı seven biriyseniz panama sizin için bi cennet. onlarca adası ve ulusal parkıyla; beyaz kumları ve turkuaz deniziyle beni kendine gerçekten hayran bıraktı.. bir tarafta karayipler diğer tarafta pasifik okyanusu. daha ne istenilenebilir ki!

    -gitmeden önce kesinlikle ama kesinlikle ispanyolca öğrenin.. bunu yaptığım için çok mutluyum çünkü hoteller, turistik yerler dışında ıngilizce konuşan çok çok az. gitmeden önce öğreneceğiniz ispanyolca 50 kelime bile sizi idare etmeye yetecek.. ayrıca ağzı bi karış açık dolaşan ve her şeye 'muchas gracias' 'heyyyy amigo' diye dolaşan salak turist kafasına girmemeniz için de iyi olur bu. (özellikle panama'yı nerdeyse işgal etmiş olan emekli amerikanların klasik görüntüsü bu şekildeydi)

    -amerikanlar dedik.. panamadaki amerika etkisi ve özentiliği biraz midemi bulandırdı diyebilirim. burda biraz panama siyasi tarihinden bahsetmezsem olmaz.. panama, 1519'dan 1821 yılına kadar bir ispanyol kolonisiydi. sonrasında latin amerika’dan oluşturulan gran kolombiya birliğine katıldı, daha sonra da kolombiya’nın eyaleti oldu ve 1903 yılında kolombiya'dan ayrılarak bağımsızlığını ilan etti. abd bu süreçte panama’nın bağımsızlığını destekledi ve tabi panama üzerinde müthiş haklar elde etti. (panama kanalının kontrolü gibi) ve ülke üzerindeki etkisini (panamanın iç işlerine karışmak gibi) arttırdı. panama kanalı antlaşmasıyla hepimizin bildiği o meşhur panama kanalı fransızlar tarafından başlatılsa da amerikanların desteğiyle tamamlanıp ağustos 1914’te açıldı. bu antlaşmaya karşı çıkanlar, ayaklanmalar vs derken 1968’de orta sınıfın desteklediği bir askeri darbe gerçekleşiyor ve anlaşma farklı koşullarla yenileniyor.. antlaşma, panama kanalı’nı egemenlik ve işletme hakkının 1999’da abd’ den panama devleti’ne devrini öngörüyor.

    -lakin amerikanın panama üstündeki etkisi bugun de sürüyor.. ülkenin para birimi dolar, ölçü birimi olarak galon kullanılıyor. ülkede herkeste ama herkeste four wheel drive var. emin değilim ama gördüğüm kadarıyla ülkeye en fazla amerikan turist -özellikle orta ve yaşlı emekli insanlar geliyor.

    -panama pahalı bir ülke.. biz 2 kişi 3 haftalık gezimiz için sanıyorum ki 3000 dolar gibi bi şey ödedik her şey için (uçak biletleri dışında). san blas adalarında uzun bir süre geçirdik, coiba'da dalış, yine bocas adalarında tekne turları, dağlarda at gezintileri ve konaklama, rafting vs. yani gitmeden kesinlike biraz para biriktirmeniz gereken bir ülke.. fiyatlar benim için almanya gibiydi. ucuz diyebileceğim bir yer kesinlikle değil.

    -kesinlikle araba kiralayın.. hava her daim sıcak ve nemli saatlerce otobüslerde sürünmenin alemi yok. gerçi mükemmel bir otobüs ağı var panamada.. her yere, her köye, şehre otobüs var. ama yine de günlük 15 euro klimalı araba bizim için daha mantıklıydı.

    -yemek ve tropik meyve konusunda büyük hayal kırıklığı.. almanyada her daim bulabileceğim şeyler dışında yeni tanıştığım ve aşık oldugum tek şey: platanas ve tomate de árbol. 3 hafta boyunca nerdeyse her gün batido ve hindistan cevizi içtim patacones yedim.

    -panama city'i hiç sevemedim.. her yer gökdelen, istanbul trafiği gibi leş bir trafik.. casco viejo old city'de bir gün geçirdik, el yapımı panama maskelerinden aldık, panama şapkası aldık vs, güzeldi ama her yerde süren inşaat çalışmaları vardı.. şehrin çoğu yeri yıkık dökükken burası tabi ki rengarenk ve çok fazla 'proper'. güzel bir yer de olsa biraz sahte görünümlü oldukça turistik.. metropolitan natural park'ta güzel bir yürüyüş yaptık.. burası için sabah 5-6 gibi gitmenizi tavsiye ederim daha önce hiç görmediğiniz kuşları ve diğer hayvanları gündoğumuyla yakından görebilirsiniz.. über'le şehir merkezinden 6 dolar falan. ancon hill gün batımı için sevgilinizle şarabınızı alıp takılabileceğiniz oldukça tatlı bi yer.. panama kanalına gidebilirsiniz.. büyük gemiler öğlen 3 ten önce geçmiyor.. erken gidip saatlerce beklemenize gerek yok. casco viejo yakındaki fish markette taze balık, ceviche (acayip lezzetli burda) ve patacones yiyebilirsiniz.. patacones kalp kalp kalp. cinta costera sahil yolunda yürüyüş yapabilirsiniz akşamları baya hareketli burası..

    --ülkenin doğusu hariç çoğunu gördük ve en sevdiğim yerler el valle, san blas adaları ve santa catalina oldu. san blas adaları guna halkı tarafından özerk yönetilen adalar topluluğu. panamada sanıyorum ki pearl adaları ve san blas adaları gitmesi en pahalı olan yerler bu tarz yerler için (mesela 2-3 gece konaklama, yol ve yemek) kişi başı kafadan 300-400 doları çıkarın. dalış vs yapmak istiyorsanız yine 150 dolar 2 tüp dalış için mesela. bu yerler gezinizin highlight'ı olacak o yüzden kesinlike yapılması gereken şeyler. özellike san blas, her şeyden tamamen izole edileceğiniz, yerel halkla birlikte yaşayacağınız, palmiye ağaçları altında hamakta pinekleyip hindistan cevizi yudumlayacagınız, etrafınızda çok az insan olacak (high season'ı bilemem) cennet bir yer.

    -diğer bir ada grubu bocas.. gitmesi ve konaklaması çok kolay ama san blas'la kesinlikle ama kesinlikle kıyaslanamaz.. almiran'teden tekneyle (5 euro) yarım saatte ulaşabileceğiniz ana ada bastimento çok farklı ve özellikle partilemek için güzel bir yer.. burda öncelikle calipso hotelde kaldık ve solarte adasına ve bastimento adasına gittik -ki burası en turistik ada. red frog beach güzeldi ama ben solarteyi çok sevdim çünkü ana adaya en yakın ada olması nedeniyle kimse gitmiyor sanırım herkes daha duyulan ve popüler olan adalara gitmeyi tercih ediyor. her ada aynı aslında.. beyaz sıcak kumlar, palmiye ağaçları, tertemiz okyanus..

    -el valle arabayla panama city'den çok uzak değil.. burası benim için harikaydı çünkü temiz dağ havasına panama citynin nemli ve yapış yapış havasından sonra hasret kalmıştık. onlarca yürüyüş yolu var her biri ortalama 3-4 saat gayet kolay. en azından düzenli olarak dağ yürüyüşü yaptığımız için bizim için kolaydı. her an yağacak yağmur için yağmurluğunuzu ve yürüyüş botlarınızı unutmayın. el valle'de butterfly house müthiş tatlıydı. 5 euro yabancılar için (her yerde yabancı tarifesi var tabi) burdaki çok iyi konuşan rehber kız çok çok tatlı ve yardımsever. au pair için almanyaya gelecekmiş köln'e de davet ettik. rengarenk kelebekler ve kelebekler hakkında hiç bilmediğim şeyleri öğrendim burda ilginçti.. daha sonra zoo'ya gittik zoo konseptinden farklıydı aslında ama fena değildi. öncesinde internetten okurum kadarıyla çoğu insan kafeslerin küçüklüğünden şikayet ediyordu ama hiç bir zoo st.petersburg'takinden kötü olamazdı benim için o yüzden gittik ve kötü değildi şartlar.. insanlar avrupadaki zoo'larla karşılaştırıyorlar sanırım.. el valle'da sanıyorum ki 3 gece kaldık. daha da kalabilirdim..

    - santa catalina'da öyle uzunca kaldığımız bir yer oldu. arabanız varsa kesinlike ama kesinlike hibiscus garden'da kalın. gecelik 15 euro, hibiscus ağaçlarının içinde bir yer.. okyanusa sıfır, kafa dinlemek için nefis bir yer. yemekler 15-16 euro civarında -italyan aşçı/yönetici çocuk gerçekten çok yetenekli.. eğer dolunayda burdaysanız en ekstrem low tide'a şahit olabilirsiniz.. ben sanıyorum 6 km yürüdüm okyanusa kadar. ilk defa böylesine bir low tide gördüm, kocaman yengeçler, kabuklar topladım. ah ah ne güzeldi bee..

    -boquete, el valle gibi ama daha minnak bir şehir.. yine doğa yürüyüşü yapabilirsiniz, rafting ve tubing için ideal bir yer. bari volkan dağına tırmanabilirsiniz (3.445 feet) bu tur için akşam 7-8 saatlik bir tırmanış yapıyorsunuz ve gün doğumunda dağın tepesinde oluyorsunuz. gece tırmanmak müthiş yorucu ama değiyor.. panamada bir çok kez ata bindim lakin en sevdiğim boquete yakınlarındaki franklin'in at çiftliği oldu. franklin adına bakmayın panamalı.. 2-3 saatlik biniş turları ayarlıyor. oldukça politik biri.. sonrasında uzunca panama tarihinden ve politikasından bahsettik.. oldukça keyifliydi.. çok iyi ıngilizce biliyor numarası ise: +507 6588-5054.. burda ayrıca kahve turu yapabilirsiniz. panamadaki kahve boquete ve el valle'den geliyor çoğunlukla kahve plantasyonlarını ziyaret edebilir kahvenin toplanış&işleniş sürecini öğrenebilirsiniz. dünyanın en pahalı kahvesi olan geisha kahvesinden alabilirsiniz. farklı bir tadı var daha meyvemsi ve tatlıca.

    -santa fe'ye yolu üzerinde önce san francisco'da duraklayabilirsiniz. burda yüzmek için buz gibi kaynak suları ve en eski barok örneklerinden olan san francisco de la montaña kilisesini görebilirsiniz. santa fe ayrıca oldukça küçük bir şehir. burda yine yürüyüş yaptık kafa dinledik vs. gidilmesi şart değil ama arabanız varsa why not?

    gördüğümüz daha çok yer var zamanım oldukça ve aklıma geldikçe umarım editlicem burayı.. son olarak gitmek için en uygun zaman (turistlerin daha az olduğu ve arada yağan yağmurlarla biraz serinleyebileceğiniz) kasım, aralık ve high season'a giriş ayı olan ocak. artık bir sonraki durağımız umuyorum ki kolombiya..


    (bisse - 21 Kasım 2017 19:21)

Yorum Kaynak Link : panama