Facebook Yorumları
  • comment image

    uyarı; bu entry 17 aralık tarihinde başladığım(tarih manidar) ve halen 475. gününde devam öldüğüm oyuna dair kişisel logumu içermektedir. aslında spoilerlık bir şey yok, sandbox modunda oyun ama malum sözlükte gıcık çok, bir de uzun oldu, açılırlı kapanılırlı olsun işte, ona göre okuyunuz.

    voyageur modunda oynadığım oyundur bu arada.

    75. günümde devam ediyorum. aklım çıkıyor evden dışarı çıkarken, kurtlar üçlü sürüler halinde geziyor. araştırılmadık yer kalmadı ve sadce üç kurşunum kaldı. hedef 100 gün! sokakta yürüyemez oldum şu oyun yüzünden, devamlı "kurt mu geliyor lan" diye çevreyi kesiyorum. güzel oyun uzun lafın kısası.
    http://steamcommunity.com/…iledetails/?id=360071977

    bölüm 2(23 aralık 2014): 92. güne girerken

    ---- --- --- ----

    --- spoiler ---
    bugünlük ara veriyorum. 80. günde evden kaçmayı başardım ve iki geyiği aynı anda kurtların üzerine sürerek birini vurdum, diğeri kaçtı. iki geyik ve bir kurt cesedinden hayli ciddi miktarda et alıp son 12 günü çıkaracak kaynağı sağladım. ancak 92. gün itibariyle stoklarım tükendi, evimin etrafında kurtların ablukası devam ediyor (üç veya dört tane). sadece iki kurşunum kaldı. http://steamcommunity.com/…iledetails/?id=360172761
    ---
    spoiler ---

    ---- --- --- ----

    bölüm 3(25 aralık 2014): 110. gün itibariyle yaşıyorum.

    --- spoiler ---
    son üç kurşunu harcamayayım diye geyikleri kurtlara sürüp flarelar ile üstlerine koşmaya başladım artık. açlıktan kafayı yedim bir nevi. üstümde kurt postu ceket, geyik derisi botlar, tavşan kürkü eldiven derken vahşiden daha vahşi oldum, hırsız oldum, arsız oldum! elbette kurtlar her zaman o kadar korkak olmuyor, kapıveriyor paçamı. sonra artık azdan az, çoktan çok gidiyor! parçalanmış giysilerle, kanlar içinde...

    ama ölmeyecem ulan! evden her çıktığımda oradalar, bekliyorlar beni. gerekirse taşlara vuracağım kendimi, yedirmeyeceğim kendimi size; http://cloud-4.steampowered.com/…89b05ad402c946f6c/
    ---
    spoiler ---

    ---- --- --- ----

    bölüm 4(27 aralık 2014): 122. gün.

    --- spoiler ---
    bir kaç gün ara verdikten sonra (çoğunlukla korkudan) maceram devam ediyor. 118. günde açlıktan gözlerim karardı ve elde flare geyiği yiyen kurda şarj ettim. geyiğine el koydum şerefsizin ama ikinci bir kurt da aynı şeyi bana yapmaya çalıştı. neyse bir miktar heyecan, bolca yara bere ama bir kaç gün boyunca balık dışında da dolabilecek bir mide ile yırttım şimdilik.

    hemen her gün öğle saatlerinde evden korku içinde çıkıp kurtlara yakalanmadan geniş bir daire çizerek balık tutmaya gidiyorum. ortalama beş kilo balık ile akşamüstü saatlerinde dağlardan tepelerden sürünerek, gözleyerek eve geri dönüyor ve üç(bazen dört) günde bir tuttuklarımı pişiriyorum.

    malzemeler ise giderek azalıyor. sadece iki kurşunum kaldı. 20 civarı bez parçası, üç adet metal ile kıtlık da kapımın hemen önünde. flare'lar da azalmaya başladı artık. ne kadar upraşsam da, farkındayım ki ölüm kaçınılmaz. ama savaşmadan vaz geçeceğim anlamına gelmiyor bu(geliyorum steam leaderboard!)

    sc balık avladığım yerden; http://cloud-4.steampowered.com/…52b1abd4ef2294857/

    bu arada baltam ve av bıçağım artık iş görmeyecek kadar yıpranmış durumdaydı. birere yedğim vardı ve mecburen yedekleri kullanmaya başlamak zorunda kaldım. eski baltanın geri dönüşümünden gelen metal parçaları (yedeği onardıktan sonra kalan) biraz daha uzatacak ömrümü. ancak 200lü günleri görebileceğimi sanmıyorum artık.
    ---
    spoiler ---

    ---- --- --- ----

    bölüm 5(28 aralık 2014): 132. günde devam ediyorum.

    --- spoiler ---
    balık avlama rutinim 126. güne kadar devam etti. 126. günde avdan dönerken önce sisi önemsemedim. ne de olsa bir güvenlik rutinim vardı ve onu takip ettiğim sürece kurtlardan kaçabiliyordum. her zamanki gibi gözleye gözleye eve yaklaştım (görüş mesafem çook düşük de olsa)
    http://cloud-4.steampowered.com/…c38071435aa877507/
    http://cloud-4.steampowered.com/…56feb480c001d299c/
    ama bu sefer kapıyla aramda iki kurt birden duruyordu. zor bela attım kendimi arabanın içine. 5 metre ötedeki eve giremedim gece yarısına kadar.
    http://cloud-4.steampowered.com/…ef61a0a07789c23d3/
    http://cloud-4.steampowered.com/…a5bf7c652077d87ac/

    131. günde ise yine geyiği kurtların üzerine sürüp, flare ile korkutmayı denedim ama bu sefer yemedi. boğuşarak kaçırdım en azından kurdu fakat sadece tek bir flare kaldı. son kurt saldırısı giysilerimi de büyük oranda parçaladı ve tamir etmek zorunda kaldım, kumaş stoğum giderek eriyor. kısa vadede ölmeyeceğim, yemeğim var ama durum kötüye gidiyor.
    ---
    spoiler ---

    ---- --- --- ----

    bölüm 6(29 aralık 2014): 140. günde suşi queyfi

    --- spoiler ---
    balıkları pişirdiğimde çok fazla kalori kaybı olduğu için yeni tuttuğum balıkları pişirmeden yemeye başladım. elbette beklendiği üzere besin zehirlenmesi. ikinci sürpriz ise tüm olta takımlarımın tükenmiş olmasıydı ve kırılmak üzere olan avcı bıçağı dışında bir metal kaynağım da yok. bir tane yedek avcı bıçağım kaldı. mevcut olanı geri dönüştürebilir ve çıkan metal ile olta için kanca yapmayı deneyebilirim. ancak bu aynı zamanda baltamı tamir edemeyeceğim anlamına geliyor.

    uzun lafın kısası kaynaklarım da, seçeneklerim de daralıyor giderek.
    ---
    spoiler ---

    ---- --- --- ----

    bölüm 7(3 ocak 2015): 152. günde tek kurşun

    --- spoiler ---
    150 gün psikolojik sınırını geçtim. tek kurşunum kaldı, ne kadar ek malzeme varsa geri dönüştürdüm ve elimdekini avucumdakini balık oltası yapmaya ayırdım. bir süre daha balık tutabileceğim ama artık açlık sınırında geziyorum.

    150. günde, artık açlıktan nasıl kafayı yediysem, boş elle sinsice avını yemekte olan kurda yaklaşıp üstüne koşturdum. sen ki kurtsun, lupussun, adam yiyensin. sen benden kaçıyorsan, vay benim halime. dağlara çıktım, ecinnilere karıştım.
    http://cloud-4.steamusercontent.com/…fba7283a8da36/
    yeni imkansız hedefim 200. yaşayacağız, göreceğiz.
    ---
    spoiler ---

    bölüm 8(4 ocak 2015): 181. gün fakir balıkçı ve somonun intikamı

    ---- --- --- ----

    --- spoiler ---
    tüm oltalarım ve yeni olta takımı yapacak malzemem (metal kısacası) bittiği için artık yeni gıda kaynaklarına yöneldim. günlük rutinim biraz daha değişti, uzadı ve daha tehlikeli hale geldi artık.

    artık evden çıkıyor, üç ayrı grup kurtlardan sakın sakına gölün ortasındaki adaya gidip kurduğum snare'leri kontrol ediyorum. 6 tane snare var ama üstümü başımı onarmaktan bağırsak arttığı an (ki bu aynı zamanda kurt veya geyik cesedine, avlanmaya ihtiyacım var demek oluyor) faha fazlasını yapmaya niyetliyim. adaya gidip snare'i kontrol ettikten sonra genelde ara sıra dışarı bakarak 24 saat geçiriyor ve sonraki gün de geri dönüyorum;
    http://cloud-4.steamusercontent.com/…d5be5053e90c3/
    http://cloud-4.steamusercontent.com/…bc73d0bd44a2b/
    http://cloud-4.steamusercontent.com/…f93ddd53572cc/

    elbette arada zaten bereketsiz tavşanları çiğ yediğim için gerçidiğim zehirlenmelerin, sis ve fırtınada mahsur kalmaların, yiyeceksizlikten veya susuzluktan yaşamın kenarında kalışların haddi hesabı yok.

    tüm bunların yanında kumaş stoğumun da artık tamamen bitmek üzere oluşu (buraya yerleştiğimde yanımda 70 top kumaş getirmiştim, şimdi 4 tane kaldı) işleri daha da bir zorlaştırıyor.
    http://cloud-4.steamusercontent.com/…b1a8307942aec/
    ---
    spoiler ---

    ---- --- --- ----

    bölüm 9(5 ocak 2015): 215. gün silahlara veda*

    --- spoiler ---
    artık silahsız olarak devam ediyorum.

    son kurşunumu da harcamak zorunda kaldım sonunda. iki geyik cesedi için kurtlardan biriyle boğuştum ve kanlar içinde sargılarla uğraşırken diğer bir kurdun üzerime koştuğunu gördüm. hayatta kaldım, bolca et sahibi oldum ama artık kurşunum kalmadı.

    kurşunsuz bir işe yaramayan ve bu güne kadar gözüm gibi baktığım canım av tüfeğini de geri dönüştürmek zorunda kaldım haliyle. iki metal parçası biraz olsun uzattı hayatımı, en azından artık bıçağım ve baltam kırılmak üzere değil. diğer yandan ise hiç kumaşım kalmadı.

    yedek giysiler de dahil hemen tüm stoklar bitmiş durumda. bandaj bile sadece 2 tane kaldı. 7 aydır karlar içinde sağ kalıyorum, bi bahar gelsin, bir uçak geçsin artık!
    http://cloud-4.steamusercontent.com/…b356f82ae4f15/
    ---
    spoiler ---

    ---- --- --- ----

    bölüm 10(6 ocak 2015): 250. gün rygard silver selection

    --- spoiler ---
    http://cloud-4.steamusercontent.com/…74784173225d3/

    oyunda 8. ayımı bitirmişken kıtlıkla başa çıkmaya çalışıyorum. tavşanların ve kurtlardan çaldığım geyiklerin derisini yüzmek için bıçağa ihtiyacım var ve bu yüzden kesebileceğim kadar odun kesip baltayı geri dönüştürdüm.

    odun yığınım şimdilik sağlam ama eninde sonunda tükenecek ve o zaman yapılacak bir şey kalmayacak. bir sonraki hedefim bir yılı devirmekti ama bunun artık olamayacağı kesinleşti.

    bu arda steam achivement'ları kontrol etmemiştim daha önce ama görünen o ki zorunluluktan hepsini tamamlayacağım yakın zamanda. özellikle tüfeğimi geri dönüştürdüğümden, 15 gün sonra ister istemez tamamlanacak. sevinsem mi üzülsem mi bilemedim. http://cloud-4.steamusercontent.com/…185715082e643/
    ---
    spoiler ---

    ---- --- --- ----

    bölüm 11(11 ocak 2015): 283. baldırı çıplak!

    --- spoiler ---

    http://cloud-4.steamusercontent.com/…3b0209751fe77/
    ani bir kurt pususuyla birlikte bandajım da bitti. artık tırnaklarımla tutunduğum hayatın avuçlarımın arasından kayışını durduramıyorum. 6 parça giydim kaldı ki üçü parçalanmak üzere. yarı çıplak dolaştığım için soğuk çok daha ciddi bir problem durumunda.

    kibritlerim bittiği için yakın zamanda ateş yakmak da bir mücadele haline gelecek.
    http://cloud-4.steamusercontent.com/…bbc54d2815917/
    ---
    spoiler ---

    ---- --- --- ----

    bölüm 12(13 ocak 2015): this is madness!

    --- spoiler ---
    no, this is sparta motherfucker!

    artık tam bir yılı doldurmaya hayli yaklaştım. bu vakitten sonra şuyum bitti, buyum bitti dememin pek anlamı yok sanırım, zira her şey bitti, kalmadı artık. geri dönüştürülebilecek son eşyadan gelen son metal ile tamir ettiğim son bıçağımı kullanıyorum. sanırım o da bitince artık baş baş diyebileceğim.
    http://cloud-4.steamusercontent.com/…3e5ffc65ed42e/

    bu arada avlanmada da bir miktar çığır açtığıma inanıyorum artık; http://cloud-4.steamusercontent.com/…23edc879c9540/

    yeni hedefim 365. günü görmek, bakalım; http://cloud-4.steamusercontent.com/…f0e9fc4b4dfb7/

    buyrun bu da bonus content; http://www.youtube.com/watch?v=t8r3cwm4jii
    ---
    spoiler ---

    ---- --- --- ----

    bölüm 13(15 ocak 2015): 330.gün victor hugo syatla!

    --- spoiler ---
    her adım eziyet, her adım çaba. ellerim parçalanmış, tırnaklarımla tutunuyorum hayata. tırnaklarımla derken mübalağa yapmıyorum, son metal eşyam olan av bıçağım da kırıldı(%0) ve artık etleri ellerim, parmaklarım, tırnaklarımla söküyorum hayvan cesetlerinden.

    üzerimde parçalanmak üzere olan bir don, liğme liğme bir yün süveter kaldı, bir de geyik, kurt ve tavşan derisi eşyalar. hayvan derisi eşyaları en azından düzenli olarak tamir edebiliyorum. o kadar av sonrası uzun bir süre yetecek kadar deri ve bağırsak stoğum var. ancak kumaş olmayınca elimde, elbiseler konusunda yapacak çok az şey var. mümkün olduğunca az giymeye, sadece gerektiği zaman ullanmaya çalışıyorum ama nafile elbette. en azından iki parça bandajım oldu diy ekendimi avutuyorum.

    http://cloud-4.steamusercontent.com/…439bf427aef9d/

    yine de önümdeki en büyük problem besin bulmak. malesef koca geyikten anca 3 4 kilo et çıkıyor etleri parçalayacak, doğrayacak bir bıçak veya baltam olmayınca, çıplak elle halletmem gerekince.

    tüm bunların arasında bir de neredeyse besin zehirlenmesinden ölüyordum. kurtların takibi, açlık, stresin arasında pişirmeden yediğim geyik etlerinden biri zehirledi. yanımdak tek antibiyotik de işe yaramayınca ve -20lere varan kar fırtınası yüzünden eve de ulaşamayınca en dibine kadar geldim hayatın.
    http://cloud-4.steamusercontent.com/…207767335ad79/

    biraz doğru karar alarak biraz da şansın yardımıyla bu sefer kurtuldum ama çember daralmakta.

    sadece 35 gün kaldı bir yılı devirmeme. her şeye rağmen inatla yürüyorum;
    http://cloud-4.steamusercontent.com/…c78db9c55f4d8/
    ---
    spoiler ---

    bölüm 14(17 ocak 2015): 365 gün 6 saat 9 dakika 9.55 saniye buraların kralı benem!

    daha ne diyeyim, yok spoiler falan! 1 yıl boyunca sağ kalmışım, götüm kalktı biraz. galiba öleceğim :)
    http://cloud-4.steamusercontent.com/…1738b4356377e/
    nice yıllara diyiniz.

    ---- --- --- ----

    bölüm 15(17*18 ocak 2015): 400. gün taking the hobbits to ısengard

    --- spoiler ---
    1. yılımı doldurmamın ardı sıra bıçaksız, eşyasız devam ettiğim boğucu ve zor rutin avlanma denemeleri fazlasıyla yordu artık. her gün ava çıkıyor ve başarılı olsam dahi eti toplamak için ayrı, saatler soran işlem sonrasında eve sağ salim dönmek için ayrı işkence çekiyorum. bu zor elde edilmiş avın her bir zerresi de haliyle çok daha değerli oluyor.

    işte bu yokluk içinde, aman her bir kilosunu alayım diye aşırı zorlayınca koşulları neredeyse ölüyordum. nihayet olanca gücümle zorlayıp eve yaklaştığım sırada durum şuydu; http://cloud-4.steamusercontent.com/…b146baf4d77b7/

    fırtınada evden çok uzakta aç (daha doğrusu pişmiş etim bitmiş biçimde) susuz ve donmuş halde kaldım. sanırım oyunun başından beri geçirdiğim en net ölüm tehlikesiydi.
    http://cloud-4.steamusercontent.com/…29bd64a9aa270/

    velhasıl bu travma sonucu biraz kırdım kafayı ve ne kadar et varsa pişirip bir çeşit son yolculuğa çıktım. en azından evde ölmeyeyim mantığıyla çıkılmış, net de bir hedefi olmayan bir denemeydi aslında, 1 yıllık hayatıma son bir saygı duruşu.
    http://cloud-4.steamusercontent.com/…3ea0a24e0bfad/
    http://cloud-4.steamusercontent.com/…3e37203e59d05/

    ama beklemediğim şekilde işe yaradı. daha önce bir biçimde atladığım küçük bir klube (içinde kayda değer bir şey yoktu ama hemen yanı başında duran bir balta ışıl ışıl parlıyordu) ve ilk haritada gözden kaçırdığım bir cesedin yanında usul usul beni bekleyen av bıçağı günün asıl sürprizi idi. http://cloud-2.steamusercontent.com/…668e31abe8027/

    güzel ve verimli bir yolculuk olmanın ötesinde umutlarımı da tazeledi açıkçası. kısa sürede de meyvesini verdi. kısa sürede evime geri döndüm ve tekrar, bu sefer daha efektif biçimde avlanmaya başladım. besin piramidi adını verdiğim avlanma alanıma dönüşüm muhteşem oldu bir nevi;
    http://cloud-4.steamusercontent.com/…2ece0695fa18a/

    bonus content; http://www.youtube.com/watch?v=z9uz1icjwrm

    ve bu da çalışmamın sonucu;
    http://cloud-4.steamusercontent.com/…3427ec0b2df33/

    velhasıl kelam, günlerden 400, yeni bir aşkla koşturuyorum donmuş göllerin üzerinde. bir sonraki editte görüşmek üzere
    http://cloud-4.steamusercontent.com/…ba35db58654fc/
    ---
    spoiler ---

    ---- --- --- ----

    bölüm 16(20 ocak 2015): 415. gün halkımız, silahlanın!

    --- spoiler ---
    şu hayatta militarizmden aldığım keyfi hiçbir şeyden almadım, belki dondurma biraz. bir başka deyişle, silah buldum efendim(yenisi evet)!

    kurtlandım evimde ve bir kez daha keşif gezisine çıktım.en azından artık mystery lake'de hiçbir gerekli eşyayı geride bırakmadığımdan, gözden kaçırmadığımdan ve dağların, ormanların her köşesini aradığımdan eminim.

    tahmin edilebileceği gibi eli boş şekilde geri dönerken coastal highway'deki evime, train unloading'den hemen önceki köprüde bir kıllandım, ulan bu köprünün altına da hiç bakmadık diye. neyse uzunca bir turdan sonra ufak bir dereyi izledim ve karşılaştığım manzara şuydu; http://cloud-4.steamusercontent.com/…7067700bb7cb9/

    sen 1 yıldır datlı datlı yat orada, defalarca üstünden geçmiş olayım ve görmeyeyim.derenin devamında bir başka cesedin yanında bulduğum 5 mermilik kutu ise adeta yemek üzerine yenen tatlı etkisiydi.

    neyse bir kez daha silahlıyım. gerçi o kadar alıştım ki silahsız devam etmeye, 4 kiloluk tüfeği -zor günler için- evde bıraktım şimdilik. ama silah güzel şey, huzur veriyor insana.

    neyse efendim, 415 dedik. hayırlısı artık.
    http://cloud-4.steamusercontent.com/…1d6033df97864/
    ---
    spoiler ---

    bölüm 17(21 ocak 2015): 460. gün long dark'da eşek eti rezaleti!

    ---- --- --- ----

    --- spoiler ---
    http://cloud-4.steamusercontent.com/…edc5a944863c2/
    zehirlendim! artık oyunun hile yaptığından şüpheleniyorum. hafifçe dinlenmeye bırakılmış güzelim av etinden zehirlendim (%60) antibiyotiğimin kalmadığını fark ettiğimde ise sardı beni bir panik.

    açıkçası nasıl hayatta kaldım pek emin değilim. kondüsyonum %15lerde kalınca gayet uzun süreler boyunca dinlendim sanırım. panikten ne yaptığımı çok bilmiyorum.

    hala tüfeğimi koyduğum yerden almış değilim, 4 kilo fazlalığın bana kazandırdığı çok bir şey yok gibi duruyor. baltam paralandı ama av bıçağım iyi durumda ve gerektiğinde tamir için sakladığım iki metal parçası bekliyor.

    ancak yokluğun, yoksunluğun, yoksulluğun bir diğer işareti koca bir problem olarak durmaya devam ediyor. dikiş setim yok, daha doğrusu son dikiş setim yüzde 40 durumda şu an. kilolarca yiyecek harcayarak ikişer set yedek hayvan kürkü giysi yaptım kendime (ki dikiş seti olmadan sadece wolf coat için 50 saatlik iş gerekiyor, varın siz düşünün harcanan kaynağı). bir süre idare edecek bunlar beni ama bunun sürdürlebilir bir yol olmadığı çok açık.

    umudum update'de açıkçası. bir an önce gelse de kurtarsa beni bu durumdan diye 6 saatte bir kontrol ediyorum. 500e 40 kala, kurtlarla yoğuşuyorum.
    http://cloud-4.steamusercontent.com/…b40cd6a890473/
    ---
    spoiler ---

    son bölüm 18(5 şubat 2015): 475. gün her canlı ölümü tadacaktır.

    ---- --- --- ----

    http://cloud-4.steamusercontent.com/…0dfce8d0bcb61/

    öldüm be sözlük. av rutinime devam ederken eve doğru kurtların gittiğini gördüm. ilk kez olan bir şey değildi, alışkındım kurtlardan kaçınmaya. geniş bir daire çizdim, diğer kapısından yaklaşıyordum evin. araya evi almıştım, görüş alanında da değildim. ama unuttuk bu bir oyun, o kurtlar görmese de saldırıyor. biriyle boğuşmaya başladım ama diğeri de koşturunca yapacak bir şey kalmadı artık.

    aralık ortasında başladığım, gerçek zamanla 51 gün süren maceram, oyun saatiyle 475. gün 22. saatte sona erdi.
    http://cloud-4.steamusercontent.com/…d4d4f9cde6309/

    steam'de hakkımla kazandığım şimdilik 6. sıraya yerleşirken, bir sonraki sefere diyorum. o kurtlardan hesap soracağız!
    http://steamcommunity.com/…620/leaderboards/480577/

    ölüm nereden gelrise gelsin, hoş geldi, sefa geldi. halkımız, hesabımı sorun!


    (rygard - 22 Aralık 2014 02:28)

  • comment image

    orta derece zorlukta 250 günü devirdiğim ve halen devam etmekte olduğum oyun. boş vakitlerimin katili.

    türlü badireler atlattım. onlarca kurt, geyik, tavşan, üç ayı öldürdüm. fırtınalardan kurtuldum. hastalıklarla, sakatlıklarla mücadele ettim. üstümde geyik derisi pantolon, geyik derisi botlar, kurt derisi mont, ellerimde tavşan derisi eldivenler var. yatağım ayı derisinden. hayatta kalmakla ilgili sorunum kalmadı. tüm inceliklerine vakıf oldum artık. son gelen güncellemedeki timberwolf mountain hariç bütün haritaları dolaştım. en son pleasant valley'e yerleştim. coastal highway'de de içi eşya dolu bir evim daha var.

    ama yalnızlık çok kötü bir şey arkadaş. depresyondan depresyona savruluyorum. tepelere çıkıp gün batışlarını seyrediyorum. her taşın arkasından "acaba biri çıkar mı" diye umutla kafamı uzatıyorum. donmuş cesetleri dolaşıyorum arada, belki hala yaşayan biri vardır diye.

    tabi bunlar şakalık, komiklik olsun diye. oyun bence -story mode'la birlikte- efsane olacak kapasitede. kurgu güzel yapılırsa, zombisiz, canavarsız falan, adam gibi bir hayatta kalma oyunu olur.


    (temat 2 - 22 Aralık 2015 13:58)

  • comment image

    öyle bir oyun yapmışlar ki, açlık bir yandan, hava şartları bir yandan, uyku bitkinlik bir yandan, dışardaki kurt köpek ayı vs bir yandan, taşıdığın eşyaların ağırlığı bir yandan, ışık için gaz yağı bulma derdi bir yandan. yiyecek stoğun tükenmiş, sabah olsun gün ışığında keşif yapayım yeni bi ev baraka falan bulurum diyorsun bir çıkıyorsun dışarı kıyamet gibi tipi var hava -30 derece. içerde kalıp beklesen açlıktan öleceksin çıkıp bakınayım desen soğuktan donacaksın. risk alıp çıktın diyelim 3 kilometre yürüyüp elin boş göt gibi kalmak var. geri dönsen dönemezsin devam etsen gönül razı değil. tam umutların tükendiği an baraj binası görüp kendini zor atıyorsun içeri bir bakıyorsun kurtla göz göze gelmişsin. dağda bayırda uğraştığımız yetmedi binanın içine de koymuşlar hayvanları. dertsiz adamı dert manyağı yapma oyunu kısaca.


    (kollaps - 1 Ocak 2016 18:57)

  • comment image

    dımdızlak başladığım oyunda 79 gün sağ kalmışım, öyle kıyafetler toplayıp dikmişim ki italyan moda kreasyonu çıkarabilirim, -27 derecede bile 5 derece hissediyorum üşümüyorum, tüfek dolu, yemek envai çeşit, bütün bölgeleri gezip desolation point'e geldim, her yeri kolaçan ettim, 3-4 kurt indirdim yani survivor'ın kelime anlamıyım. 200 metre kadar ileride ayıyı gördüm, normalde gölgesini görsem kaçarım ama insanoğlu işte başarı götünü kaldırıyor ben buna dalarım dedim. aramızda 50 metre kala elimde awp varmışcasına (ulan ikinci dünya savaşı'ndan kalma kurma kollu kıçı kırık rifle işte, ne zorluyosun) sıktım ayıya, ıskaladı, ayı da ayağa kalktı ''noluyö lan'' deyip, yardırdı bana doğru. üç el mermi sıktım, ikisi vurdu biri ıska. ayı ölmedi, geldi yaladı beni, bir okşadı, bir tokatladı sonra parçaladı. öldüm mü, survivorum ölür müyüm. bastım medical ne varsa, ayı 10 m ilerde sendeliyor, tek kurşunda öldü. aldım ciğerini, postunu, ama hala şokta vücut. yakında ev de yok, yemek yedim, su içtim, kurdum ateşi tam oturuyordum bir hırıltı duydum. arkamı döndüğümde ayıyla güreşimizi kuytu bir yerden izleyen çakal görünümlü hırto bir kurtla göz göze geldim, tüfeği alana kadar ısırdı. öldüm mü, öldüm aq. sen o kadar badire atlat, köpek ısırsın öl.

    çok gerçekçi bir oyun, göt kalkıklığının başarısızlığa sebep olacağını ispatladı bana. ayının ciğerini de o göt kurt yiyecek ya, ona yanıyorum.


    (herostratus the flamethrower - 19 Ocak 2016 19:18)

  • comment image

    en son oynadığım zaman yaptığım salaklık yüzünden, belkide 70-80 gün daha devirebilecekken, 3. gün içinde öldüm. olay şöyle;

    mystery lake'de başladığım bölümde çok şanslı bir şekilde, işe yarar onlarca alet edevat buldum. bir tek bıçağım yoktu. öldürdüğüm hayvanların ya da yoldaki leşlerin derisini, bağırsaklarını etlerini rahatça alamıyorum bıçak olmadan. ormana avlanmaya geldiğini düşündüğüm bi adamın evine girmiştim zaten. adamın evinde 5 mermili rifle, bir sürü yakacak malzeme, sürüsüyle alet edevat vardı. tek eksik yemekti yine. ben de ertesi gün avlanmaya çıktım, tavşan kapanını kurdum, evin yakınlarında iki tane kurt öldürdüm, ama hiçbir şey alamadım kurtlardan. et, deri, bağırsak alsam donacam. hiç olmadı 1 kilo kadar öldürdüğüm kurtun etini aldım, döndüm eve geri. baktım benim evin önünde yine bir geyik ölmüş. o ara fırtına çıktığından girdim eve, yemeği yedim, yattım uyudum.

    ertesi gün artık her şeyim ful olduğundan; 3 mermili riflem var, karnım tok, suyum var, yemeğim var diyerekten hem bıçak ve mermi aramak hem de yakınlarda avlanabileceğim göl olduğunu bildiğimden, survivor moduna girmeye karar verdim. akşam eve gelirken elimde 2 kilo hamsiyle girme düşüncesi beni mantıklı düşünmekten alı koydu... ilk iş çantadaki gereksiz şeyleri boşaltmaktı, yaşadığım evde iki tane yatak olduğundan, çantamda niye yatak taşıyorum diyerekten, sırtımda taşıdığım yatağı, meşaleleri, yakıtların çoğunu evde bıraktım. çanta baya hafifledi, çıktım yola.

    hava çok güzel, tam maceralıktı. göle doğru gidiyorum, bir tane kurt gördüm yolun üzrindeki evin orada. vurmak zorundaydım, yoksa eve giremeyecektim. evde bıçak ya da daha değerli şeyler olabilirdi. vurdum. 2 mermim kaldı. mına goduğumun evinde sadece 2 tane bandaj bulabildim. giden mermime o an çok üzüldüm. ama yılmadım. göle zaten gelmiştim ve balık avlayacağım kulübe de gözükmüştü. hemen oraya doğru koştum, bu arada eleman aşırı derecede üşümeye başladı. kulübeye girdim, sobayı yaktım. bir kaç uluma sesi geldi, kapadım kapıyı çekmecelere bakıyorum o ara. mına goyim, adam durduk yere esnemeye başladı. bir anda uykusu geldi. zaten bıçağım olmadığı için, buzu delemiyordum. yani balık avlama işi yalan oldu. bende elimdeki bütün yanıcı malzemeyi sobaya attım, yaklaşık 4 saat boyunca yanacak soba daha. o süre boyunca kulübede yatar uyurum diye düşündüm. yatağı yere sermeye çalışırken, yatağı evde unuttuğum aklıma geliyor ve okkkkkkalı bir küfür ediyorum kendime. kocaman da bir hassiktir çekiyorum. şimdi nabıcam diye. ilerde 3 tane kulübe gördüm. ama 2 tane de kurt var yol üzerinde. bir birlerine fazla uzak değiller. birini alırsam, diğerine rahatlıkla alırım, kalan enerjimle gider kulübede yatarım düşüncesi çok mantıklı geldi. fırtına başlamak üzeriydi ve kondisyon %30 civarlarına kadar çekildi. gideceğim kulübeye baktım, kurtların bir birlerinden uzaklaşmalarını bekledim. yolumun üzerindeki kurta doğru korka korka ilerliyorum. diğeri baya bir uzaklaştı. silahı kurta doğrultmuşum, yavaşça yaklaşıyorum. ulumaya, çığırmaya başladı. ateş ettim... ve ıskaladım... o an bütün cs:go kariyerim üzerine, call of duty kariyerim üzerine yaptığım onlarca bazen şansa bazense inanılmaz vuruşlar, head shotlar aklıma geldi. o an için ben o gölde kurtla karşı karşıya değildim artık. aklımda sadece geçmişteki enfes head shotlar geliyordu. nasıl olur da, 4-5 metre önümdeki duran kurtu vuramazdım... ölmek üzereyken aklımda tek bir şey vardı, ağırlık olmasın diye taşıdığım 1 kiloluk yatağım... canım yatağım. candan öte yatağım.


    (michonne - 1 Mart 2016 02:38)

  • comment image

    gerizekalı gibi hemen her şey olsun mantığıyla ilerlediğimden 9 günden ilerisini henüz göremediğim oyun. sabit bir ev belirleyip her gün ufak tefek keşif yaparak ilerlemek yerine görgüsüz gibi her şeyi bulayım diye saldırmaktan kolaylıkla ölüyorum. en son tipiye yakalanıp kayanın dibine yatak serip yattım, donarak ölürüm derken ayı gelip dünyamı sikti. hak ettim.


    (frtslck - 25 Mart 2016 00:28)

  • comment image

    post-disaster açık dünya survival simülasyon oyunu. zombiler, canavarlar, uçan kaçan böcekler yok. oyunun tek derdi çetin coğrafyada günlük yaşam sürdürmek: yemek, içmek, dinlenmek...

    hikayeye göre jeomagnetik felaketin ardında elektronik tüm cihazlar çalışamaz ve dünya uzun soğuk daimi kışa girer...

    the long dark henüz yapımı devam eden kickstarter projesi. bağımsız yapımcı, kullanıcı deneyimlerine göre oyunu geliştiriyor, düzenliyor, hatalarından arındırıyor. steam ve diğer kaynaklar üzerinden ön sürümü oynanabiliyor. şu an için sadece sandbox modu aktif. story modu ise yıl içerisinde tamamlanacakmış.

    the long dark: story mode official reveal trailer - youtube
    the long dark - 50 days gameplay - youtube
    the long dark tanıtım sayfası

    sandbox modu 6-7 haritadan (kasaba) oluşuyor. oyun içerisinde kasabalar arası geçiş yapılabiliyor. bu modun tek amacı mümkün olduğunca uzun süre hayatta kalmak. hayatta kalmak için düzenli olarak yemek, içmek, ısınmak, dinlenmek/uyumak gerekiyor. avcı, toplayıcı veya göçebe takılabiliyorsunuz. esasen her birini orantılı yapmak gerekiyor.

    oyun, kaynak sayısı ve çeşitliliği anlamında umut vadediyor. craft özelliği sade ve gelişime açık. bununla birlikte yiyecek/içecek, kıyafet, alet/edevat dahil tüm malzemelerin bir ömrü var, düzenli olarak bakım ve onarımlarını yapmak gerekiyor.

    çizgi film tadında grafiklere rağmen kaotik ve gergin atmosferi fazlasıyla yaşatıyor. oyunsuz, hareketsiz gibi gözükse de yaşamaya çalışmanın kendisi büyük aksiyon. özellikle gün batımı / doğumu, fırtına, pus, lop lop kar yağışı betimlemeleri çok güzel. bazen nefesimi tutuyorum oynarken. çok korkuyorum, çok geriliyorum.

    oyun içerisinde harita yok. pusula da yok. öyle iz sürebilecek çok fazla yol, kentsel donatı, vesaire de yok. genelde ormanın içerisinde kayboluyorsunuz. kurda veya ayıya yem olmadan bir kulübe / mağara bulup sığınabiliyorsanız o günü kurtarıyorsunuz.

    oyunun kayıt seçeneği yok. belli başlı anlarda kendi otomatik kayıt alıyor. yani ölünce oyun bitiyor. bununla birlikte materyaller hatta bağzı yapılar rastgele konumlandırıyor. bu durum her oyunu benzersiz bir deneyim haline getiriyor.

    son dönemde yaşamımı ilkelleştirmeye çalışırken karşıma çıktı oyun. kendimi buldum. oynarken heyecanlı fakat gerçek hayatta bu kadar sabırlı olabileceğimden çok emin değilim.

    !---- spoiler ----!
    şu sıralar ikinci oyunumu oynuyorum.

    ilk oynadığımda 35 gün yaşayabildim. kendime güzel bir ev seçip tüm düzenimi kurmuştum. her şey iyi gidiyordu, rutin avıma çıktım. amacım o günlük yiyeceğimi sağlayıp eve dönmekti. ama daha fazlasını istedim ve öldüm.

    ilk atışta geyiği yaralayabildim. kan izlerini takip ederek ormana daldım. sonunda pes etti ve yere yığıldı. yaklaşık 10 kilo et çıktı. öğlen vaktiydi. birkaç kilo et kesip kulübeme dönecektim, sabah kahvaltısında niyetim oydu. ama hepsini alıp ertesi günü tümüyle tamir ve bakıma ayırmak istedim. o sırada fırtına koptu. görüş mesafesi iyice düştü. zaten geyiği kovalarken nereye gittiğime dikkat etmemiştim, ayak izlerime güveniyordum. fırtına ayak izlerimi silmiş :( rüzgardan ateş yakamadım. haliyle etleri pişiremedim. hava kararmak üzereydi ve ben çok yorulmuştum. koşmayı bırak adım atamıyordum. acıkmıştım. nasılsa avlanıp geleceğim diye yanıma yiyecek almamıştım. biraz dolandım ama hiç bir tanıdık ize rastlamadım. hava da karardı. burada bir yerlerde uymaktan başka çarem yoktu. çiğ etlerden bir tane yedim. gıda zehirlenmesi geçirdim. :( neyse ki yanımda haplar vardı. ama tümüyle iyileşmek için 10 saat uyumam gerekiyormuş. rüzgarı kısmen kesen bir kaya bulup dibine yığıldım. uyku tulumumu serip 6 uyuyup ateş yakmaya çalışacaktım. sonra aydınlığı görene kadar bir 6 saat daha... bir hırlamayla uyandım. kurt etlerimi yiyordu. uyanınca bana da saldırdı. üstesinden geldim ama üstümü başımı yırttı. fırtına dinmemişti. yırtık kıyafetlerden dolayı vücut ısım hızla düştü. zaten zehirlenmiştim. yiyeceklerimi kurt aldı. çok yorgundum. hava karanlık fırtına dinmemişti. soğuk, açlık ve uykusuzluk. sabahı göremeden uykumda can verdim. :(

    ikinci oyunumda 50. güne yaklaştım. şu an için her şey yolunda. mystery lake ve pleasant walley'in ardından coastral highway'i keşfediyorum. her türlü yiyecek stoğum, alet edevatım ve kıyafetim var. hepsi bakımlı. geyik derisinden pantolon ve bot, kurt derisinden paltomu diktim. kapan yapıp tavşan dolaşım alanlarına koydum. balık kulübelerine yakınım. bazı günler 2-3 saat balık tutuyorum. bu haritada keşfedilecek çok yer var ama etraf kurt ve ayı kaynıyor. 15-20 gün içerisinde bu haritayı bitirip raven'a yol almak istiyorum.

    deneyimler

    - her kasabada (harita) güzel bir ev seçip yerleş. keşfe veya ava çıkarken yolculukta işine yaramayacak hiçbir şeyi yanına alma. 30 kiloluk taşıma kapasiten yorulunca 15 kiloya kadar düşebiliyor.

    - ev tercihini yatağı, kuzinesi / söminesi / sobası ve çalışma masası olan evlerden yana yap. örneğin: gas station (coastral highway), camp office (mystery lake), farmstead (pleasent walley)

    - keşiflerde temel malzemeleri mutlaka yanında taşı, long dark'ın seni nereye sürükleyeceği belli olmuyor: uyku tulumu, lüküs, yiyecek ve su (1,5 litre su ve 2000 kalori), silah, ilaç, tinder plug, bıçak, balta, levye... yakacak taşımaya gerek yok, odun her yerden bulunabiliyor, yemek için bir paket military pack yeterli. sadece yarım kilo ve 1750 kalori. gideceğin yer belli ve yakınsa alan kazanmak adına uyku tulumu evde bırakılabilir ama riskli.

    - ben silah temizleme kiti ve bileme taşını (white stone) sürekli yanımda taşıyorum. 100'er gramlar. uymadan önce bir iki bakım yapıyorum. toolbox'ları ise evde bırakıyorum o bayağı ağır.

    - konserve yiyecekler çabuk tükeniyor. düzenli olarak avlanmak gerek. evde olabildiğin tüm öğünlerde et yemeğe, yolda ise konserve tüketmeye çalış. yanılmıyorsam üzerinde çiğ veya pişmiş et taşınca kurtların daha çok ilgisini çekiyorsun.

    - deriden kıyafet dikmek önemli. sağda solda bulunan botlara, kotlara, montlara göre açık ara daha sıcak tutuyorlar. bu yüzden oyunun hemen başarında avlanmak gerekiyor. avladığın hayvanın derisini harvest ettikten sonra 5 gün açık alanda dinlendirip kürlemek gerekiyor. yalnız başlarda dolapta saklıyordum. dolapta kür olmuyor. yere bırakmak lazım.

    - ev içinde kendine bir düzen oturt. yemekler buz dolabına, fazla kıyafetleri gardroba, ilaçlar ecza dolabına, ham maddeler work bench'in yanına vs... her 5 saniye bir oyun dakikasına denk geliyor. zaman planlaması çok önemli. malzeme ararken zaman kaybetme.

    - düzenli olarak malzemelerin bakımını yap. hatta yatmadan önce son bir iki saati bu işe ayır. kıyafetlerini onar, silahını temizle, bıçağını /keserini bile, lüküsünü doldur, vesaire.

    - tüm malzemeler değerli. bulduğun şeyi bundan var deyip almamazlık etme. al evine koy. bir ara mutlaka lazım olacak.

    - son tüketim zamanı yaklaşmış yiyecek ve içecekleri tüketme. yüzde 20-25 'in altına düşmeden yiyecekleri tüketmekte fayda var. çiğ et yeme, kaynatmadan su içme. zehirleniyorsun.

    - zırt pırt ateş yakma. hipotermi gibi çok ekstra durumlar haricinde ısınmak için ateşe yakmaya gerek yok. yataklar oldukça sıcak. sadece pişirirken ve su kaynatırken yak. etleri harvest ettikten hemen sonra pişirmek en makbulu. çiğ et çabuk bozuluyor. eğer rahat konumdaysan ve vakit sıkıntın yoksa ateş benzinsiz ve en sık bulunan malzeme ile ve en yüksek yüzdeyle yakmaya çalış.

    - her oyunda ayrı bir deneyim canlandırıyor. yani her oyun yeni bir şeyle sınanıyorsun. kimi oyunda kibrit bulamıyorsun, kimi oyunda yiyecek, kimi oyunda ise soğukla baş edemiyorsun. bu yüzden tüm malzemeleri idareli kullanmak gerekir kibrit dahil.

    - kurt derisinden palto ile kurtlar sana karşı daha az saldırgan. ancak yine de saldırabiliyorlar ve özellikle paltona halleniyorlar. sana fiziki bir zarar veremiyor belki ama paltonu yırtıyor. o paltoyu yapmak için 4 kurt avlayıp derilerini beşer gün kür ettin. dikmek için 25 saat harcadın. o 25 saatte en az 3 litre su içmiş, 3-4 bin kalori harcamış olmalısın. yolda ölü kurda rast gelmediysen harcadığın mermileri saymıyorum bile.

    - silah bulmak öncelikli işlerden olmalı. mühimmat ise baya kısıtlı. genellikle 3-5 mermi ile takılıyorsun. zamanla (50-60 gün) 20-30 mermi stoğun olabiliyor. mermi değerli. avlanırken bonkör davranmamak lazım. sabırla, eğilerek, adım adım ava yaklaşmak, mümkün olan en yakın mesafeden atış yapmak gerekiyor. eğer tek atışta ölmez ise izini takip edin, bir süre sonra pes edip yığılıyor. bir av = bir mermi.

    - rose hips ve mushroom'ları pişirip antibiyotik gibi etkiler alabiliyorsun. i <3 herbalife

    - okçuluğu ben hiç denemedim ama muhimmat sıkıntısı çekiyorsan iyi bir alternattif olabilir.

    - mümkün olduğunca geceleri ve uzun uzun uymak gerekiyor. yapmadan önce ateş yakmışsan bir de herbal tea kaynat. daha dinlendirici bir uyku çekiyorsun.

    - bazı yatakların üzerinde yorgan battaniye olmuyor. yatağın üzerine tıklayıp kaç derece warm bonus verdiğini kontrol et. genellikle ebeveyn yatakları daha sıcak oluyor.

    - ayak izlerine her zaman güvenme. fırtına veya yoğun kar yağışında silinebiliyor.

    - oyunu ses açık oyna. ortam seslerinden tehlikeyi önceden sezebiliyorsun. avlanmak gibi bir niyetin yoksa kurda ayıya bulaşma. gerekiyorsa yolunu uzat. kurtlar ateşten korkuyor. torch ve flare yakarak hatta ona doğru atarak korkutabilirsin ancak ancak arkanı döndüğünde yine gelebiliyor. koşarak uzaklaşmak gerekiyor.

    - gerekli değilse koşmayın. bazen aynı yolu defalarca kez tıngır mıngır yürümek sıkıcı olabiliyor. ama adamı/kadını koşturdukça daha fazla yoruluyorsun. gün içerisinde 1-2 saat siesta yapmaktan çekinme. özellikle hava kötü ise dışarıyı zorlama gir eve bir iki saat uyu belki hava da açar.

    - yüksek yerlerden atlama / inme. hele hele yükün ağır ise düz yoldaki çukur ve tümsekler bile tehlikeli. ayağın burkulabiliyor / kırılabiliyor.

    - mailboxlardan, arabaların vizör ve kaputlarından hiçbir şey çıkmıyor. bunları gelecek için yapmışlar. boşuna vakit harcama. ben kontrol ettiğime dair iz bırakmak adına araba kaputlarını açık bırakıyorum.

    - hayvan leşleri bıraktığın yerde durur. hava durumuna göre zamanını ayarlayıp bir kısım etleri hasat edebilirsin. ertesi gün dönüp devam edebilirsin. yalnız leş donunca harcadığın süre uzuyor ve diğer hayvanlar etlerini yiyor. haliyle ertesi gün döndüğünde 1 kilo et kalmış olabilir. ancak derisi ve bağırsakları her zaman orada. zor anlarda sonrası için bırakabilirsin.

    - var ise mümkün olduğunca yol, nehir gibi izleri takip et. ormana çok dalma. ama ormanın içerisinde çok baba kulübeler olabiliyor. uygun bir zaman ve koşulda buraları da keşfetmek lazım.

    - her haritada bir sığınak oluyor. sığınaklar (bunker) süper kaynaklar. onlarca yiyecek içecek, birçok temel alet edevat bulmak mümkün. cennet gibi bir yer. yatak ve work bench de var. tek eksiği içeride ateş yakacak soba / kuzine vs olmaması. sırf kendi imkanlarıyla 2-3 gün yaşatır. bunker'ların yeri her oyunda rastgele atanıyor. ama bulunabileceği olası 5-6 mekan var. normal koşullarda bulabileceğin bir yerde değil. oraya hayatta gitmezsin. rast gelmek gerekir. ben diğer kullanıcıların deneyimlerinde yararlanıp bir iki tanesini buldum ama açıkçası öyle de pek keyfi olmuyor. rast gelmek daha heyecanlı.

    !----
    spoiler ----!


    (hapsikoli - 25 Mart 2016 10:44)

  • comment image

    v. 321"tireless menace" isminde yeni bir güncellemesi yayınlanan güzeller güzeli oyun.
    yenilikleri kısa kısa yazayım:

    - tab'a basıp açtığımız menü değiştirilmiş. artık space tuşuna basıp açılıyor ve daha bir konsolvari bir görünüm gelmiş, şöyle. tab'a bastığınızda ise ekranın sol altında açlık, susuzluk, yorgunluk ve üşüme durumunuzu gösteren çubuklar beliriyor. gayet pratik.

    - çok çok zor durumlar için, mesela bir ayı saldırısından sonra çıkarıp basmalık bir şırınga* eklenmiş. canınıza yüzde 15 ekliyor ve yüzde 4-5'in altına düştüğünüzde ekranın bulanıklaşması ve kafanın uçması durumunu bir süreliğine erteliyor. bu başlangıçta çantamızda yok. bir yerlerden bulacağız.

    - sandbox'a iki challenge modu eklenmiş. “hopeless rescue” ismi verilende 7 gün içinde mystery lake'den timberwolf mountain'ın zirvesine ulaşmanız, ordan işaret fişeği atan tabancayı* almanız ve sonra da desolation point'teki deniz fenerinin tepesine çıkıp* havaya işaret fişeği atmanız gerekiyor. “hunted, part one” ismi verilen diğerinde ise pleasant valley'de ayı saldırısıyla başlayan challenge'ı, ayı sizi takibini sürdürürken mystery lake'teki trapper's homestead'e kadar ölmeden tamamlamanız gerekiyor. kapıdan içeri girdiğiniz an challenge sona eriyor.

    - yapımcıların "kış uykucular" (hibernators) için dediği ve cabin fever ismini verdikleri, benim ise türkçeye "ayhh duvarlar üstüme üstüme geliyo valla" olarak çevirdiğim bir hastalık oyuna eklenmiş. buna göre; herhangi bir 6 günün çoğunluğunu sadece kapalı alanlarda geçirirseniz bu hastalığa yakalanıyorsunuz ve tam 24 saati dışarıda geçirmeniz gerekiyor. bu hastalığa voyageur* modu oynayanlar 50 gün, stalker* modu oynayanlar ise 25 günden sonra yakalanabiliyor.

    - dinlenme muhabbeti değişmiş. karakter tam dinlenik haldeyse uyuyamıyorsunuz ve zaman geçiriyorsunuz, kalorinizden de normalde olduğu gibi, hatta belki biraz daha fazla eksiliyor. bunun yanında "dinlenene kadar uyu" diye bir seçenek de gelmiş.

    - yemek yemede de bir değişikliğe gidilmiş. belli bir süre sadece kurt ve ayı etiyle beslenirseniz mikrop kapıyorsunuz/vücudunuza parazitler yerleşiyor. yeme alışkanlıklarını düzenlemek gerekiyor.

    - kurtla boğuşma sekansını daha gerçekçi hale getirmişler. hiçbir silahınız yoksa kurtla boğuşurken ellerinizi göreceksiniz. kurt elinizi ısırabilecek, siz de ona yumruk atabileceksiniz. bıçağınız varsa haçırt diye boğaza saplayıp kurdu alabileceksiniz veya yaralayabileceksiniz gibi gibi. bunların hepsinde elleriniz görünür halde olacak. balta ve levye aksiyonları için de geçerli.

    - eskiden sadece belli bir haritaya geçiş yaptıktan sonra o haritadaki şeylerin kondisyonu düşmeye başlarken*, artık oyuna başladığınızdan itibaren tüm haritalardaki yemekler çürüyecek, eşyalar eskiyecek. bunu dengelemek için, eskiden 100 küsür gün olan çürüme/eskime süresini 1000 küsür güne çıkarmışlar.

    - son olarak önemli gördüğüm bir değişiklik: kurtlara flare attığınızda kurtların patileri dötüne vura vura kaçması durumu değişmiş. artık kaçmıyor ve sizi takip edebiliyor. yeminle sıçtık.

    değişikliklerden en dikkat çekenler böyle. bunların haricinde ufak düzeltmeler, karda yürürken izlerin daha belirgin olması* falan eklenmiş. yeniliklerin tamamını içeren ingilizce bir kaynak için şuraya, yok hacı ben video isterim diyenleri de şuraya alayım.

    edit: ekleme ve düzenleme.


    (ricky the emotinal - 21 Nisan 2016 07:11)

  • comment image

    çok acayip bi oyun bu, grafikler gerçeğe yakın olmasa da atmosfer kendini o ortamda hissettiriyo. az önce yaklaşık 2,5 saat oynadıktan sonra kalktım yarım ekmeğe karışık tost yapıp yanında 1 litre kola içtim. şimdi de kombiyi yaktım kalorifer peteğinin yanında yatıyorum.


    (pheno - 24 Mayıs 2016 23:53)

  • comment image

    hazır ramazana girmişken -can sıkıntısından- oruç tutmaya başladığım oyun. sabaha uyanacak kadar uyuyup güneş doğmadan bi güzel sahurumu yapıyorum, akşam güneş batana kadar hiçbir şey yiyip içmiyorum. susuzluktan düşüyor kondisyon biraz ama olsun. güneşin batışını izledikten sonra da bismillah deyip su ile orucumu açıyorum ve karnımı doyuruyorum. coca cola olmasa da summit cola var.

    hayatta kalmanın böyle zor olduğu günlerde insanın en çok imana ihtiyacı olsa gerek. geçen yine oruçlu oruçlu dolanırken kurt ile göz göze geldik, bir süre bakıştıktan sonra hayvanın yüzündeki anlık huzuru gördüm ve arkasını dönüp gitti. ben de imana gelecem bu gidişle. hayır, işsiz değilim.


    (kiwi kraze - 28 Mayıs 2018 16:14)

Yorum Kaynak Link : the long dark