filmin muziklerini mike oldfield hazirlamisti. henuz o meshur tubik cubuklarini parlatip parlatip gozumuze sokmayi akil etmedigi gunlerde yaptigi, muhtemelen oldfield diskografisinin en iyi islerinden biriydi bu soundtrack album. filmden habersiz bile dinlense requiem for a city veya evacuation gibi sarkilarin, hatta butunuyle albumun izinde o urkutucu mekanlarin havasini almamak mumkun degildi..

(aritmi - 11 Mart 2002 12:31)

kizil kmerin katliamlarini ve diktator pol potu konu eden film. (bkz: gulag takimadalari)

(zemheri - 15 Mart 2002 00:06)

emperyalizme hizmet ettiğine inanan iyi eğitim görmüş bütün vatandaşlarına karşı kanlı bir savaş başlatan pol pot’un kamboçya’yı içine düşürdüğü durumu anlatan etkileyici bir film.pol pot kendine göre kamboçya'nın gerçek kurtuluşunu sağlamak için herkesi kırsal bölgelerde kurulan toplama kamplarında çalışmaya başlatıyor. milyonlarca insanın ölümüne sebep olan bu gerilla lideri ve ona bağlı kızıl kmerler bu film ile bize anlatılmaya çalışılıyor. film ingiltere yapımı. sydney schanberg rolündeki sam waterston filmde çok karizmatik bir görüntü sunuyor. filmde pran isimli tercüman rolünü canladıran dr. haing s. ngor ise gerçekte bu olayları tecrübe etmiş bir merhum. en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülünü alırken şöyle bir konuşma yapmış:

"ben şu anda dünya üzerinde halen hayatta olan 20 kamboçyalı hekimden biriyim. diğer yüzbinlercesi sırf hekim oldukları için kızıl kmerler tarafından öldürüldüler. sanırım bu durumum sizlere pol pot rejiminin nasıl bir şey olduğu konusunda yeterince fikir verecektir."

filmde aklımda kalan etkileyici sahneler:

--- spoiler ---
esir kampında çalışanlara geçmişlerini tamamen unutmaları sıkı sıkı tembih ediliyor. zaten bir kişinin üniversitede okuduğu, herhangi bir konuda uzman olduğu mesela; doktor, mühendis gibi, yabancı dil bildiği tespit edilirse anında öldürülüyor. sürekli tekrarlanan söz geçmişinizi tamamen unutun!!!. ardından şu da ekleniyor yeni kurulacak devlet için doktorlara mühendislere ihtiyacımız var. doktor veya mühendis olanlar ortaya çıksın. bu esnada tongaya basanlar oluyor ve ben doktorum ben mühendisim diye ortaya çıkıyorlar. bunlar kalabalığın arasından sevgi dolu davranışlarla alınıyorlar fakat sonrasında bir bir öldürülüyorlar. demedik mi size geçmişinizi tamamen unutun, demek ki unutmamışsınız gibisinden bir tavırlarla öldürülüyorlar.

diğer bir sahne ise; tercümanın kamptan kaçarken her tarafın insan iskeletleriyle dolu bir bataklığa düştüğü an. o esnada girilen müzik de duygularımızı şahlandırıyor.
--- spoiler ---

(eccentric - 8 Şubat 2008 13:32)

dith pran, new jersey'de 30 mart 2008 tarihinde pankreas kanserinden ölmüştür.

(kmc - 6 Ağustos 2008 03:56)

o kadar insanın hunharca öldürüldüğünü anlatan ve aslında anlatamayan film. amerikadan nefret etmek için herkese yetecek kadar neden var. filmi izlerken sürekli bu cümle çınladı kulaklarımda.
toprağı bol olsun, william faulkner, sartoris'te, "bizim soyumuz, araştırsak ingiltere'de bir hapishaneye dayanır." der. film ingiliz yapımı da olsa sanki orda olanlarda abd'nin hiç kabahati yokmuş gibi akıp gidiyor. dünya aleme demokrasi dağıttığını, kötü rejimlerle yönetilen devletleri ıslah etmek için kendini feda ettiğini anlata anlata bitiremeyen sevgili amerikamızın bir ülkeye girmesi de o ülkeyi terk etmesi de kötülüğe neden oluyor. kendi kıtalarında dursalar yeterince sevimli olamayacaklar, herkes onları tanıyamayacak tabii. ne mübarek bir ülke.

(xtr - 25 Şubat 2009 15:07)

gerçek bir öyküden uyarlanan bir roland joffe filmidir. vurucudur. zorlukla izlenebilen savaş sahneleri içerir, cesetler ortasında çığlık çığlığa ağlayan bir kız çocuğu mesela. dith pran ve sydney shanberg adlı iki gazetecinin kamboçya'daki serüvenini anlatır. her ikisi de filmin çekildiği yıllarda, inanılması güç ama "tek parça halinde", amerika'da yaşıyor ve new york times'da çalışıyorlarmış. sam waterson, ve haing s. ngor başroldedir. yan rollerde john malkovich'in yanısıra julian sands de bulunmaktadır. epey genç bir julian tabii.

(usak - 9 Eylül 2002 12:58)

scanner'ın "hypertrace" albümde yer alan harika ötesi parça:

the killing fields

they are soldiers too blind too see
fighting for their own damnation
see the honour and pride in their chests
targets feeding guns
there's too much hate to hear the warning
on killing fields where nobody wins

no denying they are the strongest
blowing out their mother country
independence - what is the value?
what has made them pay the price?
it's much too late to hear the warning
on killing fields where nobody wins

all men of steel and hearts of ivory
see the comrades side by side
under fire seems like eternity
a game, sinister
the souls are sold where is the ecstasy?
where are the bold? times change
is there a need for all the wasted youth?
they call it war!

the souls are bold, a newfound ecstasy
the guns are sold, values change
the sirens howl a short infinity
the airforce whispers
the war was cold, now it has turned to flames
nobody knows the reason why
is there a need for all this wasted life
there must be more!!

they never wait to hear the warning
on killing fields where nobody wins

there's a fight on the hill
even time is standing still
but they never will know the score

(war is just a game of tools
still it's the same, still it's the same
war is made by leading fools
nothing remains, nothing remains)

(iron maiden fan - 7 Ekim 2002 19:43)

(bkz: bruce robinson)

(aton karimca - 21 Ağustos 2009 13:46)

gerçek hayat esintisi + john malkovich'i az da olsa görmüş olma tesellisi. yoksa hengameye neden olan politik altyapı ve schanberg'in pran'a duyduğu sevginin gösterimi zayıf. kimbilir o sevgi de zayıf; çünkü schanberg'in o sarı gazetecinin elini tutuşu, pran'a sarılışından daha sıkı ve zaten malkovich, schanberg'i tuvalette sıkıştırıp gerçeğe mütercim-tercüman.

(puskinskaya - 5 Ekim 2009 10:18)

aynı zamanda survivor ikinci sezon dördüncü bölümünün adı.

(meth - 21 Ocak 2012 13:43)

insan böyle filmleri izledikçe insan ırkının kendinden olmayanı yok etme güdüsünün ne kadar vahşi boyutlara gelebileceğini görüyor. savaşın çocuklarını gördük filmde bir yanda paramparça olan bir yanda öldürmek için programlanan aynı ülkenin çocuklarını, savaşın içinde savaştan yalıtılmış şarkı söyleyen beyazları, insan olmanın değil hangi ırka mensup olmanın önemli olduğunu gördük.

1979'dan da baksan 2012'den baksan zulmün tarihçesi hiç değişmiyormuş bunu anlatıyor film, bir zamanlar kamboçya şimdi suriye, ırak, filistin insan aynı insan, vahşet aynı vahşet...

(evde curuyen adam - 28 Kasım 2012 00:43)

bu filmin çekimleri üzerine bir belgesel de çekilmiştir.
(bkz: swimming to cambodia)

(khaotik - 16 Haziran 2004 04:14)

tv8'de gece yarısı haber bülteniyle kesildiğinde ve ekrana ırak'tan esir alınan, esir alınıp öldürülen, saldırılarda yaralanan insan görüntüleri girdiğinde konu ettiği canavar katillerin hayatımıza girerek vahşetlerine devam ettiğinin bilincine vardığım ve ürperdiğim film.

(benzerlik burada bitmiyor: ölüm tarlaları aslında abd'nin dünya politikasına müdahalesinin dolaylı bir sonucudur denilebilir. 2 milyon kişinin hayatına mal olan ve 5 yıl süren kanlı iç savaş, nixon döneminde (1969 - 74) kamboçya’da yönetimin başındaki prens norodom şihanuk'un 1970’te abd yanlısı faşist bir darbeyle devrilip yerine cia’nın has adamı general lon nol getirilmesi üzerine devrik kralın pol pot liderliğindeki kızıl khmerlerle işbirliğine gitmesiyle başlamıştı.)

http://www.metu.edu.tr/~ulubay/olumtarlalari.htm
http://www.milliyet.com.tr/…/04/11/yazar/tamer.html

(andrew - 22 Eylül 2004 11:14)

simdiye kadar izledigim, en gercekci sahnelerin bulundugu filmlerden biri..bir digeri icin (bkz: black hawk down) )

halk fransız konsolosluğu'na sığınırken calan muzik tuyleri diken diken eder..ayrıca yine bir savasta cocukların nasıl kullanıldığına sahit olursunuz..(benzeri icin (bkz: ikinci dunya savası) )

soundtrack'inde john lennon - imagine ve paul mccartney & wings den band on the run isimli parcaların bulundugu sahane film..

(vercingetorix - 28 Mart 2005 15:13)

1995 çıkışlı riddle box albümlerinden bir insane clown posse şarkısı.
sözleri de şöyle bişilerdi:

[violent j]
laying in my bed, i think of many horror tales
yet i barely move, my bed is made of nails
i try to roll, my skin slowly tears away
my flesh is stuck to my bed as i begin my day
walking out the house, this morning, the sky is red
the streets are crowded with the bodies of the living dead
they're trying to die, they're leaping off of roof tops
uh, they only scream in pain as their body flops
i'd rather stay inside my home and only pray to die
but my house is been on fire since like '85
i can only stand a night of the fatal smoke
but see you never die, you only burn and choke
so i leave out the house and walk the land
wild pigs run and feed off the dying man
and look around you, there's bodies hanging from the trees
but they're not dying, they're only crying "please"
i hear the thunder in the sky, so i run in hide
the deadly rain may soon come down, you got to get inside
the lunatics see the lightning, they're screaming, yes
it's raining blood, the streets are a bloody mess
about once or twice a week though it thunder storms
that's when giant heavy red and black clouds form
it's raining blood, livers, and kidneys from the sky
prepare cuz when you die, you're coming to the killing fields

"what shall that be? what shall that be? when that fine moment
comes. when the curtains are drawn, the windows are shut, the
doors close, and you've written what you've written, you said
it, that's it. what will you look to be? what about it, mister,
when you've had your last beer. you laughed at family and
laughed at your little wife. she begged you not to go out to
that bar."

[violent j]
as i feed off a dead pig, i'm thinking back
to when i had a heart beat, and how i would act
i would steal from the poor, i'd laugh at the sick
but in the killing fields, you get your fucking neck ripped
so as i walk along, i meet a lot of strange folks
some people with no eyes, and gashed open throats
and if they notice your eyeballs are working well
they try to dig em out your skull, and go for self
now in the summertime, it's like a whole 'nother realm
water victims, fire, and oceans overwhelm
to walk outside, the heat will surely cook your brains
try to run across the street your hair will burst in flames
victims in a panic run from the heated light
underneath the city, into the sewer pipes
into the fire storm this becomes your new land
but there's no food, so you feed off the other men
and now it's been seven months, i'm barely fed
i chase a billy billy goat with a human's head
he's steady screaming "let me be! let me be!"
but while i chase him there's another demon chasing me
all of time moves backwards, i'm growing old
and the clouds are burning fire, and so i'm told
that there's a lot of living souls such as the rich
that choose to live like a bitch, i'll see you in the killing fields

"you've had your big time of lust and sin and filth. what is
the end going to be when you realize that time is up? you've
crossed the finish line going in the wrong direction. what
shall it be? what about it, ya man? when you spent your life
in a few years time? you're burned out shell at 25 years of
age. what shall it be? what about it?

you could go to hell (what shall it be?)

come, come on down, down (you're going to the killing fields)

(error 6 - 13 Ekim 2005 05:11)

sydney ve pran'ın kavuşma sahnelerinde "imagine" eşliğinde gözyaşlarının sel olduğu film.

(visne - 29 Aralık 2005 02:42)

simdi beynimde ucten fazla hucre kalmis olsa uzun uzun giydirecegim filmdir , ama tasarruflu davraniyoruz. ne diyordum, hah ben bu uc hucreli beynimle bile bu filmin ne derece manipulatif, ne derece klise yuklu oldugunu anlayabilmisimdir yani siz gelin de bu filme odul veren beyinlerdeki hucre sayisini bi dusunun. boyle uzun uzun orta sinif beyaz adam dayanismasi, dugum sahnelerinde kisa planlarla ve muzikle gerilim arttirmalar, son an kurtuluslarinin bokunu cikartmalar, cocuklarla duygu somuruleri ve daha neler neler. spielberg jaws maws yapinca oluyor tabii ki kardesim de hollywood senin kadar ucuz muydu ya hu demezler mi adama. "vietnam'a niye savasa gittik biz, iste kambocya'da diktatorya vardi, cocuklari oldurduler, masum insanlari katlettiler. zaten komunizm hayaleti de tanriyi oldurdu aile denen seyi kaldirdi." yani simdi ust komsumuz tuzsuz deli bekir stalin 'in bile kizini ne kadar simarttigini dunya alem bilir bu adamlar bilmez. bi de bi de bu film kac bilmem tane vietnam savasi karsiti filmden sonra cekilmis. insan durup demez mi dinime kufreden bari musluman olsa. yok artik.

(semsa - 19 Nisan 2006 00:39)

bi de kahramanimizin kan golunun ortasinda ben amerikan vatandasiyim bu zulme katlanamam diye cocuklar gibi tepindigi bir sahnesi vardir. ah o imagine hele. yok hic hayal gucumuz kalmadi bizim, john lennon gibi size sattik. bizim yerimize hayal edin ey buyuk amerikali.

(semsa - 19 Nisan 2006 01:00)

kambocyada gecen bir film. basrolundeki haing ngor oradan kacip amerika'ya gocmus bir doktordu aslinda, ve de bu roluyle en iyi yardimci erkek oyuncu oscari almisti. 1996 yilinda evinin garajinda olu bulundu, khmer rouge mu yapti, hirsizliga kalkisan sokak cetesi mi, hala cok net degil sanirim.

(tramell - 4 Şubat 2002 19:15)

bir roland joffe filmidir. john malkovich oynuyordu galiba.

(chauffeur - 5 Şubat 2002 10:42)