Çıkış Tarihi     : 13 Mart 2012 Salı, Yapım Yılı : 2012
Türü                : Macera,Cinayet,Korku,Gizemli,Heyecanlı
Ülke                : Czech Republic
Yapımcı          :  Vatra Games
Yönetmen       : Brian Gomez (IMDB)
Senarist          : Brian Gomez (IMDB),Tomm Hulett (IMDB),Devin Shatsky (IMDB),Keiichiro Toyama (IMDB),Tom Waltz (IMDB),Tom Waltz (IMDB)
Oyuncular      : David Boyd Konrad (IMDB), Bethan Dixon Bate (IMDB), Andy Hendrickson (IMDB), Leer Leary (IMDB), William C. Tate (IMDB), Kristin Price (IMDB), Antoine L. Smith (IMDB), Joel Bernard (IMDB), John Grace (IMDB), Christian Steiner (IMDB), Alfonso M. Rodriguez (IMDB), Garth Johnson (IMDB), Brandy Barber (IMDB), Michael Kahwaty (IMDB), Jonah Halperin (IMDB)

Silent Hill: Downpour ' Oyununun Konusu :
Bir çocuğun gizemli hastalığı. Çaresiz bir anne. Terk edilmiş bir kasaba. Genç bir anne olan Rose (Radha Mitchell) kızı Sharon'ın gizemli hastalığına çare bulmak istemektedir. Psikiyatrik tedaviyi reddeden Rose kızıyla birlikte, kızının rüyasında sürekli olarak tekrarladığı kasabaya, SILENT HILL'e doğru yola çıkar. Kocası Christopher'ın (Sean Bean) karşı çıkmasına rağmen Rose, kızının gizemli hastalığının tedavisinin bu gizemli kasabada olduğuna inanmaktadır. Anne kız kasabaya yaklaşırlarken karşılarına bir gölge çıkar ve Rose arabanın kontrolünü kaybeder. Kendine geldiğinde Sharon arabada yoktur. Rose kızını çaresiz bir biçimde ararken karşısına bir polis (Laurie Holden) çıkar ve onunla birlikte kızını bulmak için Silent Hill'e gider. Rose Silent Hill'in çıkan büyük bir yangından sonra terkedilmiş olduğunu keşfeder. Kasabanın her yanı sisle kaplıdır ve birden Rose'un etrafını gölgeler sarmaya başlar. Rose bu gizemli kasabada kızını ararken kızının kaybolmasının aslında çok büyük şeytani bir planın parçası olduğunu keşfeder.


  • "13 mart'ta kuzey amerika'da 29 mart'ta avrupa'da..ohşş şiddetle bekliyoruz..."




Facebook Yorumları
  • comment image

    ne team silent kaldı ne akira yamaoka kaldı; bunlarsız silent hill nasıl olur bilemiyorum ama trailer'a bakınca durumun pek iç açıcı olduğu söylenemez.

    --- spoiler ---

    kapılar oynuyor vs... sanki silent hill değil de "paranormal activity the game" oynuyoruz...

    ---
    spoiler ---

    korktuğum başıma geliyor galiba, bir efsanenin sonunu görür gibiyim...


    (the angevil - 4 Kasım 2010 20:50)

  • comment image

    vatra isimli yapımcı firma tarafından 2011 yılı içerisinde çıkarılması planlanan 8. silent hill oyunu. söylenene göre ve isminin de çağrıştırdığı üzere yeni oyunda "su" bir hayli önemli bir faktör olacakmış. bir başka yeni detay da hikayenin bu kez, lanetli kasabanın daha önce gezilmemiş güneydoğu bölgesinde geçecek olması. aksiyon kısmında karakterin aynı anda birden fazla silah taşıyamacağı ve silahların kırılabileceği söyleniyor. boss savaşlarındaysa "quick-time-events" denen ve genelde ekrandaki tuşa basıp darbeden kurtulmaktan ibaret olan sinir bozucu anlar olacakmış. geçtiğimiz yıl yayınlanan ilk trailer'ıyla da serinin hayranlarını heyecanlandırmayan oyun, "daha ne kadar kötüye gidebilir ki?" sorusunun cevabını vermese bari.


    (canned - 9 Ocak 2011 18:16)

  • comment image

    --- spoiler ---

    henüz bitirmiş biri olarak serinin diğer oyunlarına göre "side quests" olayının farklı bir tat verdiğini söyleyebilirim. ama bunları yaptığınızda kazandıklarınız genelde silah ya da first aid kit oluyor. ben mitosla ilgili hikayeler ya da murphy'nin geçmişine dair ayrıntılar beklerdim.

    onun dışında yaratık çeşitliliğini de yetersiz buldum. abidik gubidik yaratık sayısı az. genelde karate kamil ve kezbanlarla çatışılıyor. silah sayısı handgun, shotgun ve ilgili quest'i yaparsanız edineceğiniz golden handgun ile beraber 3. yani az hehe. yerli yersiz ortaya çıkan radyolar ve çalan şarkılar da güzel bir atmosfer yaratıyor.

    http://www.youtube.com/watch?v=07orfj4kavi

    peki nedir en güzel yanı derseniz, bu oyun bence en korkunç olanı değil, yaratık çeşidi az, boss desen neredeyse yok ama oyun serinin en hastalıklı olanı diyebilirim. ayrıca finali de gayet sürpriz dolu. sürprizden kastım aynı zamanda çabuk da bitmesi :) zira oynanış süresi bana çok kısa geldi. bir anda credits'i görünce şaşırdım. özetle, oyun kendini oynatıyor. daha önce silent hill serisine başlamayan birine al bunu seveceksin diye öneremem ancak seriye gönül bağı olanların hikayeden tiksinmeden oyunu oynayacaklarını diye düşünüyorum.

    ---
    spoiler ---


    (huor elensar - 1 Mayıs 2012 23:02)

  • comment image

    silent hill homecoming gibi bir faciadan sonra tek kelimeyle şaheserdir! çok büyük önyargılarla başlayıp, ilk yarısını eh diye diye bitirmiş, hikaye ortaya serildikçe orijinal üçlemeye yakın bir zevk alınmıştır.

    müzikler kesinlikle akira yamaoka'nın eksikliğini hissettirir, ancak enteresan bir şekilde oyunla uyum içerisinde, kendine has bir lezzete sahiptir.

    en mühim problemi the other world'ün yeteri kadar başarılı olamayışıdır. ancak the room ve homecoming düşünüldüğünde kat be kat üstündür, rahatsız edici derecede hastalıklıdır. yaratık tasarımındaki zayıflık ve the other world görmezden gelinirse gerçek silent hill severlerin keyifle oynayacağı bir oyun haline gelebilir.

    pek tabi team silent bir geri dönse, orijinal hikaye bir şekilde devam etse, biz de hem korkudan, hem de hüzünden silent hill'in sisleri içinde kaybolsak.


    (l goshin - 20 Ocak 2013 04:42)

  • comment image

    homecoming'den kılpayı daha iyi olan, ilk dört oyunu hala mumla aratan son silent hill oyunu.

    öncelikle iyi yönlerini sayarsak:

    +kasaba tasarımı çok iyi. şu ana kadar gezdiğimiz en büyük silent hill kasabası downpour'da. sadece büyük olmakla kalmayıp fena sayılmayacak biçimde detaylandırılmış da. özellikle tel örgülü dar geçitler, çıkmaz yollar, dünyanın geri kalanından kopuk ana yolları ile downpour, ilk silent hill oyunundan beri gezerken en keyif aldığım kasabayı yaratmayı başarmış. homecoming'in küçücük, asla dolaşmanıza izin vermeyen yapısını düşünürseniz, bu büyük bir sıçrayış olmuş.

    +ikincisi su üzerinden kabus yaratma fikri. en azından seride hiç denenmemiş bir şey deneyip yorgun kir/pas kombinasyonundan biraz ayrılmaları iyi olmuş(başarılı uygulanamamış, o ayrı).

    +side questler. ana hikayeye en ufak bir katkıları olmamalarına karşın başka insanların silent hill'da neler yaşadığına az çok tanık olmamızı sağlayan bu yan görevler hem zevkli, hem de oyunun süresini uzatıyor.

    gelelim eksilere(ki liste epey kabarık)

    -oyun hatalarla dolu. yamayı indirdikten sonra bile sürekli lag denen anlık gecikmeleri yaşayıp duruyoruz. ekranda her saving/loading olduğunda, metro tünelini kullanmaya kalktığınızda, yeni bir trophy vs. kazandığınızda, birden fazla yaratıkla çevrildiğinizde ve yağmurun şiddeti arttığında oyun anlık sürekli olarak takılıyor veya yavaşlıyor. tek sorun bu da değil. üzerine çıkamamanız gereken eşyaların üzerine çıkabilmeniz, düşmemeniz gereken yerlere düşmeniz, yağmur durunca sesinin hala devam etmesi, açtığınız halde kapalı gözüken kapılar şeklinde bolca grafik, ses ve tasarım hatasıyla karşılaşıyorsunuz. hatta oyunun sonlarından birinde senaryo hatası bile var ve yapımcı tomm hulett de bunu itiraf etti(link spoiler içerir). 8 silent hill oyunu içinde ilk kez hatalarla dolu bir tane görüyoruz ki yapımcı firma-vatra- ve baş sorumlu tomm hulett-kendisi nihayet konami'den defolup gitti-'in nasıl oyunu aceleye getirip baştan savma bir iş yaptığını rahatlıkla görebiliyoruz. grafikler ve karakterlerin hareket animasyonları-özellikle çocuklarınki- çok kötü bu arada.

    -hikaye çok ucuz. önceki silent hill oyunlarında ne olup bittiyse biraz ondan, biraz bundan alıp hikaye diye önümüze güzel bir kolaj sunmuşlar. bu kez finalde bir sürpriz olduğu da söylenemez. oyunu oynarken her şey çok açık biçimde önümüze sunuluyor zaten.

    -yan karakterler çok kötü. homecoming hariç hiçbir silent hill oyununda gereksiz karaktere rastlamamıştım. bu oyun ise hiçbir amaca hizmet etmeyen, oyun boyunca bir kez görünüp ortadan kaybolan, ne murphy'nin hikayesine etki eden, ne de kendi hikayesini anlatabilen karakterlerle dolu. neden silent hill'da olduklarını öğrenemediğimiz gibi başlarına ne geldiğini de öğrenemeden oyun bitiveriyor.

    -oyun çok kısa. eğer ki mevcut 13 yan görevle uğraşmayıp sadece ana hikayeye dalarsanız birkaç saatte rahatlıkla bitirebilirsiniz.

    -yaratıklar çok çok ama çok berbat. silent hill 3'teki closer, silent hill 2'deki lying figure veya silent hill 4'teki twin victims'ı unutun. şimdi bolca bundan var. oyun boyunca sadece 4 tip yaratık tarafından tartaklanıyorsunuz ve yaratıkların hepsi iki kolu, iki bacağı, birer kafası olan insan tipli, son derece jenerik tasarımlar. korkutucu bir yanları olmadığı gibi aşırı derecede sinir bozucular. önceki oyunlardan kopyalayıp koysalar bu kadar eleştirmezdim sanırım.

    -alternatif dünya rezalet ve peşimizden gelen ne idüğü belirsiz kara delik çok saçma. peşimizden önüne çıkan her şeyi yutan bir kara delik geliyor, biz önüne dolap deviriyoruz ki ayağı takılıp yavaşlasın. sen aklıma mukayyet ol tanrım. homecoming'in alternatif boyutu bile bundan çok daha iyiydi. hatta kötü bile değildi onunki. en azından etrafta dolaşabiliyordunuz. burada tek yaptığımız shattered memories'deki gibi kaçmak.

    -yaratıklarla savaş felaket. hiçbir silent oyununda yaratıklarla savaş kolay ya da eğlenceli olmamıştı. ya tek başına yakaladığınız zavallı bir yaratığın kafasına vura vura canına okur, ya da bir grubun ortasına düşüp son duanızı ederek oradan tüyerdiniz. burada her şey o kadar dengesiz ve saçma ki. ne doğru düzgün hedef alıp vurabilmek mümkün, ne de bunu yaparken tatmin olabilmek. neyse ki çoğundan kaçabiliyoruz da bu can sıkıntısıyla fazla uğraşmak zorunda kalmıyoruz.

    -karanlık/ışık dengesi yine olmamış. ilk üç silent hill oyunu çok karanlıktı. ancak elimizdeki fener de bir o kadar güçlü. silent hill 4'te fener yoktu, fenere ihtiyaç da. her yer alabildiğine aydınlık, günlük güneşlikti. homecoming çok karanlık olmasına rağmen rezil ötesi bir fenere sahip olduğundan oyunun çoğunda ne olup bittiğini göremedim. downpour'un %70'ı aydınlık, %30'u karanlık mekanlardan oluşuyor. aydınlık mekanlar ürkünç değil. karanlık mekanlarda yine beş para etmez bir fenerle yolumuzu görmeye çalışıyoruz ama nafile. çakmak bile etrafı daha iyi aydınlatıyor. aydınlatma bir post sh4 oyununda daha sıçıp batırılmış.

    -müzikler sönük. oyun boyunca duyup duyabileceğiniz tek şey sağda solda radyolardan gelen şarkılar. onun dışında biraz yaratıklar ortaya çıkınca bir müzik giriyor, hepsi bu. müzik namına hiçbir şey yok. akira yamaoka'nın gidişi buram buram hissediliyor.

    -bulmacalar çok kolay. zor seviveyi seçip oynadım ama nerede silent hill 3'te shakespeare eserlerini araştırmama sebep olan kitaplık bulmacası, nerede downpour'daki yorgun ve klişe, resim parçalarını oradan oraya sürükleme oyunu.

    -ve en büyük eksisi: oyun korkunç değil. artık ilk üç oyunun atmosferini aramayı bırakalı çok oldu. bari homecoming gibi kendi atmosferini yaratabilseymiş oyun. birkaç ani korkutma sahnesi, "böh! cöh!" diye üzerime atlayan yaratıkların yarattığı sahte şoklar dışında hiçbir şey hissetmedim. ama ne olacaktı ki zaten? tekinsiz müzikler yok, alternatif boyut yok(o kaçış sekanslarını katiyen saymıyorum), "bu ne lan!?" dedirtecek yaratık yok, karanlık yok, hikayede ağız düşürten bir gelişme yok... yaratıkların kendilerini boksör gibi savunup şaşırtmaca vererek tekme yumruk savurduğu bir oyunda neden korkabilirsiniz allah aşkına?

    silent hill bir psikolojik korku oyunu olmaktan çıktı ne yazık ki. ne psikoloji bozmak, ne de korkutmak bu kadar ucuz veya kolay olabilir.


    (canned - 6 Mart 2013 00:08)

  • comment image

    çoğu kritik sitelerinde vurgulandığı gibi güzel atmosfer ve hikayeye sahipken akabinde düşük combat ve gerçekten rezelet canavar modellemeleri içeren oyun. gerçekten bu modellemeleri yaparken ne düşünüyorlardı acaba? ucuz halloween kostümlerinden bozma 4-5 çeşit yaratık var oyunda. şunlara önem verselerdi çok iyi bir noktaya gelebilirdi. combat kısmı ise modellemeler kadar kötü olmamakla birlikte, daha iyi olabilirdi diye düşünüyorum.

    oyunda 13 adet yan görev var. bunlar güzel kurgulanmış. hatta şöyle diyebiliriz ki eğer oyunda hiçbir yan göreve bulaşmazsanız rahat bir şekilde 2-3 saat içinde bitirebilirsiniz. o yüzden inanıyorum ki oyunu oyun yapan bu side questler olmuş.

    daha önce silent hill oynamamış olsanız bile, senaryo ve kurgudan uzak hissettirmeyecek bağımsız bir oyun olmuş. survival horror tarzı severler için denemeye değer diyebilirim.


    (funkeh - 7 Eylül 2018 03:10)

Yorum Kaynak Link : silent hill downpour