elton john un 1989 yılında sleeping with the past albumunde bulunan unlu parcası.müzikal olarak bir numarası yoktur basittir aslında ama kulaga hos gelir.re bemol majorden soylemiştir sir elton john

(xp80 - 28 Aralık 2002 17:22)

elton john şarkısı olan sacrifice beni her defasında alır başka yerlere götürür. klibiyle birlikte dinlemek şarttır. nitekim ne zaman şarkıyı dinlesem bir an önce klipteki ablanın (şarkı 1989 yılına ait. abla dediğim kadın şimdiye 3 çocuk yapmış bunların 2'si hayırsız çıkmıştır bile) tarzında birisiyle evlenmek ve kız çocuk yapıp onunla dans etmek isterim. sonra kızım omzumda uyuyakalır falan...

klibinde olduğu gibi eşimizle de ayrılmayalım tabi.

(aris anastasiadis - 5 Aralık 2011 01:12)

ing. kurban,kurban etmek,fedakarlik

ayrica shiny entertainment'a ait 2000'in en iyi pc,en iyi rts'si secilmi$,direct3d transform & lightning destegi olan ali$ilmi$in di$inda bi pc oyunu.

(solid snake - 23 Ocak 2001 05:21)

sulak bir elton john sarkisi..

(cressida - 23 Ocak 2001 09:03)

elton john un sacrifice'ının sözleri :

it's a human sign
when things go wrong
when the scent of her lingers
and temptation's strong

into the boundary
of each married man
sweet deceit comes calling
and negativity lands

cold cold heart
hard done by you
some things look better baby
just passing through

and it's no sacrifice
just a simple word
it's two hearts living
in two separate worlds
but it's no sacrifice
no sacrifice
it's no sacrifice at all

mutual misunderstanding
after the fact
sensitivity builds a prison
in the final act

we lose direction
no stone unturned
no tears to damn you
when jealousy burns

(xp80 - 3 Ekim 2003 16:56)

ortaya çıktığı zaman "3 boyutlu strateji oyunu olmaz, olursa da boktan olur gudik olur" görüşünü yerle bir etmiş bir oyundur. oyuncuların yön tuşlarını kullanarak büyücüsünü savaş alanında sağa sola koşturabildiği, bu sırada çeşit çeşit yaratık yaratıp, görsel olarak inanılmaz güzellikte büyüler yaptığı bir eserdir bu. hortum büyüsü yapınca havanın kararıp yağmur yağmaya başlaması, deprem büyüsü yapılınca oluşan şok dalgasının önüne gelen yaratıkları ve ağaçları bir bir deviririp ilerlemesi, volkan büyüsü yapıldığında göğe doğru sütun halinde lavların fışkırıp gökyüzünün turuncu bir renge bürünmesi, hatta havadan kül yağması oyunun muhteşem atmosferine katkıda bulunan bir sürü öğreden sadece bir kaçı.
oyundaki birimlerin her birinin ayrı sesleri ve replikleri var ve bu birimler kendilerine fazla tıklayınca sinirlenip aynen warcraftta olduğu gibi oyuncuyu azarlıyorlar. ara sıra öyle komik laflar ediyorlar ki oyunu bırakıp gülme krizinden çıkmaya çalışıyor insan. (örnek vermeden geçemeyeceğim, oyunda ent adı verilen asırlık savaşçı ağaçlardan birisi sinirlenince ne diyor hemen bakalım: 4. tık: i have seen the rise and fall of the empires, 5.tık: i've met countless villains and heroes, 6. tık: but nothing was as annoying as you)

oyunun sadece 2 kötü yanı var:
1- oyun çok çabuk zorlaşıyor, en ufak hatada tüm bölüm heba olabiliyor, bu da yeni başlayan oyuncuları korkutup kaçırabilir. (neyse ki skirmish modu var)
2- oyundaki uçan yaratıklar yanlış formasyonda dizilmişlerse ara sıra yapılan büyü için nişan alındığı vakit büyücünün tam önüne geçip yanlışlıkla büyüyü kafalarına yiyebiliyorlar. ateştopu ya da küçük - orta çaplı zarar büyülerinde pek koymuyor bu olay ama yapılan büyü volkan, hortum, azrail gibi koca koca orduları osurtan bir büyü ise en yakın zamandaki save e geri dönmek zorunda kalıyor insan.

tam hastası olunacak bir oyun bu, ne yapıp edip arşive dahil etmek lazım.

(zunta - 9 Ocak 2004 14:12)

icinde kullanilan muziklerin tumune http://www.kmmproductions.com/ adresinden ulasabileceginiz, kesinlikle ilk 10'a girebilecek, cok eglenceli oyun.
not: oyunu ayni baldurs gate serilerinde oldugu gibi dondurabilir, durum kontrolu yapabilir, donmus haldeyken unitelere ayri ayri komutlar verebilirsiniz. bunu yeni baslayan bircok insan farketmez, bu yuzden gereksiz yere zor gelir. halbuki dondurunca cok daha kolaylasir ve daha zevkli olur oyun.

(bleneak - 8 Mart 2004 22:01)

küçük iskender'in periler ölürken özür diler'de yayınlanan, en güzel şiirlerinden biri. tamamı şöyledir:

sacrifice

mavi özgür'e

sana bugün bir abajur aldım:
birşeyin ucunda durur da yeşil chevrolet
kapıları açık, baltimor plakalı, usta işi
teybinde elton john'dan sacrifice
biz sahile doğru yürümüşüz
ayakizlerimizde ölüp erimiş peri pelerinleri
periler birbirine düşman, pelerinler birbirine küs

sana bugün bir mektup yazdım:
en çok
en çok güllerden sözettim
saydam, renksiz, özgür güllerden
bir gül olmak korkusundan
nedenini hatırlamıyorum ama ağladım
sağda solda yakılıp unutulmuş sönmüş sigaralar
'canım...' diye başlanılıp
yarım bırakılmış bir sürü kâğıt parçası
ruh parçası
aşk parçası
buğu parçası
haz parçası
paramparça içime paramparça bir kış gelmiş
biliyor musun ben daima
kışları saklanırım kan

kan ödüldür açıkçası
sana bugün bir kurban kestim
hala ağrıyor ve akıyor bileklerim
gelip geçici bir seyahat
üzerinde konuşulmamış bir sevgi
karşılıklı hoyrat kullanılmış bedenler
aynı dalda karşılaşan iki çocuk sincap
dal, ağacına düşman, sincaplar birbirine küs
dudaklarda müstehzi bir hal
yani bir yere vurup kaybolan far ışığı gibi
bir an aklıma vurup kaybolan o fevkalade hayal
vurup kaybolan ruh ve aşk parçaları
beyaz ve terli alnımda belirip dolaşan
delikanlı tanrının eli
usulca düzeltirken ıslak kahkülümü
otuz yıllık ömrümde ilk kez düşledim ölümü
bugün sana abajur aldım, bir mektup yazdım
sana, diyorum, bugün bir abajur ve mektup
ben bugün sana öldüm başkasına değil
hani o chevrolet yeşil, kapıları açık
teybinde elton john'dan sacrifice
avcumda, pembe, ziftli bir alyans
vurup kaybolan buğu ve haz parçaları,
biriktirdiğimiz
zamanla biriktirenle biriktirilenin
birbirine karıştığı

ben de bir eşya mıyım diye düşündüğü
üzüldüğü şey
bir tüy gibi yanınıza gelip
bir tüy gibi dokunup ürpertip
sonra
sonra geri çekildiği... sacrifice...

koskoca bir aralık ayını müzikle geçirmiştik
sokaklarda elimizde şarap şişeleri
adlarımızın yanyana olduğu
kalpler kazımıştık ağaçlara
modern çağın gereklerine inat,
biz romantiktik biz birbirimizi seviyorduk
biz ayrılmayacaktık biz arabesktik biz...
bugün bir abajur aldım sana
eve geldim
yatağın hep sol tarafında yatardın
sol taraftaki başucu sehpasına yerleştirdim onu
bir ampul taktım sarı soft hep istediğin gibi
ışığında bir mektup yazdım sana
teypte elton john'dan sacrifice
beni terkettiğini bildirdiğin o telefon konuşması
gözlerinin gencecik mavisi
birden başlayan, o telaşla, bütün gece yağan
yağmur geldi hatırıma
nedenini hatırlamıyorum ama ağladım
yüzüme kapanan ellerin
yüzümü yeryüzüne karşı perdeleyen ellerin
o okyanus ellerin geldi hatırıma
kaset sustu kapandı yeşil chevrolet'nin kapıları

tuvalette sarıldım jilete hasretle öptüm
ampul patladı bir anda alev aldı abajur
kan ödüldür
kanımı bu gece dışarı gezmeye çıkarttım
tenler birbirine düşman, âşıklar birbirine küs
nedenini hatırlamıyorum ama utandım
utandım

küçük iskender

(mavimercan - 24 Temmuz 2004 18:48)

lisa gerrard tarafından seslendirilen ağıt..

aslında bir şarkı değil de terennüm diyebileceğimiz bu eser boyunca hanımefendinin dudaklarından dökülen sözler bildiğimiz dillerde herhangi bir anlam taşımaz..

tam da bu yüzden içimizdeki "kurban" kim veya ne için "fedâ" olmuşsa onu anlatan, yüreğe gömülü acıya doğru eğilen-evrilen bir ağıttır bu.. acısı isyana dönüşmez ama derin bir hüzün saklıdır içinde.. başkaldırmayan ama çaresizlikle yumruk sıktıran türden bir acıyı anlatır..

gözyaşlarını içine akıtanlara diyecekleri vardır kendi lisanında..

---

manyetik video bantı yer yer bozulmuş ama oldukça etkileyici bir canlı kayıt:
https://www.youtube.com/watch?v=boxsxyf2uma

albüm kaydı:
https://www.youtube.com/watch?v=hq2yzawiqem

(sahlanankoc - 9 Kasım 2015 02:14)

piyasaya düşmüş elton john parçalarından biridir, doğru, ama sevmemek için bir neden de değildir bu.. upuzun bir taksi yolculuğunun en dramatik anında çalmaya başlayabilir mesela... veya ilk kez kek yaparken mutfak televizyonunda izlenir videosu... babasıyla danseden o küçük kız gibi hissedebilir işte o dramatik anda o gece ve istanbul ikilisini izleyen sıradan yolcu..

(sleepflower - 21 Nisan 2006 23:53)