Süre                : 1 Saat 41 dakika
Çıkış Tarihi     : 07 Ağustos 2003 Perşembe, Yapım Yılı : 2003
Türü                : Biyografi,Komedi,Drama
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Good Machine , Dark Horse Entertainment
Yönetmen       : Shari Springer Berman (IMDB)(ekşi), Robert Pulcini (IMDB)
Senarist          : Harvey Pekar (IMDB)(ekşi),Joyce Brabner (IMDB)(ekşi),Shari Springer Berman (IMDB)(ekşi),Robert Pulcini (IMDB)
Oyuncular      : Josh Hutcherson (IMDB)(ekşi), Daniel Tay (IMDB)(ekşi), Mary Faktor (IMDB)(ekşi), Paul Giamatti (IMDB)(ekşi), Harvey Pekar (IMDB)(ekşi), Shari Springer Berman (IMDB)(ekşi), Larry John Meyers (IMDB)(ekşi), Barbara Brown (IMDB)(ekşi), Earl Billings (IMDB), Danny Hoch (IMDB), James Urbaniak (IMDB), Sylvia Kauders (IMDB), Judah Friedlander (IMDB), Robert Pulcini (IMDB), Bianca Santos (IMDB), Maggie Moore (IMDB), Mike Rad (IMDB), Amy K. Harmon (IMDB), Donal Logue (IMDB), Molly Shannon (IMDB), Ebon Moss-Bachrach (IMDB), Patrick Lafferty (IMDB), Jesse Perez (IMDB), Jeff Peters (IMDB), James McCaffrey (IMDB), Madylin Sweeten (IMDB), Rae Sunshine Lee (IMDB)

American Splendor (~ Görkemli hayatim) ' Filminin Konusu :
Görkemli Hayatım, çirkin, sıradan, dosyaların arasında kaybolmuş ama bir o kadar da entellektüel bir memur olan Harvey Pekar’ın hayatını anlatıyor. Sıradan hayat gerçekten çok karmaşıktır.

Ödüller      :

Cannes Film Festivali:FIPRESCI Prize-Un Certain Regard
Sundance Film Festivali:Grand Jury Prize-Dramatic


  • "son donemlerde izledigim en kaliteli ve ozgun yapim. soyle dusununce surasi guzeldi, burasi soyle iyiydi, kurgusu suydu felan diyesim gelmiyor bu film hakkinda; o derece iyi yani."
  • "gercek ile kurmacayi karistirmasi zaman zaman 24 hour party people tadi veren film. paul giametti cok basarili, ama tabii gercek harvy pekar cikti mi esas oglan o."
  • "23. uluslararası istanbul film festivali'nde 'görkemli hayatım' adıyla gösterilmiş filmdir."
  • "oldukça komik sayılabilecek, çok değişik bir kurguya/senaryoya sahip izlerken bir yandan da düşündüren başarılı film"
  • "açılışında bütün filmi özetlemeye yetecek kadar güzel bir diyalog barındıran film.-who are you supposed to be?-im harvey pekar-harvey pekar? that doesn't sound like a super hero to me..."
  • "dibine kadar gerçekci bir film. küçük hayatlara sıkış(a)mayan insanların nasıl patladıklarına örnek bir hayatı anlatıyor."
  • "soundtrack'iyle de bir hikaye anlatan filmlerden. shuffle yaparsaniz, anlatilan hikayeler de cogalir, cesitlenir, oyle katlanir gider..."




Facebook Yorumları
  • comment image

    gerçek karakterlere geçişleriyle renklenmiş, muhteşem düşünülmüş ve muhteşem işlenmiş film.
    "hayatım roman" değil "hayatım çizgi roman" diyenlerin filmi.
    ve bir de,
    gerçek hayat çok karmaşıktır, doğrudur.


    (smoker - 11 Şubat 2008 10:51)

  • comment image

    turkiyedeki haftalik mizah dergilerini animsattiran, ozleten cizgi roman dizisi. filmini henuz izlemedim fakat cizgi roman serisini okudum. harvey pekar siradan hayatin siradan olmayan detaylarini iyi isleyebilen bir yazar, eyvallah. ve fakat bu serinin bu kadar takdir gormesinin en buyuk nedenlerinden biri amerikan cizgi roman sektorunun sadece belli konulara agirlik vermesiyle ilgilidir kanimca. amerikada cizgi romanlar (fanzinler haric) cokca bilim kurgu , cokca fantastik ve cogunlukla cocuk ve ergenlere yoneliktir, misal trende yaninizda oturan teyze cizgi roman okudugunuzu gordugunde 'eki eki hangi okulda okuyorsun bakayim der' ki yas coktan kemale geldi.


    (oxymurf - 14 Kasım 2010 07:34)

  • comment image

    gösterim imkanı bulduğu zaman, pek çok mutsuz yetişkinin yıllar sonra çizgi romanlarını kaldırdığı kutuların tozunu almasına, çizgi roman raflarına alıcı gözlerle bakmasına, halihazırda okumayı sürdürenlerin de çizer arkadaşlarıyla iletişimlerini güçlendirmesine neden olabilecek benzersiz film. 2003'ün en iyi 3-5 filminden biri.


    (enis zenci - 8 Ocak 2004 13:39)

  • comment image

    son donemlerde izledigim en kaliteli ve ozgun yapim. soyle dusununce surasi guzeldi, burasi soyle iyiydi, kurgusu suydu felan diyesim gelmiyor bu film hakkinda; o derece iyi yani.


    (vpr - 4 Şubat 2004 11:01)

  • comment image

    çıkış yolunu; gündelik hayatın ardında gizlenen imgelerden tasarlayan çizgi roman yaratıcısı harvey pekar’ın hayatını anlatan american splendor, amerika’da, geçen sezonun en çok beğenilen filmlerinden biri. gerçek ile kurgusal anlatım öğelerini, teknik anlamdırma açığında kurgu ile aynı düzlemde kesiştiren yapım, gerçek arşiv görüntülerini; öğe tamlamasından sıyırtıp, bütünün akıcılığına remen teslim ediyor. iki ucun bir tamlama halinde seyirciyi kapsayışı ise, tek kelimeyle acı verici. eserin uyarlandığı kitabın yörüngesinde; bir çok alt hikaye barındıran öykü dünyası; hervey pekar’ın sinik, ters dönmüş karanlıkların kalbinde ki dünyasını, mükemmel bir zamanlama ile kapsayıp, görüntülerin gerisinden koşan küçük cehennemler misali izleyenin zihninde hayali döngüler yaratıyor. düşüncelerin ortasında ise kimyayı eşeleyen müthiş bir ortak zihin parıldıyor. mesela bu noktada; our cancer year' sonlanınca beraberlik daha yasal kabul görmekte; peker'ın robert crumb ile ilk tanışması daha iyi çizilmişti ama filmin başarısı, kurgu ile gerçekliğin yakınlığında ki sahte ayrıntıların dağılımı. o kadar ince bir sınır ki "bakın arka plandayım, el sallıyorum" dendiğinde hafif titremeden edemiyor. peker'ın kendi ismi üzerine, gerçeküstü bir sadelikle devinen planda-gizemi incelediği. gittikçe tırmanan ; latterman koşullu; bulanan nefret ile paralellik gösteren fiziksel çöküşü ise, gerçek bir çizgi roman kahramanının karanlık yönleri olarak seyircinin adeta zihnine kazınıyor. bu bağlamda paul giamatti’nin harvey pekar rolünde ki rahatlığındanda söz etmemiz lazım. limon dilimleri tadında akan filmin en güçlü öğelerinden biri kuşkusuz giamatti. filmin yönetmenleri oyuncuya harika bir duygusal açıklık teslim ediyorlar. bu açıklıktan çok sesli bir oyunculuk kotaran giamatti, hope davis’in canlandırdığı joyce karakteri ile gerçekliğin değişkenliği üzerinden hareketlenen bir hayat döneminin son çeyreğinde tutsak kalmış sanki. yeterince sakin olamayan bu çeyreklik, genelde yıkıcı bir duygusal travma karesi taşıyor yüreğinde. bu arada gerçek olmak, çizgi roman fikrinin kalbinde ki “gerçekliği tartışılır kılıp, anı hafife almak” duygusallığı ile karşıtlık oluştururken; sistemi besleyen fikirlerin genelde, sistemin ihtiyacı olan düşüncelerden çeşitlenen bir tür kabul ediş artısı olarak çeşitlenmesi şaşırtıcı değil. fakat tüm bu armonide şaşırtıcı olan ban başka bir sorunsal var. o da kişiselleştirilen görüntülerin senli, benli ilişkisi. seyircinin bütünlüğü sezen rahatlığı, filim den çıktıktan bir süre sonra dağılıyor, rahatsız olmaya başlıyorsun. kendini tekrar içerde hissettiğinde ise, dünya'yı paylaşamıyorsun. sadece izlemek, izleyebilmek yeterli oluyor. geçen arabalar, uçan kuşlar, suyun sesi...herşey göz kapaklarınızın şimdisi gibi ağırlaşıyor. kendi düzeninin eksik kahramanı oluyorsun. son bir kez denemek için dolmuş. evrenin merkezine nişanlı. dimdik fakat yalnız.


    (bad astronaut - 22 Şubat 2004 17:01)

  • comment image

    uc ayri tarzin (animation, documentary, drama)bir arada cok guzel kullanildigi ozgun bir yapim. degisik birseyler seyretmek icin can atiyorsaniz mutlaka seyretmenizi tavsiye ederim sahsen. nazar etme ne olur calis senin de olur sozunu dogrulayan, sifirim ben sifir, hic bi boka yaramam diyen bir insanin bir an durup kendine bakmasi ve kendini yoktan varetmesini anlatan bir biyografi.


    (portabello - 19 Mart 2004 00:52)

  • comment image

    "şerrefsizim benim aklıma gelmişti" dedirten fikirlere sahip her film gibi bu da hem hayran bırakıyor, hem de buruk bir tat veriyor. yazmaya, çizmeye meraklı herkesin, sanatsal yaratımla ve aslında hayatla derdi olan herkesin keyif alacağı, gerçekten zeki adamlardan çıktığı çok belli olan, inanılmaz yaratıcı fikirler içeren bir film. süper-komik oyunculuk da cabası.

    izledikten sonra makiniste gidip filmi istemek istedim, yiyesim geldi, içime sokmak istedim çünkü, abartmıyorum. 2003'ün en güzel şeylerindenmiş, gösterime girdiğinde bir kez daha izleyeceğimden eminim.


    (edved - 25 Nisan 2004 22:42)

  • comment image

    bu yilki festivalin reconstruction'la birlikte en iyi filmlerinden biri, sinemanin varolus sebebini dogrulayan filmlerden biri, boyle bir sey baska turlu anlatilamazdi cunku. sadece cizgi romanla ilgilenen, crumb'i cok sevmis olanlarin degil, konuyla hic ilgisi olmayanlarin ama yalnizligin aci tadini bilenlerin de hissedebilecegi bir film. filmden bir kare: eşi terketmiş harvey'i. kendisi bile kendisine tahammül edemiyor kimi zaman, sabah aynaya bakıp "işte günün ilk hayal kırıklığı" diyecek kadar da kendinden bezmiş ve yalnızlığında kaybolmuş biri. birgün markette alış veriş yaparken üniversiteden bir kız arkadaşıyla karşılaşıyor, harvey ünlenmiş biri artık ama hala hayatını yalnız surdurmeye calisiyor, kadın da evlenmiş iki çocuğu var, birbirlerinin hayatlarına özeniyorlar konuştukça, kadın "keşke ben de senin gibi yapayalnız, bir kitabın başına kıvrılıp bütün günü sevdiğim bir kitabı okuyarak geçirebilsem" diyor, ayrılıyorlar, adam o gün hiç hissetmediği kadar yalnız hissedediyor kendisini, "yatağımın boş tarafı acı veriyordu her zamankinden daha çok, hala olduğunu zannettiğim kesilmiş bir bacak gibi. hayat, sürdürmek istemeyeceğim kadar boş, terkedemeyeceğim kadar da gerekliydi." gibi bir şeyler söylüyor. insan uzerine incelikli bir film ozetle.


    (koyumavi - 30 Nisan 2004 10:35)

  • comment image

    depresyon hırkası eşliğinde izlenecek bir görüntüde olan, kendi hayatınızdan bir şeyler yakalamaya olanak sağlayan, kurgusu çizgi romanlara meraklı kimseleri ilgilendirecek şekilde olan depresif bir filmdir.

    --- spoiler ---

    insanların başka insanların hayatlarına ne derece şekil verdiğini göstermiş, harvey pekar bir çizerle tanışmasa ve arkadaşlık kurmasa hayatı aynı olur muydu? hiç sanmıyorum.

    filmin atmosferinin bize olan yansımasını pekiştirecek bir laf da joyce'dan gelmişti;

    harvey pekar: you don't have any problems with moving to cleveland?
    joyce brabner: not really, i find most american cities to be depressing in the same way.

    ---
    spoiler ---


    (useless guy - 1 Şubat 2015 16:36)

  • comment image

    harvey pekar gibi bir adamın hayatı ancak yürü ya kulum mevzu bahisleriyle böylesine bir sona ulaşabilirdi zaten. geçtiğimiz sene izlediğim en güzel filmdi. çılgın bir kurgusu var. kesinlikle büyük ekranda izlenmeli çünkü hikayenin içine girebilmek önem teşkil ediyor. izledikten sonra gülümseten bir film.


    (enip iqi - 23 Kasım 2004 23:17)

  • comment image

    oldukça komik sayılabilecek, çok değişik bir kurguya/senaryoya sahip izlerken bir yandan da düşündüren başarılı film


    (andy latimer - 21 Aralık 2004 05:48)

  • comment image

    açılışında bütün filmi özetlemeye yetecek kadar güzel bir diyalog barındıran film.
    -who are you supposed to be?
    -im harvey pekar
    -harvey pekar? that doesn't sound like a super hero to me...


    (tomjoad - 7 Mart 2005 00:33)

  • comment image

    hastane arsivlerinde, cizgir romanlar icinde kaybolmus catlak sesli harvey pekar'i nedense teoman'in yasliligina benzettigim film. bu kadar bezgin, sıkıcı, ise yaramaz bir hayati olan adamin, kendini cizdigi cizgi romanda cikis bulmasi umut verici dogrusu. benzer hayatlara sahip bircok insan icin en azindan. telefon rehberindeki isimlerden ibaretiz belki de hepimiz. tv showlarinda insanlarin nasil asagilandigi da cabasi. paul giamatti gayet basarili. anti kahramanlarin saheseri bu. "hangimiz super kahramaniz ki?" yazili bir kamyon tamponu geliyor gozumun onune. isin ilginci, adam cabucak evlendigi karisinin depresyona girmesine sasiriyor. kurgu, senaryo guzel ama komik degil. daha cok aci aci gulumsetiyor insani.


    (kacin kurbagasi - 9 Mart 2005 16:39)

  • comment image

    soundtrack'iyle de bir hikaye anlatan filmlerden. shuffle yaparsaniz, anlatilan hikayeler de cogalir, cesitlenir, oyle katlanir gider...


    (watcher - 4 Mayıs 2006 11:47)

  • comment image

    aslında daha ilk sahne filmin kısa bir özeti gibidir. herkesin farklı ve bi çeşit süper olmaya çalıştığı bir dünyada harvey pekar aksine tam tamına doğal yani gerçek olanı yaşamayı ve yansıtmayı seçmiştir. başarı kaçınılmazdır...


    (jelly experiment - 12 Temmuz 2006 13:05)

Yorum Kaynak Link : american splendor