"hakimiyetten vazgeçmek" i sorgulatan ve insanın içini burkan film. beğendim şahsen.

(gliserin - 11 Nisan 2008 21:24)

filmin girişinde "suggested by the novel "ishmael," by daniel quinn" yazar. filmi izlemiş kitabı da okumuş biri olarak bu filme, ishmael'in spin offu diyebilirim.

--- spoiler ---

ethan powell kafesteki gorile bakıp "bu goril goliath^*" der. ishmael'de, ishmael isimli gorilin önceki adı da goliath dır.

güzel bir film, buna birşey demek güç. ama yüzeysel kaldığını söyleyebilirim. theo caulder'ın eğitiminin çok kısa sürdüğünü söylemeliyim. eğer eğitiminde bize gösterilmeyen yerler varsa izleyen için kötü. zira konuya hakim olmayan biri için havada kalabilir.
filmden hoşlanan, tam olarak ne anlatmak istediğini merak eden varsa bu kitapları mutlaka okumalı:
ismail
b'nin öyküsü
adem'in öyküleri
(daniel quinn)

ayrıca
(bkz: ishmael/@systemfailure)

--- spoiler ---

(systemfailure - 14 Eylül 2009 09:17)

uzun zamandir izledigim en bi anlamli filmlerden

(kokomichu - 16 Aralık 2002 14:11)

en azından bir kere yağmurdan kaçmamanızı, doya doya ıslanmanızı sağlayacak filmdir.

(cifut - 14 Mart 2011 10:09)

2000 senesinde csapnivalo ödülleri'nde the mummyve meet joe black ile beraber "en kötü film" olmaya aday gösterilmiş film. ödülü de meet joe black kazanmış (kaynak: imdb). bu filmi nereleriyle izleyip kötü hatta "en kötü" film olmaya aday gösterebilmişler anlayamadım.

şahsen filmin çok anlamlı olduğunu düşündüm. izlerken ağladım ve kendi yanılgılarımı gözden geçirdim. ayrıca müziklerini de çok sevdiğim danny elfman hazırlamış. anthony hopkins'in yine harika olduğunu söylememe gerek yok sanırım.

(regretlessmuse - 29 Ekim 2011 00:14)

1999 yapımı bir film. anthony hopkins ve cuba gooding jr'ın başrollerini paylaştığı bu film anthony hopkins'in müthiş oyunculuğuna yaslanır ne yazık ki.

--- spoiler ---

özellikle hapisanede ethan powell^* şişko hastanın zorbalığına başkaldırdığı sahnede, yüzleri aydınlanan diğer hastalar, gaz verici yükselen müzik, ardından "he is the chosen one" bakışlarıyla tipik hollywood klişeleri barındırır bu film.

hele filmin sonunda theo^* arabadan inerken yağan yağmurdan korunmak için kullandığı ceketini yere atıp, yağmur altında ıslanırken yükselen müzik hollywood tipi gaz verme çabalarıdır. ya gözümüze sokulan mesaj? theo belki ethan'a insanlığa dönmesinde yardım etti ama ethan da theo'yu doğa ile barıştırdı.^*

--- spoiler ---

yine de güzel bir "kendini iyi hisset" filmidir.

imdb notu: 6,3/10
boray'ın notu: 6/10

(boray eris - 19 Aralık 2011 19:54)

aynı zamanda terra nova birinci sezon üçüncü bölümünün adı.

(meth - 16 Ocak 2012 15:32)

başrolünde anthony hopkins'in oynadığı 1999 yapımı muhteşem film. hayatta izlenebilecek en anlamlı filmlerden biridir. mülkiyet, medeniyet, özgürlük, modernite kavramlarını sorgular. insanın kendini tanrı zannederek doğadan çalan, denge bozan bir tür olması , bu yüzden kendine ve doğaya yabancılaşmasını ele alan ve insanın içinde kapılıp gittiği sahte dünya hayatını yerle bir eden bu film şiddetle tavsiye edilir. en etkileyici sahnelerden biri

http://www.youtube.com/…ayer_embedded&v=nrtied6znde

(basso continuo - 13 Nisan 2012 23:38)

ingilizce içgüdü demektir.

(eowyn - 24 Şubat 2001 17:55)

--- spoiler ---

sir anthony hopkins ve cuba gooding jr'ın (sir vs jr; bak şu işe) oynadığı bu isimde bir film vardı. sir anthony amca, afrika'da yaşayan bir antropoljistti ve bir takım orman muhafızlarını şaibeli koşullarda öldürdüğü için tutuklanıp amerika'ya gönderiliyordu. yargılanacak falan hani. izleyicicikler olan biz, hem de sir lakaplı, üst dudağı hiç titremeyen bir bilim irfan adamının nasıl ve niçin meczup olduğunun öyküsünü izlemeye koyuluyorduk, başta biraz olsun merakla. cuba tam da bu noktada filmde işlev kazanıyor, sir goril'in psikoloğu oluyordu; çünkü sir anthony, ormanda yaşamaktan sir dağ adamı formatına girmişti, hücresindeki halatta başaşağı sallanıyor, meyveleri soymadan, dilimlemeden yiyordu ki, bir beyefendiye hiç yakışmaz. cuba, onunla iletişim kurmakta başta çok güçlük çekiyordu elbette. sir anthony amca, cuba'yı uzun süre görmezden geliyor, gel vakit git vakit cuba'nın tiradlarına dayanamayıp giderek bu sevimli psikoloğa ısınıyordu. aslında bu, cuba için pek de iyi olmuyordu netice itibariyle, çünkü sir goril ona ısındıkça hırpalamaya da başlıyor, hatta şiddetin dozunu giderek artırıyor, sağlı sollu girişiyor, boynuna zincir dolayıp "şimdi elinden neyi aldım" diye boğazını sıkıyor, doğru cevabı verene kadar bırakmıyordu. doğru cevap neydi hatırlamıyorum, fakat ayı yavrusunu severken boğarmış.

öykümüz açıldıkça, sir anthony'nin nasıl sir goril olduğunu öğrendikçe pek şaşırmıyor, belki de bu filmde barselona hayvanat bahçesindeki dünyanın ilk ve tek albino gorili snowflake'in hayatı anlatılıyordur diye ümit ederek izliyor, anthony'nin kızı ile cuba arasındaki interracial yakınlaşmanın fos çıkacağını biliyor, en çok da, filmden sonra goril sürüsündeki bebek goril kostümünün içinde mini me'nin olduğunu öğrendiğimizde şaşırıyorduk. hatta irkiliyorduk.

yönetmen, senarist kimdi neydi ne değildi hatırlamıyorum ama afrika'ya gidip bir goril sürüsüne katılması ve film çekmekle uğraşmaması daha iyi olurdu. belki bir gorilin elini kültablası olmaktan kurtarır, yeni bir konuşan goril koko yetiştirirdi. cuba gudik jr. da bir daha bıyığını kesmesin. yakışmamış.

--- spoiler ---

(eowyn - 24 Şubat 2001 18:03)

1999 senesinin belkide en güzel filmlerinden birisidir. bana göre muazzam güzellikte, baş rolünde anthony hopkins'in inanılmaz oyunculuğuyla kariyerinde en iyi oynadığı filmlerinden birisidir.

çoğu insan bu filmi bilmez lakin, gerçekten izlenmesi gereken yegane filmlerden birisidir.

(provasiz - 22 Nisan 2013 01:08)

etkileyici bir doğa filmi, izlerken gözlerimden iki damla yaş düştü vallahi.. film bitince yağmur ormanlarında soyunup ayılarla gorillerle yaşayası geliyor insanın.. sonra o hayvanların size yapabileceği şeyler geliyor akla hemen vazgeçiliyor..

(goldenwand - 22 Ekim 2003 00:49)

içinde hayata dair bi çok önemli mesaj bulunduran, acıklı film.

(outsideyourdoor - 7 Mayıs 2004 22:31)

kontrolün kimde olduğunu, özgürlüğü sorgulayan film

(moyk - 7 Mayıs 2004 23:43)

--- spoiler ---

"insanoğlunun gerçek hikayesi, yalan yok, hayal yok..
kırmızılar, alıcılar, uygarlık..
maviler, kabile toplumu, avcılar, toplayıcılar, çiftçiler.. lazım olandan fazla hayvanı asla öldürmediler, ihtiyaçlarından fazla araziyi asla ekmediler, kavga ettiler ama asla savaşmadılar, yok etmediler...
dünyada kendilerine bir yer buldular ve dünyanın bir parçası gibi yaşadılar ve onu paylaştılar..
biz, uygarlık, kırmızılar..bütün bunları değiştirdik...
binaları yıkıp ormanlara dönemeyiz! evet bu aptalca bir argüman..
ama hakimiyet!!
sadece bir şeyden vazgeçemeyiz. hakimiyetimizden..dünyanın sahibi değiliz. tanrısı ya da kralı da değiliz.
bundan vazgeçebilir miyiz?
bütün bu kontrol çok mu değerli..
tanrı olmak çok mu çekici...."
--- spoiler ---

(sari lacivert cubuklu - 4 Mayıs 2014 01:43)

öğrencilerime şöyle derim
ben size iyi oynamayı öğretemem
ben size iyi şarkı söylemeyi öğretemem.
ben size iyi çalmayı öğretemem...
zaten bildiğiniz şeyleri size hatırlatacağım.
görmek istediğim içgünüz.
çünkü etkileyici olan budur.

(erno nemecek - 10 Ağustos 2014 09:03)

an itibari ile trt1 de verilen film. benlen birlikte izlemek isteyen varsa söylesin. ona göre çay koyacam. ıstemeyen de gitsin yatsın. ses çıkarmayın sikerim belanızı!

(hebirisi - 17 Kasım 2014 00:45)

arch enemy'nin güzel başlayan ama o güzellikte devam edemeyen şarkısı.
00:52'den itibaren, arch enemy'nin ürettiği en dandik riff'i barındırır.

(bbsfatih - 23 Ocak 2005 22:41)

izlerken kendimi tutamayıp ağladığım film. hırsımdan(!), utancımdan... özgürlüğü, kontrolü ve en çok da hayali bu kadar iyi betimleyen bir kurguyla karşılaşmamıştım daha evvel. her yeni gün gözümüzün önündeki kurgudan ibaret ya... ama işte böyle sokulması lazım gözümüze gözümüze...

(elinethuil - 11 Ağustos 2006 00:42)

cnbc-e ilk yayınını kaçırdığım tekrarını gecenin bir yarısında izleyebildiğim,
bitiminde gözlerimi silmekle uğraştığım filmdir. izlerken yer yer öfkelendim(ki bu tam da herşey düzelecekken görevlinin yaptığı davranışlarda), yer yer insanlığımdan utandım,nasıl bir dünya düzeni içinde yer aldığımı yeniden yeniden tekrarladım kendime. nasıl bir konum yada psikolojide olursanız olun dayanışmanın güzelliğini (uçmadan önce), aileyi ve onu korumanın hangi türde olursanız olun nekadar önemli olduğunu, kazanma hırsı ve ihtirası ile dünya tarhinde verdiğimiz zararların nekadar da ağır olduğunu tekrar tekrar düşündüm,hatırladım.

(morgaine gb - 11 Ağustos 2006 17:51)