Süre                : 1 Saat 58 dakika
Çıkış Tarihi     : 20 Ağustos 2004 Cuma, Yapım Yılı : 2004
Türü                : Korku
Taglar             : ikiz,ihanet,kıskançlık,yemek pişirme,yamyamlık
Ülke                : Hong Kong,Japon,Güney Kore
Yapımcı          :  Applause Pictures
Yönetmen       : Fruit Chan (IMDB)(ekşi), Takashi Miike (IMDB)(ekşi), Chan-wook Park (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Haruko Fukushima (IMDB),Pik Wah Lee (IMDB)(ekşi),Chan-wook Park (IMDB)(ekşi),Bun Saikou (IMDB)(ekşi),Bobby White (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Bai Ling (IMDB)(ekşi), Tony Leung Ka Fai (IMDB), Byung-hun Lee (IMDB)(ekşi), Hye-jeong Kang (IMDB)(ekşi), Jung-ah Yum (IMDB)(ekşi)

Saam gaang yi (~ Üç Siradisi) ' Filminin Konusu :
Kötülüğün doğasını araştıran üç filmden, Fruit Chan'in yönettiği 'Mantı' adlı bölüm, eski bir TV yıldızının gençliğini yeniden kazanmak için Mei adlı gizemli bir kadının gençleştirici etkisi olduğuna inanılan mantılarına başvurmasıyla yaşadığı kâbusu konu alıyor. Chan-wook Park, 'Kes' adlı filminde, 'İhtiyar Delikanlı' ('Oldboy') filmindeki gibi intikam ve kıskançlık temaları çevresinde dolaşıyor. Başarılı bir yönetmenin, setten eve döndüğü bir gün, eskiden filmlerinde figüran olarak çalışmış bir adamın, karısıyla kendisine kâbus gibi bir gece hazırladığına tanık olmasıyla, seçim yapmanın çok önemli olacağı kâbus gibi bir gece yaşamasını konu alan film yine çok etkileyici. Aykırı yönetmen Takashi Miike'nin yönettiği 'Kutu' ise, içe dönük bir kadın yazarın sanrılar, kâbuslar ve anıları arasında giden belleğinin izini sürerek bize bir bedene sığmayan iki ruhun sarsıcı hikâyesini anlatıyor.

Ödüller      :

Hong Kong Film Awards:Best Supporting Actress


  • "hollywood sinemasi ile uzakdogu sinemasinin iyilik-kotuluk kavramlarina yaklasimlarindaki farki gormek acisindan bir nevi textbook example denir hani, oyle bir filmdir."
  • "(bkz: yarrak afedersin)korku değil de iğrençlik dalında değerlendirilmesi gereken film.."
  • "fruit chan, takashi miike, chan-wook park elinden çıkma yeni "korku" filmiymiş. heralde bittiğinde televizyonun üstüne kusmuş oluruz."
  • "filmin adı "three, monster" olarak da biliniyor."
  • "sesleri gozonune alirsak kitirti, dangirti ve tikirti olarak adlandirabilecegimiz ucleme."
  • "ilk filmi * izledikten sonra hayvansin riza deyip , ikinci filmi * izledikten sonra itiraf.com a girdiğinizi , üçüncüyü izledikten sonra da ilk ikisini özleyerek geçen gelmiş geçmiş en sıradışı film."
  • "mantı gibi kutsal bir yiyecekten az daha tiksinderen kısa filmler öbeği, ölene kadar mantı tüketeceğiz, orası ayrı."




Facebook Yorumları
  • comment image

    dumplings ve cut in siradisiligindan sonra box in cok siradan kaldigi, cut ta kadinin oturur sekilde baglanmis olmasi,dumplings de kadinin kuvette kanlar icindeki sahnesi gibi ayrintilar normalde mide bulandirici bir etkileyicilige sahip olsa da sabaha karsi gayet alkollu bir halde kalabalik ve eglenceli bir grupla izlendiginde keyifli hale gelebilen guzel ve izlenmesi gereken filmdir.


    (fiore - 7 Eylül 2006 04:11)

  • comment image

    san geng'e göre daha başarılı bulduğum üçleme. özellikle de box ve cut'ın varlığı ile...

    box: çadır kırmızıdır, ateşi temsil eder. arzunun yoğunluğudur. ikizlerden biri yoksa, diğeri de yoktur. kızın elbisesi mavidir, geçmişinden kalan sancıyı bavulunda taşımaktadır. çadır artık mavidir. yüzleşmesi ve tekrar "bir" olmalarının zamanı gelmiştir.

    dumplings: bu filmi izledikten sonra mensturasyon dönemlerimin çok daha ağrılı geçeceğini düşünmeye başladım. bir de uzun süre mantı yiyemeyeceğim. christopher doyle kendini hissettirmezse olmaz.

    cut: figüranın intikamı, chan-wook park zekası ürünü. sinema dünyasına karşı hıncını kusuyor. ayrıca (bkz: lee byung hun) tek mekan, 3 kişi, bir saat, kesilmiş parmaklar ve piano... chan-wook park'a hayranlıklarımı sunuyorum...


    (anahita - 29 Nisan 2007 22:08)

  • comment image

    uzak doğu sinemasının farkını bir kez daha ortaya koyan, üç kısa korku filmi denemesidir. özellikle chan wook park'ın filmi cut gerek görselliği gerekse anlatmak istedikleriyle bir numaradır. filmde*, ünlü bir yönetmene ve eşine işkence yapan eski bir figüranın, yönetmene ağzından köpükler saçarak sarf ettiği şu sözler önemlidir,karşı penceredir: " sen başarılısın, iyisin, yakışıklısın, iyi bir eşin ve mükemmel bir işin var bense karısını çocuğunu döven kötü, kimsenin tanımadığı zavallı bir figüranım. sen bu dünyada cenneti yaşıyorsun ve iyi olduğun için ölünce de cennete gideceksin; ama ben buna izin vermeyeceğim! şimdi bu çocuğu öldür ve bir katile dönüş yoksa karını öldürürüm!"


    (akiramete - 4 Kasım 2007 13:25)

  • comment image

    hollywood sinemasi ile uzakdogu sinemasinin iyilik-kotuluk kavramlarina yaklasimlarindaki farki gormek acisindan bir nevi textbook example denir hani, oyle bir filmdir.


    (filbert - 31 Ekim 2008 01:17)

  • comment image

    box.. freud destekli bilinçaltı ile bir vicdan hesaplaşma örneği sunuyor bizlere. ölümüne sebebiyet verilen bir kardeş. paylaşılamayan takdir edilme, baba yatağında uyuma isteği ve kaza sonucu ama aslen istenilen bir ölüm. yıllar geçer. ama bilinçaltındaki suçluluk duygusu rahat bırakmaz. freud'un da dediği gibi özellikle çocukluk döneminde bastırılmış duyguların dışa vurumu olan rüyalarda hep bir çatışma vardır.

    dumplings.. kürtaj, çekirdek aile sorunu, ensest ilişki ve meşhur uzakdoğu gıda tüketim uçarılığı mevcut ve bütün bunların üstüne darwinizimden "güçlü olan yaşamaya devam eder" sosu. final sahnesinde, aktirisin güzel kalma uğruna olabilecek en üst sınırı bize göstermekte, aklımız ve ruhumuz yanında midemizi de alt-üst etmekte.

    cut.. hem zenginsin, hem basarilisin, hem de iyi bir insansin. bize ne kaldi ha? birak da iyilik bize kalsin. sen bu dünyada hem zengin hem de iyi olarak yaşadın ve karşılığında diğer dünyada da yerin cennet olacak, oysa ben burda fakir ve sefalet içinde yaşadım ve diğer taraftaki yerim de aynı sefaletlikte olacak...


    (abitavukgeldi - 12 Kasım 2008 12:20)

  • comment image

    --- spoiler ---
    box'in sonundaki, kizin kucukken oldurdugu kardesiyle siyam ikizi gibi gorunmesi sahnesi: shutter'in sonundaki, olumune sebep olunan kiz arkadasin cocugun omzunda oturmasi sahnesiyle hem tarz hem de konu olarak bariz benzemekte.
    ---
    spoiler ---


    (magnetostatik - 26 Mayıs 2013 23:01)

  • comment image

    yesasia sayesinde festivali* beklemeden izleme olanağı bulduğum film.

    takashi miike, fruit chan ve chan wook park birbirlerinin kulvarlarına girmeden gövde gösterisi yaparak her bünyenin kaldıramayacağı uç noktalarda dolaşan seyirlikler ortaya koyuyor.beni şaşırtan chan wook park tan beklediklerimin fruit chan tarafından fazlasıyla yapılması.ikinci bölüm olan "dumplings" yenir yutulur cinsten değil.uzun bir aradan sonra film izlerken zaman zaman boğazıma düğümlen tedirginliğim yüzünden nefes almayı unuttuğum anlar olması şaşıtıcı.takashi miike chakushin ari de uyguladığı tonları sevmiş olacak ki konturleri arttırarak daha grotesk bir havada beni her zaman tedirgin etmiş sirk ortamında oyunculara başarılı bir şekilde dağıtıyor.chan wook park stephen king misali deneysel çalışmasını kendi korkuları etrafına kurarak tiyatro dekorunda abartılı oyunculuklarla destekliyor.
    türün ilgilileri için kaçırılmayacak üç kabus.

    box*
    dumplings*
    cut*


    (kage - 26 Kasım 2004 09:17)

  • comment image

    three… extremes.

    öncelikle adının hakkını %100 veren bir çalışma çünkü gerçekten de karşımızda üç adet sıradışı kısa film var. işlenen tema için “insan doğası ve içinde barındırdığı kötülüklerin özü” denilmiş. biraz açarsak belki de üç yönetmen şunu sorguluyor: yapılan kötü davranışların altında aslında ne gibi dürtüler yatıyor? insanın bu kadar canavarlaşmasına sebep olan şeyler neler? saf kötülük denilen bir şey var mı? yoksa tüm bu kötüler aslında kendi “iç”lerinin kurbanı mı?

    her yeni çalışmasıyla kendisine olan hayranlığım giderek büyüyen takashi miike’nin jungsal rüya tabirleriyle açıklanabilecek kutu kutu pense hikayesi ile başlıyoruz bu karanlık yolculuğa. box, görsel olarak muhteşem bir film, o zaten cepte ama anlatım olarak da bir bedene sıkışan iki ruhun çırpınması ancak bu kadar güzel ifade edilebilirmiş. elindeki malzemeyi zenginleştirmek için daha taze taze innocence ghost in the shell’den anımsadığımız oyuncak bebek figürünü kullanmış miike. bedeni bir enstrüman olarak ele almış ve zihin-beden arasındaki yabancılaşma/kaynaşma hallerini masaya yatırmış. hikayenin sonunda pandoranın kutusunu da kelimenin tam anlamıyla açarak bu üç kısa hikayenin temelini oluşturan kötülükleri özgür bırakmış.

    fruit chan’ın mantı menüsü ise “yenilir yutulur cinsten değil" gibi gözükse de bence bu üç küçük hikayenin en lezzetlisi, ama en zor hazmedileni! christopher doyle’un görüntüleriyle bizi hep mest eden hong kong’a bu kez yine doyle’un görüntüleriyle ama çok çok farklı bir açıdan bakıyoruz. daha içsel bir bakış bu. korkuların bir insanı ne hale getirebileceğinin ve neler yaptırabileceğinin dehşetli öyküsü. kaybetme korkusu, yaşlanma korkusu, yalnız kalma korkusu ve sonuçta atalarımızdan miras kalan o en ilkel güdülerimize dönüş. darwinistik survival of the fittest'ın miyadı dolmuş ilişkilerde uygulanması. maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinin tepetaklak edilip ters üçgen haline getirilmesi ve ta taaa sürpriz: “we're at the top of the food chain!” asya sinemasının son dönem favori malzemelerinden ensestin kanibalizmle buluşması. yaz yaz bitmeyecek bir deneyim bu ama "yok ben alt-üst metinlerle ilgilenmiyorum, aman allahım ne iğrençti o dumplingler" diyorsanız da en azından bunu düşünüp üç-dört gün yemek yiyemeyerek bi kaç kilo vermenize yardımcı olabilir bu film.

    oldboy’un abartılmasından beri yıldızımın barışmadığı chan-wook park yine beni yanıltmayıp bü üçlünün en zayıf halkasını yapmış. zayıf dediysek diğer 2 hikayeye göre zayıf tabi ki. yoksa kayda değer bir çalışma olmadığını söylemek haksızlık olur. kıskançlık üzerinden konuşmaya başlayıp sonuçta çok farklı bir yere varan hikaye cut. alternatifin alternatifi olarak sahneye çıkan bu uzakdoğulu yönetmenlerin bir nevi iç hesaplaşması belki de. kendi kendilerine, kendi kendileriyle terapi. gölgeleriyle yüzleşme. kovaladıkları ya da kaçtıkları o gölgelerin aslında kendileri olduğunu görmeleri.

    bittiği an sanki sinemadan değil de üç gün süren ve sayısız oturumun gerçekleştiği ulusal psikoloji kongresinden çıkıyormuşsunuz hissi yaşatan bu filmin önümüzdeki istanbul film festivali’nin geceyarısı sineması bölümünde yer alması kesinlikle çok isabetli ve çok yerinde olacaktır.

    edit: istanbul film festivali'ne kalmadan, bu filmi de dördüncü afm bağımsız film festivali programı dahilinde seyredebilirsiniz.


    (arsonist - 30 Kasım 2004 12:06)

  • comment image

    filmin en kotu yani mantidan (dumplings) nefret etmeme sebep olmasidir.
    dumplings konusu ile, box muhtesem goruntuleri, renklerin kullanimi ile etkilemistir.
    cut filminden aklimda kalan tek sey ise:
    fakir ama gururlu psikopat adamin soyledigi sozdur. (zengin yonetmene aci cektirirken): ''hem zenginsin, hem basarilisin, hem de iyi bir insansin. bize ne kaldi ha? birak da iyilik bize kalsin.''


    (can - 21 Şubat 2005 12:47)

  • comment image

    3 sıradışının ülke sıralamasına aklıma takıldı sadece. sırasıyla çin, kore, japonya düşünülmüş bir uzakdoğu rekabet işaretinin sembolü olabilir. kafa sayısı fazlalılığı nedeniyle öncü çin, arada kalmış kendini ispat derdinde en güzel uzakdoğu ırkı bölünmüş kore ve teknolojinin önde gideni japonya. miike yi başa almak sabırlı sinema severin ayracı olurdu. sıkılganlar ilk çeyrek saatte dökülür, kalan midesi sağlam olsa iyi olur kişiler çıkanlara içlerinden küfrederdi, verdikleri geçici rahatsızlıktan dolayı. ben de küfrümü yemiş dışarı çıkıp soluk almış olurdum.. dilimin damağımın en bi sevdiceği gyozanın alternatif garnitürü ağzımı sulandırmazken nedense aklımda hep in the mood for love vardı. chan wook park a ise yine yeniden hayranım.
    sanırım bu da benim sıralamam oldu.


    (enip iqi - 27 Şubat 2005 01:23)

  • comment image

    sinema prodüksiyonu konusunda kilometre taşı olabilecek bir film. şöyle ki, 3 tane epey sağlam kariyer ve filmografiye sahip yönetmen, adı üstünde sıradışı birşeyler çekmek için kamera arkasına geçiyorlar. başlı başına bir risk olsa gerek, herkesin alamayacağı türden.

    bağımsız film festivali'nde, biraz mideye hitap eden dumplings'in ardından cut, en sonda da box gösterildi. ancak dünyada bu filmlerin gösterim sıralaması değişebiliyor, en azından dvd'de farklı bir sıra seçilmiş; box, dumplings, cut şeklinde.

    aslında ayrı ayrı değerlendirildiğinde de çok iyi 3 tane film var ortada, ancak farklı özellikleri sayesinde birbirlerini o kadar iyi tamamlıyorlar ki, söylenecek birşey kalmıyor.

    benim en çok hoşuma giden nokta, cut filminde her cümleye kahkahalarla gülen dallama festival seyircisinin, miike takashi'nin misilleme yaparcasına çektiği, sessiz, flashbecklerle dolu, seyredeni içten içe geren, iliklerine kadar buz kestiren box atmosferine veremedikleri tepkiydi. zaten miike abimiz adeta "yiyosa buna da gülün, hadi bakim" demiş.


    (verde - 11 Mart 2005 12:58)

  • comment image

    kesinlikle izlenmeli, tecrube edilmeli. dumplings en etkileyici parcaydi. uzun zamandir izledigim en iyi seylerden biriydi. yalniz yemek yedikten hemen sonra asiri tok bir mideyle izlenmemesi tavsiye olunur. cut'daki oyunculuklar ve konu cok basarili. kesinlikle rahatsiz edici ve amacina ulasmis. bunlarin yaninda box daha siradan kaliyor. ilk ikisinden sonra hafif geliyor ve konusu da biraz daha kli$e.
    sonuc olarak hepsi izlenmeye deger, kacirilmamali.


    (thewicked - 14 Haziran 2005 15:24)

  • comment image

    ilk filmi * izledikten sonra hayvansin riza deyip , ikinci filmi * izledikten sonra itiraf.com a girdiğinizi , üçüncüyü izledikten sonra da ilk ikisini özleyerek geçen gelmiş geçmiş en sıradışı film.


    (servicio - 22 Haziran 2005 00:16)

  • comment image

    adinin hakkini ziyadesiyle vermis film.. senaryosu, kurgusu itibariyle tam derslik filmler.. yonetmenlerin ellerinden opme istegi dogurdugunu da soylebiliriz filmlerin..

    --- spoiler ---
    en begendigim film cut oldu.. zira senaryosu kusursuz, hatta kusursuz otesi.. yonetmenin kostum isiyle ugrasanla basta konusmasi, ve diger bir yonetmen hakkindaki cumlecikleri.. eve giderken yaninda bir kizi almasi, sonradan catlak figuranin kendisinin kotu bir seyini sordugunda bu kizla karisini aldattigini soylemesi.. filmin guzel yani ise yonetmenin kizla karisini aldattiginin kesin olmamasi.. yani yonetmen figurani kandirmak icin de bunu soylemis olabilir.. filmin senaryosu iki tarafli da bunun yorumlanmasini mumkun kiliyor.. sonracigima figuranin oglundan bahsetmesi, kiz cocugunun (!) perugunun yere dusmesi.. kadinin, bastaki kurmaca filmdeki gibi, adami vampir misali isirmasi, sonradan kusmasi.. her seyiyle mukemmel.. ayrica yerdeki desene dikkat ederseniz siyah beyaz.. bence bu siyah-beyazlik figurani ve yonetmeni temsil ediyor.. mesela basta yonetmen her seyiyle iyi/dogru, yani beyaz; figuran da cocugunu oldurmus, boyle bir durum hazirlamis, her seyiyle kotu.. ayrica cocugun sonda soyledigi "intikam" ile ilgili sozle park chanwook sanki "imza oyle atilmaz, boyle atilir" diyor.. ayrica bu filmde klostrofobi ile ilgili seyler bulmak mumkun.. old boy'daki gibi..

    dumplings.. izlemek icin saglam mide gerektiren filmdir.. bir hayat, bir diger hayata deger geliyor.. filmin spoiler'ini daha onceden biliyordum fakat film bu cenin hadisesini fazla uzatmiyor.. zaten film, basinda bunu ifsa ediyor..

    box.. filmden ciktigimizda hangisi ruyaydi, niye siyam ikizleri asimetrik diye konusurken, filmin dogrusal olmadigina karar getirdik.. filmdeki bir unsur sonradan baska noktada da karsimiza cikiyor..kizin taktigi maske en basitinden.. yani dogrusal olmayan bir hikayede bile cok iyi bir senaryo ornegi gorebiliyoruz..
    ---
    spoiler ---


    (whatdreamsmaycome - 27 Haziran 2005 23:26)

  • comment image

    insani gorsel, zihinsel, duygusal, gecmissel, geleceksel her yonden zorlamayi basaran 3 kabus -goruntuler cok guclu ve cok estetik fakat insani zihinsel olarak ucurumun kenarina itip orada incecik bir dalda sallandiriyor ucu de filmlerin.

    dumpling adli filmi bastan sona izlemeyi basaran, arkasindan da bir cin lokantasinda dumpling soyleyebilen bir arkadas bundan sonra hic bir filmi izlemekte zorluk duymayacaktir, hayatta cok basarilar dilerim.


    (ny doll - 1 Kasım 2005 00:03)

  • comment image

    mantı gibi kutsal bir yiyecekten az daha tiksinderen kısa filmler öbeği, ölene kadar mantı tüketeceğiz, orası ayrı.


    (mago de oz - 2 Ağustos 2006 13:15)

Yorum Kaynak Link : saam gaang yi