bir zamanlar kapıştığım şiir. ilk dört dizede üç yapıyordum hep. şair hep önümdeydi çünkü askere gitmeme çok vardı.

(obudegilde - 24 Temmuz 2009 23:33)

http://www.jazzradio.com/

(andrew - 7 Nisan 2011 18:32)

''alnımı kapıp getirmeliyim
denizi karşılamaya''

''kendi kalbimle zamanım arasındaki sarkaç
püskürtüyor beni dünyaya''

''koşmam gerek
yetişmem gerek yazgıma
tutmam gerek, sormam gerek, bilmem gerek''

hayatımızın orta yerine düşen mısralarıyla okuya okuya bir türlü bitiremediğimiz ismet özel şiiri.

(remembrance - 25 Ocak 2012 12:00)

kulakların sahip olabileceği en büyük orgazma verilen isim. müzik türü.

(magnetron - 11 Temmuz 2013 21:06)

en sevdiğim müzik türü.

hem her türlü çılgınlığı ve aykırılığı yapabilirmişim hissi veriyor,
hem de hayatın anlamsız olduğunu resmen haykırıyor kısık ve tahrik edici bir sesle; ve diyor ki yak bi sigara çek kafayı unut dünyayı

hangi ortamda olursam olayım, orada bir anda jazz çalıverse, sanıyorum nakavt olurum iptal olurum hipnotize olurum kendimi kaybederim

evet jazz müzik benim için bir zaaftır. vazgeçemediğim ve vazgeçmek istemediğim.

(bana birsey olsun istedim - 29 Eylül 2013 01:33)

müzikten anlama turnusoludur .

(xelen - 22 Ocak 2014 22:39)

işitir işitmez insanın içinde hiçbir kin, nefret ve kızgınlık bırakmayan müzik.

caz dinlerken başka bir şey düşünmek neredeyse imkansızdır. bir işe yoğunlaşırken dinlenebilir. yazarken, çizerken, üretirken dinlenebilir. trafikte dinlenebilir. uyumaya hazırlanılırken dinlenebilir. şarap içerken dinlenebilir.

depresyondayken de iyi gider. çünkü bazen acı da gereklidir insana.

coşkunun, melankolinin, lirizmin, heyecanın müziğidir. jean-paul sartre'ın da dediği gibi 20. yüzyılın temel müziğidir. 21. yüzyılın da. gelecek yüzyılların da.

dünyanın ve içimizdeki çalkantının vücut bulmuş halidir caz. o her şeydir.

gece müziğidir kuşkusuz. fakat günün her saati dinlenebilir.

gündüzleri benny goodman ya da chick corea, akşamları charles mingus ya da wayne shorter, geceleri miles davis ya da stanley cowell kaçınılmaz gibi geliyor bana. louis armstrong, nina simone, ella fitzgerald, frank sinatra ve norah jones her saniye dinlenebilir.

ayrıca;

(bkz: art blakey)
(bkz: billy eckstine)
(bkz: billy joel)
(bkz: buddy rich)
(bkz: charlie parker)
(bkz: chet baker)
(bkz: coleman hawkins)
(bkz: dizzy gillespie)
(bkz: duke ellington)
(bkz: dave brubeck)
(bkz: erroll garner)
(bkz: esbjörn svensson trio)
(bkz: frank sinatra)
(bkz: george benson)
(bkz: gigi gryce)
(bkz: gil evans)
(bkz: herbie hancock)
(bkz: ilhan erşahin)
(bkz: katie melua)
(bkz: kenny garrett)
(bkz: max roach)
(bkz: nicki parrott)
(bkz: oscar benton)
(bkz: oscar peterson)
(bkz: roberta flack)
(bkz: roland kirk)
(bkz: stan getz)
(bkz: sarah vaughan)
(bkz: the cinematic orchestra)
(bkz: wynton marsalis)

ilaveten:

"insanların uğrunda yaşamlarını tehlikeye attıkları fikirlere saygı duymuyordum, ama saygı duymadığım iki ya da üç fikir bir ezgi yaratabilirlerdi gene de. ey ritim, hele de caz olursa."
(bkz: foucault sarkacı)

"jazz, bir neşe müziğidir."
(bkz: boris vian)

"caz, çevre baskısını gideriyor. kitleleri uyuşturan ucuz bir uyuşturucu madde gibi."
(bkz: young man with a horn)

"umarım (...) bir caddeye charlie parker adı verildiğini, bir parka lester young, bir meydana duke ellington ve hatta bir sokağa dale turner adı verildiğini görene dek uzun yaşarız."
(bertrand tavernier, "round midnight" - 1986)

____________

en iyileri olmasa da dönüp dönüp yeniden dinlediğim bazı jazz eserleri:

ahmad jamal - patterns
art blakey - the drum thunder suite
astrud gilberto - far away
benny goodman - that's a-plenty
buddy rich & max roach - the casbah
charles mingus - better git it in your soul
chet baker - el morro
chick corea - spain
dave brubeck - take five
david sanborn & phil woods - senor blues
dinah washington - what a difference a day makes
dizzy gillespie - africana
duke ellington - diminuendo in blue blow by blow
elif çağlar - bluestanbul
ella fitzgerald - caravan
elmer bernstein - franky machine
erykah badu - annie
esbjörn svensson trio - eighty-eight days in my veins
etta james - i just want to make love to you
fazıl say - le clavier bien tempere livra 1 prelude et fugue
gary mulligan - my funny valentine
gigi gryce - minority
gil evans - the barbara song
herbie hancock - maiden voyage
illinois jacquet - harlem nocturne
jan garbarek group - voy cantando
jean wiener - touchez pas au grisbi
joe cocker - unchain my heart
john coltrane - syeeda's song flute
kerem görsev - serenity
leith stevens - private hell 36
lester young - love me or leave me
louis armstrong - what a wonderful world
lucia minetti - coragao vagabundo
mark isham - all blues
marlango - madness
miles davis - bitches brew
miles davis - solea
miles davis - spanish key
mixed jazz - insensatez
nina simone - sinnerman
norah jones - ı've got to see you again
oliver nelson - a typical day in new york
pat metheny - on day one
ramsey lewis trio - black eye peas
ray charles - hit the road jack
sara gazarek - sarey
stanley cowell - el space-o
timi yuro - as long as there is you
wayne shorter - mephistopheles

edit: güncelleme

(hanging rock - 3 Mart 2014 12:41)

toni morrison'ın ilk olarak 1992'de basılan romanı. 1920'lerin harlem'inde geçen bu romanda doğrudan caza ait olmasa da döneme adını veren caz çağı'na ait pek çok gerçekçi toplumsal tespit görmek mümkün. zira, öncelikle fon olarak kullanıldığı izlenimi veren 20'ler new york'unun sayfalar geçtikçe olay örgüsünden bağımsız olarak aslında ana karakter olduğunu fark ediyor okuyucu.

(charlotte light and dark - 13 Nisan 2014 01:20)

jazzradio.com'a alternatif olabilecek jazz radyosu arayanlar su adrese gidebilirler: http://www.radioswissjazz.ch/en

(asymmetric information - 28 Aralık 2016 16:44)

erbain' de yer alan bir ismet özel şiiri..

jazz

bu vapuru kaçırırsam beni belki de cinnet basar
belki kanser olurum bu yıl sınıfta kalırsam
nöbette uyursam eğer kitaplarımı yakarlar
etimde şirpençe çıkar bu kızı alamazsam
bu işi bitiremezsem şehirden beni kovarlar
izin kağıdım yanar konuşacak olursam
bu senet bankalar kapanmadan
ruhumun rengini kapatmayacak olursa
ölür kuyuya düşen çocuk
çocuğun mercan saati çatlar mutlaka
koşup haber vermeliyim
yetkili memura
bahar geliyor, ilerliyor yeminler
alnımı kapıp getirmeliyim
denizi karşılamaya
kırlangıcın kanadındaki kezzap
leylakta sıkışan buhar için
nabzımı bulmalıyım nerede bulacaksam
nabzımı çünkü ben kasadan fiş alarak
yağmuru, selvileri zor durumda bıraktım
benim yongalarımdan yapıldı bu çelenkler
ben papatyaları şımartmadım diye oldu
mata hari'ler casus, al capone'lar gangster
inmem gerek gözbebeklerimin altına
beynimin ortasına büzülmeliyim
genşeyip kımıldayabilirim oradan sonra
dum di dum
duridum dubida
kendi kalbimle zamanım arasındaki sarkaç
püskürtüyor beni dünyaya
bırakıyorum zerreciklerime kadar emsin beni
atlantik ve pasifik ve beş kıta
koşmam gerek
yetişmem gerek yazgıma
tutmam gerek, sormam gerek, bilmem gerek
esenlemem, kargışlamam, irkitmem gerek niçin
niçin, niçin, niçin
kuyuya düşen çocuk niçin ölmesin..

(hepatrol - 2 Haziran 2006 00:24)