uzun uzun yazacaktım, vazgeçtim. elin japonu yapmış zaten tanımı: "a disney film for perverts"

(spider from mars - 12 Eylül 2006 21:21)

(bkz: sedat pecker) ^{* *}

(antropolog - 12 Eylül 2006 21:23)

ing. argo. erkek cinsellik organı.
austin powers filminde geçiyor.

(tsan chan - 4 Eylül 2002 07:53)

bir otobüs eğlence sistemi markası. kulaklığın yanında bir de gamepad oluyor, av modunda atari oyunları oynayabiliyorsunuz. bugüne dek sadece ulusoy'un bir otobüsünde gördüm.
(bkz: funtoro)
(bkz: enttek)

(inheritance - 6 Kasım 2010 15:46)

john waters'ın körkontroversiyalizmden uzaklaşıp straight indie diyarlarına yelken açtığı, hani nerdeyse 90'lar indie klişelerini birbiri ardına dizdiği, şeker kaplı sakinleştirici film. waters babaevi baltimore'un sevimli kıroluğunu, fantastik ortamını pek güzel new york'un modern sanatsevici, transvesti ruhuyla karşılaştırır. art is everywhere sloganını filmin bir köşesine yapıştırıp, modern sanat ekseninde türlere bir güzel geçirir. en son baltimore, kendisini ziyarete gelen new york sanat alemine etek traşını göstercek gibi olur, son anda vazgeçer. birinin paraya ihtiyacı var galiba!

(enis zenci - 18 Kasım 2003 23:52)

(bkz: i hate modern photography)

(iyikemik - 4 Şubat 2005 18:41)

kendi halinde sürekli fotoğraf çeken,mütiş ailesiyle yaşayan pecker adlı gencin,baltimore'dan new york'a gidip,sanat galerisi açısı,ünlü oluşuyla değişen ilişkilerini ve sonunda eski yaşamına dönüşünü anlatan bi kaç kez izlenebilicek güzel komik bi film.edward furlong,christina ricci ve lili taylor oynamakta..şu an itibariyle şöhretin merdivenleri gibi abuk bi isimle starda..

(lodos - 5 Şubat 2002 01:38)

bir john waters filmi. yönetmeni kült film pink flamingos'dan hatırlıyoruz zaten. evet, dün sabaha karşı star'da gösterilince bu film, işi gücü (o saatte ne işim gücüm olacaksa) bırakıp, ekran başına mıhlanıp ikinci ya da üçüncü defa izledim. komedi filmi deyip geçmenin filmin hakkını yemek olduğu kanaatindeyim. alt metin okuması yapıldığında burjuva ahlakı eleştirisi; orta sınıf, new york entelijansiyası hicvi gibi popüler çıkarsamalar yapabiliriz. hepsini boşverip, ince esprilerle örülü post modern bir moliere payesi verebiliriz. waters'ın ilham perileri godard, russ meyer, walt disney, andy warhol, ingmar bergman.. karmaşık bir beğeni portföyü. e filmde de böyle karmaşa var. film indie kokular saçsa da zaman zaman her şeyin birbirine girdiği telaşlı sahneleriyle ucuz romantik komedileri aratmayabiliyor. christina ricci nefes kesiyor. ama edward furlong, ona diyecek söz bulamıyorum: küstahça kıvrılmış ipince dudaklar, altları bir karış morarmış gözaltları. dekadan bir güzellik, ona bakmak. waters'un kendisi de baltimore'luymuş. bu da lüzumsuz bir ayrıntı; filme binaen.

(velouria - 5 Şubat 2002 12:11)