Süre                : 1 Saat 40 dakika
Çıkış Tarihi     : 25 Ağustos 1941 Pazartesi, Yapım Yılı : 1941
Türü                : Macera
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Bradley Films
Yönetmen       : David Bradley (IMDB)
Senarist          : David Bradley (IMDB),Henrik Ibsen (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Charlton Heston (IMDB)(ekşi), Betty Hanisee (IMDB), Mrs. Hubert Hyde (IMDB), Lucielle Powell (IMDB), Sue Straub (IMDB), Charles Paetow (IMDB), Katharine Bradley (IMDB), Morris Wilson (IMDB), George B. Moll (IMDB), Betty Barton (IMDB), Rose Andrews (IMDB), Alice Badgerow (IMDB), Anty Ball (IMDB), Thomas A. Blair (IMDB), David Bradley (IMDB), Francis X. Bushman (IMDB), Robert Cooper (IMDB), Alan Eckhart (IMDB), Roy Eggert Jr. (IMDB), Alan Heston (IMDB), Rod Maynard (IMDB), Warren McKenzie (IMDB), Sarah Merrill (IMDB), Audrey Wedlock (IMDB), Jane Wilimovsky (IMDB), John Jerrard (IMDB)

Peer Gynt ' Filminin Konusu :
Peer Gynt is a movie starring Charlton Heston, Betty Hanisee, and Mrs. Hubert Hyde. Gynt, a complete opposite of a hero, is banished from his village for his (in)actions. He then travels the world with more or less the same result.


  • "oyunbaz tarafından son kez 31 mayıs akşamı bilgi üniversitesi dolapdere kampüsünde sergilenen, baştan sona keyifle izlediğim, sahneleniş tarzı ve tertemiz oyunculuklarıyla, harika bir oyun."
  • "odiseyus'un norveçlisi. çapkın şey."
  • "alev alatlı'nın mustafa sarıgül'ü benzettiği oyun kahramanı.(bkz: beyaz türkler küstüler)"




Facebook Yorumları
  • comment image

    fromm un kendini savunan insan ında alıntıladığı kısmı, gerçekleştirilememiş gizil güçleri çok güzel açıklamaktadır. insanı ne yapıyorum lan ben geçip gidiyor zaman, bunu da yapabilirdim halbuki, tüh tüh, vb. duygularla doldurmakta*. (bkz: geniş zamanın hikayesi)

    *yerdeki yumaklar*

    biz düşünceleriz.
    bizi düşünmüş olman gerekirdi.
    ayaklarının altında yuvarlanıp dönen
    bizlere yaşam kazandırmalıydın.
    biz görkemli bir sesle doğmuş olmalıydık.
    ama, şimdi burada ip yumakları gibi
    toprağa bağlıyız.

    *kurumuş yapraklar*

    biz gizemli sözcükleriz.
    bizi kullanmış olman gerekirdi.
    üşengeçliğin yüzünden
    bize yaşam hakkı tanımadın.
    kurtlar bizi baştan
    aşağıya kemirdi.
    hiçbir meyve artık bizi
    başına taç olarak kabul etmeyecektir.

    *havadaki bir iç çekiş*

    biz şarkılarız.
    bizi söylemiş olman gerekirdi.
    yüreğinin derinliklerinde
    umutsuzluk bizi kırdı.
    uzandık ve bekledik.
    ama bizi hiç çağırmadın
    sana binlerce kez
    lanet olsun!

    *çiğ damlaları*

    biz gözyaşlarıyız,
    hiçbir zaman dökülmemiş olan.
    tüm yürekleri ürperten
    sivri buz damlacıkları.
    eriyebilirdik,
    ama şimdi keskin uçlarımız
    inatçı bir yürek içinde dondu.
    yara kapandı;
    gücümüz yitip gitti.

    *kırık saman çöpleri*

    biz yapmadan bırakmış olduğun
    güzel işleriz.
    kuşku tarafından boğulan,
    başlamadan önce bozulan.
    yargı gününde
    öykümüzü anlatmak için,
    orada olacağız.
    nasıl hesap vereceksin?


    (katatonik degirmen - 5 Şubat 2009 16:18)

  • comment image

    henrik ibsenin tiyatro oyunundan ziyade uzun bir siir olarak gordugu eseri. oyunun en efsanevi sergilenisi ingmar bergman'a ait. ustanin ilk yorumu 5 saatlik bir oyun seklinde olmus. aradan 30 kusur sene gectikten sonra oyuna geri donup yeniden sahneleme ihtiyaci duymus. oha falan olmamak zor.


    (fake plastic love - 30 Eylül 2009 21:23)

  • comment image

    koroporte grubu ve semaver kumpanyası oyuncuları 28 şubat 2010' da, yaprak sandalcı' nın uyarlamasıyla, metni henrik ibsen' e, müziği de edward grieg' e ait olan peer gynt' ü, ışıl kasapoğlu'nun yönetiminde; "ben kimim? peer gynt" adıyla, işsanat' da sahnelemişlerdir. oyunun müziğinin tamamı dünyada ilk kez bir klarnet korosu tarafından seslendirilmiştir.


    (hic nedir abi rengi var mi - 3 Mart 2010 23:30)

  • comment image

    odtü tiyatro şenliği'nde oyunbaz tarafından sahnelenmiş haliyle izledim. oyunbaz, üç saatlik bir oyunu sıkılmadan izletmesine rağmen, peer gynt daha önce oyunbaz'dan izlediğim martı'nın gerisinde kalmış. oyunda güncellemeler keyfi yapılmış, bir kostüm güncellenmiş, diğeri norveç köylüsü kıyafeti. bir diyalog güncellenmiş öbürü on dokuzuncu yüzyılın uluslararası siyasal tartışmalarına örtük göndermeler içeriyor. ama bence oyunun temel eksikliği, ibsen'in peer gynt'ü yazarken esinlendiği ve ilk perdede daha sık karşımıza çıkan iskandinav folklorü ve mitolojisinden yeterince faydalanılmaması oldu. bu perspektiften ille de güncellemek istenirse, peer gynt basbayağı bir keloğlan. önemli olabilecek hikayeler çok geri planda kalmış, trolller cin yapılınca peer gynt'ün bazı maceralarının sağlayabileceği olanaklar güme gitmiş. bir de oyunbaz ekibinin tartışma bölümünde pek de eleştiriye ve katkıya açık olmayan, biraz 'savunmacı' bir profil çizdiğini belirteyim.


    (ottoman vampire - 26 Nisan 2010 16:47)

  • comment image

    oyunbaz tarafından son kez 31 mayıs akşamı bilgi üniversitesi dolapdere kampüsünde sergilenen, baştan sona keyifle izlediğim, sahneleniş tarzı ve tertemiz oyunculuklarıyla, harika bir oyun.


    (bisigaraic - 1 Haziran 2011 11:26)

  • comment image

    ibsen abimizin iskandinav düşleri.

    böyle hani hamlet'e musallat olan hayaletler, cinler, periler var ya bu perr günt abimize de musallat oluyor. ibsen böyle bir adamın varlığını araştırmak için gazete arşivlerini dahi ziyaret etmiş. peer günt gerçek ama oyun baştan aşağı fanteziler, masallar, anlatılar ile dolu.

    annesi şoyle haykırır oyun açılırken: "yalan söylüyorsun, perr gynt!".

    sonra gelsin orman hikayeleri, geyik avları, cinler, şeytanlar, boş inançlarla dolu, gerçek ve hayalin alaşımlı oyküleri..


    (the tempest - 26 Mart 2013 22:46)

  • comment image

    ibsen oyunu. ilk üc perdede, oyuna da adini veren karakter enfestir. annesiyle didismeleri mi dersin, cevresindeki insanlarla takismalari mi dersin, cinlerle perilerle oynasmasi-eglesmesi mi dersin... hele o solveig'li sahneleri! nefis düsünür, nefis konusur, nefis hareket eder. gelisen olaylar da bu müthis karakterin aciga cikmasina destek olur. sonraki perdelerde bu hava yavas yavas dagilir gider. böyle bir karaktere yakismamaya baslar yasanan her sey. her sey tuhaf bir sekilde degisir. peer gynt de degisir, sozgelimi düsünmesi; konusmasi, hareketleri... harika bir seyin sahibi olur da mutluluktan ucarsiniz ya, sahibi olduktan sonra o seyin o harikaliginin yavas yavas eriyip gitmesine de tanik olursunuz. üzülürsünüz hani, pismanlik gibi bir his olusur icinizde de o pismanlik kim icindir, ne icindir bilmezsiniz. agir gelir; tanimlayamazsiniz ne hissettiginizi artik o seye karsi. düsününce ya da bir sekilde varligini hissedince burkulursunuz sadece. üzülür üzülür, kizarim hala ara ara ibsen'e.


    (mijmijmij - 20 Haziran 2014 21:13)

Yorum Kaynak Link : peer gynt