Süre                : 16 dakika
Çıkış Tarihi     : 26 Ocak 2012 Perşembe, Yapım Yılı : 2012
Türü                : Döküman,Kısa Film,Biyografi,Komedi,Aile
Ülke                : İsviçre,Belçika
Yapımcı          :  École Cantonale d'Art de Lausanne (ECAL)
Yönetmen       : Jan Czarlewski (IMDB)
Oyuncular      : Jan Czarlewski (IMDB), Slawomir Czarlewski (IMDB)

L'Ambassadeur & moi ' Filminin Konusu :
L'Ambassadeur & moi is a short starring Jan Czarlewski and Slawomir Czarlewski. His Excellency, Ambassador extraordinary and plenipotentiary of the Republic of Poland to the Kingdom of Belgium, has devoted his entire life to his...

Ödüller      :

Locarno International Film Festival:Leopards of Tomorrow - National Competition, National Competition


  • "“bacaklarım biraz daha uzun olsaydı,belki de hiç resim yapmayacaktım.” demiş fransız ressam."
  • ""öyle çok arzulanmayı arzuluyorsunuzdur ki neredeyse bunun için öleceğinizi dü$ünürsünüz.i$te bu a$ktır.""
  • "in bed the kiss adli eserini hunharca istedigim ressam."
  • "moulin rouge diyince ilk akla gelen, aristokrat bir aileden gelmesine rağmen paris'in kenar mahallelerindeki hayat ile oldukça ilgilenmiş, empresyonizm akımının ünlü ressamlarındandır."
  • ""şu hayatta öğrenebileceğiniz en harikulade şey; sevmek ve karşılığında sevilmektir," demiş, diyolla."




Facebook Yorumları
  • comment image

    piknodizostozis hastasidir, kisa boylu olmasinin sebebi de buradan gelmektedir. piknodizostozislilerin genellikle parmaklari da kisa ve sivri uclu olur ama toulouse lautrec'in boyle midir, resim yapmasina etkisi olmus mudur bilemem.


    (itinerant - 25 Nisan 2007 22:45)

  • comment image

    "öyle çok arzulanmayı arzuluyorsunuzdur ki neredeyse bunun için öleceğinizi dü$ünürsünüz.
    i$te bu a$ktır."


    (su nanesi - 10 Aralık 2007 00:28)

  • comment image

    24 kasım 1864'te doğan ve ekspresyonizmin ortaya çıkışı ve gelişmesinde van gogh'tan sonraki en önemli ressam olan lautrec, desen çizmeye 10 yaşında başladı.pek zengin bir aileye sahipti ve hatta kendisinin adının önünde bir kont ünvanı bile mevcuttur. 1878 yılında atla ilgili bir kaza geçiren lautrec' in önce sağ kalça daha sonra da sol kalça kemiği kırıldı ve böylece hem kemik gelişimi durdu hem de eskiye nazaran yürümesi daha da zorlaştı...sözkonusu kaza sebebiyle bir anlamda hayattan da düşen lautrec, ümidini kaybetmedi ve tüm ilgisini ve yoğunluğunu resme kanalize ederek daha çok çalışmaya başladı ve ailesi kendisine özel desen dersleri aldırmaya başladı...hatta sağlık sorunu olmayan herhangi bir adamın gündelik hayata haracayacağı enerjiyi de, durumu sebebiyle desen çizmeye aktarması, üretkenliğini iyice arttırdı. daha sonra van gogh'la tanışması ve yaşadığı etkileşim sebebiyle akademik kuralları ve tüm geleneksel görme ve resmetme alışkanlıklarını bir yana bırakan lautrec, daha özgür çalışmaya başladı ve böylece tüm işleri de yeni doğan bir akımın en belirgin örnekleri olarak sanat tarihine geçmiş oldu...alkol düşkünlüğü ve yaşadığı gece hayatı sayesinde fahişelerin, dansçıların durmaksızın eğlenen bir kitlenini ve sıradan insanların da öykülerini resmeden lautrec, ilk sergisini 1893' te paris' te açtı...bir takım muhafazakar çevreler tarafından fahişeleri ve dansçıları resmediyor olması sert tepkiler alan lautrec bunu umursamaksızın çalışmaya devam etti ve aslında bir noktada da , bir fikir, obje ya da kişinin resmedilmesi için görülmesini yeteceği fikrini ve kişilerin çizilmek için sosyal statü sahibi olmaları gerekmediği gibi mantıklı ve sade bir önermeyi de aslında yavaş yavaş o çevreye, akımın diğer takipçileriyle birlikte sindirtmiş oldu... durmaksızın içki içen bir desen şairi olan lautrec, o dönemin şehir* yaşantılarını sıkça resmetmiştir ve işlerindeki, özellikle de desenlerindeki ritm muhteşemdir... son döneminde sağlık sorunları sebebiyle annesinin yanına çekilmiş ve orada ölmüştür... ölüm sebebi içkiye bağlıdır... dillere destan yağlı boya tablosu "marie charlé", diğer yağlı boyaları, bir çok afişi ve desenleriyle oldukça üretken bir hayat geçirmiş olan lautrec'in, o dönemin de etkisiyle altın çağını yaşayan paris 'in ve başta moulen rouge olmak üzere bir çok mekanın nasıl göründüğünün ve ne hikayeler barındırdığının, hayatın defterine not düşülmesine büyük katkısı olmuştur ...


    (sukedisisu - 18 Temmuz 2002 22:05)

  • comment image

    taşıdığı pycnodysostosis hastalığı lautrec'in ismiyle anılmaktaymış. ben hep osteogenesis imperfecta sanırdım hastalığını. söz konusu hastalığa yolaçan gen yakın bir tarihte bulunduğundan fotoğraflarına ve yaşam hikayesine dayanarak çıkarım yapılıyor. örneğin bu insanların (bkz: fontanel) leri açık kalıyormuş kısmen. ve lautrec'in devamlı şapka takıyor olması buna bağlanıyor.bir de çok nadir bir hastalık, kendi hastalığını taşıyan biriyle karşılaşmamıştır bile belki ve kimbilir nelere bağlamıştır. kadınlarla iletişim kurabileceği tek yerler genelevlerdi ve oradaki kadınları çizdi. resimlerine bayılan biri olarak ayrıca şunu merak etmekteyim bu hastalarda (bkz: distal)(bkz: phalanx)lar zamanla destrukte oluyormuş. fırça kullanmaya pek etkisi olmamış mıdır ki nedir acaba.


    (ahbelinda - 1 Temmuz 2013 23:43)

  • comment image

    ressam cüce olduğu için genelde uzun bacaklı güzel dansçı kadınları çizmeyi sever. tarzı alışılmışın dışındadır yağlı boya afişleri meşhurdur. zengin bir aileden gelmesine rağmen sanatı uğruna her şeyden vazgeçip berbat bir dairede yaşamayı göze almış annesinin tüm çabalarına ve ısrarlarına rağmen evine dönmeyip bu güzel eserleri bize miras olarak bırakmayı tercih etmiştir.


    (avelingen - 17 Şubat 2017 05:36)

  • comment image

    moulin rouge diyince ilk akla gelen, aristokrat bir aileden gelmesine rağmen paris'in kenar mahallelerindeki hayat ile oldukça ilgilenmiş, empresyonizm akımının ünlü ressamlarındandır.


    (demeter - 5 Nisan 2017 09:32)

  • comment image

    yoğun alkol kullanımı, gece hayatı, düzensiz beslenmeyle geçen ömründe ölüme koşar adım gitmiş lautrec. rivayete göre müdavimi olduğu tavernaların birinde kurulan dost meclisinde "kırkıma geldiğimde kendimi yakıp kül etmiş olmayı umuyorum." diyesiymiş ve tahmininden biraz erken de olsa, otuz altı yaşında yanıp kül olmayı başarmış.


    (raskolouse - 6 Mart 2019 12:56)

Yorum Kaynak Link : henri de toulouse-lautrec