Süre                : 1 Saat 36 dakika
Çıkış Tarihi     : 18 Temmuz 1990 Çarşamba, Yapım Yılı : 1990
Türü                : Komedi
Taglar             : Yönetmen yıldız
Ülke                : Italy
Yapımcı          :  Best International
Yönetmen       : Roberto Benigni (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Roberto Benigni (IMDB)(ekşi),Giuseppe Bertolucci (IMDB)(ekşi),Roberto Benigni (IMDB)(ekşi),Giuseppe Bertolucci (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Roberto Benigni (IMDB)(ekşi), Olimpia Carlisi (IMDB), Giacomo Piperno (IMDB), Nicoletta Braschi (IMDB)(ekşi), Claudio Bigagli (IMDB)(ekşi), Carlo Monni (IMDB), Alessio Marconi (IMDB), Nicoletta Amadio (IMDB), Mariangela D'Abbraccio (IMDB), Germana Di Giannicola (IMDB), Enio Drovandi (IMDB), Serena Grandi (IMDB), Lavinia Grizi (IMDB), Tamara Triffez (IMDB), Milly D'Abbraccio (IMDB)

Tu mi turbi (~ Mã tulburi) ' Filminin Konusu :
Tu mi turbi is a movie starring Roberto Benigni, Olimpia Carlisi, and Giacomo Piperno. Short stories are connected with two things:love and disturbing.People falling in love after huge fights and someone is always on their road.


  • "bu hastalığa en güzel örnek bardakçı baba türbesidir. ya yapan adamlar itiraf ediyor bunu biz uydurduk burda öyle bişi yok diye, millet hala dua etmekte, kutsal saymakta."
  • "şifasının türbelerde aranması gayet yanlış ve ironik olacak hastalıktır."
  • "(bkz: ekşi baba türbesi)"




Facebook Yorumları
  • comment image

    caresizliklerinin bir gostergesi de olabilir.
    cocugu olmayinca turbede adanan adaklardan, baglanan caputlarden, edilen dualardan medet uman kadinin, en iyi doktorlara gidip en iyi testleri olup en cok paralari verip vitro sistemi ile bebek sahibi olabilecek imkanlari olsaydi en son medet umacagi yerdi turbe.
    aile baskisindan evden cikamayan genc kizin, disari cikmasi icin ailenin izin verdigi tek yerse turbe, evlenme sansini cogaltmak icin bile olsa iki de bir gidecegi yer de olabilir. universiteye, arkadaslari ile taksim'e gitmeyi tercih ederdi eminim...
    caresizliklerin arttigi yerde turbeler de artar...


    (faralya - 29 Ağustos 2008 19:56)

  • comment image

    bu aksam kanal d ana haber bulteninde yayinlanan haberle iyice anlamis oldugum kavram, insanlar orucbaba denen turbenin, mezarin onunde saatlerce bekleyip cuzdanlarini, esyalarini mezar tasina surup bereket bekliyorlar, daha sonra ise mezarin basinda bir izdiham yasaniyor, insanlar milli piyango biletlerini -milli piyango bir kumar olarak dusunulurse, islam dinine ters degil midir?- , cocuklarini, bebeklerini surduler mezar taslarina, dumurlardan dumurlara surukleyen bir baska olay daha vardi, bazi bayanlar iftar ezani okurken ellerinde paralari salliyorlardi, torpilciligi* cogu yerde benimsemis olan insanlar tanri ile aralarina da bir tanidik mi sokmayi dusunuyorlar acaba?


    (troublepain - 28 Ekim 2003 19:07)

  • comment image

    bu hastalığın asıl adı cehalettir, ve türklere has bir hastalık değildir. çözümü ise oğlu öss ye girmeden önce kalemini türbe duvarına süren kadını* alıp o türbede yatan kişinin kim olduğunu, hayattayken ne için saygı gördüğünü, öğretilerinin ne olduğunu anlatıp, ölüden medet ummanın ne kadar saçma birşey olduğunu görmesini sağlamaktır. o kadının kendi kendine "neden?" diye sormasını sağlayarak, iyi bir başlangıç yapılabilir*. hurafelerle insanların beynini yıkayarak bundan maddi kazanç sağlayan din tacirlerine geçit verildikçe, daha çook insan gidip elini yüzünü duvarlara sürer..

    mesela kimi müftülükler bu gibi saçmalıkları engellemek için uyarılar asmışlar. (bkz: zeus altarı/#8569611) zeus altarının büyük ölçüde tahrip edilmiş bir antik yunan sunağı olduğunu hatırlatır, cehaletin vahametine ve müftülüğün çabasına dikkatinizi çekerim. bu gibi uygulamaları yaygınlaştırmak gerekir..


    (speolog - 27 Şubat 2006 18:45)

  • comment image

    diyarbakır'ın çınar ilçesinde, nakşibendi şeyhi aktepeli abdurrahman'ı anma etkinliklerinde 40.000 kişilik bir katılım ile ne safhada olabileceği farkedilebilecek, utanmadan nesillerden nesillere aktarılan üzücü durum.

    nelerden medet umuluyor, ölmüş adama dua etmek haricinde nasıl bir vaziyet haline giriliyor, merak edilmemesi mümkün değil. ziyaretçilerin neler yaptıklarına örnekler ise şöyleymiş;

    - mezarın üzerinden yeşil örtülerin öpülmesi
    - dileklerin yerine gelmesi için türbe duvarına taş yapıştırılması, (3m'in yapışkanlı taşı mı çıktı?)
    - şeyhin ayak izinin bulunduğu öne sürülen tepeden otların yolunup, yerlere, ardından birbirlerinin sırtına sürülmesi (yeşil lan o)

    hadi buraya kadar herşey bildiklerimiz,okuduklarımız dahilinde olduğu için şaşırmamış olalım iyi güzel deyip geçelim de, türbenin bulunduğu aktepe köyü dernek başkanı'nın;
    "köye gelenlerin rahatlıkla ziyarette bulunması için bir proje hazırladık ve avrupa birliği'ne gönderdik" cümlesine nasıl akıl yürütelim, ne diyelim?

    ne projesi laaan bu? türbe'yi verimli hale getirecek, özel bir tapınma projesi mi? kat çıkıp arza ulaşma projesi mi? olmadı dna'sını alıp adamı mı klonlıcan? nedir bu yavrum, avukatım?
    -sus, cevap istemiyorum.

    (bkz: allahim sen akil fikir ver yarabbi)

    bu da haberi;
    http://www.hurriyet.com.tr/…ndem/4448326.asp?gid=48


    (keyfekeder - 21 Mayıs 2006 19:12)