öyle bir bağladı ki kendine, film boyunca "ulan şimdi mantıksız bi şey olacak, eyvah eyvah saçmalamasa bari amanın" diye üç buçuk attırdı. sonunda ne mi oldu peki? (spoiler değil rahat olun) tüm senaryo pamuk ipliğine bağlıyken ufacık bir kurgu sıkıntısı yaşatmadan norveç sineması işte budur dedirtti. yetmiş milyonun huzurunda son zamanlarda izlediğim en samimi film ilan ediyorum.

(rektum - 24 Ocak 2012 00:13)

31. istanbul film festivalinde seytan adasinin krali ismi ile gosterilen film. bastoy isimli bir adadaki erkek cocuk islah evinde gecen gercek bir hikaye anlatiliyor. norvecin gercek anlamda tum soguklugunu hissettiriyor. basarili senaryo ve kurguya sahip. yonetmenle soylesi kisminda ogrendik ki bu 1915'te gerceklesmis, hasiralti edilen bir konu. bundan dolayi kisitli veri ile bu film ortaya cikmis. bir de yonetmenin bu konuya girisgahi bastoyda yasamis biri ile tanismasindan dogmus. bir de sunu ogrendik ki birinin bir sekilde bastoya dusmesi demek toplumda hicbir zaman kabul gormemesi demekmis.

(labit - 1 Nisan 2012 22:26)

daha ilk sahnesinde moby dicki anımsatarak bağlamayı başaran film. en güzel sahnelerine dönüşen hikaye sahnelerinde, sanki görüntüler çok az can yakıyormuş gibi devreye giren untitled 1 insanın içine oturuyor, klibini anımsıyorsunuz film arasında. nasıl da yakışmış, bir bütün olmuş! yapmayın bunu.

(puduhepa - 2 Nisan 2012 09:42)

22 temmuz 2011 norveç'te gençlik kampı baskını ile birlikte değerlendirdiğimde norveç'e yahut herhangi bir adasına gitme fikrini tamamen askıya almamı sağlayan film.

(skipper99 - 18 Haziran 2012 17:53)

her ne kadar daha önce norveç sineması hakkında atıp tutarak ilişkimi bitirdiğimi söylesem de (bkz: #29416666), bu norveç yapımı filmi izleyince tüm söylediklerimi yuttum...gerçekten de hayatımda izlediğim en iyi dramlardan biri diyebilirim bu film için...hikaye olarak belki bu tarz bir konu daha önce işlenmiş olabilir bilmiyorum ama gerçek bir hikayeden alınmış olması ve benim de dram manyağı birisi olmam bu filmi adeta kültleştirdi gözümde...bu yaz sıcağında norveç'in o soğuğunu hissetmek de iyi gelmiş olabilir belki de...isyan, dram, çaresizlik, inanç, umut; insanın her zerresine kadar işliyor bu filmi izleyince...hiç bitmesin deyip hep bir mutlu son görme umudu taşıyorsun başından sonuna kadar...özgürlüğün hayattaki en önemli şey olduğunun bir kez daha farkına varıyorsun...adeta o anı yaşayıp kendini orada hissediyorsun....muhtemelen norveç yapımı olduğu için kendi çapında bir film olmuş, amerikan ya da fransız yapımı olsa çok daha ilgi uyandırır buralar entry dolardı ama yine de izlemek, keşfetmek için hiç bir zaman geç değil...favori dönem filmlerimden biri oldu...
şahsi kanaatim ölmeden önce mutlaka izlenmeli...

(ben de iibf mezunuyum - 19 Temmuz 2012 20:59)

filmde hiç konuşmayan çocukların suratında bile hikayeyi,dramı sade ve net şekilde görebildiğimiz iyi bir film...

(a little boy must suffer - 25 Ocak 2013 00:43)

benzer konunun ilk örneklerinden biri için (bkz: zero de conduite)

(ayidan post lannisterlardan dost olmaz - 23 Haziran 2013 03:08)

hollywood yapımlarına alışkın bünyelerde norveç yapımı olması sebebi ile bıraktığı farklı tat ve yaşanmış bir hikayeye dayanması, filmin mükemmelliğini arttıran unsurlar. norveç'in soğuğunu, hikayedeki dramı her bir oyuncunun gözlerinde, yüzünde görmek fazlasıyla mümkün. çok iyi iş çıkarmışlar ortaya. imdb'de 10/10'u bastım.

filmden ss'ler, spoiler'dır.
http://www.imdb.com/media/rm2899556608/tt1332134
http://www.imdb.com/media/rm3084105984/tt1332134

(balkanlardangelensogukhavadalgasi - 25 Haziran 2013 10:48)

uzun süredir böylesine dişlerimi sıkarak ve lanet okuyarak film izlememiştim. insanoğlu bu haksızlıklara dayanma gücünü nasıl buluyor? oooof. bekledim o iki arkadaşın dayak yediği sahnede çitten diğerleri de atlasın diye ama olmadı. olmuyor işte gerçek hayatta da hepimizi tutan saçma sapan nedenler yok mu? önümüzden cenazeler geçerken biz niçin ortalığı birbirine katmıyorsak aynı nedenlerle ölü gibi bakıyorlar işte.

(kordelya - 1 Ağustos 2013 10:33)

bana bir nebze ondskan'i animsatan harikulade bir film. zaten iskandinav'lardan cikip da guzel olmayan bir tane bile bir film izlemis degilim.

(dereinzigeundseineigentum - 8 Ocak 2014 04:03)

yönetmenligini marius holst'un üstlendigi estonya'da cekilen; norvec'in bostoy adasindaki bir islahevinde yasanmis bir hikayeden uyarlanan 2010 norvec yapimi dram filmi. spoiler vermeden izlemenizi tavsiye ederim.

(besher - 16 Mart 2014 14:27)

tavsiye edebilecegim guzel bir dram filmi.
-s!-
bir keresinde bir balina gormustum. bedeninde uc tane zipkinla hayat mucadelesi veriyordu. olmesi tam bir gun surdu.
-s!-

(3rh4nb1 - 29 Nisan 2014 01:12)

filmin tek soundrack'i de sigur ros'tan vaka'dır.

öyle işlemiştir ki filme, sigur ros olmasa, film eksik kalırdı diyebilirim.

(nerde o eski gunler - 18 Mayıs 2014 00:50)

norveç sinemasının güzel örneklerinden olan 2010 yapımı film.

gerçekten izlenesi bir film olmuş. mekan kullanımı ve görüntü yönetmenliği oldukça başarılı.
tez zamanda izleyin, izlettirin efenim...

(birazsakin - 20 Temmuz 2014 23:11)

113 dakikalık harika bir norveç resitali.

güzel bir roman okumak kadar zevkliydi, üstelik gerçek hikayelere dayanılarak çekilmilş bir yapım. arada mainstream sinemadan uzaklaşıp bu sulara yüzmek gibisi yok aziz gondor halkı.

kaçırmayınız.

8 / 10.

imdb

(karinca beli - 23 Temmuz 2014 01:38)

norveç sinemasının bir güzelliğine daha hazır mısınız ? bu filmi izlerken içiniz biraz burkulacak, hafif bir üşüme hissedeceksiniz, gerçekliğinde kaybolacaksınız.

(glacierworld - 24 Şubat 2015 23:02)

10 üzerinden 500 verilebilecek bir dram filmi.
kar filmlerini sevenler muhakkak izlesin.

filmdeki çocukların adı yok, hepsinin numarası var. ve aklıma şu geldi:

uzun dönem askerlik yapan arkadaşımız çoktu, haliyle onların maceralarını da bayyaa bir dinledik. gel zaman git zaman ortamdaki üni okuyanlardan biri ilk defa kısa dönem askerlik yapacak oldu. neyse, arkadaş askerden döndü. tabii meraklı meraklı soruyoruz:
"askerlik nasıl?", "üni. mezunlarına nasıl davranıyorlar?", "rahat mıydın?" vs. vs. vs.
arkadaşın bize tek dediği şuydu:
- "ya olm bırakın okulunuzu, yaşınızı, adınızı, mesleğinizi falan. siz orada sadece 1 adet 'kafa'sınız. adınız, işiniz, geçmişiniz yok. sadece 1 adet kafa."

(zemin yesil 12 yildiz 3 ok sari - 30 Haziran 2015 17:26)

norveç'in tatar ramazan'ı c-19

filmi izlemeyen çok şey kaçırmış demektir.

ahlak ve dürüstlükten en çok söz edenler, en sahtekar ve namusuz olanlarıdırr.!

bu hep böyledir... norveç'de olsa türkiye'de olsa fark etmez.!!

(siphonensis lacus - 25 Ağustos 2015 03:33)

sırtındaki zıpkınla bir gün yaşayabilen balinaların anlatıldığı film.

"norveç kralını telefona bağlayın. bastoy kralı arıyor dersiniz."

(niyehepboyle - 10 Kasım 2015 13:21)

bayağı olmuş bir film bu... her şey kuzey avrupa sineması ve soğuğu dozunda!

(bkz: içinde ensest veya sapıklık olmayan kuzey avrupa filmi) ayrıcalığı da yapmamış üstelik, dümdüz dalmış mevzuya!

(endless bliss - 10 Aralık 2015 23:45)