Süre                : 1 Saat 52 dakika
Çıkış Tarihi     : 08 Ağustos 2003 Cuma, Yapım Yılı : 2003
Türü                : Komedi,Drama,Romantik
Ülke                : Tayland,Japon
Yapımcı          :  Bohemian Films , Cathay Asia Films , Cinemasia
Yönetmen       : Pen-Ek Ratanaruang (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Pen-Ek Ratanaruang (IMDB)(ekşi),Prabda Yoon (IMDB)
Oyuncular      : Tadanobu Asano (IMDB), Takashi Miike (IMDB)(ekşi)

Ruang rak noi nid mahasan (~ Last Life in the Universe) ' Filminin Konusu :
Pen-ek Ratanaruang, bu son filminde onu başkalarından ayıran anlatım üslûbuna yeni bir alan buluyor: modern yalnızlığın özel bir türüne, yargılamayan, mahrem bir bakışla yaklaşıyor. Ünlü görüntü yönetmeni Christopher Doyle'un atmosfer yaratma açısından çok güçlü, tahrik edici görsel üslûbuyla zenginleşen, belki de son yılların en başarılı Tayland filmi… Bangkok'da yaşayıp kütüphanecilik yapan gizemli, saplantı dürtülü, intihara meyilli bir Japon olan Kenji, kardeşinin ardına düşmüş bir Yakuza çete üyesini kazayla öldürür. Aynı gece, Nid'in bir trafik kazasında ölümüne tanık olur. Nid, plaj kenti Pattaya'da yaşayan Taylandlı bir fahişe olan ablası Noi ile, ortak sevgilileri uğruna kavga ederken ölmüştür. Kaderin bu cilvesiyle biraraya gelen Kenji ve Noi, Pattaya civarında, kızın neredeyse çöplüğe dönmüş evinde saklanıp aşk, hayat, kurtulma umutları beslerken, hayatlarının çözülmez biçimde içiçe geçmiş olduğunu fark ederler. Noi, Kenji'nin taban tabana zıddıdır. Kenji, bulaşıklarını yıkayan, kitaplarını güzelce sıralayıp tasnif eden bir tertip hastasıdır. Kız ise giyimi pasaklı, esrar içen, hiçbir şeyi alıp yerine koymayan biridir. Gene de, her nasılsa, beraberlikleri yürür. Yavaş yavaş ve eğlenceli bir şekilde, Japon adamın kimliği, neden intihara meyilli olup Bangkok'ta yaşadığı hakkında daha çok şey ortaya dökülür…

Ödüller      :

Venedik Film Festivali:Upstream Prize-Best Actor





Facebook Yorumları
  • comment image

    "hayalet dalgalar" adıyla, 26. uluslararası istanbul film festivali bünyesinde gösterime giren pen-ek ratanaruang filmi. oyuncular: asano tadanobu, eric tsang, gang hye jung

    --- izlenim editi ---

    eğer dhl (festival resmi taşıma sponsoru) getirirken bir- iki bobini kaybetmediyse, fena halde kurgu kazığı yemiş bir gerginlik filmidir. sabahın köründe istiklal caddesi'nde sahipsiz sandığım bir golden retriever yavrusunu yarım saat kadar izleyerek ter içinde, gözlerim yaşlı bir halde ( aslında dallama bir sahibi olduğunu ve yavrudan 20 metre önde yürüdüğünü aynı sahibin 9 ay evvel de bir yavruyu kaybettiğini öğrendikten sonra) ucu ucuna yetiştiğim için bende pek kafa da kalmamıştı ya filmi izlemek için, neyse.. yine de filmin yolcu gemisinde geçen sahneleri, son derece başarılıydı. ayrıca, kameranın filmin başından sonuna kadar asano'nun ayakları ve avuç içindeki kulak tıkaçları dışında hiçbir objeyle bel planından daha yakın ilişkiye girmemiş olması, izleyiciyle hiçbir karakteri göz göze getirmemesi de dikkatimi çekti ama, film o kadar ikinci sınıf "haneke öykünmesi" halinde ki bu durumu alkışlayıp, yorumlamaya bile değer bulmadım.

    festival yönetimine not:
    film için tanıtım kitapçığında vehmettiğiniz "gemide garip şeyler olacak, aşçıbaşı tuhaf kişilerle arkadaşlık kuracak hatta biri onu yıllardır görmediği babası sanacak" açıklaması tayca- türkçe arası çeviri hatası mı? lise arkadaşı ve baba kelimeleri benziyor mu telaffuz açısından birbirine?


    (ranini - 10 Mart 2007 01:28)

  • comment image

    pen-ek ratanaruang'un last life in the universe filminin devamı niteliğinde olduğunu söylediği, isimler haricinde hiç bir bağlantısını göremediğim filmi.

    gene festival kitapçığında yazanın tersine, "mekanın karakteri ele geçirmesi - dışarı çıkamamak" hissi dışında david lynch gerilimine benzer pek bir özelliğini de göremedim.

    last life in the universe iyi bir filmdi ama bu... "televizyon izlememe gerek yok. dünyada ne olduğunu biliyorum, hep savaş var." gibi bir kaç güzel dialogu ve görüntüleri dışında, olmamış...


    (anahita - 3 Nisan 2007 23:49)

  • comment image

    patronunun karısıyla ilişkiye giren kahramanımız kyoji bunun öğrenilmesinin ardından patronuyla bir anlaşma yapar… patronu, karısını öldürmesi koşuluyla kyoji’nin hayatını bağışlayacağını ve ona yeni bir hayat sağlayacağı sözünü vererek karısını öldürtür. bu noktadan sonra kyoji’nin bir gemiyle hong kong’u terk edişine tanıklık ederiz. sonra da intikamına ...

    ilginç bir film açıkcası bu kadar basit konusu olan bir film nasıl oluyor da bu kadar gerilimli ve merak uyandırıcı puslu ve her an enteresan bir olay olacakmış gibi seyirciyi pür dikkat ekrana kilitler hayret ( ne demek istediğimi filmi izleyen arkadaşlar anlayacaktır muhakkak) bu da, filmin bu noktadaki başarısı sanırım...

    filmin ortalamanın üzerine çıktığını düşünüyorum her ne kadar son sahnelerdeki gereksiz kurgu ve yine sonlardaki gereksiz senaryo yüzünden film sekteye uğrasada başarılı bir çalışma hayalet dalgalar...


    (mimiko - 23 Aralık 2010 23:05)

Yorum Kaynak Link : invisible waves