Süre                : 1 Saat 30 dakika
Çıkış Tarihi     : 05 Temmuz 2012 Perşembe, Yapım Yılı : 2012
Türü                : Drama,Romantik
Taglar             : mother and daughter have sex with the same man,Genç cinsellik,watching sex,Seks sahnesi
Ülke                : Almanya
Yapımcı          :  Das Kleine Fernsehspiel (ZDF) , Hochschule für Film und Fernsehen 'Konrad Wolf' , X-Filme Creative Pool
Yönetmen       : Christian Klandt (IMDB)
Senarist          : Catrin Lüth (IMDB)
Oyuncular      : Muriel Wimmer (IMDB), Antonia Putiloff (IMDB), Joseph Konrad Bundschuh (IMDB), Isabell Gerschke (IMDB), Philipp Kubitza (IMDB), Gerdy Zint (IMDB)(ekşi), Gisa Flake (IMDB), Chiron Elias Krase (IMDB), Pelagia Kapoglou (IMDB), Claudia Geisler (IMDB), Thomas Bading (IMDB), Dietrich Brüggemann (IMDB), Till Butterbach (IMDB), Christoph Humnig (IMDB), Ina Maria Jaich (IMDB), Okka Hungerbühler (IMDB), Gitta Schweighöfer (IMDB), Angelika Mann (IMDB), Hannes Berwing (IMDB), Zejhun Demirov (IMDB), Ada Sternberg (IMDB), Anja Karmanski (IMDB), Jean-Ray Kokoschko (IMDB), Mike Auerbach (IMDB), Erkan Balci (IMDB), Daniel Fieber (IMDB), Bruce Stöwer (IMDB), Tilo Prückner (IMDB), Dania Emich (IMDB), Tyrell van Boog (IMDB)

Little Thirteen (~ 13'lük Piliç) ' Filminin Konusu :
Little, yeniden gençliğini yaşama şansı elde eden bir kadının hikayesini konu ediyor. Jordan 30’lu yaşlarında olan genç bir kadındır. Hayatının zorlu döneminden geçen genç kadın gerek özel hayatı gerekse iş dünyasında çeşitli zorluklarla boğuşur. Jordan’ın asistanı April ise bu süreçten etkilenenlerin başından gelir. Jordan ile çalışmak April için fazlasıyla yorucudur. Yetişkin olmanın yükünü fazlasıyla omuzlarında taşıyan Jordan, tam da artık bu yükü taşımakta zorlandığı dönemde hayatını değiştirecek bir mucize ile karşı karşıya kalır. Bir sabah uyandığında aynada gördüğü 30 yaşındaki bir kadın değil 13 yaşında bir çocuktur. Başına gelen bu inanılmaz durumla nasıl baş edeceğini düşünen Jordan, başlarda ne kadar şikayet etse de bir süre sonra anın tadını çıkarmaya başlar. Yetişkinliğin tüm sorumluluğundan kurtulmuş kaygısız gençlik dönemine dönmüş olmak onun aslında tam da istediği şeydir. Artık ipleri iyice salan Jordan, göründüğü yaşa göre davranmaya karar verir.


  • "that 70's show final bölümünde, bölümün tamamında hissettiğimiz alışılmadık hüznü perçinler bu big star şarkısı. eric ve donna'nın liseli aşklarına çok güzel bir fon müziği olur en 70lerinden."
  • "glenn danzig'in johnny cash için yazdığı parça. daha sonra danzig coverlamıştır. bu cover the hangover'ın efsanevi sayılabilecek girişinin de müziğidir."
  • "danzig yorumunu dinlerken glenn danzig'in sesiyle orgazm olabilirsiniz çok rahatlıkla."
  • "izleyen genç çiftlere "çocuk yapmasak mı acaba" dedirten film."




Facebook Yorumları
  • comment image

    ilk çıktığında izmir'de tek salonda oynamaktaydı bu film, biz de sinemasever liseli gençliği olarak, bir şekilde izleyelim, çok övüyorlar bu filmi dışarda, diye gidip, "hmm, evet, çok ilginç, pek hoş, hmm.." diye derin derin yaklaşmıştık. oysa şu gün izlediğimde aynı filmi, "hacı biz orta okul yıllarında şöle ortamlar göremedik be, yazıklar olsun, şuna bak, çatır çutur" gibi odunsu bir yüzeysellikle yaklaştım ve geçen seneler ile beraber tam bir mala dönüştüğümü gördüm. yine de arada sırada denk geldikçe izleten, gereksiz sahnelerine rağmen iyi bir filmdir kendisi bence, fena da çekilmemiştir hani. kim derdi tracy kardeşimiz evan rachel wood'u marilyn manson götürecek bundan bir 4 sene sonra diye, vay be, hayat işte.


    (everlong - 22 Eylül 2009 00:38)

  • comment image

    that 70's show final bölümünde, bölümün tamamında hissettiğimiz alışılmadık hüznü perçinler bu big star şarkısı. eric ve donna'nın liseli aşklarına çok güzel bir fon müziği olur en 70lerinden.


    (arrsu - 1 Ocak 2010 22:17)

  • comment image

    garbage coverı, hiç hatırlamadığınız üzerinden yıllar geçmiş bir kalp kırıklığına götürür sizi. yara izinin kaşınması gibidir. halbuki ne güzel olurdu herkes ilk aşkıyla sonsuza kadar mutlu olabilseydi, en azından arkadaş kalabilseydik dersiniz. bir daha kalbiniz on üç yaşınızdaki gibi kırılmayacak belki, ama karnınızdaki o kelebekler de gitti gider.


    (sister blister - 2 Temmuz 2010 12:42)

  • comment image

    cok ilginc olmamakla birlikte amerikan gencliginin bir kismini iyi anlatmis bir film. basroldeki kizin hanim hanimciktan asi bir cazgira donusmesini biraz aceleye getirmisler kanimca(aslinda kesilmis sahneler arasinda bu transitionu daha iyi saglayabilecek sahneler var). filmde dikkatimi ceken bir mesaj sokaklarda rastladigimiz billboard reklamlarindan geliyor. kiz ikide bir sibul mu ne bi kozmetik urunu markasi reklaminin onunden gecer zirt pirt. reklamin altyazisi da "beauty is truth" gibi biseydi sanirim. filmin sonuna dogru, iyice zivanadan cikmis bir tracy imaji ile birlikte bu reklamin da grafitilerle kaplandigini goruyoruz. neymis, guzellik gercekmiymis?
    iste oyle boyle anlatiliyor amerikan gencligi uzerindeki "guzel olma" baskisi.


    (portabello - 17 Nisan 2004 10:15)

  • comment image

    bir big star parçası. elliot smith de coverlamıştır, bu da gayet güzeldir, gene içtendir. sıradan olduğu için böyle demiyorum, sıradan değil, fakat elliot smith'in adının geçtiği herhangi bir şarkı zaten güzel ve içtendir, kendi çapında mükemmel olmakla beraber.
    sözleri:
    won't you let me walk you home from school?
    won't you let me meet you at the pool?
    maybe friday i can,
    get tickets from the dance,
    and i'll take you,
    ooo ooo ooo.

    won't you tell your dad get off my back?
    tell him what we said 'bout "paint it black",
    rock and roll is here to stay,
    come inside now it's ok,
    and i'll shake you,
    ooo ooo ooo.

    won't you tell me what you're thinking of?
    would you be an outlaw for my love?
    if it's so then let me know,
    if it's no then i can go,
    and i won't make you,
    ooo ooo ooo


    (bleneak - 18 Mayıs 2004 20:50)

  • comment image

    her tanıtımda mutlaka kullanılan yönetmen kamera kalbinden fırlamış gibi çalışmış ” lafından fenalık gelmişti. ama izleyince hakikaten anlıyorsunuz ne denmek istendiğini. film vermek istediği şeyi o kadar net hissettiriyor ki doğru seçilmiş bir konunun iyi oyunculuk ve iyi yönetimle bir araya geldiğinde ne kadar etkileyici olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. kızların birbiriyle olan ilişkisi, davranışları çok gerçekçi örülmüş. ama belirtmeden geçemeyeceğim noktalar da mevcut tabi…mesela koskoca filmden o kare mi bulunup afiş yapılır kardeşim* ben bunda kötü niyet ararım. afiş konusunda 2. bi (bkz: günahkar rahibeler) durumu yaşanmış, pornografik öğe varmış gibi göstermek için özellikle kasılmış…neyse bi de filmin adı “thirteen” deil de fifteen olsaymış daha iyi olurmuş. yine de catherine hardwicke bilir tabi. bulursanız izleyin derim.


    (joker the one - 26 Mayıs 2004 21:49)

  • comment image

    johnny cash tarafindan yapilmi$ harika bir coveri olan danzig $arkisi.

    bad luck wind been blowin' on my back
    i was born to bring trouble wherever i'm at
    with the number '13' tattooed on my neck
    that ink starts to itch
    black gon' turn to red

    i was born in the soul of misery
    and i never had me a name
    they just give me a number when i was young

    got a long line of heartache
    i carry it well
    the list of lives i've broken
    reach from here to hell
    and a bad luck wind been blowin' on my back
    pray you don't look at me
    and i pray i don't look back

    i was born in the soul of misery
    and i never had me a name
    they just give me a number when i was young

    found me with a preacherman confessin' all i done
    catch me with the devil playing 21
    and a bad luck wind been blowin' on my back
    i was born to bring trouble wherever i'm at

    i was born in the soul of misery
    and i never had me a name
    they just give me a number when i was young
    when i was young
    when i was young
    when i was young


    (addicted to xanax - 5 Mayıs 2006 21:31)

Yorum Kaynak Link : thirteen