Gizli Yüz (~ The Secret Face) ' Filminin Konusu : Gizli Yüz is a movie starring Zuhal Olcay, Fikret Kuskan, and Savas Yurttas. About a young photographer and a confused young woman and a whatchmaker.woman looks for a missing face,photographer helps her,takes photos for her.then he...
Yusuf ile Kenan(1982)(7,8-601)
Kaç Para Kaç(1999)(7,7-2614)
Akrebin yolculugu(1997)(7,6-451)
Hayat Var(2009)(7,5-2623)
Kosmos(2010)(7,2-4887)
fikret kuşkan, orhan pamuk romanlarındaki genç adamı cisimleştirmiş bu filmle.--- spoiler içerebilir ---şehrikalp apartmanı * göndermesi dışında kara kitap'tan ziyade yeni hayat'la örtüştürdüğüm film (daha doğrusu orhan pamuk'un ilk romanlarının hepsinden mürekkep bir karışım gibi). müthiş bir saat/zaman/mekân/insan alegorisi: "saatlerin kalbi vardır". "bir kitap okudum ve hayatım değişti" deyip sokaklarda, otobüslerde, istasyonlarda, otellerde, kahvelerde birbirlerini arayıp; ardışık olarak birbirlerinin cümlelerini tamamlayan birbirlerini hiç tanımayan insanların "yeni hayat"ından çok şey var bu hikâyede. "yüz"lerindeki keder, onların remzi. fizyonomiden ilm-i kıyafete, oradan başka yerlere uzanan kadim bir hikâye "yüz okumak". "gizli yüz"de farklı olan, yüzleri okurken kitapları değil ruhlarını açmaları. --- spoiler ---sonradan kendini imha edecek not: film 23 mayıs 2010'a kadar tarık zafer tunaya kültür merkezi'nde seyredilebilir.
(kirkinin da kulpu kirik kup - 20 Mayıs 2010 20:59)
degeri bilinememis yonetmen omer kavur'un orhan pamuk'un asmis kitabi kara kitap'tanki bir oykuden yola cikarak yazdigi senaryosuyla 1991 yilinda zuhal olcay, fikret kuskan ve rutkay aziz'le cektigi gelmis gecmis en iyi turk filmi.(uzun cumle oldu ama, bu m ancak boyle aciklanabilir.)
(gimeno - 30 Temmuz 1999 00:00)
--- spoiler ---annesinin, kardeşinin üç kuruş parasını şizofren bi kadın uğruna çarçur eden pezevengin çarpıcı hikayesi.--- spoiler ---
(paez - 28 Mart 2014 17:27)
senaryosu, orhan pamuk'un çok sevdiğim kitabı kara kitap'taki karlı gecenin aşk hikâyeleri isimli bölümden yola çıkılarak yazılmış 1991 yapımı türk filmi.--- spoiler ---orhan pamuk, senaryoyu yazarken hikayenin başlangıç noktasına sadık kalmakla beraber içeriği zenginleştirmiş, sonuçta yirmi sayfalık bir bölümü 110 dakikalık bir film haline getirmiştir. fakat ilginç olan şudur ki aslında karlı gecenin aşk hikâyeleri adlı kara kitap bölümü ile gizli yüz arasında, sadece filmin ilk on beş dakikalık kısmı açısından bir benzerlik kurulabilirken filmin geri kalanı yine orhan pamuk'un 1994 tarihinde bitirip yayımlayacağı yeni hayat romanını anlatmaktadır daha çok. (bu benzerlik daha önce de dile getirilmiştir.)zira yeni hayat'ta, içe kapanık hüzünlü inşaat mühendisi osman'ın hayatı, aşık olduğu canan'ın elindeki kitabı alıp okumasıyla değişecek; osman, bu kitabın etkisiyle canan'ın peşinden şehirlerarası otobüsler vasıtasıyla bütün türkiye'yi gezecektir. fotoğrafçı da, bir gün tesadüf eseri izlediği video bantın etkisiyle kendisinden fotoğraf çekmesini isteyen gizemli kadının peşine düşecektir. hem osman'ın, hem de fotoğrafçının arayışlarındaki güzergahları, uzak anadolu kasabaları, ucuz oteller, esnaf lokantaları, yanıp sönen plastik tabelalar, şehirlerarası otobüslerin camından yansıyan ışıktır. her ikisinin arayışları ve aşkları bir süre sonra saplantıya dönüşecek, bu saplantıları paranoya ile beslenerek büyüyecektir. öte yandan, tıpkı canan'ın, gizemli kitabı defalarca okuyup çoğaltan mehmet'e aşık olması gibi, gizli yüz'deki kadın da saatçiye aşıktır. hem osman, hem fotoğrafçı, aşık oldukları kadınlara -ve dolayısıyla bu kadınların sahip oldukları gizeme- daha yakın olan hemcinslerine karşı hayranlık ve nefret beslemektedir. sonuçta hem canan, hem de fotoğrafçının aşık olduğu kadın, kahramanları terk ederek diğer erkekleri tercih ederler ve her iki kahramanımız bu terk edilişi geriye çevirmek -ya da en azından bu ikilinin sahip olduğu gizeme ortak olabilmek için- son ana kadar çaba sarf ederler. filmde ve romanda, ortak mekanlar kadar ortak temalar da gözden kaçmayacaktır. hayatı birden bire değiştiren bir roman veya bir vhs banttır. bu değişimi uzun bir yolculuk, arayış ve ardından bekleyiş takip eder. zaman ve saat, her iki eser bakımından hep ön plandadır. mehmet'in babası dr.narin'in adamlarına saat markalarını kod adı olarak seçmesi tesadüf değildir. sonra terk ediliş karşısındaki kahramanların geliştirdiği çaresizlik, sıradan bir aşk acısının ötesindedir. osman ve fotoğrafçı, aşık oldukları kadınların kendilerini terk etmeleriyle onların maddi varlıklarının ötesinde, hayatlarının anlamını, yani orhan pamuk romanlarında hep ön planda olan gizem duygusunu kaybetmişlerdir. --- spoiler --- elbette, hem edebiyat, hem de sinema bilimi açısından bundan başka anlamlara gelecek teoriler üretilebilir ve bu teoriler kuramlarla desteklenebilir, çözümlemeler yapılabilir. ancak şahsi kanaatim gizli yüz filmini anlaşılmaz kılan entel dantel bir film olmasından ziyade, özel bir duyguyla yazılmış ve çekilmiş izlenimi uyandırmasıdır.
(septimus warren smith - 31 Temmuz 2014 03:21)
fikret kuskanin en comez donemleri, zuhal olcay ve rutkay azizin ise yine butun guzellikleri uzerlerinde. film bir arayis hikayesi ve gercek tutkuya ya da adina her ne demek isterseniz ona sahip olan insanin butun dunyayi bir anda gozunden silebilecegini gosteren bir film. "aranan midir yoksa aramak midir bunca zaman ulasilmak istenen" der size.
(kudra - 30 Haziran 2004 10:59)
insanlara acıdan, kederden, düşünceden, efkârdan uzak durmaları gerektiğini öğütleyenler genelde hiçbir işe yaramayan kabızlardır. insan kendisini başka türlü nasıl bulabilir?fotoğrafçı delikanlının (fikret kuşkan) tastamam yaptığı da budur. kara kitap'ın galip'i gibi içsel bir yolculuğa çıkar. arayış başlamıştır; insanın kendisini, kimliğini, özbenliğini, mazisini, hayatın anlamını arayış süreci.delikanlı istanbul'dan taşraya, bir şehirden diğerine yolculuk yapar, ailesini geride bırakır, maddi ilişkileri hiçler. rehberi ise saatlerdir; hiç kimsenin bahsetmediği, hatırlamadığı saatler.son durakta, eskicinin hikayesini dinledikten sonra aydınlanır eski fotoğrafçı, yeni zamanın sahibi. anlık bir tebessümün ardından gökyüzüne bakar. her şey duru bir gök gibi aydınlanmıştır; en sonunda kendisi olmuştur.artık hiç kimsenin anımsamadığı biri özgür değil de nedir?döngü tamamlanmıştır. âşık olduğu kadının (zuhal olcay) filmin başında sözünü ettiği ve fotoğrafçının da ev içi uzamda gördüğü ayna, ütü ve lambayı bir kere de eskicinin arabasında görür. anlar ki dün ne yaşandıysa gelecekte de o yaşanacaktır. döngü, amor fati'ye işaret eder. artık yazgısını kabullenmiştir. bu sahnede bariz biçimde bir meczup gibi görünse de içsel yolculuğunu tamamlamış, arayışın anlamının arayışın kendisi olduğunu kavramıştır.___________ağaçlar, kuş ölüleri, saatler ve saat kulesi, duvar afişleri, sokaklardaki çocuklar, eskiciler, durgun insan yüzleri, ilginç hikayeler anlatan yalnız insanlar, otel odaları, televizyon ekranı, sabahçı kahveleri, saatçi dükkânları, boş sokaklar ve gökyüzü... herhalde hiçbir türk filminde bu denli metafor ve simge bir arada kullanılmamıştır.tanım: defaatle izlendikçe yeni keşiflerin yapılabildiği, muhteşem bir zekânın (orhan pamuk) kaleminden çıkan, yüce bir bakışa sahip bir yönetmenin (ömer kavur) çektiği olağanüstü bir film.edit: imla
(hanging rock - 16 Eylül 2016 23:55)
"tersinden görünce dünyayı anlıyorum ki ; bütün lambalar küllük olacak , bütün masalar ağaç. aynalar baş olacak."
(kara kedi - 12 Mayıs 2005 00:35)
ömer kavur'un nahif ve gerçeküstücü bir anlatımla perdahladığı bu film, belki de en bireysel çalışması olması hasebiyle estet dilinin sınırlarında gezinir bolca..filmin üzerine kurulmuş olan tema, vaktiyle metin erksan'ın pek latif filmi olan sevmek zamanı'nda da karşımıza çıktıydı: "surete meftun olma ve bir suretin peşinden gitme"..kadın (zuhal olcay), bir fotoğrafçı (fikret kuşkan)nın rum meyhanelerinde çektiği resimlerde, öteki'nin o hep peşinde olduğu yüzünü aramaya başlar.. nihayetinde bulduğu yüz, bir saat tamircisinin yüzüdür (rutkay aziz'dir bu yüzün sahibi de).. ve bir arama serüveni başlar böylece; lakin saatçı, dükkanını da kapayıp sırra kadem basmıştır.. kadın ve fotoğrafçı, zemberekler, pandüller, kuleler arası bir zamanın peşisıra aramaya devam ederler adamı ve yüzünü.. nitekim kadın da, kum saatini ters çevirir ve ortadan kaybolur, saatçının yazgına ortak olarak..geriye kalan fotoğrafçının halini anlamak zor olmaz herhalde.. bu üç suret, birbirlerinin "yok"luğuna aşık bir varlık olur çıkarlar işte velhasıl.. insanın sürgit arayışına bir güzelleme olan filmin, edebiyattaki muadilleri de aklıma gelmeden edemedi imdi.. ne ise, daha fazla gözleri doldurmadan kapatalım bu bahsi mümtaz..
(atlantisten gelen zekiye - 25 Kasım 2001 17:07)
filmle ilgili ne dediler?"senaryosunda zuhal olcay a aşık olunmamış bir film sanat filmi değildir!" (niçe)"bu filmi ben de anlamadım!" (david lynch)"uzun bir cümle kurmak istememle başladı..." (pamuk)
(ebucan - 7 Mart 2006 18:10)
saatleri ayarlama enstitüsünden etkilenilip etkilenilmediğini merak ettim şimdi kitabı okurken.. gerçi oğuz atay bile etkilenmiş, etkilenilmişse hakdır..
(ebucan - 28 Nisan 2006 11:34)
Yorum Kaynak Link : gizli yüz